gençlerbirliği, hafta sonu sahasında yapacağı kardemir karabükspor maçının hazırlıklarını sürdürdü.
18 kasım 2014 salı - 15:07 aa
spor toto süper lig takımlarından gençlerbirliği, hafta sonu sahasında yapacağı kardemir karabükspor maçının hazırlıklarını sürdürdü. antrenmana pas-kontrol çalışmasıyla başlayan futbolcular, daha sonra üç grubu ayrılarak dar alanda çift kale maç yaptı. antrenmana ülkelerinin milli takımlarında buldukları için katılmayan stancu, tosiç ve petroviç'in bu akşam takıma katılacağı bildirildi. gençlerbirliği, sarı kart cezalısı uğur ile tedavisi devam eden nizamettin'in forma giyemeyeceği kardemir karabükspor maçı hazırlıklarını yarın yapacak çift antrenmanla sürdürülecek.
spor toto süper lig takımlarından karabükspor, gençlerbirliği maçının hazırlıklarına devam etti.
16 kasım 2014 pazar - 20:24 aa
spor toto süper lig ekiplerinden kardemir karabükspor, ligin 10. haftasında deplasmanda yapacağı gençlerbirliği maçının hazırlıklarını sürdürdü. hasan doğan spor tesisleri'nde, teknik direktör tolunay kafkas yönetiminde gerçekleşen antrenman, ısınma hareketleri ve koşuyla başladı. yaklaşık 2 saat süren ve teknik çalışmanın yapıldığı idmana, sakatlığı süren sow ve ahmet ilhan özek katılmadı. idmanda, murat akça, traore, erkan kaş, emre özkan ve ibrahim serdar ise takımdan ayrı koştu. uzun bir sakatlık dönemi yaşayan viola, takımla çalışmaya başladı. karabük ekibi, yarını(17 kasım) izinli geçirecek.
gençlerbirliği, spor toto süper lig'in 10. haftasında sahasında karşılaşacağı kardemir karabükspor maçının hazırlıklarını sürdürdü.
21 kasım 2014 cuma - 14:55 aa
gençlerbirliği, spor toto süper lig'in 10. haftasında sahasında karşılaşacağı kardemir karabükspor maçının hazırlıklarını sürdürdü. beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde, teknik direktör irfan buz yönetiminde yapılan antrenman, 1 saat 30 dakika sürdü. idmana koşuyla başlayan kırmızı-karalı futbolcular, top kapma oyununun ardından koordinasyon çalışması yaptı. daha sonra 2 gruba ayrılan futbolcuların bir bölümü adale sertleşmesini önlemeye yönelik masaj yaptırırken, diğer grup yarı alanda kontrol pas ve şut çalışmalarıyla idmanı tamamladı. başkent temsilcisinin çalışmasına tedavilerine devam nizamettin ve berat katılmazken, gosso idmanı koşuyla tamamladı. kırmızı-karalar yarın yapacağı antrenmanla kardemir karabükspor maçının hazırlıklarına devam edecek. gençlerbirliği ile kardemir karabükspor arasında 23 kasım pazar günü ankara 19 mayıs stadı'nda oynanacak maç, 13.30'da başlayacak. karşılaşmayı hakem cüneyt çakır ile yardımcıları tarık ongun ve kerem ersoy yönetecek.
süper lig'in 10. haftasında karabükspor'u ağırlayan ekibimiz, ilk yarıda güzel bir oyun ortaya koymasına rağmen, hem ikinci yarı etkisizleşmesi hem de karabük'ün haksız penaltısı nedeniyle sahadan 1 puanla ayrıldı.
maçtan dakikalar
8. dakikada doğa kaya'nın pasıyla sağ çaprazdan ceza alanına giren stancu'nun kaleciyi geçtikten sonra yaptığı vuruşta, savunmada emre güngör son anda meşin yuvarlağı kornere gönderdi.
10. dakikada mervan çelik'in ara pasıyla ceza alanı içinde topla buluşan guido koçer'in vuruşunda, kaleci waterman meşin yuvarlağı kornere çeldi.
18. dakikada traore'nin sağ taraftan yaptığı ortada ceza alanı içinde uygun durumda topla buluşan akpala'nın bekletmeden yaptığı vuruşta, kaleci dahlin gole izin vermedi.
