önümüzdeki hafta avusturya ve yugoslavya takımları ile yapılacak karşılaşmalar enteresan olacaktır
perşembe günü admirayı bekliyoruz. avusturyanın birinci küme lig maçlarında hâlen yedinci vaziyette bulunan admiradan avusturya futbolunun hakkiyle temsilini bekliyemeyiz.
geçen seferki admiranın istanbulu ziyaretinde tahayyül ettiğimiz avusturya futbolunu seyredemedik. becerikli ve sert bir oyun tarzları olmakla beraber, tatmin edici bir futbol oynıyamıyorlar.
ikinci hâdiseyi, önümüzdeki hafta yugoslavya futbol takımı sarajova’nın istanbulu ziyareti teşkil ediyor.
sarajova hakkında işittiğimiz müsbet malumata göre oyun tekniklerinin gayet yüksek olmasıdır. seri top kontrolleri ve enerjik oyunlariyle burada iyi netice almaları beklenebilir.
mevcut programa göre önümüzdeki cumartesi günü admira beşiktaşla ilk karşılaşmasını yapacak ve ayın 24 ün de pazar günü ikinci maçını galatasarayla oynıyacaktır.
ayın 30 unda bir günde iki maç seyredebileceğiz. vefa - admira ve sarajova - galatasaray karşılaşması hakikaten cazip geçecektir.
31 inde fener - admira ve sarajova - vefa maçları oynanacaktır.
nihayet ocak ayının 6 sında fenerbahçeyle karşılaşacak olan sarajova son maçını beşiktaş ile 7 sinde pazar günü oynıyacaktır.
arefesinde bulunduğumuz hareketleri bir futbol haftasında takımlarımıza başarılar dileriz.
fenerbahçe forvetinin becereksiz oyunu bu neticeyi doğrurdu. sarı lacivertliler durmadan oyuncu değiştirdiler
günün ikinci maçını selâmi akal’ın idaresinde fenerbahçe ile admira yaptılar. takımlar saat 14.30 da sahada yer aldıkları vakit şu kadroları muhafaza ettikleri görülüyordu:
fenerahçelilerin vuruşiyle başlanan oyunun ilk dakikaları karşılıklı akınlarla geçti. bu arada gerek sarı - lacivertliler ve gerekse admiralılar müteaddit gollük fırsatlardan istifade edemediler.
6 cı dakikakada suphi ağır davranması yüzünden, muhakkak gollük bir fırsatı heba etti: müteakiben, admira soliçinin sıkı şutü de erdalda.
admiralıların seyrek, fakat tesirli akınlarına rağmen, sarı - lâcivertliler oyunun insiyatifini ele almıya muvaffak oldular. bu arada, bu çarpışma neticesi sakatlanan samim oyundan çıkmak yerine yüksel girdi.
20 ci dakikadaki bir admira akınında, sağ açık muhakkak gollük bir vaziyette topu avuta attı.
20 cu dakikada soldan şahsi bir inişle kaleye inen şefter'in şütü, direğin hemen üstünden avut. bunun peşisıra admira sol açığının âni ve güzel şütünü de, erdal tuttu (dak. 30)
devrenin bundan sonraki dakikalarında, admiralıların oyunu müsavi bir şekle sokmaya muvaffak oldular. fakat karşılıklı akınlarla geçen bu dakikalar zarfında her iki takım da galibiyet gollerini çıkaramadıklarından ilk devre 0-0 beraberlikle sona erdi.
ikinci devre
bu devreye sarı - lacvivertliler for hatlarına değişiklik yaparak başladılar. forvet hattı şu şekilde oynuyor: k. fikret, lefter, ahmet, zekeriya, halit.
oyunun bu devresinde, admiralıların fenerbahçeye nisbetle daha hakim bir oyun çıkardıkları görülüyor. nitekim bu arada kazandıkları bir faul atışında, şağ için şütü direkten geri döndü. (dak: 7)
bu mütemadi akınlarının haklı semeresi olarak, admiralılar 14 cü dakikada ilk gollerini kazandılar, ve sol açık sağ açığın güzel ortasını, hiç durdutmadan attığı sıkı bir sütle kaleye soktu.
bundan sonraki dakikalarda sarı - lâciverdiler, beraberlik golünü çıkarabilmek için gayretli bir oyun tutturdularsa da bütün akınları 18 içinde neticesiz kalıyor. 33 cü dakikada, lefter iki kişiyi çalımlıyarak kaleye inerken, admira bekiyle çarpışaraksakatlandı, ve
oyundan çıktı 37 ci dakikada k. fikret’in şütü de avut.
