'spor toto süper lig ekiplerinden gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek önemli açıklamalarda bulundu.
20 mart 2014 perşembe - 12:00 dha
gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, 3 temmuz'dan sonra futboldan çok, futbol dışı etkenlerin ön plana çıktığını belirterek, ''böyle bir süreci daha önce yaşamadım'' dedi.
beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen özdilek, ''3 temmuz sürecinden sonra futboldan keyif alıyor musunuz" sorusuna, "futbolun içinde bir insan olarak şahsen ben keyif almaya çalışıyorum. ama seyredenlere baktığınız zaman, futboldan çok, futbol dışı etkenler konuşulmaya başlandı. böyle bir süreci bundan önce yaşamadım ve görmedim. aslında futbolu çok az konuşup, daha çok etkenlerini konuşan programların ön plana çıktığı, insanların çok büyük bir bölümünün futboldan uzaklaştığı, futbol sevgisinin yavaş yavaş körelmeye başladığı bir ortam var'' yanıtını verdi.
türkiye'nin seyirci sayısı ortalamalarına bakıldığında, avrupa'nın aşağıya giden ülkelerinde olduğunu kaydeden özdilek, şöyle devam etti:
"futbolu bu kadar seven bir ülke olmamıza rağmen, milli takımın avrupa ve dünya şampiyonalarında olamaması insanları karamsarlığa itiyor. futbolla yatıp, futbolla kalkan bir ülkenin insanları olarak bunu bir süreç olarak değerlendiriyorum. bunun da artık sonuna gelinmesini ve nokta konulması gerektiğini her yerde ifade etmeye çalışıyorum. son süreçte trabzon'da fenerbahçe maçında yaşanan olaylar ve daha öncesinde yaşanan olaylardan dolayı insanlar artık yoruldu. futbol yoruldu ve zarar görmeye başladı. bu marka değerini tekrar hep birlikte ayağa kaldırmalıyız. sevginin olmadığı, özellikle futbol sevgisinin olmadığı hiçbir yerde de başarı beklemek çok gerçekçi olmaz. kendimizi kontrol etmeliyiz. buna tekrar yapılandırma mı dersiniz, yeniden organizasyon mu, tekrar şemalandırma mı dersiniz, ne derseniz deyin ama insanların içerisindeki futbol sevgisini öldürmemek önemli. çünkü insanların futbola olan sevgisi ve bakış açısı değişmeye başladı. bu futbol için en büyük tehlikedir.''
mehmet özdilek, ligde ikinci yarıların çok zor olduğunu daha önce de söylediğini hatırlatarak, "ligin sonu yaklaştıkça kimse altta kalmak istemiyor. 9 hafta var ve halen çok şey değişebilir" dedi.
hafta sonu elazığspor ile karşılaşacaklarını ve evlerinde oynadıkları her maçın favorisi olduklarını kaydeden özdilek, ''burası ankara. biz burada oynadığımız her maçta, her takıma karşı favoriyiz. seyircimiz ciddi manada motivasyonumuzu artırıyor. onların centilmence protestoları bile bizim gücümüzü artırıyor. takımı ciddi manada yukarı taşıyorlar" diye konuştu.
kırmızı siyahlı kulüpte göreve başladığı günden beri yukarıyı hedeflediğini belirten özdilek, "hep dalgalanmalar oldu ligde, bazı takımlar buna 'dur' diyemedi. ama biz hep bir yerde bu dalgalanmaya 'dur' dedik. lig ilginç bir hal aldı. 2 hafta kaybediyorsunuz kabus, 2 hafta kazanırsanız da güzel rüyalar görmeye başlıyorsunuz'' ifadelerini kullandı. sezonda kalan hiçbir maçın kolay olmadığını dile getiren teknik direktör özdilek, sözlerini şöyle tamamladı:
"belki de daha iyi oynadığımız maçları kaybettik, vasat oynadığımız maçları da kazandık. futbolda takım performansı çok önemli. bireysel isimlerden ziyade, takım olarak birlikte oynayıp birlikte kazanıyoruz. bizim için dönüş torku konyaspor karşılaşmasının ikinci yarısıyla başladı. fenerbahçe maçı seriye engel oldu. istanbul'da oynamak kolay değil. bir de o dönemki süreci düşündüğünüzde zorluk daha da artabiliyor. asıl dönüş maçımız ise sivasspor karşısında oldu. o maçtan sonra da kasımpaşa maçı ayrı bir önem kazandı ve galip geldik. elazığspor maçında alacağımız 3 puan yolumuza daha net bakmamızı sağlayacak. ramazan ve oktay haricinde eksiğimiz yok. uzun süre sonra tam takım olarak çalışıyoruz."
