netherlands: edwin van der sar (gk), michael reiziger, jaap stam, wilfred bouma (dk. 56 rafael van der vaart), giovanni van bronckhorst, phillip cocu (c), edgar davids, ruud van nistelrooy, marc overmars (dk. 46 roy makaay), arjen robben (dk. 81 pierre van hooijdonk), clarence seedorf
yedekler: sander westerveld (gk), ronald waterreus (gk), andy van der meyde, patrick kluivert, wesley sneijder, john heitinga, paul bosvelt, boudewijn zenden
maniche has final say against oranje published: thursday 1 july 2004, 0.52cet
a blistering finish from maniche stole the show as portugal eliminated the netherlands in the last four.
by adam szreter from estádio josé alvalade
portugal became the first uefa european championship host nation since france in 1984 to qualify for the final after a headed goal by ronaldo and maniche's stunning strike saw off the challenge of the netherlands, despite jorge andrade's own goal.
just as their dutch opponents did 16 years ago, portugal's feat was achieved after losing their opening match. yet since that defeat by greece luiz felipe scolari's men have grown in stature and tonight, led by luís figo, inspired by deco and anchored by a resolute defence, they were worthy winners.
with pauleta restored to the attack in place of nuno gomes, portugal fielded the team that started their final group match against spain at the same stadium. the netherlands called on wilfred bouma to replace the injured frank de boer in central defence, with marc overmars preferred to andy van der meyde on the right wing.
with the netherlands' forward momentum foundering on the edge of the penalty area and ruud van nistelrooy isolated in attack, portugal captain figo provided the game's first telling cross after ten minutes. his teasing ball eluded edwin van der sar but was just too quick for cristiano ronaldo.
not long after the two captains, figo and phillip cocu, went head to head, with figo stealing a metre on cocu before squaring the ball for pauleta, but bouma's outstretched leg averted the danger. however, on 26 minutes, portugal took the lead as ronaldo headed in deco's inswinging corner. it was no more than they deserved.
the netherlands responded through a typically driving run by edgar davids, whose cross was headed partially clear by ricardo carvalho. the ball fell invitingly for overmars but his volley flew well over, and soon after that clarence seedorf was close to connecting with another davids cross.
at the other end deco combined on the right with maniche, whose low cross found pauleta but van der sar was able to parry the striker's close-range shot. van nistelrooy then had the ball in the net, only for the raised offside flag to curtail celebrations.
figo, having his best game of the tournament, then found himself with only giovanni van bronckhorst to beat. he stepped inside the full-back before curling a sublime left-foot shot against the far post as the game headed breathlessly for half-time.
oranje coach dick advocaat withdrew overmars at the break in favour of striker roy makaay, and another attack-minded player, rafael van der vaart, was added in place of bouma soon afterwards. by then portugal should have been two goals up, pauleta shooting straight at van der sar when clean through following goalkeeper ricardo's long clearance.
the home crowd did not have much longer to wait. on 58 minutes maniche nearly raised the roof with a stupendous angled drive from the corner of the area that flew into the top corner with van der sar, like the rest of us, a startled spectator.
but just as the party was starting, disaster struck for portugal. after seedorf had fired narrowly wide, andrade diverted a van bronckhorst cross over ricardo and into his own goal to give the visitors unexpected hope. a minute later makaay was centimetres away from heading in seedorf's free-kick.
ronaldo gave way to defensive midfield player petit and nuno gomes replaced pauleta as portugal looked to consolidate. maniche, set up by nuno gomes, might have increased the lead but his shot was blocked while deco was denied a third in the final moments. by now, though, time was already on their side and lisbon was getting ready for another night to remember.
portekiz, iyi mücadele ederek finale geldi. ama, altını çizerek söylüyorum, uefa da onun finale gelmesini istedi. dün akşam, frisk’ten başka bir hakem olsaydı, maç portekiz açısından bu kadar rahat geçer miydi, kesinlikle hayır.
