gençlerbirliği, gaziantepspor maçının hazırlıklarına başladı
spor toto süper lig'de haftayı kayseri erciyesspor yenilgisiyle kapatan gençlerbirliği, gaziantepspor maçının hazırlıklarına yenilenme çalışmasıyla başladı
kayseri erciyesspor maçında ilk 11'de yer alan oyuncuların hafif tempolu koşu yaptığı antrenmanda, diğer futbolcular ısınma hareketlerinden sonra 5'e 2 top kapma çalışması yaptı. futbolcular, dar alanda çift kale maçla günü tamamladı.tedavilerine devam edilen kaleci ramazan, gosso, özgür, nizamettin, sedat, serkan kurtuluş, mervan ve oktay, antrenmana katılmadı.gençlerbirliği, gaziantepspor maçının hazırlıklarına yarın yapacağı tek idmanla devam edecek.
gençlerbirliği gaziantepspor maçında kazanıp tırmanmak istiyor
aa 27/11/2013 13:06'de 27/11/2013 13:27
mehmet özdilek, gaziantepspor karşısında alacakları galibiyetin kendilerini lig sıralamasında üst sıralara taşıyabileceğini söyledi.
gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, gaziantepspor karşısında alacakları galibiyetin kendilerini lig sıralamasında üst sıralara taşıyabileceğini söyledi. özdilek, beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, milli maç nedeniyle lige verilen araların takımlara bazen sorunlar yaşatabildiğini anlattı. gençlerbirliği'nin de kayseri erciyesspor karşısında bu tür bir sıkıntı yaşadığını kaydeden özdilek, 1-0 kaybettikleri karşılaşmanın ilk dervresinde sahaya istediklerini yansıtamadıklarını, ikinci devre ise biraz daha iyi oynamalarına karşın golü bulamadıklarını ifade etti.
ankara deplasman olduğunu hissettiriyor aldıkları yenilgiden gereken dersleri çıkardıklarını dile getiren özdilek, "kayseri erciyespor maçını kazansaydık üst sıralara çıkacaktık. ancak bu şansı değerlendiremedik. bizim düşüncemizi kardemir karabükspor yaptı ve 8. sıraya çıktı. biz ise 13. sırada kaldık" diye konuştu gaziantepspor karşılaşmasının kayseri'de alınan mağlubiyet sonrasında öneminin daha da arttığını belirten özdilek, şöyle devam etti: "gaziantepspor maçını kazanıp yolumuza devam etmek istiyoruz. bu karşılaşmayı kazanırsak yine üst sıralara çıkma şansımız var. fiziksel ve zihinsel olarak hazırız. 5 haftalık periyotta alabileceğimiz maksimum puanı toplamak için uğraşacağız. ligde zor bir periyot bizi bekliyor. gaziantepspor maçından sonra zorlu bir maç trafiğimiz var. öncelikle kupa maçına çıkıp sonra da bursaspor deplasmanına gideceğiz. sakat oyuncularımız var. nizamettin, oktay, mervan ve ramazan'ın sakatlığı devam ediyor, sedat'ın bitti ama serkan cezalı duruma düştü. özgür, gosso ve tosiç ise bu hafta bizimle olabilir ama sahaya 11 kişi ile çıkıyoruz. yine söylüyorum, oyuncu grubuma güveniyorum." trabzonspor maçını kazanmalarında seyirci desteğinin önemine işaret eden özdilek, "fenerbahçe-beşiktaş derbisi ile aynı saatte oynanacak olmasına rağmen kırmızı siyahlı taraftarların tribünleri dolduracağını ve takımlarını destekleyeceğini düşünüyorum. ankara artık deplasman olduğunu göstermeye başladı" şeklinde sözlerini tamamladı.
gençlerbirliği, spor toto süper lig'de yarın oynayacağı gaziantepspor maçının hazırlıkarını tamamlayarak, kampa girdi.
beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde teknik direktör mehmet özdilek yönetimindeki antrenmana ısınma hareketleriyle başlayan kırmızı-siyahlı futbolcular, top kapma oyununun ardından taktik çalışması yaptı. başkent temsilcisinde kart cezalısı olduğu için gaziantepspor maçında forma giyemeyecek serkan kurtuluş, tedavisine devam edildiği için idmana katılmadı, oktay ve nizamettin ise takımdan ayrı koştu.