sivasspor ve kasımpaşa maçlarımızı kazanmış, düşme potasından bir nebze olsun uzaklaşmıştık. elazığspor karşılaşmasını da kazanıp yolumuza devam etmek, düşme potasından iyice uzaklaşmak istiyorduk. maçtan önceki akşam amcamla konuşup saat kaçta buluşacağımızı öğrenmiştim. saat 1'de her zamanki yerde bekliyordum. hava oldukça güzeldi ve çok sayıda taraftar vardı. aklıma geçen sezonki elazığspor maçı gelmişti yine hava çok güzeldi ve maça çok sayıda taraftar gelmişti. ama maçı 2-1 kaybetmiştik. maçın üzüntüsünün yanına bir de o güzel taraftarı kaybetmiş olmanın üzüntüsü eklenmişti. bu maçın geçen sezon oynanan maça benzememesini umuyordum. maça istekli başlamamız hem heyecanlanmamı sağladı hemde sanırım bol gollü bir maç olacak diye düşünmemi. 16. dakikada amcamın bana stancu'nun gol krallığılistesindeki yerini sormasından hemen sonra yine stancu'nun asisti ve jımmy'nin kafa vuruşuyla 1-0 öne geçtik. gol sevincinden sonra amcam stancu'nun 5. asistininolduğunu ve o ana kadar toplam 12 golü olduğunu söylemişti. 10 dakika sonra izlediğimiz güzel organizasyonun sonucunda stancu'nun şutu gol olmuştu. bu gol hem farkı 2ye çıkarmamızı hem de stancu'nun gol krallığında liderliğe ortak olmasını sağlamıştı. amcam eğer stancu gol kralı olursa bunun gençlerbirliği tarihinde bir ilk olacağını söylemişti. ilk yarıyı 2-0 önde kapatmıştık ikinci yarıya birkaç gol daha bulma umuduyla çıkmıştık. ancak 58. dakikada gel yememiz beni korkutmuş ve aklıma amcamın söylediği "gençler taraftarına rahat maç izlemek haram!" sözü gelmişti. neyse ki 66. dakikada çağdaş'ın kendi kalesine attığı gol beni biraz olsun rahatlatmıştı. o an istediğim tek şey stancu'nun bir gol daha atması ve gol krallığı listesinde tek başına lider olmasıydı. ancak olmadı. maç bu skorla yani 3-1 bitti. son 2 haftaya bu hafta da eklenince puanımızı 34 yapmıştık. güzel hava ve güzel sonuç güzel bir hafta sonu için yeterliydi.
güneşli günde 3 puan: 3-1 23 mart 2014 gencler.org
süper lig'in 26. haftasında elazığspor'u ağırlayan ekibimiz sahadan 3-1'lik skorla ayrılarak galibiyet serisini 3 maça çıkartıp düşme potasından uzaklaştı.
:: maçtan dakikalar ::
15. dakikada jimmy durmaz'ın ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan zec'in vuruşunda meşin yuvarlak kaleci ıvesa'dan oyun alanına döndü.
16. dakikada ev sahibi ekip 1-0 öne geçti. stancu'nun elazığspor ceza alanının sağından yaptığı ortada jimmy durmaz, arka direkte kafayla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0
25. dakikada kwasie'nin gençlerbirliği ceza alanının sol çaprazından sert şutunda top az farkla kale direğinin yanından auta gitti.
30. dakikada gençlerbirliği farkı ikiye çıkardı. stancu'nun pasında topla buluşan jimmy durmaz, şık bir pasla meşin yuvarlağı hakan'ın koşu bölgesine yuvarladı. bu futbolcu topu elazığspor ceza alanın sağından uygun durumdaki stancu'ya çıkardı. stancu da plase bir vuruşla kaleci ıvesa'nın solundan topu ağlarla buluşturdu: 2-0
kalan sürede sonuç değişmedi ve karşılaşmanın ilk yarısı gençlerbirliği'nin 2-0 üstünlüğüyle tamamlandı.
54. dakikada tomic'in elazığspor ceza alanının solundan kullandığı serbest vuruşta iyi yükselen kulusic'in kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci ıvesa'da kaldı.
58. dakikada misafir ekip serdar özkan ile farkı bire indirdi. bu dakikada gençlerbirliği ceza alanının solunda topla buluşan serdar özkan, plase bir vuruşla meşin yuvarlağı kaleci dahlin'in solundan ağlarla buluşturdu: 2-1
62. dakikada serdar özkan, korner atışında defanstan seken topa gelişine vurdu. kaleci dahlin meşin yuvarlağı iki hamlede kontrol edebildi.
65. dakikada tello'nun kaleyi karşıdan gören pozisyonda sert şutunda defansa çarpan top az farkla direğin üzerinden kornere gitti.
