uefa şampiyonlar ligi'nde 1 milyar euroluk maç 17 şubat 2014 pazartesi, 14:47 bloomberght.com
piyasa değerleri toplam 1 milyar euroyu bulan manchester city ile barcelona yarın karşılaşacak; ikinci turun en pahalı eşleşmesinde barcelona'nın futbolcularının tahmini piyasa değeri 588 euro, manchester city'nin ise 451 milyon euro
manchester city-barcelona maçı, uefa şampiyonlar ligi'nde ikinci turun en pahalı eşleşmesi olacak.
futbolcularının tahmini piyasa değeri 1 milyar euroyu bulan ingiltere'nin manchester city ile ispanya'nın barcelona takımları yarın ikinci tur ilk maçında karşı karşıya gelecek.
alman internet sitesi transfermarkt'a göre barcelona'nın futbolcularının tahmini piyasa değeri 588 milyon, manchester city'ninki ise 451 milyon euro.
etihad stadı'ndaki karşılaşma böylece 1 milyar euroluk bir kapışmaya sahne olacak.
- messi, 120 milyon euro
barcelona'nın en değerli futbolcusu 120 milyon euro piyasa değeriyle lionel messi olurken, manchester city'de ise kun agüero, 45 milyon euroluk değeriyle ilk sırada yer aldı.
iki takımın piyasa değeri en fazla 10'ar futbolcusu şöyle:
barcelona:
1. lionel messi: 120 milyon 2. neymar: 60 milyon 3. andres ıniesta: 55 milyon 4. cesc fabregas: 50 milyon 5. sergio busquets: 45 milyon 6. gerard pique: 36 milyon 7. alexis sanchez: 30 milyon 8. pedro: 25 milyon 9. jordi alba: 25 milyon 10. dani alves: 18 milyon
manchester city:
1. kun agüero: 45 milyon 2. david silva: 40 milyon 3. vincent kompany: 35 milyon 4. fernandinho: 32 milyon 5. yaya toure: 30 milyon 6. alvaro negredo: 27 milyon 7. stevan jovetic: 26 milyon 8. edin dzeko: 24 milyon 9. samir nasri: 22 milyon 10. matija nastasic: 21 milyon
- ilk kez karşılaşacaklar
manchester city ile barcelona avrupa kupalarında tarihlerinde ilk kez karşılaşacak.
ingiliz ekibi, daha önce barcelona dışındaki ispanyol takımları ile 9 kez karşılaşırken, üçer galibiyet, beraberlik ve yenilgi aldı. manchester city, bu maçlarda 18 gol atarken, kalesinde 15 gol gördü.
barcelona ise ingiliz takımlarıyla bugüne dek 60 maç yaptı. bunların 24'ünü kazanan katalan ekibi, 19 beraberlik alıp, 17 kez de yenildi. barcelona'nın 98 golüne, ingilizler 73 golle yanıt verdi.
bu arada iki takım arasında bugüne dek 6 özel maç yapıldı. bunların 3'ünü barcelona, 2'sini de manchester city kazanırken, 1 maç berabere sonuçlandı.
city kızardı barça affetmedi 18.02.2014 23:47 - manchester mackolik.com
şampiyonlar ligi 2.tur ilk maçında barcelona, manchester city ile deplasmanda karşılaştı.
barcelona, 36 dakika boyunca 10 kişiyle mücadele eden rakibi manchester city'yi 2-0'lık skorla mağlup ederek büyük bir avantaj yakaladı.
şampiyonlar ligi son 16 turu ilk maçında manchester city ile barcelona'yı karşı karşıya getiren mücadelede gülen taraf katalan devi oldu.
ilk yarısı golsüz beraberlikle sona eren maçın ikinci yarısında manchester city martin demichelis'in 52. dakikada messi'ye yaptığı penaltının ardından gördüğü kırmızı kartla sahada 10 kişi kalırken, barcelona penaltı atışını gole çeviren arjantinli yıldızıyla 1-0 öne geçirirken, 90. dakikada sahneye çıkan dani alves maçın skorunu belirledi: 0-2.
ilk yarıda gol yok
karşılaşmanın ilk yarısı genel olarak orta saha mücadelesi şeklinde geçerken, iki takım da net gol pozisyonu üretme konusunda güçlük çekti.
19. dakikada david silva'nın ara pasında ceza sahası içi sağ çaprazda topla buluşan negredo, pique'den topu kurtarıp dar açıdan vuruşunu yaptı ama top kaleye paralel bir şekilde gitti.
32. dakikada busquets'in pasında ceza sahası dışında topla buluşan xavi, sert bir şutla şansını denedi ama kaleci hart iki hamlede topun sahibi oldu.