gençlerbirliği: ramazan köse, serkan yanık (dk. 77 özgür ileri), dusko tosic, ahmet çalık, sedat bayrak, radosav petrovic (dk. 76 deniz naki), jean jacques gosso, doğa kaya, jimmy durmaz, ermin zec (dk. 76 yusuf emre gültekin), bogdan stancu
ilk 11 değeri : 20.700.000 eur
yedekler: ferhat kaplan, ante kulusic, uğur çiftçi, atabey çiçek
teknik direktör: mehmet özdilek
gaziantepspor: zydrunas karcemarskas, şenol can, kemal tokak (dk. 69 serdar özbayraktar), marius stankevicius, haris medunjanin, bekir ozan has (dk. 84 orhan gülle), abdou razack traore, gilles binya, turgut doğan şahin, mustafa durak (dk. 61 ekrem dağ), cenk tosun
ilk 11 değeri : 20.050.000 eur
yedekler: serdar kulbilge, ibrahim akın, artem milevskiy
maçın ilk dakikasında jimmy'nin, gaziantepspor ceza alanı dışından yaptığı sert vuruşta, kaleci karcemarskas meşin yuvarlağı yatarak kornere çeldi.
12. dakikada tosic'in soldan ortasında iyi yükselen petrovic'in kafa vuruşunda, meşin yuvarlağı kaleci karcemarskas kontrol etti.
15. dakikada gençlerbirliği'ni öne geçiren gol geldi. gaziantepspor ceza alanın sağında topla buluşan zec, meşin yuvarlağı uygun durumdaki stancu'ya gönderdi. bu futbolcu, rahat pozisyonda topu ağlarla buluşturdu: 1-0.
27. dakikada gaziantepspor beraberlik golünü attı. gençlerbirliği ceza alanı yayı önünde topu kontrol eden bekir, düzgün bir vuruşla kaleci ramazan'ın üstünden topu ağlara gönderdi: 1-1.
36. dakikada konuk takım 2-1 öne geçti. gençlerbirliği ceza alanını karşıdan gören pozisyonda serbest vuruşu kullanan traore'nin plasesinde, top kaleci ramazan'ın kapattığı köşeden ağlarla buluştu: 1-2.
44. dakikada traore, meşin yuvarlağı uygun durumdaki mustafa'ya çıkardı. bu futbolcunun kaleyi karşıdan gören pozisyonda yaptığı kötü vuruşta, meşin yuvarlak kale direğinin üstünden auta gitti.
56. dakikada ahmet'in hatasında topla buluşan cenk'in gençlerbirliği ceza alanının solundan yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak kale direğinin yanından auta gitti.
57. dakikada zec'in pasıyla gaziantepspor ceza alanının solunda topu alan tosic'in zor pozisyonda çıkardığı şutta, meşin yuvarlak kale direğinden oyun alanına döndü.
62. dakikada gosso'nun pasında gaziantepspor ceza alanı önünde topla buluşan petrovic'in yerden sert şutunda, kaleci karcemarskas topu yatarak kale direğinin dibinde kontrol etti.
66. dakikada sedat'ın uzun pasında gaziantepspor ceza alanının soluna hareketlenen zec, topu altı pas içindeki petrovic'e çıkardı. bu futbolcu, topa dokunamayınca ev sahibi ekip beraberlik şansını değerlendirmedi.
73. dakikada serdar özbayraktar'ın yerden ortasında cenk topun üzerinden atladı ve meşin yuvarlak uygun durumdaki traore'de kaldı. bu futbolcunun kötü vuruşunda, top kale direğinin üstünden auta gitti.
79. dakikada cenk'in, kaleci ramazan ile karşı karşıya pozisyonda yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak kale direğinin üstünden auta çıktı.