67. dakikada stancu'nun soldan ortasında çağlar'ın kafasına çarpan top yön değiştirdi ve kaleci ıvesa'nın müdahalesine rağmen ağlara gitti: 3-1
80. dakikada serdar özkan'ın kullandığı korner atışında iyi yükselen batuhan'ın kafa vuruşunda meşin yuvarlak dahlin'de kaldı.
85. dakikada cangele'nin sert şutunda kaleci dahlin, meşin yuvarlağı tokatlayarak kornere çeldi.
90+1. dakikada tanju'nun sert şutunda kaleci dahlin, meşin yuvarlağı yine tokatlayarak uzaklaştırdı. topla gençlerbirliği ceza alanın solunda buluşan cangele yerden sert ortaladı ancak elazığspor forvet oyuncuları meşin yuvarlağa dokunamadı.
ligin alt sıralarını yakından ilgilendiren önemli karşılaşma 3-1 gençlerbirliği'nin üstünlüğüyle sona erdi.
"skoru koruma güdüsüyle geriye çekildik" 23 mart 2014, 16:15 ajansspor.com
gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, 3 haftadır kazanarak devam etmelerinin önemli olduğunu söyledi.
özdilek, spor toto süper lig'de 3-1 kazandıkları elazığspor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında iki takım açısından da önemli bir karşılaşmaya çıktıklarını belirterek, "ilk devre beklediğimizden kolay geçti. takım halinde iyi oynadık ve soyunma odasına 2-0 önde gittik" diye konuştu.
maçın ilk yarısında attıkları iki gol için "müthiş" değerlendirmesini yapan özdilek, "daha sonra skoru koruma güdüsüyle geriye çekildik. serdar özkan'ın golünden sonra futbolcularımda telaş oldu ama 3. golü bulunca rahatladık" dedi.
özdilek, 3 haftadır kazanarak devam etmelerinin çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"alttaki takımlarla aramızdaki bağı koparmak ve yukarıya yaklaşmak istiyorduk. bu galibiyetle artık önümüze daha rahat bakıyoruz. ancak daha önce de belirtmiştim; ligin alında da üstünde de daha çok değişiklik olur."
''kendi kalemize attığımz gol skoru belirledi'' 23 mart 2014, 16:20 ajansspor.com
elazığspor teknik sorumlusu irfan saraloğlu kendi kalelerine attıkları golün maçın skorunu belirlediğini ifade etti.
saraloğlu, karşılaşma öncesi gerekli analizleri yaptıklarını, her şarta hazır ankara'ya geldiklerini belirterek, şunları söyledi: "maça iyi başladık. 15. dakikada yediğimiz gol bireysel hatalar sonucunda geldi. devreye 2-0 geride girdik ama gerçekleştirdiğimiz değişikliklerle oyunu kurtarabilecek hamleler yaptık. gol atan kazanıyor. farkı bire indirdikten sonra beraberlik an meselesiydi ancak topun şansı gençlerbirliği'ndeydi. kendi kalemize attığımız gol skoru belirledi."
saraloğlu, elazığspor'u layık olduğu ligde tutmak için ellerinden geleni yapacaklarını, sadece 3 puan kaybettiklerini kaydederek sözlerini tamamladı.
2 hafta önce olduğu gibi yine, tanıl abiyle 12’de stadyuma doğru adımlamaya başladık. oradan buradan şuradan konuşa konuşa ve yakıcı güneş nedeniyle “of bunu/şunu niye giymişim” diye söylene söylene yaklaşık 6 kilometrelik yolu tamamlayıp, yeğen alperen’i de yanımıza alıp tribünlere giriş yaptık.
selamlaşmalar ve kısa muhabbetlerin ardından takım sahaya çıktığında geçen hafta kasımpaşa’da 3 puan alan takımdan sadece özgür-nizamettin değişiminin yapıldığını görüyorduk.
maç başlamadan önce aklımda elazığspor’un düşme potasında olan çoğu anadolu takımı gibi sert ve agresif oynayacağını, bu tarz oynayan takımlara karşı genelde başarısız olan gençlerin oldukça zorlanacağını düşünüyorduk. son iki haftada alınan 6 puan bir nebze olsun moralimizi yerine getirse de ligin son bölümünde oynayacağımız zorlu maçları düşününce elazığ maçı oldukça önemli hale geliyordu.
attığı 12 gol ve hiç söylenmeden oynadığı pozitif futbolla takımı adeta sırtlayan stanku’nun gol krallığında 1 adım geride olması da maç öncesi aklımdaydı. “gol atacaksak stanku” atsın diyordum. çünkü kötü sezonda, en azından 1. lig tarihindeki ilk gol kralını çıkartıp bir nebze olsun gülümseyebilirdik.