ankara’da, gençlik parkı’nın içinde bir lunapark vardı... hala da duruyor... bizim gençliğimizde orada ayrı bir bölüm vardı. kaleye amatör bir kaleci geçer, gelenler parayı bastırıp üçer penaltı atardı. üçünü de gole çevirirsen sana bir hediye verirlerdi veya üç penaltı daha atardın. hakem frisk’i, davids’i ve seedorf’u dün akşam 90 dakika seyrettikten sonra aklıma o lunaparktaki penaltı vuruşları geldi. çünkü bu üçünün de yeri lizbon alvalade stadı değil.
portekiz iki tane karşıya attı, bir tane kendi kalesine. çok da kaçırdı. hollanda teknik direktörü advocaat’ı anlamak mümkün değil. belki o da yaşlı ama, overmars ilk 45 dakikada en çok iş yapan adamdı, kenara aldı.
eskisi gibi vuramıyor
düşünün, son oyuncu değişikliği van hooijdonk. onun etkinliği nerede, serbest vuruşta. son dakikada tam da yerinde, hem de hak etmediği bir şekilde serbest vuruş kazandılar. ama van hooijdonk, duran toplara da artık eskisi gibi vuramıyor. hele topun yerini değiştiremezse...
bakın, hollanda, fransa, italya’ya... kendini yenilemeyenlerin hepsi dışarıda kaldı. futbolda şunu hiç unutmamak lazım. paraya ve şöhrete aç adamı oynatacaksın, onu kullanacaksın. belki onun hırsından, tok olan da faydalanır.
uefa da portekiz’i istedi
portekiz, iyi mücadele ederek finale geldi. ama, altını çizerek söylüyorum, uefa da onun finale gelmesini istedi. dün akşam, frisk’ten başka bir hakem (daha genç, cesur ve gördüğünü çalan) olsaydı, maç portekiz açısından bu kadar rahat geçer miydi, kesinlikle hayır. hakemin de heyecanını kaybetmişini, sallayacaksın. çünkü frisk, 2002 dünya kupası’nda da çok kötüydü.
scolari, isime bakmadan doğru değişiklikler yapıyor. portekiz takımına bir kişilik kazandırmış. ama, o da aynı bizim bazı teknik direktörler gibi, saha kenarında hakemlerle oynuyor, onları seyirciye şikayet ediyor, rakip futbolcuyu seyirciye hedef gösteriyor. tabii bunları siz televizyonda göremiyorsunuz.
bütün bunlar bu isimde bir teknik direktöre yakışmıyor. benim onu seyrettiğim maçlarda, teknik alanı ihlal ederek dördüncü hakeme gittiği en az 10 tane pozisyon gördüm. ama dedim ya, uefa organizatör ülkeye pembe bakıyor. haliyle hakemlere de öyle bakacaklar. bu işler böyle devam ederse, bu tip organizasyonların heyecanı kaybolacak.
çekler hırpalanacak mı?
şimdi benim aklıma bin tane şey geliyor. bu akşam çek takımı, hakem ve rakip tarafından hırpalanacak mı? çünkü, portekizliler çekler’i değil, yunanlılar’ı istiyorlar. yani onların istediği hep tereyağ, kaymak, börek. normal ve eşit şartlarda oynanacak bir portekiz-çek cumhuriyeti finalinden çekler çıkar.
ama, tekrar vurguluyorum normal ve eşit şartlarda bir finalden. belki de çekler’i oraya gelmeden bile boğabilirler. bana hiçbir şey artık sürpriz gelmiyor. çünkü portekiz’e gelen insanları otellerde küloduna kadar soyuyorlar. bazı takımlar da o hale gelirse şaşmayın.
hollanda'nın rakibi portekiz'in teknik direktörü scolari, "sakin olmalıyız, çünkü sadece yarı finale çıktık. sokaklarda eğlenen insanları gördükçe neşeleniyorum. ama lizbon'daki finale gitmek için önümüzde bir maç daha var" dedi. luis figo ile aralarındaki gerginlikle ilgili konuşan scolari, "figo fazla arkadaş canlısı değil ve duygularını kendisine saklıyor" diye konuştu.