90+2. dakikada cenk, kontratakta topu traore'ye verdi. bu futbolcu meşin yuvarlağı kaleci ramazan'ın üstünden ağlara göndererek, kendisinin ikinci, takımının ise üçüncü golünü kaydetti: 1-3.
saat 20:08'de (maçın ikinci yarısının ilk dakikaları) stadın deplasman tribünü girişindeki havaş'a geldim. hollanda'dan geldiğim için bagajları hemen taksiye atıp eve doğru yola çıkarken, etrafında inle cinin top oynadığı stadın ışıklarını gördüm ve hayatımda ilk kez gençler maçı oynanırken stadın çevresinde olduğumu düşündüm...
maç sırasında ankara 19 mayıs'ta bulunan tanıl abi anlık gol ve önemli pozisyon bilgilerini mesaj attı. eve vardığımda maçın sonlarıydı ve "90+'da kontradan bir üç" mesajını okudum...
bir gün sonra maç özetlerini izlediğimde ve tanıl abi ile telefonda konuştuğumda yeniden sezon başındaki "kötü takıma" döndüğümüzü öğrendim...
gaziantepsporumuz sergen yalçın yönetiminde zor bir deplasmana konuk oluyordu. deplasman yapamayacak gaziantepsporluları da zorluklar bekliyordu. anadolu'da bir derbi maçı ile tuttuğun takımın maçı çakışıyorsa ve lig tv yoksa izleme şansın %30.
tayfa ile 16:00'da bayrak altında(semt/mekan/park) buluştuk. saatler geçti, sohbet döndü dolaştı, maçı izleyecek mekana geldi. herkesin aklında bir kafe/kıraathane vardı ama cevap hazır: "yok olum, orası gaziantepspor maçını vermez." kendi şehrinde böyle bir düşünceye kapılmak, inanın ki çok zor bir durum. aramızda duruma maç yayını yapan mekanın sahibinin gözünden bakanlarda var: "ben olsam, bende derbiyi izletirim. zaten bir derbide para kazanıyorum."
sırada düşünülmesi gereken evinde lig tv'si olan gaziantepsporlular var. bir abimiz deplasmanda. evine gitmek olmaz. kararsız durumdayız. maça 1 saat var. en kötü ihtimal radyo yayını.(bulabilirsek) akıllarda aynı soru: "lig tv'si olan kim var?" sonunda bir arkadaşımızın, arkadaşından olumlu yanıt aldık ve bir şekilde maçı izledik.
sonuç olarak, galibiyet sevindirse de. yaşananlar düşündürücü ve üzücüydü.
spor toto süper lig'in 13. haftasında gençlerbirliği, evinde konuk ettiği gaziantepspor'a 3-1 mağlup oldu.
maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, kaybettikleri için üzgün olduklarını söyleyerek, "oyuna iyi de başladık. 1-0'da öne geçtik. ondan sonra anlamsız bir ilk devrenin son dakikasına kadar rölantili bir oyunumuz var. bu arada 2 tane gol yedik. biri duran top diğeri de pozisyon hatasından 2-1 mağlup duruma girmek devre arası bizi biraz sıkıntıya soktu. ikinci yarı itibariyle tekrar oyuna ortak olduk. özellikle 25-30 dakika ciddi tempo yükselterek golü arzuladık. direkten dönen toplar, kaçırdıklarımız var. son vuruşlarda maalesef becerikli olamadık" dedi.
ikinci yarıdan son derece memnun olduğunu ifade eden özdilek, sözlerine şöyle devam etti :
"tabi 90. dakikada yediğimiz gol futbolda var. kaybetmek bizi bir hayli üzdü. maç öncesi beklentimiz çok farklıydı. futbolda bunlar var. bundan sonra kafamızı önümüze eğmeden yukarı kaldırıp yola devam edeceğiz. önümüzde önemli 4 maç var. alabileceğimiz maksimum puanları alacağız. yarın itibaren de kupa maçına yoğunlaşacağız. ondan sonra da bursa maçı var. yorucu ve zorlu bir periyot bizi bekliyor. buradan alabileceğimiz puanlarla ilk devreyi bitirip ona göre yolumuza devam etmek istiyoruz ."
gençlerbirliği futbolcusu radosav petrovic ise skoru koruyamadıklarını belirterek, "zec ve stancu'nun yaptıkları güzel bir atak sonucunda tam bulmamız gereken dakikada golü bulduk. ama maalesef skoru koruyamayıp yemememiz gereken 2 tane gol yedik. yediğimiz goller aslında çok organize edilmiş ataklar goller değil. biz onlara ikinci yarıda cevap veremedik. esas izlememiz gereken yol elazığ ve trabzon maçlarında oynadığımız performansımızdır" şeklinde konuştu.
gençlerbirliği'nin boşnak futbolcusu ermin zec ise önlerindeki maça bakacaklarını söyleyerek, "petrovic aslında her şeyi açıkladı. bende kendisine katılıyorum. ikinci yarıda yemememiz gereken 2 tane gol yedik. bunlara maalesef cevap veremedik. önümüze bakacağız" diye konuştu.
