mehmet yüce'nin türk futbol tarihi - birinci cilt: osmanlı melekleri adlı kitabından;
1908 senesine geldiğimizde ise karşımıza bazı hususi müsabakalar çıkıyor. tatavla, boyacıköy, galatasaray, büyükdere, kumkapı, fenerbahçe, hasköy, zoğrafyon, pera ve panionios kulüplerinin yaptığı hususi müsabakalar... bunlar içinde en mühimi fenerbahçe’nin futbol vâdîsinde şimdiye kadar bulunabilen ilk müsabakasıdır.
muhtemelen 1907-08 sezonu makriköy ligi’ne iştirak etmiş olan fenerbahçe (bu lig ve fenerbahçe’nin bu lige katılmış olabileceği hiçbir yerde yazmaz) burada kumkapı ile bir müsabaka yapmış. 1 mart 1908 öğleden sonra makriköy sahası’nda oynanan müsabakayı fenerbahçe 4-0 kazandı. bu müsabakanın makriköy ligi müsabakası olup olmadığını kesin olarak bilmemize imkân yok. zira ne mezkûr müsabaka ne de makriköy ligi ile ilgili bir habere rastlamadık. bununla beraber bir önceki sezon bu lig oynandığına göre, büyük olasılıkla bu sezon da oynanmış olabilir. makriköy ligi’nin takımlarından olan kumkapı’nın fenerbahçe ile yaptığı bu müsabaka bir lig müsabakası olabilir.
türkiye futbol federasyonu ''türk futbol tarihi 1904-1991 (cilt 1)''
türk futbolunda ilk kulüpler
fenerbahçe spor kulübü
1907 yılı ilkbaharında, kadıköylü gençlerden nurizade ziya (songülen), bahriyeli necip (okaner), hasan sami (kocamemi) ve arkadaşları arasında “hindli” lakabıyla anılan asaf (beşpınar) beyler, ne zamandan beri içlerini kor gibi yakmakta olan bir konuda kesin kararlarını vermişlerdi: bir futbol kulübü kuracaklardı...
necip bey’in moda’daki evinde yaptıkları toplantıda kurmayı kararlaştırdıkları kulüplerine fenerbahçe adını vermişler, forma rengi olarak da, o güzel bahar günlerinde fenerbahçe çayırını süsleyen papatyaların rengi sarı-beyazı seçmişlerdi. amblemleri ise fenerbahçe’nin ışık saçan feneri olacaktı.
bu yeni kulübün kuruluş hazırlıkları hızla akıp giden zamana yetişemediğinden fenerbahçe takımı 1907-1908 istanbul futbol ligi’ne katılamamış; 1908-1909 sezonunda ise forma renklerini sarı-laciverte çevirmiş bulunan fenerbahçe takımı, galatasaray’ın yanında ikinci türk takımı olarak istanbul futbol ligi’ne katılmıştı.
fenerbahçe kulübü kuruluş yıllarında çok sıkıntılı dönemler yaşamış ve kulübe yeni katılan ve çoğu saint joseph fransız mektebi öğrencileri olan gençlerin büyük çabalarıyla hayatını sürdürebilmişti. bu konuda ayetullah ve elkatipzade mustafa beylerin unutulmaz hizmetleri olmuştur. fenerbahçe kulübü bu sarsıntıları atlattıktan sonra hızla güçlenmiş ve 1011-1912 sezonunda istanbul futbol ligi şampiyonluğu’nu kazanma başarısına ulaşmıştır. bundan sonra da türk futbolunda fenerbahçe ile galatasaray mutlak üstünlükleri başlamıştır.
fenerbahçe yalnız yurtiçinde kazandığı şampiyonluklar ve elde ettiği başarılarla değil, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yabancı takımlarla yaptığı maçlardaki başarılarıyla da kendini göstermiş ve türkiye’nin en çok sevilen kulüplerinin başında yer almıştır.
fenerbahçe’nin bu büyük sevgiyi kazanmasında en önemli amillerinden biri de, mütareke yıllarında işgal kuvvetlerine mensup askeri takımlarla yaptığı maçlarda kazandığı parlak galibiyetleri de önemli rolü olmuştur. bu galibiyetler, işgal altındaki istanbul halkının kırılmış gururunu okşayan, hatta güçlendiren etkenler olmuş ve fenerbahçe sevgisi çığ gibi büyümüştür.
fenerbahçe bugün türkiye’de en çok taraftara sahip bulunan kulüp olarak tanınmaktadır. yapılan resmi ve özel istatistikler bunu göstermektedir. son olarak 1989 yılı sonunda gençlik ve spor genel müdürlüğü tarafından yaptırılan kamuoyu araştırmasında türkiye’de her 27 kişiden 1’inin fenerbahçeli olduğu belirlendi.
fenerbahçe'nin, tarih sahnesindeki ilk maçı değildir. zira bu maçtan önce net şekilde belirleyemediğimiz, ancak oynanmış olan birkaç maçı daha mevcuttur ve bu maçlardan birisi ise; kulübün kuruluşunda yer alan ilk fenerbahçeli futbolcuların anılarında da tezahür eden kadıköy (cadi-keuy afc) ile 1907 sonbaharında oynanan ve 9-0 mağlup olduğu karşılaşmadır.
1908 tarihine geldiğinde artık fenerbahçe yönetiminde iyice çözülmeler başlamış, 1908 ihtilali (2. meşrutiyet) sonrası iyiden iyiye payitaht istanbul'da futbol branşının önündeki engeller kalkmış ve kulüpler de "cemiyetler kanuna" istinaden resmiyette var olma durumuna da erişmiştir.
1908 tarihi, fenerbahçe'nin çözülme tarihidir de ayrıca. kulübün 1 numaralı kurucu üyesi ve ilk başkanı nurizade mehmed ziya (songülen) bey, 1908 ihtilali sonrasında kurucusu olduğu bu kulüpten 1909 yılı sonuna doğru istifa ederek; 2. abdülhamit'in doktoru operatör cemil topuzlu ile birlikte "hürriyet kahramanları" namına hanedan arazisi olan, bugünkü şükrü saracoğlu stadyumu'nun hemen bitişiğinde olan "papazın çayırı"nı, "union club" adı altında dönemin futbol federasyonu kurumu hüviyetiyle iş görecek olan bir organizasyonu kurma iştirakine girmişti.
ayrıca 2007 yılında (fenerbahçe'nin 100. yılı) yayımlanan "asr-ı fener" isimli fenerbahçe tarihini içeren eserde de kulübün 1 numaralı kurucu üyesi ve ilk başkanı nurizade mehmed ziya (songülen) bey'in hms bahram ile 1908 aralık ayında oynanan maçta fenerbahçe formasıyla olan bir fotoğrafını da içermektedir.
the levant herald and eastern express mecmuası, 7 mart 1908 cumartesi tarihli yayını.
constantinople, march 3rd, 1908.
football.
a most interesting match was played on sunday lost at makrikeui between the fenerbagtche and coum-capou football clubs. fenerbagtche scored 4 goals to coum-capou's 0.
***
the levant herald & eastern express gazetesi’nin 7 mart 1908 cumartesi tarihli sayısında “geçen pazar en dikkat çekici maçın makriköy’de fenerbahçe ile kumkapı futbol kulüpleri arasında oynandığı ve fenerbahçe’nin maçı 4-0 kazandığı” haberine yer veriliyordu. bu haber ile “fenerbahçe” ismine ilk kez bir yazılı kaynakta rastlanmış, bunun da ötesinde fenerbahçe’nin belgelenen ilk maçı da 1 mart 1908 ile tarihlenmiş oluyor.