43'te silva'nın pasında sağ kanatta topla buluşan jesus navas'ın ortasında negredo arka direkte kafa vuruşunu yaptı ama top auta gitti.
ilk yarının kalan dakikalarında da gol sesi çıkmayınca takımlar soyunma odalarına golsüz eşitlikle girdiler.
demichelis atılınca...
maçın ikinci yarısına hızlı başlayan tarafa barcelona oldu. 53. dakikada demichelis, bomboş durumda ceza sahasına sokulan messi'yi arkadan kayarak yaptığı hareketle düşürüncem açın hakemi penaltı noktasını gösterdi ve demichelis'e de direkt olarak kırmızı kartını çıkarttı.
penaltı atışını kullanmak üzere topun başına geçen arjantinli yıldız, kalenin ortasında doğru yerden yaptığı vuruşla hart'ı avladı: 0-1.
68. dakikada alexis'in pasında sağdan ceza sahasına sokulan dani alves'in sağ çaprazdan yerden yaptığı sert vuruşta top uzak kale direğinin hemen yanından auta gitti.
77'de sağ kanatta topu alan zabaleta'nın pasında ceza sahası içi sağ çaprazda topu kontrol eden david silva'nın sert vuruşunda valdes gole izin vermedi.
90. dakikada barcelona farkı ikiye çıkarttı. sağ kanattan hareketlenen neymar'ın pasında ceza sahası içi sağ çaprazda topla buluşan dani alves, yerden yaptığı vuruşla fileleri havalandırdı: 0-2. bu gol aynı zamanda maçın da sonucunu belirleyen gol oldu.
iki takım arasındaki rövanş mücadelesi 12 mart çarşamba günü oynanacak.
clinical barcelona pick off ten-man city published: tuesday 18 february 2014, 22.48cet
manchester city fc 0-2 fc barcelona
lionel messi's penalty, after martín demichelis's red card, was added to by daniel alves in the 90th minute as the visitors took a firm grip on the tie.
by simon hart from city of manchester stadium
fc barcelona took a big step towards a seventh successive uefa champions league quarter-final appearance as lionel messi and daniel alves downed ten-man manchester city fc with a pair of second-half goals.
the pivotal moment of this much-awaited contest arrived eight minutes after the restart when martín demichelis upended messi to concede a penalty, earning himself a red card before the barcelona forward sent joe hart the wrong way from the spot. barcelona doubled their lead in the final moments through alves, leaving city with a mountain to climb in the round of 16 second leg on 12 march.
city have earned plaudits for their free-scoring play this season yet took a more cautious approach here. manager manuel pellegrini fielded aleksandar kolarov on the left side of midfield and opted for just one striker, álvaro negredo spearheading the attack with support from david silva.
as it was, negredo was certainly a handful for the visitors' defence in the first period. although barcelona dominated possession early on, it was the city forward who had the first chance of note, breaking into the area onto silva's threaded pass but carrying the ball wide and finding the angle too tight to beat víctor valdés.
alongside the fit-again fernandinho, yaya touré was more preoccupied with his defensive duties than normal and was well placed to stick a foot in when andrés iniesta looked poised to pull the trigger on the edge of the home box. when barcelona did get in a serious attempt on goal, through xavi hernández's 25m strike on the half-hour, hart was equal to it.
at the other end, city sought to profit from the blaugrana's vulnerability in the air – valdés got nowhere near one silva free-kick into the area, leading to a scramble in the barça goalmouth. then, on the stroke of half-time, negredo nodded wide from jesús navas's cross to the far post.
after that tight first period, the tie tilted barcelona's way after 54 minutes after navas had lost the ball in midfield and iniesta sent messi racing clear. demichelis, caught out of position, upended his compatriot and messi made no mistake with his penalty.
a goal and a man up, barcelona threatened more goals. xavi blazed over when set up by alves and then alves himself burst through on a one-two with alexis sánchez but flashed the ball a fraction wide of the far post.
to their credit, city's heads did not drop and silva forced a low save from valdés but then came alves's second goal, the brazilian breaking through on a one-two with substitute neymar and burying a low shot beyond hart.
barça’nın futbolundan soğumak mehmet ali çetinkaya 19 şubat 2014 mehmetalicetinkaya.com
2008-2012 yılları arasında barcelona'nın başında bulunan, eski barcelonalı futbolcu pep guardiola'nın katalanlara oynattığı futbol, önceleri şaşkınlık, ardından da büyük takdir toplamıştı. çünkü guardiola'nın öğrencileri, maçın başından sonuna kadar, ortalama 30 km hızla kendi aralarında sürekli ve sık bir şekilde paslaşarak topa hâkim oluyorlardı. bu hâkimiyetin meyvesi de oyunun iplerini elde tutmaktı!
topun ve oyunun hakimiyeti sürekli barcelona'da olunca rakibin yapabileceği ancak çoklu pres yapıp bordo-mavililerin oyun alanını daraltıp topu kapmaktı. ama genelde kısa bir süre devam eden bu baskı sonucunda topu kapamayınca oyuncuların gardları düşüyor ve sahadaki pozisyonlarını kaybediyorlardı. işte bu düşüş anlarında barcelonalılar hızlı bir ara pası ya da çoklu paslaşmanın ardından girdikleri pozisyonlarla golleri sıralıyorlardı. ondan sonrası zaten belliydi. çünkü rakip topu ayağına bile alamadan barcelona'ya nasıl cevap verebilirdi ki?