fenerbahçeliler, son dakikalarda bütün gayretleriyle çalışıyorlar. fakat çalışmaları bir netice vermediğinden adnıiranın 1 - 0 galiiyetiyle sona erdi.
lig maçlarının tehirinden bilistifade (!) şehrimize bir ecnebi takım akını başlamış bulunuyor. kendi memleketlerinde, mahalli maçlarının ilk devre karşılaşmalarını tamamlamış olan takımlar, hem dinlenmek ve hem de para kazanmak gibi iki mühim gaye ile, tası tarağı toplayınca soluğu istanbulda alıyorlar.
avusturya, isveç ve yugoslavyanın birinci sınıf futbol takılarını (!) şehrimize davet hususunda en küçük bir tereddüt bile göstermiyen, büyük klüplerimiz ise, insanda âdeta lig maçlarını bir angarya olarak kabul ettikleri hissini uyandırmaktadırlar. nitekim elfsborg ve helsingborg’un peşisıra, admira, sarojova ve austria’nın, en aşağı dört maç yapmak üzere şehrimize davet edilmeleri de, bu fikrimizi teyit edici mahiyettedir. bu arada, lig maçlarından tamamile sarfınazar ederek (!) isveç ve avusturya takımlarına, bütün bir mevsim seyircileri hakikaten tatmin eden (!) enteresan maçlar yaptırmak fikri de akla yakın gelmiyor değil!
aşağı yukarı, avrupanın her memleketinde olduğu gibi bizde de halkın en fazla alâka gösterdiği bir spor kolu olan futbolun, daha ciddi bir mahiyet kazanması uğrun da sarfedilen gayretler, acaba ecnebi takımları yağmurunun bir sağnak halini aldığı şu günlerde, insanda ne gibi müsbet kanaatler uyandırabilir? her memlekette, önce lig maçlarına ehemmiyet verilirken, bizim bu hususa riayet göstermediğimiz gibi, gezmek için şehrimize gelmeyi arzulayan her takıma kapımızı açmamız da, ne dereceye kadar doğru oluyor: bilmiyoruz bunun takdiri, alâkalılara aittir.
bütün bunların haricinde işin en enteresan tarafı şurasıdır ki; şehrimize dâvet edilen klüpler, bir ecnebi takımla yapılan temasların sağlıyabileceği faydalardan birini bile temine muvaffak olamamaktadırlar. zira, maçlara karşılaşmaların değeri ile mütenasip derecede az seyirci geldiği için, organizatörler memnun değildir. bu maçları seyredenler ise, lig maçlarının tehiri dolayısiyle anform bir vaziyete gelmiş olan takımlarını, onlardan daha anform takımlar karşısında seyretmekten hakiki bir bezginlik duymaktadırlar. bu takımlardan, futbolumuz namına birşeyler öğrenelim teranesi ne gelince; maalesef yukarıda saydığımız şartlar dahilinde, bunu temin edebilmek mümkün değildir. bütün bu aleyhte neticeler yetmiyormuş gibi, beri yanda da maçları gibi, halkın mahallî bünyesini alâkadar eden karşılaşmalara ara verilmiştir. bundan da, lig maçlarını yakınen takip eden futbol severler haklı bir üzüntü duymaktadırlar. acaba geriye, ecnebi takımların dâvet edilmesi mecburiyetini âdeta zaruri kılan ne gibi sebepler kalmıştır?
bu gidişle, ocak ayının 21 ine kadar, futbol severler için zengin bir ecnebi temaslar programı hazırlamıştır. eğer nasip olursa, ondan sonraki tarihlerde de, sadece beş haftası oynanan lig maçlarını tamamlamıya vakit bulunabilecektir. bu fikrin gerçekleşmesi için dua edelim de avusturya, ve isveçte lig maçları başlasın!
bu memleketin futbol teşkilâtı için, hakikaten ciddi bir aksaklık sayılabilecek, lig maçlarını tehir hareketinin ne gibi sebepler altında bu mecraya dökülmüş olduğunu tâyin mevzuunda fikir beyan etmiyeceğiz. fakat, amatör teşkilâta sahip bir memlekette, klüplerle, futbol federasyonu arasında, mevcut olması lâzım gelen bazı kaidelere, iki tarafça da kıymet verilmemesi, futbolumuzun istikbali, noktai nazarından endişe verici bir durumdur. işte, bilhassa bu hususta haklı bir üzüntü duyuyor ve ilerliyoruz derken, gerilediğimize esefle şahit oluyoruz.