23. dakikada guido koçer'in sağ taraftan ortasında altıpas içinde rakiplerinden önce davranan stancu, yaptığı kafa vuruşuyla takımını öne geçiren golü kaydetti: 1-0
39. dakikada gelişen kardemir karabükspor atağında, sağ taraftan yapılan ortada gençlerbirliği savunmasında ahmet çalık'ın topa elle müdahale ettiği gerekçesiyle hakem cüneyt çakır penaltı noktasını gösterdi. 40. dakikada topun başına geçen traore, meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-1
45+1. dakikada guido koçer'in sol taraftan yaptığı ortada arka direkte müsait durumda topla buluşan stancu, kendisinin ve takımının 2. golünü kaydetti: 2-1
karşılaşmanın hakemi cüneyt çakır, yaşadığı sakatlık nedeniyle ikinci yarıya çıkmadı. maçın 43. dakikasında kasığında çekme hisseden çakır, ilk yarıyı bu şekilde tamamladı. soyunma odasında ağrıları artan çakır, maçın gözlemcisine konuyu bildirdi ve özel araçla hastaneye gitti. maçın 2. yarısında, 4. hakem mustafa öğretmenoğlu görev yaptı.
59. dakikada kardemir karabükspor, bir kez daha beraberliği yakaladı. ceza alanı dışında topu önüne alan viola, yaklaşık 25 metreden yaptığı düzgün ve sert vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-2
70. dakikada murat akça'nın sağ taraftan ortasında penaltı noktası üzerinde topla buluşan akpala'nın vuruşunda, meşin yuvarlak auta gitti.
88. dakikada tomic'in sağ taraftan kullandığı serbest vuruşta arka direkte ahmet çalık, topu kafa vuruşuyla çevirdi. uygun durumda topla buluşan hikmet balioğlu, kötü bir kafa vuruşu yapınca, takımını öne geçirme şansını değerlendiremedi.
kafkas: "iki devreli bir maç oldu" 23 kasım 2014, 16:21 ajansspor.com
kardemir karabükspor teknik direktörü tolunay kafkas, iki devreli bir maç olduğunu söyledi.
maça kötü başladıklarını ve istediklerini yapamadıklarını vurgulayan kafkas, şöyle konuştu:
"ev sahibi takım ani ataklardan iki gol buldu. ikinci yarıda istediğini yapan, pozisyon vermeyen ve baskılı oynayan bir kardemir karabükspor vardı. sakat oyuncularımızın olması, özellikle hücum bölgesinde bize sorun yaratıyor. rotasyon konusunda sıkıntı yaşıyoruz. geçen sene az gol yiyorduk, bu sene ciddi hatalar yapıyoruz. bu konuda çalışacağız."
kafkas, gençlerbirliği teknik direktörü irfan buz ile maç içinde yaşadığı diyaloğun sorulması üzerine ise "kendisi, oyuncumuza bir şeyler söyledi, ben de ona tepki gösterdim. ben rakip futbolculara ne kadar saygı duyuyorsam, benim oyuncularıma da aynı saygıyı bekliyorum" yanıtını verdi.
şensoy: "çok ucuz bir penaltıyla..." 23 kasım 2014, 16:17 ajansspor.com
gençlerbirliği yardımcı antrenörü naci şensoy, kardemir karabükspor beraberliğini değerlendirdi..
şensoy, 2-2 berabere sona eren kardemir karabükspor maçı sonrasında düzenlenen basın toplantısında, 4 gollü ve zevkli bir maç izlediklerini belirterek, "yükselen form grafiğimiz nedeniyle bu maçta 3 puanı hedeflemiştik. bunu devam ettirmek istedik ancak karşımızda yenilmek istemeyen bir kardemir karabükspor vardı" ifadelerini kullandı.
ilk yarıda çok iyi oynadıklarını vurgulayan şensoy, şöyle konuştu: "ilk yarı 4-1 gibi bir skorla lehimize bitmeliydi. yakaladığımız pozisyonları gole çevirebilseydik, maç ilk yarıda bitmiş olacaktı. çok ucuz bir penaltıyla rakip golünü buldu. penaltı penaltı gibi olmalı. aleyhimize çok ucuz penaltılar veriliyor. ikinci yarıda oyunun inisiyatifini rakibe bıraktık ve rakibin güzel golü geldi. beraberlik sonrasında galip gelme adına çok zamanımız vardı. son 3 maçta 5 puan topladık. tabiri caizse, küpünüzü sürekli puanla dolduracaksınız. sonuçta istediğiniz yerde bitirirsiniz."
bir haftalık nadasın ardından, tanıl abilerdeki tribünümüze kurulup laklak ederken, aklımızda iki hafta önceki kasımpaşa maçındaki bol pozisyonlu ve iştahlı oyunumuz vardı.
