ankaragücü ile gençlerbirliği'nin arasındaki ersun yanal krizi gün geçtikce büyüyordu. bu yüzden bu maç inanılmaz bir gerilim havasında oynandı.
ankaragücü yönetimi gençlerbirlikliler maça gelmesin diye bilet fiyatlarını çok yüksek açıklamıştı. biz de ankaragüçlü olan amcam ve iki abimle birlikte maçı kahvede izlemiştik.
maçın hakemi mutlu çelik'ti. mutlu çelik maçta inanılmaz kararlara imza attı. 1 dakika arayla gençlerbirliği'nden el saka ve ahmed hassan'ı oyun dışına attı. zaten gergin olan ortam iyice gerildi. gençlerbirliği 31. dakikada sahada 9 kişi kaldı. ona rağmen inanılmaz bir performans sergilediler. ankaragücü'ne pozisyon vermediler. veysel cihan'ın 12. dakikada attığı golle gençlerbirliği sahadan 1-0 önde ayrılmasını bilmişti.
maçın biletleri ankaragücü tribünleri için gayet ucuzken gençlerbirliği taraftarlarına verilen 'saatli' için 25 milyon idi. 2002-2003 sezonunda olduğu düşünülürse bunu verebilecek gençlerbirliği taraftarı sayısı çok azdı. kulüp yöneticilerinin de teşvikiyle futbolcular kendi aralarında para toplayıp bilet almışlardı. gençlerbirliği taraftarı 10 milyon ödeyip maça girebilmişti. hani az da taraftar yoktu o fiyata göre.
mutlu çelik'in berbat yönetimi sonrasında gençlerbirliği taraftarından 'bilet 25 milyon, mutlu çelik kaç para?' tezahüratı yükselmiştir.
maç sırasında ankaragücü taraftarı 'er$un yalan' diye bir pankart açmıştır. kapalıdaki ankaragüçlülerin 'cavcav dışarı' tezahüratına karşılık cavcav o yersiz hareketi yapmıştır (bu hareket hala unutulmamıştır).
maçın galibiyetle sonuçlanmasından sonra kaleci gökhan tribünden gençlerbirliği bayrağını almış ve sahaya dikmek üzere hareketlenmişti. ankaragüçlü futbolcular buna izin vermemek üzere gökhan'a doğru hamle yapmış, deyim yerindeyse saha içi maç sonrasında arbede yerine dönmüştür. o günlerden yadigar, gökhan'ın lakabı 'ulubatlı'dır.
inanılmaz bilet fiyatları ve cavcav'ın unutulmaz hareketi ile unutulmayacak bir maç. ankaragücü taraftarları ile o günlerden bu günlere gelebilmek güze.
ilk basımı 2005 yılında olan ziya adnan'nın "çünkü biz ankaragüçlüyüz!.." isimli kitabından;
elinden kitap düşmeyen, oyuncularına da hep yeni pencereler açmaya çalışan, gerçek anlamıyla bir "hoca"ydı tevfik lav. aşağıda trafik kazası ardından hayata gözlerini yuman tevfik lav'ın ankaragücü teknik direktörü iken yaptığı bazı "anlamlı" açıklamları var;
"ilk hedefim, takımın futbol mantalitesini değiştirmek. takımdaki sorumluluk duygusunu en üst seviyeye çıkararak yaratacağımız seferberlik ortamıyla, uyuyan devi uyandıracağız. daha şahsiyetli, keyif veren, seyirciyi memnun eden futbol oynayacağız." (3 ocak 2003, imza töreninde)
"gençlerbirliği sergilediği oyun ve gösterdiği dirençle maçı kazanmayı haketti. yerel bir derbiydi. gençlerbirliği, galibiyeti hakeden taraf oldu. maçın başlarında 9 kişi kalan rakibimiz karşısında tek stopere yöneldik ve telaşa da kapılınca istediğimiz sonuca ulaşamadık. devre arasında futbolcularıma 'yangından mal kaçırır gibi davranmayalım, sakin oynayalım' dedik. ancak yangından mal kaçınr gibi telaşa kapıldık ve maçı kaybettik." (9 mart 2003)
"hakem mustafa çulcu ramazan'a kırmızı kart göstererek doğru karar verdi, burada oyuncumuzun daha dikkatli davranması gerekirdi. beşiktaş'ı kutluyorum. 90 dakika sonunda galibiyeti hak etti." (24 ağustos 2003, beşiktaş-ankaragücü (3-0) maçı sonrasında)
"kaçırdığı penaltı futbolcuma helal olsun. verdiği mücadeleden dolayı başka bir zaman da çıkar maçı kurtarır. futbolcularımı bu açıdan kutluyorum. biz böyle mücadele etmeliyiz. böyle kararlı olmalıyız. galibiyet eninde sonunda gelecektir. ancak gösterdiğimiz çabanın karşılığı bu olmamalıydı. malatyaspor'u da galip geldiği için kutluyorum. uefa kupası maçında bir türk vatandaşı olarak malatyaspor'a başarılar diliyorum." (20 eylül 2003, malatyaspor-ankaragücü (1-0) maçı sonrasında)
"büyük taraftanmız ne diyorsa haklıdır, bir bildikleri vardır." (18 ekim 2003, ankaragücü-elazığspor (1-0) maçı sonrası kötü oyunu protesto edip kendisini küfürler eşliğinde istifaya davet eden ankaragücü tribünleri hakkında)
"ankaragücü gibi ayrıcalığı olan seçkin bir kulüpte çalıştım, kaliteli bir başkan tanıdım, çalışkan ve fedakâr futbolcularla çalıştım. bir başka kulüpte görev alana kadar ankaragücü taraftarıyım. bu takımın iyi olacağına kesinlikle inanıyorum. sadece 2 galibiyetle çok daha iyi yerlere gelebilir." (12 kasım 2003, istifa ettiğini açıkladığı basın toplantısında)
tezahürat "bilet 25 milyon, cemal aydın kaç para?" şeklinde çıkmıştı.