kalecisi dâhil tüm oyuncuların top kontrolleri ve paslaşmalarındaki kusursuzluk inanılmazdı. ataklara tüm oyuncuların katılması, top kaptırıldığı anda topluca yapılan presle rakibe nefes bile aldırmamak, taktiğin en güçlü özellikleriydi. tabi bir de messi faktörü vardı ki, onun tek başına takıma kattığı gücü anlatmaya gerek bile yok.
uzun lafın kısası, bu taktikle barcelona, neredeyse futbol dünyasında kırılmadık rekor ve alınmadık kupa bırakmadı.
futbolsever
ilk yıllarda barça'nın sahaya çıktığı her maç, 7'den 70'e herkesi televizyonun başına kilitliyordu. onlarca paslaşma ardından gelen goller, messi'nin ayağına yapışmışçasına top sürüşleri, inanılmaz çalımları, asistleri, şutları, topun rakipte olduğu kısa anlarda tüm takımın adeta "köpek gibi" nefes almadan yaptığı baskıya tezat, top kendilerindeyken inanılmaz rahat, umarsız ve cool hareketleri bir sonraki gün arkadaşlar arasında yapılacak muhabbetlerin satır başlarını oluşturuyordu.
ama sonraları bu büyü azalmaya başladı. bunun belli başlı iki büyük sebebi vardı. bunlardan biri, barcelona’nın gol attığı an, dakika kaç olursa olsun, maçın da bitmesiydi. barça o kadar kuvvetliydi ki, nerdeyse her maç, futbolun en büyük sihri olan sürprizin katili oluyordu! bu yüzden, zamanla futbolseverlerin gönlü barça’nın rakiplerine kaynamaya başladı. çünkü “mutlak kazanan” bu işin doğasına aykırıydı ve birileri futbolun sihri ölmeden onlara “dur!” demeliydi.
ikincisi ise, katalanların sürekli topu ayaklarında tutup, rakibe top göstermediği taktiğin bir süre sonra, topu olan zengin çocuğun tek başına topla oynayıp diğerlerini oyuna davet etmemesine benzetilmesiydi. bu yüzden, barcelonalı oyuncular uzun soluklu paslaşmalar yapmaya başladıkları anlarda, rakip tribünlerden, hep bir ağızdan, uzun soluklu ıslıklar yükselmeye başladı.
bu süre zarfında barcelona’ya dur diyebilenler de olmadı değil. mesela, mourinho’lu ınter milan ve real madrid, jupp heynckes’li bayern münih bunu başaran az sayıdaki örneklerden olmayı başardılar.
guardiola’nın sürpriz bir kararla takımdan ayrılmasının ardından barcelona’nın teknik direktörlük koltuğuna önce ispanyol tito vilanova ardından da arjantinli gerardo martino oturdu. fakat barça’nın oyun yapısında herhangi bir değişiklik olmadı. ama özellikle messi’nin yaşadığı sakatlıklar ve oyuncuların kendi aralarında yaptıkları paslaşmalarda yaşanan uyumsuzluklar, takımın yeşil sahalarda rakipleri üzerindeki ezici üstünlüğünü bir nebze olsun hafifletti.
manchester city - barcelona maçı
üstte de saydığım nedenlerden ötürü barcelona’nın maçlarını izlemekten zevk almayan biri olarak, uzunca bir aradan sonra dün barcelona ile manchester city arasında ingiltere’de oynanan şampiyonlar ligi son 16 turu ilk maçını izledim.
yine maçın çok büyük bir bölümünde topun tek hâkimi barçalılardı. (az-uz değil) ilk 11 değeri 250 milyon euro olan city’liler ise sadece aradan top kapıp gol atmaya yeltendiler. ama başaramadılar. hele bir de, 54’de kaleci ile karşı karşıya kalan messi’yi düşüren demichelis’in oyundan atılması ve penaltıdan atılan golle maç da bitti gitti. son 37 dakikada hem skor, hem de futbolcu sayısında üstün olan barcelonalıların sürekli paslaşmalarını izlemek zülüm gibiydi.
tarafsız bir şekilde televizyonun karşısına oturmuş biri olmama rağmen, sırf bu “top benim” taktiği nedeniyle, city’nin gol atmasını ister bir moda büründüm. hoş, 90+’da bordo-mavililer farkı ikiye çıkarttılar ve city’nin pamuk ipliğine bağlı hayallerini koparıp attılar.
futbolun dünya üzerinde bu kadar sevilmesinin ve yayılmasının iki nedeni var derler; birincisi, top olarak kullanılabilecek yuvarlak bir obje bulunduğu an, her yerde, her koşulda oynanabilmesi. ikincisi ise, sonucunun tahmin edilememesi ve her zaman sürprizlere açık olması.
barcelona’nın geliştirdiği taktik ise, bu iki nedenin birden yok olmasını sağlıyor. işte o zaman, futbolseverlere sadece barça’nın futbolundan soğumak kalıyor…
dip not: manchester city'nin özellikle sahada 10 kişi kaldığı bölümde david silva'nın oyunu görülmeye değerdi...