bayramın son gününe denk gelen maç için yapılan ilk plan sinop gezisi sonrası maça gitmek olsa da, bir ev taşıma planı nedeni ile sinop gezisi yatınca deplasman gezisi günübirlik bir karabük-safranbolu gezisine dönüverdi.
aslında bir önceki deplasman maçımızda adem karabük gazını vermişti.ben, zeynep, adem, lale ve tijin deplasmana gidecektik. fakat bir süre sonra farkettim ki bu plandan sadece adem ve benim haberim vardı. son gece lale ve tijin gelemeyeceklerini bildirince hemen ekibe erdem ve kutay katıldılar.
sabah sekizbuçukta buluşmak için ekiple sözleşsek de saatlerin geri alındığını farketmeyen adem ve erdemin yedide başlayan tacizleri yüzünden son bir saatlik uyku piç oldu ve erken erken kalkmak durumunda kaldık. yine de buluşma saat sekiz buçukta gerçekleşti.ve yola çıkıldı.
yolda bizi bir sürpriz bekliyordu. bayram nedeni ile otoban ücretsizdi. arabada bir sevinç dalgası yayıldı. şarkılarla yola devam ettik. hemen bir karar vererek eğer iki farklı maçı kazanırsak maçtan sonra amasra'da balık yeme sözü verdik.
maç önü epeyce vaktimiz olduğundan önce safranbolu'ya uğrayarak ufak bir tur attık. cengiz abi ile karşılaşarak içtiğimiz biralarla safranbolu turumuzu sonlandırarak oldukça yoğun bir trafik eşliğinde karabük'e geri döndük. burada da cengiz abinin kuzenlerinin pastanesinde içilen çaylardan sonra soluğu stadda aldık.
yakın deplasmanların iki özelliği var. birincisi gitmesi ve dönmesi kolay. ikincisi de bu kolaylık çok fazla kişiyi deplasmanlara çekebiliyor. en birlikte olmak istemediğiniz insanları bile.
burada da durum benzerdi. ankara'da çok fazla sıkıntı çıkaramayan ekip buradaydı ve devre bitmeden karabük taraftarına küfür etmeleri küfürle karşılık buldu. bizlerin küfürleri susturma çabası ise yine bize sözlü ve yarı fiziksel sataşmalarla.bu tartışmalar esnasında polisin aramıza set çekmesi ise son zamanlarda yaşadığım en utanç verici anlardandı.
maça dair söylenecek çok fazla bir şey yok. son zamanlarda alışılmış kötü bir deplasman oyunu ile beraberliğe sevindik. tartışmalar nedeni ile diğer grup stadda tutulurken bizi polis maçın bitimi ile birlikte dışarı bıraktı. maç önünde bizi misafir eden inci pastanesi maçtan sonra da çay ve cevizli çörek ile aynı misafirperverliği gösterdi ve saat yedi sularında dönüş yolculuğu başladı. yolculuğun otoban gişelerine kadar olan bölümü şehir içi mesai saati sonu trafiği kadar kötü olsa da sonrası rahattı. özellikle eve varmaya bir saat kala kulüp otobüsü ile karşılaşıp türlü şebeklikler yaparak biraz eğlendik ve sonrasında hızlanarak eve döndük.
bu deplasmandan sonra aldığım en önemli karar yakın deplasmanlar konusunda daha temkinli olunması gerekliliği. mümkünse gidilmemesi hatta. ağzımızın tadı iyice kaçıyor öbür türlü.