ankaragüçlü arkadaşlarımızla ankaragücüne destek vermek için maratonda yerimizi aldığımız ve ankaragücünün 1-0 yenildiği maçtır.
maçtan öte o gün konuşulması gerekenler ne yazık ki maç çıkışında yaşananlar olmuştur. emniyet kuvvetleri maç çıkışında hemen hemen tüm ankaragücü tribünlerini gaz ve cop yardımı ile dağıtmıştır. buna karşılık veren ankaragücü taraftarları ile çeşitli olumsuzluklar yaşanmış, birçok ankaragücü taraftarı gözaltına alınmıştır.
ankaragücü tarafı kale arkası biletleri 5 ytl idi. biz de arkadaşımla maça girme girişiminde bulunmuştuk; ancak stadın çevresindeki büyük kalabalıkla aynı kaderi paylaşarak, biletler tükendiği için gerisin geri dönmüştük.
30 sağdan kazanılan korneri petkov kullandı, altı pasa kesti. ibrahim toraman'ın uzaklaştırmak istediği top kısa düştü. devran gelişine vurdu, runje topu kornere tokatladı.
52 kartal yüklendiği saniyelerde kontra yedi. baki ceza alanına yakın seken topu kontrol edemedi. topla bebbe buluştu, penaltı noktasına yakın yerden vurdu, runje'den döndü. tita şutladı, runje yine gole izin vermedi.
64 ibrahim üzülmez soldan penaltı noktasına kesti. savunmayı geçen topa önce bobo, ardından da nobre vuramadı.
81 delgado, sedat bayrak'tan söktüğü topu sağdan hareketlenen bobo'nun koşu yoluna yuvarladı. bobo yay üzerine çıkardı. delgado gelişine vurdu, savunmadan döndü.
83 bobo soldan, sağdan hareketlenen delgado'ya nefis bir pas attı. arjantinli futbolcu tekniğini konuşturdu, kaleciyi saf dışı bıraktı ve sağıyla boş kaleye topu göndererek, beşiktaş'ı ipten döndürdü: 0-1
yıllar sonra deplasman taraftarı keyfi / stresi yaşadığım maç. maç sonu 2 saate yakın çıkarmadılar bjk taraftarını, çıktığımızda da acayip bi sessizlik, dünya kadar polis ve kameralarla karşılaştık. ankaragücü taraftarının polisle çatıştığını eve gelince öğrenebildik.
yedekler: can emre yücel, hakan kutlu, murat duruer, burak karaduman, andre ferreira da silva
teknik direktör: ?
beşiktaş a.ş.: vedran runje, baki mercimek, mustafa doğan, ibrahim toraman, mustafa koray avcı, ibrahim üzülmez, matias emilio delgado, burak yılmaz (dk. 64 serdar kurtuluş), mert nobre, ricardo luis pozzi rodrigues, deyvison rogerio da silva
yedekler: murat şahin, ibrahim kaş, gökhan güleç, ali tandoğan, fahri tatan, ibrahim akın
gs yi tutan ben ve bjk yi tutan babam hep bu konuda iyi anlaştık. bir önceki hafta bjk-gs yi 2-1 yenmiş şampiyonlukta iddialı hale gelmiş. benim de gs aidiyetim şimdiki kadar kuvvetli değil. neyse babamla ile maçlara gitmeyi severdim. muhabbet güzel olurdu. çünkü hem senede 1 giderdik hem tükürüklü köftesi olsun hem maç heyecanı hem de zevkli bir hafta sonu aktivitesi olarak hoşuma giderdi. maça girdik ve maçta yaşananlar hakkında aklımda kalanlar şunlar. sıkıcı bir maçtı hatta ankara da gittiğim en sıkıcı maçlar arasında ilk 3 e girer. o zamana kadar hep maraton dan maç izlemiş olan biz ilk defa kale arkası tribününde maç seyretmiştik ve kale arkası görüş açısının dar olması sebebiyle maraton a alışmış beni rahatsız etmişti. babamın maç başında önünde duran adam görüş açısını kapatmıştı. adama "birader çekil biz de görelim. önümde duruyorsun"deyince adam ben bu maç için istanbul dan geliyorum dedi, böyle pişkince cevap verince babam da alatta kalmayıp "ben de siirt ten geliyorum" diye cevap vermişti. aklına herhalde en uzak orası gelmişti, ama etkili oldu ve adam yerini değiştirdi. o zamana kadar maraton da oturarak maç seyretmeye alışmışız. kale arkasında müthiş bir coşku var herkes ayakta. bir dakika oturamıyoruz. bir süre sonra rahatsız etti tabi beni. ama bjk taraftarının ne kadar ateşli olduğun gördüğüm ilk maçtır. öndeki amigo grubu sahaya tamamen sırtın dönmüştü ve gol haricinde sahaya bakmıyor bize bakıp gaz veriyordu. son dakikalarda karşı kalede bir pozisyon oldu. delgado ya pas geldi o da topu ayağından açtı sandık bir an meğer kaleciyi geçiyormuş, golü attı. maç 1-0 bitti ev sahibi tribünleri boşaldı. biz de ha çıktık ha çıkacağız diye bekliyoruz. sanırım 1, 5 saat bizi stadda tuttular. kapılar açılacak dediklerinde izdiham oldu. millet birbirini ezecekti. çıkarken kapıyı açan polisler çok gergindi , isyan edip böyle şey olmaz diyenleri vs kenara çekiyorlardı. babam da böyle şey olmaz vs şeklinde çıkışta bulununca bunu da alın diye işaret ettiler. ben tabi korkuyorum babamı döverlerse veya karakola götürürlerse vs diye. adam son derece normal şekilde bu gecikmeyi merak etti, sordu. ben maçtan çıktım babamı arıyorum, ortada yok. polis e "bende devlet memuruyum, çocuğumla geldim, suçum yok" deyince adam babamı bırakmış. polislerin neden bu kadar gergin olduğunu anlayamıyorduk. meğersem a. gücü taraftarı dışarıda resmen adamlarla savaşmış. dışarıda pusu kurmuşlar bjk taraftarını döveceklermiş. polis de bizi onlarla karşılaştırmamak için bizi stadda tutmuş. eve gidince tv den öğrendik. 6 sene önce benzer vahşiliği yaptıklarını da düşününce bir daha a. gücü maçına gitmemeye karar vermiştik