kulüp ve oyuncuların katkılarıyla alınan biletleri de para ile satıp, toplanan para ile tekrar bilet alınmıştı. sayımız hiç de az değildi aslında.
pankart ise er$un ya£an şeklindeydi ve takdir etmiştim (e yerine de € olsa super olurdu ama)
maç biletlerinin bize pahalı olmasının sebebi ise ilk yarı bizim sahamızda olan maçta (daha önceleri geleneksel olan) rakibe ücretsiz bilet verilmesi olayından vazgeçen gençlerbirliği yönetimine cevap verme isteği idi.
gencler.org için iki yıl kadar sonra kaleci gökhan tokgöz ile bir röportaj yapmıştık. off-records muhabbetler arasında konu bu maça gelmişti ve gökhan bu maçla ilgili çok ilginç bir anısını anlatmıştı;
gençlerbirliği 9 kisi kalınca gökhan bir pozisyondan sonra hiçbir şey yokken kendini yere atar. tek amacı zaman geçirmektir. hakem mutlu çelik gelir yanına "kalk" der. gökhan "9 kişiyiz hocam 1-2 dakika dinlensinler" der. mutlu çelik sert bir şekilde gökhana bakar ve "gökhancım boşa uğraşma bu maçtan en iyi ihtimalle berabere ayrılacaksınız" der. gökhan şok olur. "o lafı duyunca donup kaldım valla ne yapacağımı bilemedim" demişti bize...
şampiyonluğa oynadığımız sezon. takım istanbul'da beşiktaş'ı o sağanak altındaki maçta uzatmada 4-3 yenmiş gelmiş. yorgun ve gururlu.
ankaragücü rahat bir sezon geçiriyor. iddiası yok.
ama tuhaf bir biçimde bizim deplasman kale arkası (saatli) biletininin fiyatını ateş pahası yapıyorlar. 50 lira, yanlış hatırlamıyorsam. bu durum ister istemez seyirci talebini kırıyor. girerken, parası çıkışmayanlara destek için fazladan bir şeyler veriyorum arkadaşlara. ama ne olursa olsun, epey azız.
ankaragücü tribünleri cacav'a küfürlü tezahürat yapıyor. o da kalkıp sağ kolunu el ayası yukarı gelecek şekilde açıp dirsekten büküp yumruk yapıyor, sol avcuyla bükülmüş pazusuna vurup yumruğunu kaldırmak suretiyle meşhur "geçirdim" hareketini yapıyor. televizyonlarda defalarca ağır çekimde gösterilecek.
hava pis, gri, sonra yağmur da yağacak.
maç uyuzdan başlıyor. bir karambolde topu altıpastan dürtükleyen veysel atıyor, öndeyiz.
derken "özel yetkili hakem" mutlu çelik sahne alıyor. önce ahmet hassan'a alakasız ya da faul bile olmayan bir faulden sarı kart, sonra o karta "eeee" deyip top elinden bıraktı diye ikinci sarıdan kırmızı. oyuncular koşup geliyor, itiraz ediyorlar, o ara itirazdan el saka'yı da atıyor. bir anda 9 kişiyiz.
mutlu çelik'in "olayı" bilindiğinden, ("özel yetkili hakem" dedik ya. mesela diyarbakırspor 1. lige çıkartılırken mesela, altay'ın doğrandığı meşhur maçın hakemi de oydu), açıkça tasfiyeye kurban gittiğimizi görüyor, ifrit oluyoruz. tepiniyonuz. yanımda bir genç koltuğu söküyor, sahaya fırlatmak istiyor, zor engelliyoruz.
