hacettepe severler derneği eski başkanı ve kurucularından sayın lütfü yanar'ın bu sezon küme düşen hacettepe için "sizi kaybederken de seviyoruz" ritüelini yerine getirmek için çaba sarfettiği maç... lütfü ağabey'in bu maçla ilgili basın yayın organlarına gönderdiği şöyle bir bildiri/mektup var;
sevgili kardeşim,
29 05 2009 cuma akşamı, ankarada oynanacak hacettepe-kocaeli spor müsabakasında, biz hacettepeliler, lige veda eden takımımızı; türkiyede bir ilkki gerçekleştirip, "sizi kaybederken de seviyoruz" ritüelini ankaraya taşımak istiyoruz.
ingiltere ve bir çok avrupa lig'inde örneğini gördüğümüz taraftar sevgisini 'yeniden döneceğinize inanıyoruz' diyerek, şölen havasında, uğurlamak istiyoruz..
bu etkinliğimize gençlerbirliği ve ankaragücü ile ankaralı tüm sporseverleri, birlikte hareket etmeye davet ediyorum mümkünse, her taraftar kendi formaları ile maça gelip,bizlerle birlikte, şölenimize katkı yapmalarını bekliyorum.ayrıca, bu etkinlikte birlikte hareket etmek amacıyla kocaelispor külübüne de ileti yolladım.
bu nedenle, hacettepe spor kulübünü esenleme maçında "iyi günde, kötü günde yanınızdayız" diyerek, yolcu etmek istiyoruz.
mümkün olur, etkinliğimizi sporseverlere duyurmamıza katkıda bulunursanız memnun oluruz. saygılarımla.
düşme evinden ekşi tatlı manzaralar tanıl bora 09/06/2009 radikal.com.tr
hacettepe’nin (melih gökçek tarafından gasp edilip keçiörengücü’ne çevrilerek) tarihten silindiği uzun yıllar boyunca, mor-beyaz’ın namını yaşatmaya azmetmiş eski mahallelilerden biridir, lütfü yanar. bu sezon, hacettepe’nin reenkarnasyonuyla beraber, bütün eski sahici hacettepeliler gibi o da şükür ve gururla tribünde yerini almıştı. düşüşü de vakarla karşıladı. ne de olsa üzüntüye talimliydiler.
ligin son haftasında, iki düşen takımın, hacettepe ile kocaelispor’un maçı öncesinde bir çağrıda bulundu lütfü yanar: “biz hacettepeliler, lige veda eden takımımızı uğurlarken, türkiye’de bir ilki gerçekleştirip, ‘sizi kaybederken de seviyoruz’ ritüelini ankara’ya taşımak istiyoruz. ingiltere ve birçok avrupa liginde örneğini gördüğümüz taraftar sevgisini gösterip, ‘yeniden döneceğinize inanıyoruz’ diyerek, hacettepe’mizi şölen havasında, uğurlamak istiyoruz.” kocaelisporlulara da mesaj yollamış: “iki kardeş kulübü, tekrar lige dönüşünü çabuklaştırmak amacıyla, kınalı kuzular örneği yolculamak istiyoruz” demişti.
centilmenliğe izin yok!
görgü tanıkları, bu şık tasarının mütevazı ölçülerde gerçekleşebildiğini aktarıyorlar. öncelikle ‘yetkililer’ limon sıkmış işe. boş tribüne bir sıra polis dizerek ortadan bölmek suretiyle tertibat alan bildiğimiz güvenlik anlayışı doğrultusunda, hazırlanan flamaların içeri sokulmasına izin vermemişler. taraftarların birlikte oturması için hacettepeliler kocaelililere yüz kadar bilet ayarlamışlar, ne var ki buna da yine ‘güvenlik’ gerekçesiyle engel olunmuş. yine de neşeli, sıcak bir uğurlama olmuş. maçtan önce futbolculara çiçek verilmiş, balonlar uçurulmuş. 19 mayıs’ın bilinen tenhalığını karınca kararınca şenlendiren bir kalabalık, hançeresi yettiğince tezahürat yapmış. görgü tanıklarından aktarıyorum, zira futbol medyası gözünün ucuyla bile bakmadı buraya...
lütfü amcanın imrendiği ingiltere ve avrupa manzaralarını biliyoruz: düşen takımların tezahüratlarla, alkışlarla uğurlanması... tribüne çağrılan futbolcuların, başlar önde, gözlerinde iki damla yaş, kendilerini alkışlayan taraftarları alkışlamaları... sanki yirmi bin kişilik kocaman bir el, takımın sırtını sıvazlıyor, ‘aldırma koçum’ diye teselli ediyor gibidir. izlerken gözleri yaşarır, tövbeler olsun, neredeyse takımı düşesi gelir insanın.