çarşamba günü yarı finalde hollanda ile karşılaşacak portekiz'de sakat olan jorge andrade iyileşti. ingiltere maçında ayak bileğinden sakatlanan oyuncu, hollanda'dan ruud van nistelrooy'u marke edeceğini söyledi. andrade, "önemli olan benim ruud'u tutmam değil, bütün takımın iyi oynaması" dedi.
hollanda'nın euro 2004 serüveni şampiyon olduğu 1988 şampiyonasına benziyor. isimler değişti ama portakallar "tarihin tekerrür ettiğine" inanıyor.
euro 2004 yarı finalinde yarın portekiz ile karşılaşacak hollanda, 1988 yılında şampiyon olduğu dönemle birçok benzerlik taşıyor. almanya ile oynanan açılış maçında teknik direktör dick advocaat, ilk 11'de başladığı zenden'i ilk yarıda oyundan alırken, van der vaart da o maçtan sonra formayı seedorf'a kaptırdı. 16 yıl önce de hollanda'nın teknik patronu rinus michels, sovyetler birliği ile oynanan ilk maçta van't schip'i sağ kanatta oynatmış, bosman da forvette görev yapmıştı.
advocaat başarır mı? alınan 1-0'lık yenilginin ardından bosman ve van't schip ilk 11'deki yerlerini kaybederken, sakatlığı geçen marco van basten, ingiltere maçında hat-trick yapmıştı. bu maçtan sonra taktiği ve ilk 11'i değiştirmeyen michels yönetiminde hollanda, 1988 avrupa futbol şampiyonası'nı kazanmıştı. şimdi merak edilen dick advocaat yönetimindeki portakallar'ın bu başarıyı tekrarlayıp tekrarlayamayacağı. görüşler, "advocaat hata yapmazsa olur" yönünde.
euro 2004'te yarı final maçları ile finali yönetecek olan hakemler açıklandı. buna göre turnuvanın 4 haziran'da, lizbon luz stadı'nda oynanacak olan finalinde 42 yaşındaki alman hakem markus merk düdük çalacak. merk, turnuvada ingiltere-fransa ve danimarka- isveç maçlarında görev yapmıştı. yarın evsahibi portekiz ile hollanda arasında oynanacak olan yarı final karşılaşmasını isveçli anders frisk yönetecek. perşembe günkü yunanistan- çek cumhuriyeti maçında da italyan pierluigi collina görev yapacak.
bu akşam 21.45'te başlayacak yarı final maçının hakemi isveçli anders frisk. eğer portekiz bu maçı kazanırsa evsahiplerinin 20 yıllık lanetini sona erdirmiş olacak.
avrupa futbol şampiyonası'nda ilk finalist bu gece belli oluyor. lizbon'daki jose alvalade stadı'nda 21.45'te start alacak maçta evsahibi portekiz ile hollanda karşı karşıya gelecek. trt-1'den canlı olarak yayınlanacak karşılaşmayı isveç futbol federasyonu'ndan anders frisk yönetecek. turnuvaya yunanistan'a yenilerek başlayan 1984, 1996 ve 2000 yıllarının yarı finalisti portekiz, ilerleyen maçlarda turnuvaya ısınmış ve çeyrek finalde ingiltere'yi penaltılarla elemişti. 1988 şampiyonu, 1976, 1992 ve 2000 yarı finalisti hollanda ise ilk 2 maçında galibiyet alamamış, çeyrek finalde de isveç'i penaltı atışlarıyla eleyebilmişti.
evsahibi uğursuzluğu grup statüsünün uygulandığı 1980 yılından beri yapılan avrupa şampiyonaları'nda evsahipleri 1984 fransa haricinde final yüzü göremedi. 1980'de italya, 3.lük maçı oynarken, 1988'de f.almanya, 1992'de isveç, 1996'da ingiltere ve 2000'de hollanda yarı finalde elenmişti.