maç başladığında beklediğimizden daha istekli alkaralar ve beklediğimizden daha sakin ve yumuşak oynayan gakkoşlar vardı sahada.
nitekim 16. dakikada stanku’nun düşe kalka ceza alanına girip yaptığı nefis ortaya jimmy’nin kafasıyla 1-0 öne geçtik. golden sonra da elazığspor’da değişen bir şey yoktu. 30’da stanku-jimmy-hakan-stanku paslaşması ile fark ikiye çıktığında, hem sezonun en güzel gol organizasyonlarından biri için, hem de stanku’nun gol krallığında farkı kapatmasından ötürü seviniyorduk. her şey beklediğimizden kolay gidiyordu. zaten ilk yarının geri kalan kısmında rölantide bir maç izledik.
devre arasında chris’e “çok rahat maç izliyoruz. bu hiç normal değil!” dedim güldük. gerçekten de öyleydi!
ikinci yarı başlar başlamaz kısa devre yapan ya da aslında normal haline bürünen kırmızı-siyahlıları izlemeye başladık. alışık olduğumuz gibi takım hiçbir şey yapmıyordu! ne top tutuyor, ne paslaşabiliyor, ne de atak yapabiliyorduk. elazığspor ise bizi yarı sahamıza sıkıştırmış olsa da bir türlü etkili olamıyordu. derken 58’de serdar özkan’ın güzel plasesiyle rüyadan uyandık. golden sonra 10 dakika inanılmaz bir panik ve telaşla oynayarak rakibin ekmeğine yağ sürdük.
67’de (bir kere daha) stanku’nun elazığ’ın sağ kanadından inip yaptığı ortaya çağlar’ın attığı “güçlü” kafa şutu, önce direk ardından ıvesa’ya çarpıp ağlara gidince önümdeki saygın bana doğru dönüp, “çok şanslıyız!” dedi. gerçekten de öyleydi!
maçın geri kalan kısmında “hadi bitse de gitsek” diyen gençler ve en azından 3-2 olsun” diyen bir elazığspor vardı sahada. bu bölümde tek gıcık olduğum şey, birkaç yıl öncesine kadar almanya’da “büyük futbolcu olacak” denen ama kariyerinde büyük bir düşüş yaşayan deniz naki’nin sonradan oyuna girip, ilk pozisyonunda ceza alanına girip kendisini yere atması oldu. gereksiz ve sevimsiz bir andı!
bu galibiyetle birlikte, hem düşme potasından 7 puan uzaklaşmış olduk, hem de yukarıdaki takımlarla aramızdaki puan farkını 4’e indirdik. bakalım sezon sonunda nerelerde olacağız…
europe!!!!! probably not but mathematically we could get there
one piece of advice i read a few years ago about writing blog posts was that you should never apologise in the first line about how long it has been since your last post nor for the fact that the following post is not going to be up to the usual pulitzer prize-winning standards that you normally post. so i won't.
genclerbirligi 3 - 1 elazigspor
whether in the northern or southern hemisphere i don't think i have ever moved out of the sun and into the shade in march. me and spine had to at the beer bus on sunday afternoon. the weather here is just bloody madness. we are surely all going to die. in the meantime though, lets enjoy the sun... and the footy.
we got in just in time to be handed pictures of berkin elvan, the 15-year-old kid who died last week from injuries sustained during the gezi protests of last summer. for those who don't know, berkin had been heading to the shops to buy some bread for his mother when he was hit by a gas canister fired by the police. he was in a coma for nine months or so. no police officer has been punished for the murder. mourners at his funeral were gassed.
footy started and all was fun. elazig were crap and we were ahead in the 16th or so when stancu showed some good skills. on the edge of the box he slipped over. got back up, slipped around two defenders and somehow got the ball across to jimmy who headed in a low ball. fun in the sun.
the second goal was pure class and was all started by spine's man of the match, doga.
do any of you remember rob andrew, the england fly-half from the 1980s, early 90s? he was the most negative rugby union player in a team that was known for its absolute and utter negativeness. amazingly great attacking opportunity for england? he would it kick it. always! he never got tackled and would finish matches with his uniform still pristine. i remember a huge cheer go up once in sydney when he actually passed the ball.
anyway, this is nowhere near rob andrew levels of non attacking but last week spine said he would buy me a beer if doga made an attacking pass... i didn't get a free beer. and so yesterday it was our turn to give a cheer when doga not only made an attacking pass but one that directly led to our second goal. there was some stuff in between doga's pass and stancu scoring but i didn't really see it.
in the second half elazig got one back and then we all laughed again as the elazig keeper, who wears his socks like a japanese schoolgirl, messed up and tapped in an own goal.
that's it. match over. off to the pub. never apologise.