ilk basımı 2005 yılında olan ziya adnan'nın "çünkü biz ankaragüçlüyüz!.." isimli kitabından;
1970'lerdeki o coşkulu günlerde, ankaragücü tribünlerinin ve genelde 19 mayıs stadı'nın en renkli ve benim açımdan en unutulmaz simasının amigo sefa olduğunu söyledim, irfan aktan, bu kitap için amigo sefa'yı hastanede yatmaktayken bulup konuştu.
- ben derdim ki, gözünü açan, benim gruba girer. almanya'da biz, 1-1 berabere kaldık; kâmuran atmıştı golü. almanların o zamanki oyuncuları, türkiye'yi 15-0 yeneceğiz demişlerdi ama 1-1 berabere kaldık ve ilk golü de biz attık. o gün almanya basını gece-gündüz beni aradılar; spor bakanı yerine koydular. çünkü girdik biz münih'e, milleti bir yatırıyorum caddenin orta yerine -orda yasak-, bir kaldırıyorum, hey allah! almanlar hep camdan bakıyordu, deprem mi oldu, diye. çünkü aradığım seyirciyi, fazlasıyla buldum. maça gelemeyenler oldu; işçiler gelemediydi. maç bitti, hep beraber caddelere döküldük. atlı polisler geliyor, ben sivillerin arasına karışıp, kayboluyordum. ve orada, hiç unutmam, ankara nere, münih nere, "on bin türk'ü yüz bin yapan adam!" demişlerdi benim için. manşetler öyle geldi geçti. almanya'daki adamın dini, imanı, kuran'ı, türkiye. sadece türkiye' diye bağırıyor. yahu diyorum, bu işin tezahüratı var, sistemli yapacaksın, diyordum. ben taraftan bir sisteme oturtana kadar, almanlar benimle dalga geçmeye başladı. ben, maça yarım saat filan kala, taraftarı belli bir disipline sokabildim. böyle sıkıntılar da var. çünkü seyirciler yabancı, ben de yabancıyım... son anda, benim istediğimi verdiler.