2000'deki yarı finalde kaybeden hollanda ve portekiz'den biri finale çıkacak. fransa maçında son saniyede yaptırdığı penaltıyla portekiz'in elenmesine neden olan xavier artık kadroda yok. hollanda'nın penaltılarla elendiği mçta normal sürede iki penaltı kaçıran de boer de sahada olmayacak.
kaybettirenler yok 2000 yılında yarı finalde kaybeden iki ekipten biri bugün finale çıkacak. portekiz-fransa maçında son saniyede sebep olduğu penaltıyla takımının yenilmesine neden olan abel xavier artık kadroda yer almıyor. hollanda'nın italya'ya penaltılarla yenildiği maçta normal sürede 2 penaltı kaçıran isimlerden frank de boer, sakatlığı nedeniyle sahada olmayacak. kluivert'a ise teknik direktör dick advocaat, bu maça kadar 1 dakika bile yer vermedi.
hollanda'da van nistelrooy; van basten ve kluivert'ın, van der sar ve cocu da bergkamp'ın rekorlarına göz dikti.
portekiz ile bugün final yolunda çok zorlu bir karşılaşmaya çıkacak olan hollanda'da bazı oyuncular da ayrı bir heyecan yaşıyorlar. attığı 4 gol ile portakallar'ın turnuvadaki en skorer oyuncusu olan van nistelrooy, bu maçta da fileleri havalandırırsa, van basten'in 1988, kluivert'ın da 2000'deki rekorlarını egale edecek. bilindiği gibi her iki oyuncu da attıkları 5'er golle, hollanda'nın bir avrupa şampiyonası'nda en fazla gol atan isimleri.
üç yıldızın son maçı hollanda'da kaleci van der sar ile kaptan cocu da, bergkamp'a ait bir rekora ortak olabilirler. 1992, 1996 ve 2000'de 13 maç oynayan bergkamp, avrupa şampiyonaları'nda en fazla forma giyen hollandalı futbolcu. eğer cocu ve van der sar, bu maçta forma giyerlerse dennis bergkamp'ı yakalayacaklar. öte yandan daha önce yaptıkları açıklamalarda, turnuva sonunda bir daha ülkelerinin milli takımlarında oynamayacaklarını açıklayan hollandalı overmars ve stam ile portekiz'den couto, figo ve rui costa için de bu karşılaşma büyük önem taşıyor.
portekiz teknik direktörü scolari, yarı finaldeki rakipleri hollanda karşısında evsahibi olmanın avantajını kullanmak zorunda olduklarını belirtti. brezilyalı teknik adam, "hollanda zor bir rakip fakat ofansif oyunumuzla onları eleyecek potansiyele sahibiz. ayrıca seyirci üstünlüğümüzü de avantaja çevirmeliyiz" diye konuştu.
hollanda milli takımı teknik direktörü dick advocaat, takımının portekiz'i yenebilecek güçte olduğunu söyledi. advocaat, "portekiz güçlü bir takım ve yetenekli oyunculara sahip. ancak ben oyuncularıma güveniyorum. ve onlardan isveç maçındaki gibi bir zafer daha bekliyorum" dedi.
ronaldo perdeyi açtı. 58'de maniche, hollandalı van basten'in euro-88 finalindeki golüne nazire yaptı. portekizli andrade'nin kendi kalesine golü hollanda'ya yetmedi.
maç günü gözümüze evlerde ve iş yerlerinde asılı duran bayraklar çarptı. karşılaşmaya metroyla gelirken yanımda ve karşımda oturan 50 yaşını aşmış üç bayan maçı konuşuyorlardı. belli ki karşılaşmayı evlerinden izleyeceklerdi ama üç kadının çantalarında portekiz bayrak ve filamaları taşıması dikkatimi çekti. lizbon caddeleri sanki bir bayram öncesi gibi süslenmişti. portekizliler geçerken belli ki bu maçı kazanmak dua ediyorlardı. portekiz kazandığında ülke sabaha kadar uyumayacak, kaybederlerse bayraklar indirilip ülke yasa boğulacaktı. belki de geçmişte erkekleri denize uğurlayan kadınların söyledikleri "fado" adı verilen yas şarkıları dillerden düşmeyecekti.
