özhan canaydın maçta durum 1-1'e geldiğinde stattan ayrılıp, karşılaşmada bacağı kırılan musa'yı hastanede ziyarete gitti. trabzonspor başkanı nuri albayrak ise maçtan sonra kendi futbolcusunu ziyarete gitti.
galatasaray yönetimindeki çekişme tribünlere de sıçradı. dün akşam oynanan trabzonspor maçında tribünlerde alaylı-liseli ayrımı dikkat çekti. taraftar grubu ultraslan, protestolarının kötü futbola değil, köhnemiş zihniyete olduğunu açıkladı.
sonunda galatasaray yönetimi'nin iç çekişmesi tribünlere de sıçradı. celal gürcan ve şükrü ergün'ün galatasaray lisesi'nin önünde poz vererek, "kulüp bizimdir" (yani liselileri'ndir) açıklaması ise milyonlarca galatasaray taraftarının tepkisini çekti. taraftarlar internet sitelerinde örgütlenerek celal gürcan ile şükrü ergün'ün alevlendirdikleri kulüp liselilerindir görüşüne tepki gösterdiler. ve ardından trabzonspor maçı öncesinde sarı kırmızılı taraftarlar dakikalarca süren protestonun yanısıra özel hazırlanmış pankartlarla yönetime ve başkan canaydın'a tepkilerini dile getirdiler. galatasaraylı taraftarlar öncelikle başkan özhan canaydın'ı hedef alarak "dışımızdaki biri özhan canaydın" pankartı ile başkanlarını istifaya davet ettiler. taraftarın özhan canaydın'a tepkilerinin çok daha yoğun olacağı ancak adnan polat ve yönetici haldun üstünel'in gayretleri ile tüm tepkinin başkana değil yönetime yöneltilmesi için çaba sağlandığı da iddia edildi.
iki ayrı görüş çatışıyor..
galatasaray yönetimi resmen ikiye bölünmüş durumda... işin ilginç olanı ise çatışmanın bir tarafında liseliler bir tarafında ise liseli olmayan alaylılar var. iki tarafta birbirlerini kendileri açısından şöyle tenkit ediyorlar.
liseli bakışı
celal gürcan ve şükrü ergün, başkan canaydın'ın futbol şubesini, basın sözcülüğünü adnan polat'a vermesi ve ayrıca seyrantepe ile riva projelerini adnan polatk ile yürütmesi, bunların yanısıra bu iki yöneticiye önemli sorumluluk vermemesi şükrü ergün ile celal gürcan'ın yönetimden kopmasına meden oldu. geçtiğimiz haziran ayında kombine bilet satışı yapılırken, celal gürcan ile haldun üstünel'in arası açıldı. celal gürcan kapalı tribünde galatasaray cemiyeti'ne 550 indirimli kombine bilet verilmesini talep etti. haldun üstünel ise buna karşı çıkarak kombine biletlerin daha önce kapalı tribünde oturan taraftarlara satılmasını sağladı. bu olay liseli, lisesiz çekişmesinin fitilini bu yönetim döneminde ilk kez ateşledi ve sonrasında devamı geldi.
alaylı bakışı
adnan polat ise kendisine yakın olan haldun üstünel ve tunca haznedar ile futbol şubesini yöneltmeye çalıştı. geçen yıl futbol takımı, transfer taksitlerininin ödenmemesi yüzünden büyük sıkıntılar çekti. kulübün büyük borcu adnan polat'ın önemli transferler yapmasını engelledi. adnan polat'ın, sportif direktör bülent tulun'u pasifize ederek, adnan sezgin'i göreve getirmesi yönetim içinde ayrı bir kaos yarattı. çünkü bülünt tulun özellikle şükrü ergün'ün liseden çok yakın arkadaşı idi. bu sene ise en azından futbolcuların transfer taksitleri zamanında ödenerek galatasaray'ın bu konuda basına olumsuz malzeme olmasının önüne geçildi. adnan polat ise yönetimden kendilerine destek verilmediği gibi bazılarının kendilerine köstek olmalarından yakındı.
canaydın çimento olamadı
başkan özhan canaydın, tam da şampiyonluk yarışının kızıştığı bir dönemde yönetimde yaşanan çatlağın önüne geçemedi. semih haznedaroğlu istifa etti aylar sonra yeniden görevine döndü. celal gürcan ve şükrü ergün çoğu kez yönetim kurulu toplantılarına bile katılmadı. başkan özhan canaydın, inisiyatif kullanıp taraflar arasındaki pürüzleri gidermek için herhangi bir girişimde bulunmadı.
dün akşamki maçta da protokol tribünlerinde soğuk rüzgarlar esti.asbaşkan adnan polat, trabzonspor maçında protokolde oturmadı. yedek futbolcuların yanında maçı izledi. başkan özhan canaydın da maçta durum 1-1'e geldiğinde stattan ayrılıp, karşılaşmada bacağı kırılan musa'yı hastanede ziyarete gitti. trabzonspor başkanı nuri albayrak ise maçtan sonra kendi futbolcusunu ziyarete gitti.
sonuçta hem takımda hem de yönetimdeki çatlağı gören sarı kırmızılı taraftarlar, şampiyonluk yolundaki en kritik maçlardan birisinde yönetimi ağır bir şekilde protesto etti.
tarih 11.03.2007 pazar günüydü . yağmurlu bir gündü ve ben daha 9 yaşındaydım. daha önce maça gitmiş olabilirdim ama net olarak hatırladığım ilk maçımdı. o gün barış abim beni geldi ve beni evden aldı . vee beraber stada doğru gitmeye başladık mecidiyeköy meydanda amcamla buluştuk. amcam bana forma alacaktı fakat benim haberim yoktu amcam bana forma aldıktan sonra ben çok heyecanlanmıştım hayatımda aldığım ilk formaydı ve ilk maçtı galatasaray'lı olmamdaki en büyük adımı bugün amcam sayesinde atmıştım. neyse maça girdik taraftar harikaydı daha 9 yaşındaydım fazla anlamıyodum sadece gol olduğunda seviniyorduk. fakat tam maçı izlerken bi anda sinirler gerildi ne olduğunu anlayamamıştım bütün futbolcular bizim olduğumuz tribünün önünde toplanmıştı ne olduğunu anlayamamıştım.meğer ali sami yen stadı'nda herkesi şok eden bir gelişme yaşanıyormuş. karşılaşmanın 36.dakikasında arda'yla girdiği ikili mücadelede trabzonspor'un tecrübeli futbolcusu musa'nın ayağı kırılmış bişeyler olduğunu bir futbolcunun amblansa bindirlmesiyle anlamıştım. bu benim ilk maçım ve galatasaray'lı olduğum maç ve bundan gurur duyoyorum ve amcama teşekkür ediyorum...