maçın ilk dakikalarında alkaralar’ın paslı ve arzulu oyunları bizleri iştahlandırmıştı. son iki haftadır takımın oyun yapısı pozitif anlamda değişmeye başlamıştı. bir yandan rakibe ileride toplu olarak baskı uyguluyorduk, bir yandan da topu daha fazla ayakta tutup, daha sık paslaşarak, daha olgun ve varyasyonlu ataklar geliştiriyorduk. oysa daha önce baskıyı sadece kendi ceza sahamızın yakın bölgesinde yapıp, atakları sürekli aynı ve genelde tek kanattan geliştiriyorduk. elbette bu paslı ve bol varyasyonlu oyunun en büyük sebebi, tomic, mervan ve guido’nun formlarını yükseltmeleri ve irfan’ın onlara çok iyi eşlik etmesiydi.
tanıl abi irfan’ın ilk kez ekrana geldiği anda heyecala, “sakallarını mı kesmiş o?” diye sordu. evet, gerçekten de bıyığını ve sakalını kesmişti. hafta içi cavcav’ın, “sakallı futbolcu mu olur!” çıkışının akabinde tüm futbolcular parlamış bir şekilde sahadaydılar!
bu “gereksiz” muhabbeti stancu - guido - stancu paslaşmasının ardından stancu’nun kafa golü sonlandırdı. geçen hafta “keşke gol atsa” dediğimiz stancu geri dönmüştü. bu golden önce doğa - stancu paslaşması sonucu romen oyuncunun kaleciyi çalımlayıp kaleye gönderdiği topu defansın çıkartması ve mervan’ın guido’ya çıkarttığı nefis pasın ardından gelen şutu kalecinin çıkartması golün habercisi olmuştu. elbette golden hemen önce akpala’nın bomboş pozisyonda kaleye gönderdiği şutu dahlin’in kurtardığını da not düşmek gerek.
golden sonra biraz geri çekilerek rahat bir maç çıkartıyorduk. karabükspor’un etkili bir oyun ortaya koyamaması da işimize geliyordu. derken hiç pozisyon yokken, akpala’nın ortasında ahmet’in kapalı koluna çarpan topa cüneyt çakır’ın penaltı kararı vermesi ve skorun dengelenmesi tüm morallerimizi altüst etti. (aklıma geçen sezon kadıköy’de ante’nin omzuna çarpan topa penaltı kararı veren cüneyt çakır geldi. http://www.mehmetalicetin...ginden-6-temiz-puan-aldi/)
beraberlik golünün ardından kısa bir süre bocalasak da guido’nun sol kanattan uzak köşeye doğru yaptığı güzel ortaya stancu’nun ikinci golü filelere göndermesi ile penaltı kararını unutup moralleniyorduk.
ikinci yarı bambaşka bir gençlerbirliği vardı sahada. üstteki övgü sözlerini hak etmeyen, top yapamayan, sadece savunma yapan bir gençlerbirliği. bu sırada karabük de doğru dürüst organizasyonlar yapamadığı için maç tıngır mıngır devam ediyordu. derken, arjantinli viola’nın yaklaşık 25 metreden attığı füze ile maça bir kere daha denge geldi. bir çuval incir berbat olmuştu.
mervan’ın yerine petrovic ve guido’nun yerine artun’un oyuna dâhil olması gidişatı değiştirmeye yetmedi. çünkü ilk yarıdaki hızlı oyunun mimarı olan iki oyuncu kenara gelirken, (petrovic’in 2 kere tomic’e uzun pas göndermesini bir kenara koyarsak) oyunu yavaşlatan iki oyuncuyu sahaya sürmüştük.
son bölümde hikmet’in bomboş pozisyonda kafa vuramayışı ile maç beraberlikle sonlandı.
ilk haftalardaki performansı ve golleriyle bizleri ayağa kaldıran berat’ın bir anda kadroya bile girmemesi ve hem ofansif hem de defansif olarak ondan daha yavaş olan artun’un forma şansı bulması oldukça enteresan. belli ki, artun kazanılmaya çalışılıyor ama umarım bu sırada berat’ı kaybetmeyiz.
bugün oldukça iyi bir maç çıkaran guido’nun, ilk haftalarda uzaktan şutlar denemesi taraftarı heyecanlandırıyordu. ama oyuncunun bu özelliği haftalar ilerledikçe yok oldu. yani o da takımın şutsuzluğuna uyum sağladı!
maçtan sonra eve doğru ilerlerken kaçıncı haftada olduğumuzu ve haftaya kimle oynayacağımızı düşündüm. o an, passolig nedeniyle sürekli ve sadece televizyonda maç izlemenin, tribünde maç izlemeye alışkın bünyemi çok kötü etkilediğini fark ettim. çünkü 10. haftaya gelmemize rağmen hala kendimi dışarıda hissediyordum. sanki gençlerbirliği 10 maçtır, uzak bir şehirde sezon öncesi hazırlık maçları oynuyordu!