ronaldo fırsatı kaçırdı portekiz, figo'nun kaptanlığında sahaya çıktı. hollanda'da, isveç maçı kadrosundan iki farklı isim vardı. advocaat; overmars ve bouma'yı ilk 11'e koymuştu. hollanda savunma yapıyor, portekiz kanatları değişerek kullanıp, figo ve ronaldo ile hücuma çıkıyordu. 10'da figo'nun mükemmel ortasına ronaldo dokunamadı. hollanda çok pas yapıp, portekiz'i önce şaşırtmak sonra da van nistelrooy, robben ve overmars'ı kaçırmak istiyordu. ancak iki taraf da acele oynadıklarından pas alışverişlerinde ayarı tutturamıyordu. 20. dakikadan sonra portekiz tempoyu yükseltti. özellikle figo, ingiltere maçında oyundan alınışını gurur meselesi yapmış olacak ki, 20-25 metrelik alanda mükemmel deparlar atıyordu. 24'te figo, önünde bulduğu topu taşıdı; penaltı noktasına kesti ancak pauleta geç kalınca bouma golü önledi. reiziger'in alanı çok açık veriyor, ronaldo ve figo çok çalışıyordu. 26'da reiziger'in yaptığı korneri deco kullandı; ronaldo yükselip kafayı vurdu: 1-0. iki dakika sonra davids'in ortasında carvalho'nun kafasından seken topta overmars'ın volesi dışarı gitti. 35'te pauleta'nın köşeye giden vuruşunu van der sar çıkardı. 41'de van bronckhorst'u geçen figo'nun plasesi direkten döndü.
hooijdonk kurtaramadı ikinci yarı hollanda savunma mantığını bırakıp, çok adamla hücum edince portekiz kolay kontratağa çıkmaya başladı. 54'te kaleci ricardo'nun uzun aut atışında bouma va stam'ın arkasına düşen topa pauleta yetişti; ancak golcü oyuncu bu uygun durumdan yararlanamadı. 58'de süper bir gol izledik. ronaldo'nun pas olarak kullandığı kornerde maniche çaprazdan nefis vurdu, top direkten ağlarla buluştu: 2-0. maç koptu derken 63'te jorge andrade, soldan gelen ortada ters bir vuruş yaptı ve topu kendi ağlarına yolladı: 2-1. portekiz paniklerken, hollanda cesaretlendi. daha çok hücum yapmaya başlayan portakallar'da fenerbahçe'nin yıldızı van hooijdonk'un girişi de gol yollarında etkili olmadı. böylece, portekiz aldığı bu tarihi galibiyetle yıllarca özlediği finali evinde yakaladı.
portekiz, 1984'te fransa'dan sonra finale çıkma başarısı gösteren ilk ev sahibi oldu.
avrupa futbol şampiyonası'nda portekiz, ev sahiplerinin kötü talihini sona erdirdi. grup statüsünün uygulandığı 1980'den bu yana sadece 1984'te şampiyon olan fransa ev sahibi olarak finale çıkabilmişti. 1980'de italya üçüncülük maçı oynamış, 1988'de federal almanya, 1992'de isveç, 1996'da ingiltere ve 2000'de hollanda yarı finalde turnuvaya veda etmişti. scolari'nin ekibi finalde çek cumhuriyeti-yunanistan galibini yenerse, 1988'de hollanda'dan sonra açılış maçını kaybedip ardından şampiyon olan ilk takım olacak.
ilk kez finalde daha önce avrupa futbol şampiyonası finallerinde 1984'te ve 2000'de yarı finalden öteye geçemeyen portekiz tarihinde ilk kez final başarısını elde etti.
yarı final mücadelesinde maçın adamı seçilen luis figo, portekiz milli takımı formasını en çok giyme rekorunu egale etme şansından mahrum kaldı. karşılaşmaya ilk 11'de başlayan figo, 109'uncu kez milli olarak, takım arkadaşı fernando couto'nun rekorunu egale etti. ancak teknik direktör scolari, couto'yu bitime üç dakika kala oyuna sokunca, figo milli maç sayısını 110'a yükselten takım arkadaşının gerisinde kaldı. hollanda'da ise bugün 28 yaşına basan iki futbolcu van nistelrooy ve kluivert'ın sevinçleri yarı finaldeki hüsranla yarıda kaldı.