az daha az kaldı galatasary ikinci golü yiyor ve gençlerbirligi beraberliği yakalıyordu...
ama mesut"un vurduğu top gitti boş kalenin direğine vurdu döndü...
o,dakikada galatasaray"da yürek selanik...
kim derdiki bu maç,bu noktaya gelecek...galatasaray bu duruma düşecek...
ilk yarıyı izleyenler,skorun açık farklı olacagına coktan inanmışlardı bile...
zira galatasaray o ilk yarıda ufak tefek hataları dışında takım gibi oynuyordu...orta sahada belirgin üstünlük,hücumda golle sonuçlanan ataklar vardı...eğer biraz daha iş çiddiye alınsa,devre iki değil üç farkla da kapanabilir,gençlerbirligi"nin ikinci yarıda direnecek gücü kalmazdı...
ama rahatlık,ama, " bu maç tamam fark yaparız" düşüncesi ve şov özentisi,üçüncü gole izin vermedi.
sonra ne mi oldu?...
ilk yarının süklüm püklüm kaderci genclerbirligi ikinci yarıda bir oynamaya başladı...galatasaray tek kelimeyle havluyu atıverdi...
ve ortaya her zamanki sorun çıktı...savunma anlayışı...elini sallayanın gole kavuşmasına izin veren bu anlayış, dün bir kez daha paranparca olmadıysa bu biraz kısmettendi...çünkü gençlerbirligi orta sahası takımın hırsına müçadelesine performansına ayak uyduramadı...bir yandan zlatko"nun piknik alanı diger yandan avni"nin hatayla noktalanan hücum planı,galatasaray"ın daha kötü duruma düşmesini engelldi... son haftalarda klasikleşmeye başlayan bir galatasaray hatası dün yine yaşandı...bu kez ugur geri pasını "alda at" dercesine muammer"e bıraktı o,da ugur"u kırmadı ve golü yapıştırıverdi...
şimdi sanırız galatasaray"da bir yasak uygulamasının zamanı geldi de geçiyor bile... takımın teknik sorumlusu çıksın "kardeşim geri pası yok..."hep ileri oynayın" demesi gerekiyor gibi...bu geri pastan kaçıncı gol ey teknik adamlar?...
oyunuyla avrupalılaşma iddiasındaki böyle bir takıma,yedigi geri pas golleriyle avrupalı tebessüm değil,kahkahalarla gülmezmi?...
gençlerbirligi artık sizlere ömür gibi...kurtuluş için yasal mucize gerek..
galatasaray yarışı ense-nefes ilişkisinde götürüyor...şampiyonlugun kağıt üzerinde adayı adı...