gaziantepspor cephesi
gaziantepspor teknik direktör yardımcısı tamer tuna, maçı kazanmayı çok istediklerini ve bunu başardıklarını belirterek, "geçen haftadan sonrada bugün kazanmayı çok istedik. maçtan öncede düşüncelerimiz kazanma yönündeydi. oyuncularımızı gerçekten tebrik ediyorum. çok üst düzey mücadele örneği gösterdik. onlara çok inanmıştık. inancımızı karşılıklı şekilde yere getirdikleri için teşekkür ediyoruz. hak ediyorlardı. çalışmalarıyla, istekleriyle, arzularıyla bugün kazandığımız için kendimizi çok mutlu ve iyi hissediyoruz. umarım kazanarak yolumuza devam ederiz" diye konuştu.
gaziantepsporlu futbolcu turgut doğan, çok önemli bir maçı kazandıklarını söyleyerek, "zorlu bir gençlerbirliği deplasmanı ve onlarda iyi gidiyorlardı. sergen hoca geldikten sonra iyi bir başlangıcımız vardı. bunu devam ettirmek istiyorduk. deplasmanda gençlerbirliği'ni yendiğimiz için çok mutluyuz. galibiyetimiz ve iyi futbolumuz devam eder. dilediğimiz, istediğimiz gaziantepspor'u üst sıralara taşıyacağız" dedi.
içeride alınan elazığspor galibiyetinin anlam kazanabilmesi için mutlak kazanmaları gerektiğini belirten gaziantepsporlu defans oyuncusu kemal tokak, "sahaya çıktık aslanlar gibi mücadele ettik. sonuç da galip geldik. yeni hocamızla birlikte bu galibiyet serilerini devam ettirmek istiyoruz" şeklinde konuştu. - ankara
“sonraları kadınlara nasıl âşık olduysam, futbola da öyle âşık oldum: ansızın, açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan, getireceği acı ve kafa karışıklığını bir nebze bile düşünmeden.” nick hornby – fever pitch
hikâyesi olmayanlardan kuşku duyuyorum. tanırsınız onları; hani şu amaçları, kariyer planları olan, soğuk ingilizce ders kitaplarından fırlayıp beş-on yıldır dibimizde biten tipler. asla kaybetmezler, sadece risk almışlardır. tutkuyla bağlandıkları hiçbir şey yoktur; b planları devreye girer. ankara’nın tüm duvarlarına kırmızı sprey boyayla ‘rekabet değil dayanışma’ yazsan bile onlar kişisel gelişirler. buyursunlar.
hikâyem ankara’da geçiyor. en tutamaksız yerinden de gençlerbirliği…
ankara 19 mayıs stadında ilk maç
“her şeyin ilki bir parça büyülüdür.” emrah serbes – erken kaybedenler
üniversitenin ortanca yıllarında, elimi değdirdiğim her şeyin kuruduğu bir dönem geçirdim. mezun olmama çok vardı, sayamayacağım kadar dersten kalmıştım; bir yandan devlet memurluğuna atanmıştım, en yakın arkadaşım emekliliği bekliyordu; babamı kaybetmiştim, bir daha bulamamıştım; harcım yoktu ya borcum çoktu; benim olmayan bir hayatı yaşıyordum. bu durumu değiştirebilmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
herhangi bir cumartesi günüydü ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. ev artık benim evim değildi. önce kurtuluş parkına, oradan da sıhhiye köprüsüne kadar yürüdüm. gar’ın önünden geçip gençlik parkına doğru ilerlerken 19 mayıs stadından gelen sesleri duydum. yapabileceğim hiçbir şey yoktu ve maça gittim. formasız ve kimseyi tanımazken.
gençlerbirliği sahasında gaziantepspor’la oynuyordu. kendi hâlinde, olduğu kadar güzel bir oyunla çoktan bir-sıfır önde gidiyorlardı. her şey bir yana antep’in orta sahası felaketti! iyi bir orta sahanız yoksa geriye düştüğünüz bir maçın sonunda nasıl galip gelebilirsiniz ki? babam benim orta sahamdı.
maçı antep kazandı. henüz daha gençler’in kaybetmesine üzülecek zamanlar gelmemişti. ortada daha büyülü bir mevzu dönüyordu. hâlimin gaziantepspor’dan iyi olduğunu, onların geriye düştüğü maçı felaket orta sahalarına rağmen kazanabildiklerine göre, benim de kalan hayatımda neler neler yapabileceğimi düşünmeden edemedim! varoluşsal problemler kahrolsundu, yaşasın futbol!
