bayram tatili için akyaka'dayız. tabi benim aklım da maçta. bu maçın benim için en büyük özelliği rafael abinin yaklaşık 20 küsür yıl sonra çok sevdiği gençlerbirliği'ne kavuşacak olması. maçtan bir hafta önce tanıl abiden beni an ve an bilgilendirmesini rica ediyorum, "her türlü bilgiyi ulaştıracağım" diyor. teşekkür ediyorum.
maç akşamı denizden dönerken zeynep arıyor ve "rafael abi ile bir şeyler içiyoruz mali sen gelmedin mi?" diyor. "ah be zeynep bak içim çekti yine" diye hayıflanıyorum.
saat 19 gibi tanıl abiden ilk bilgi mesajı geliyor, "içerdeyiz. rafi abi ile erken girdik içeri."
saat 20:22'de hala ses soluk yok. dayanamayıp skora bakıyorum 0-0. ardından tanıl aiyi arayaıp durumu soruyorum. "antalya tehlikeli. bizde de bir tutukluk var. her an her şey olabilir. idare etmeye çaışıyoruz" diyor. tedirgin oluyorum. sonra esra da benzer bir mesaj atıyor ve "maç 0-0 ama sanki iyi gitmiyoruz!" iyice tedirgin oluyorum.
yemek için sahile doğru inerken 2 gündür fb ve bjk maçlarını veren kahvelerde maçın verilmediğini görüp "lig tv'ye abonesiniz ne güzel maç da var nedenaçmıyorsunuz ki!" diyerek kızıyorum.
blık ekmek yiyeceğimiz, azmak üzerindeki tekneye varmak üzerken mesaj geliyor. tanıl abiden. "yedik!" moralim bozuluyor. "of be" diyorum. gencler.org'a gireceğim başlığı bile düşünmeye başlıyorum. ardındaın fuat çapa'nın, takımın, yeni oyuncuların eleştirileceğini ve ilk haftadan bir güvensizlik oluşacağından korkuyorum.
yürürken elele tutuşup sinerji yapıyoruz. yemekleri söylüyoruz. karşımızda 2 kız 2 erkekli bir grup var. erkekler gsli. kasımpaşa - gs maçının kadrosuna falan bakıyorlar telefondan. benim üzerinde yeni aldığım sol göğüsünde gençlerbirliği arması ve sağ kolunda alkaralar logosu olan kırmızı t-shirt var.
derken mesaj geliyor. heyecanla açıyorum. tanıl abi, "delibalta!" diyor. seviniyorum. hemen mesaj atıyorum, "süper abi. hadi be 2!" sesli olarak maçın muhabbetini yaparken masadaki çocuklardan biri beni kesiyor. ben farkındayım ama bakmıyorum. derken bir mesaj daha. ve tanıl abi. "2 oldu!" diyor. hadi canım diyorum. çok seviniyorum. çocuk biraz mala dönmüş bi şekilde bakıyor. anlayamıyor. hani "dün bjk oynadı, ondan önceki gün de fb, bugün de gsnin maçı var ama daha başlamadı. ee bu adam ne ayak neye seviniyor ne golünden bahsediyor" der gibi bakıyor. oysa üstümde gençler armalı t-shirt var!!!
biz laklaka devam ediyoruz. "hadi bitsin" falan derken bir mesaj daha. bu sefer tedrginim. 2-2 olmasın diyorum. tanıl abi ve "3. oldu zec!" diyor. acayip mutulu oluyorum.
yemekten sonra önce tanıl abiden, maçta vasat olduğumuzu ama oktay girdikten sonra takımın bir anda değiştiğini. peşpeşe goller atıp nefis bir geri-dönüş yaptığımızı dinliyorum.
rafael abiyi arayacakken zeynep arıyor, "mali, rafael abi 'bu maç varken mali neden tatile gitti. ben onu maçan sonra 1 ay gönderirdim ya!' dedi" diyor. gülüyorum. "4-2'lik bjk maçı kadar güzeldi be!" diye de ekliyor.
rafael abiyi istiyorum. "mali, bu maç 1-0 biter mi ya! ben taa avustralyadan gelmişim. olacak iş mi? bitmez tabi. 3-1 yendik aslanım." diyor. ardından da haftaya akhisar deplasmanına gideceğini ve bizi lider bırakıp australya'ya döneceğini söylüyor. "inşallah" diyorum. gülüşüyoruz...