benim gözüm, düşen takımını bağrına basanlar kadar, derin derin üzülenlere takılır. başlarını ellerinin arasına almış hıçkıranlar, omuz omuza ağlayanlar, kitlenmiş, melul melul boşluğa bakanlar... bizde de pekala görürsünüz tribünlerde bu portreleri. temiz temiz üzülmek, salih bir duygudur. yas tutma yeteneği, değerlidir. futbolculara, hocaya, yönetime, federasyona veya kara bahta kahretmenin de icabı olabilir, eyvallah. günah keçilerinin peşine düşmek, baldan tatlıdır üstelik. ama takımını gerçekten seven için, bunlar, salimen üzülmenin üzerini örtemez. ancak salimen üzülürseniz, gerçekle yüzleşebilir, maneviyatınızı onarabilir, doğrulup devam edebilirsiniz.
on gün oluyor, biz gençlerbirlikliler de 20 dakikalığına küme düştük. konya’nın öne geçip antalya-ankaragücü maçının berabere gittiği o 20 dakikalık ömür boyunca, ben düşmeyi sindirmiştim içime. sahadaki takımın gamsızlığıyla, ufkunu transfer devr-i daimiyle sınırlamış yönetimin basiretsizliğiyle, bunu hak ettiğimizi düşünmüştüm. yine de daraldı içim. minem soldu.
melankolinin saadeti
kederimle sükunet içinde yalnız kalayım istedim. gel, dedim ışık’a, tribün dostlarımızla helalleştik, çıktık eve geldik. ışık ergen öfkesiyle söylenip duruyor. ben mütevekkil, bakıyorum. gençler’i tutmanın zaten azaplı bir şey olduğunu söylüyorum, kendimi tam baba hissederek. antalya maçından müjde bekliyoruz. sokurdanmasını bir an kesti, “geçen hafta (sivas maçını izlerken) kuduruyordun” dedi, “şimdi resmen düşüyoruz, böyle sakinsin.” cevabı kendi verdi hemen: “tabii, şimdi melankoliye geçtin.”
doğru söze ne denir? ‘okuyucu’nun yazarı bernhard schlink, son kitabı ‘haftasonu’nda, büsbütün kapılmadan, ruhunu ona teslim etmeden melankolinin tadına varabilmenin saadetinden bahseder. hem, melankoliye dalıp gitmek, ıstırabın sebebinin de derinlere inip kaybolmasına yardım ediyordur.
sonra antalya ankaragücü’ne attı, kurtulduk. işte melankolinin saadetini o zaman iyi anladım.
bochum savcılığı tarafından yürütülen futbolda bahis şikesi davasında türk takımlarının maçları da var. alman bild gazetesi bu maçlardan ikisinin antalyaspor-trabzonspor ve 08-09 sezonunda ligde oynanan hacettepe-kocaelispor maçları olduğunu iddia etti. ardından süddeutsche zeitung gazetesi, ankaraspor-bursaspor mücadelesinde şike yapıldığı öne sürdü.
dünyayı ve türkiye'yi sarsan 'bahis ve şike' skandalıyla ilgili ilginç iddialar ortaya atıldı. geçtiğimiz perşembe günü almanya'da uluslararası futbolda ortaya çıkarılan bahis skandalında, türkiye'deki 29 maçın da maniple edildiği ileri sürülmüştü.
şikeye adı karışan kulüplerin isimleri şöyle: hacettepe, kocaeli, trabzonspor, antalyaspor. turkspor.net'in bild'i kaynak göstererek verdiği haberde hacettepe-kocaelispor'un lig, trabzonspor-antalyaspor'un ise türkiye kupası maçında karşılaştığı ifade edildi. hangi takımların direkt şikeye ya da bahse katılmış oldukları, kimlerin kullanıldıklarının soruşturma neticesinde ortaya çıkacağı belirtilen haberde, iki müsabakada da benzerliklerin göze çarptığı vurgulandı. hacettepe-kocaeli müsabakası 4-0, antalya-trabzon maçı ise 3-3 neticelenmişti. işin en ilginç tarafı olarak ise bu iki karşılaşmanın en önemli benzerlik noktasının her iki maçta da son 5 dakikada ikişer golden toplam 4 gol atılması gösterildi. gol dakikaları şöyle:
kocaelispor: metin erol, ramal hüseynov (dk. 78 mehmet öztonga), serkan yanık, patrice nzekou nguenheu, taner gülleri, murat hacıoğlu (dk. 62 uğur daşdemir), hamza mutlu, emirhan önder, berkay samancı (dk. 52 cem sinan vergül), muhammet özdin, ali bayraktar
yedekler: kılıç arslan kopuz, serdar topraktepe, rashad sadigov, koray göksu
teknik direktör: erhan altın
goller: (0-1) dk. 59 ramal hüseynov (ayakla) (0-2) dk. 78 emirhan önder (kafa) (0-3) dk. 86 uğur daşdemir (ayakla) (0-4) dk. 89 uğur daşdemir (ayakla)