gosso ve uğur'un yokluğunda sahaya çıkan 11 sürpriz bir 11'di. stoperde hikmet solda tosic oynadı. bu normal ama irfan buz'un gosso'nun yokluğunu tomiç, irfan ikilisiyle doldurması ilginç ve bence çok güzel bir karardı.
doğa'nın yanında veya biraz önünde ağırlıklı olarak irfan oynadı. irfan bu bölgede de klasını gösterdi. top saklama ve düzgün pas kullanma becerisinin yanında doğru pozisyon alıp defansif özelliğini sergilemesiyle bana göre kusursuz bir oyun çıkarmış oldu. gerektiğinde vücudunu kullanıp ikili mücadelelerde rakipleri bozdu. yanındaki arkadaşlarını çok iyi kullanıp yaptığı ikiye birlerle hücum başlangıçlarının kilit ismiydi.
tomic, mervan, koçer ve stancu takım oyunu anlayışıyla çok iyi bir hücum takımı oluşturdu. stancu ve koçer'in kaçırdığı net pozisyonlar ve mervan'ın çalımla kendine pozisyon yarattığı pozisyon gollerin habercisiydi. rakibin yakaladığı net gol pozisyonunun bir tane olduğunu düşünürsek defansın da başarılı bir oyun çıkardığını söyleyebilirim.
kaliteli ve göze hoş gelen futbol, 23. dakikada stancu, koçer ikilisinin oyunu sonucundaki golle süslendi. koçer'in mükemmel ortası stancu'nun bitirici kafa vuruşuyla sonuçlandı. golden sonra ilk haftalardaki görüntünün aksine gençlerbirliği rahat futbolunu sürdürerek rakibini çaresiz bıraktı derken ahmet çalığın koluna çarpan topa hakem penaltı dedi. yine olmayan bir penaltı sanki inat olsun diye verildi. penaltı golünü yediğimizde yanımdaki arkadaşıma "olsun, biz zaten çok iyi oynuyoruz, hakeme rağmen kazanmış olucaz, bunun ayrı bir gururu var, bence iyi bile oldu." dedim. gençlerbirliğine çok güveniyordum. sandelyemde otururken rahattım ve hiçbir zaman kazanamayacağız gibi bir endişeye girmedim. nitekim ilk yarının son dakikasında irfan'ın topu çok iyi kontrol edip, saklayıp, rakibine çalım atıp topu koçer'in önüne yuvarlaması golden bile daha keyifliydi. koçer'in ikinci asisti de ilki kadar güzeldi.
ikinci yarıda farkın açılacağını bekliyordum ama beklentim koskoca bir hayal kırıklığına dönüştü. maçın 56. dakikasında irfan buz bir teknik direktörün tek başına sanki ders verir gibi bir takımı nasıl durdurabileceğini hatta geriye götürebileceğini gösterdi. oyuna giren petroviç hadi neyse de mervan'ın çıkması yapılacak en son şeydi. tek hareketle iki yanlış bir bakıma irfan buz'un bir taşla iki kuş vurması takımı bir anda ters yüz etti. takımda 60 dakikadan sonra tam randımanlı oynayamayan özellikle zaten fizik zaafiyeti olan tomiç, koçer ve irfan varken takımın en çabuk, en hızlı ve en dengeli oyuncusu mervan'ı çıkartmak maçın kaderini değiştiren tek olaydı.
karabükte ikinci yarı oyuna giren viola dikkat edilmesi gereken en önemli oyuncu olmasına rağmen ne daha öncesinde gereksiz bir sarı kart alan doğa ne de oyuna sonradan girip sorumlu davranmasını beklediğim petroviç bu adamın rahat rahat topla oynamasına bir tehtid olabildiler. viola'nın attığı gol kesinlikle muhteşem. onu orta sahada karşılayan ahmet çalığı rahat geçmesi bomboş bir orta sahada çok normal ve bence burda ahmet çalığın hiç bir hatası yok.
2-2'den sonra ilk yarıyla uzaktan yakından alakası olmayan berbat bir maç beni kara kara düşünmeye sevk etti. kulübede berat yine yoktu ve 76. dakikada artun, koçer yerine oyuna girdi. antal yine hiç kullanılmadı. taylan kadrodaydı ama bugüne kadar bir dakika bile oynamadı. irfan buz bir tanesi ölümcül olmak üzere maçı 2 değişiklikle tamamladı. ilk geldiği günlerde çıkardığı kadro, oyun anlayışı ve oyuncu değişiklikleriyle bende çok kötü bir izlenimi olan irfan buz'un hatalarını görüp farklı kararlardan çekinmemesini şaşkınlıkla karşıladığımı hatırladığımda yakın gelecek için bir çıkış yolu ve umut ışığı görebiliyorum.