şimdi düşünüyorum, o ilk maçtan çıkarabileceğim bir ders daha vardı: fazlasıyla gençlerbirliği’ne benziyordum. her şey yolunda giderken birden, sebebini anlamadan kaybedebilirsin. özellikle ankara’da.
tribüne adım atmadan önce sahanın yeşilini gördüğün ilk an
çoğu kimse doğuştan gençlerbirlikli olmaz. takım, bu yönüyle ankaragücü’nden ayrılır. belki bir sempati duyarsınız, neticede şehrinizin takımıdır. yavaş yavaş maçlarını göz ucuyla da olsa takip etmeye başlarsınız, hiçbir iddiası olmasa bile her sezonunun ayrı bir hikâyesi vardır.
ve sonra, aydınlanma. neden maçlarına gidemeyeceğiniz o malum şehrin takımını tutasınız ki? “büyük” olmak zorunda olmadığını fark edersin. “genç” olmanın kıymeti anlaşılır. artık olmak istediğin kişi değil, kimsen o’sundur. gençlerbirlikli, adı bile güzel.
stat önü köftecilerinin isinin sisinin arasından geçip suçlu gibi demir parmaklıklardan çelik kapılardan içeri girdiğinde ilk önce sahanın yeşili görünür. istediği kadar televizyonlarda dönsün dursun, biraz sonra bir daha asla tekrarı yaşanmayacak bir oyun oynanır. senin önünde ısınan oyuncu belki de yarım saat sonra takımını öne geçiren golü atacaktır. arkanda yüzü olmayan binlerce insan aynı sözü bağırır. yavaş yavaş yerine geçersin; dur, oraya oturma, geçen maç uğurlu gelmemişti, en iyisi yan koltuğa geç.
birkaç maçtır gördüğün yüzlerin birer ismi olduğunu öğrenirsin. önümüzdeki sezon yerine oturana kadar tek tek selamlaşacaksın. eğer maça gelmedilerse meraklanacaksın. sakin ol, işi çıkmış, her şey yolunda, iki hafta sonra tekrar bir arada olacaksın.
“burası ankara burdan çıkış yok”
her sene aynı senaryo! ligin ilk maçlarında bol keseden puanlar kaybedip küme düşmemeye oynuyoruz; ardından üç-beş antrenör değişiyor ve üst üste alınan galibiyetlerle paçayı sıyırıyoruz. hatta biraz daha puan kazansak avrupa’ya bile gidebiliriz de işte, neyse. birkaç ay sonra yeni sezon başlayacak.
mevsimler, sezonlar, iç ve dış transferler gelip geçerken ben, aynı güne uyanıyorum. eğer üzerinde gezinmeye çalışıyorsanız hayal kırıklıkları cam kırıklıklarından daha fazla can yakar. "zamanla geçer" dediklerinde içime su serpmediklerini, hay aksi, daha fenalarıyla karşılaşacağımı anlıyorum. benden ayrılan her parçamı, yarım kalan hikâyemi arkamda, ankara’da bırakmaya karar veriyorum.
malum şehre gidiyorum. kafaya koydum, avukatlık stajımı orada başlatacağım. koca koca binalar, aman aman ofisler, bembeyaz yakalar, let’s continue in english, yes orrayt, biz sizi ararız, fasa fiso, pokemon taso… onlarca başvurum reddedildi, beni arkadaş olarak görüyorlarmış. puan veya puanlar almaya gittiğim deplasmandan eli boş dönüyorum.
döndüğüm gün kendi sahamızdaki ilk maça rastlıyor. valizimi otogarda emanetçiye bırakıp gençler’in maçına yetişiyorum. köftecileri geçip çelik kapılardan giriyorum. sahanın yeşili tekrar karşımda, nasıl bıraktıysam öylece duruyor. arkama yüzü olmayan binlerce insan aynı sözü bağırıyor. fakat bu sefer sözün asıl anlamını kavrıyorum: “burası ankara burdan çıkış yok!”