ama takım gayet soğukkanlı. sanki böyle bir şeye hazırlıklı gibi. veysel stopere geçiyor. günün kahramanı zaten o galiba. çok iyi alan kapatarak, hemen hiç pozisyon vermeden oynuyorlar.
ikinci yarıda uzaktaki (gecekondu tarafındaki) kaleyi savunuyoruz. oyun hep uzaklarda. ama sağlam oyun devam ediyor. ceza alanına sokmuyoruz. ankaragücü çare bulamıyor süngüsü düşüyor. onlardan da yılmaz kırmızı görüyor, 9'a 10 oluyor denge. bu arada müthiş bir kontra çıkışımız var, ümit bozkurt kopmuş geliyor, 40 metre tek başına top sürüyor, arkasında sadece mutlu çelik koşuyor (başka çare kalmazsa ümit'in ayağına yatıp o mu engelleyecek atağı nedir!) ama ümit karşı karşıya bu 2-0 fırsatını kaçırıyor.
olsun, kazanıyoruz.
sevinçten sarhoş gibiyiz.
kaleci gökhan tokgöz bir gençlerbirliği bayrağıyla orta yuvarlağa koşup dikmeye yelteniyor (ilk devrede ersun yanal'dan intikam havasında geçen ve 1-0 yenildiğimiz maçtan sonra hakan kutlu orta yuvarlağa basbayağı sırmalı bir ankaragücü "sancağı" dikmişti! gökhan onun rövanşını almak istiyor gibi. nitekim ondan sonra adı "ulubatlı" kalacak. ama ankaragüçlü oyuncular saldırıyor, engelliyorlar.
bu eksik teşebbüs, ankaraçlülerin öfkesini artırıyor. küfür hakaret gırla. polis yarım saat kadar salmıyor bizim tribünü. ne gam. pür neşe bekliyoruz.
başlıbaşına değerli, gurur verici bir galibiyet.
"şampiyon yapmak istemeyenlere", komplolara karşı da durabildiğini gösteriyor takım. ama bu özgüven kalıcı olamayacak, sonraki çelme ve çelmeleri atlatamayacağız.
gençlerbirliği kulübü başkanı ilhan cavcav, ankaragücü maçında yaptığı hareketlerden ötürü özür diledi. cavcav açıklamasında, centilmenliği ve kardeşliği sporda kendilerine temel ilke edinen bir kulüp olduklarını söyledi.
ilhan cavcav, dünkü ankaragücü maçında yaşanan olaylar ile ilgili bugün düzenlediği basın toplantısında, gençlerbirliği'nin iyi niyetlerle sezona başladığını belirterek, ''gençlerbirliği spor kulübüolarak, bu yıl çok güzel bir takım ve teknik kadroyla ve güzel niyetlerle sezona başladık. biz centilmenliği ve kardeşliği sporda kendine temel ilke edinen cumhuriyetle yaşıt ve bu sene 80. yılını kutlayan bir kulübüz'' diye konuştu.
cavcav, ankaragücü maçında yaşanan olayların türk sporu adına büyük bir talihsizlik olduğunu, takımların her türlü sonuç karşısında sportmenliği elden bırakmaması gerektiğini ifade ederek, ''gençlerbirliği olarak yenildiğimizde sportmence üzüldük, galip gelince yine sportmence sevindik'' dedi.
ankaragücü maçında ''yalnış anlamalara yol açan bir hareketimin yüzünden çok üzgünüm'' diyen cavcav, şöyle konuştu:
''bugün huzurunuza çok üzgün çıkıyorum. üzgünlüğümün sebebi yalnışanlamalara yol açan bir harekettir. ancak ankaragücü maçında da son haftalarda olduğu gibi yine şahsıma ve yakınlarıma edilen küfürler karşısında allahın yarattığı etten kemikten oluşan bir insan olarak maksadını aşan ve yanlış anlaşılan bir hareketim beni de çok üzmüştür.
beni ilhan cavcav yapan, türkiye'nin her yerinden hatta dünyanın çeşitli ülkelerinden beni arayarak sevgisini, saygısını bildiren aziz türk halkından beni hoş görmelerini istiyorum. ben de etten kemiktenim, benim de haysiyetim, şerefim ve gururum var.''
cavcav'dan, beşiktaşlı yöneticilere büyük sitem
başkan cavcav, beşiktaş ile istanbul'da yaptıkları türkiye kupası maçında şeref tribünü yanında bulunan bir grup taraftarın kendisine sürekli küfür etmesini ve beşiktaşlı yöneticilerin bu olaya seyirci kalmasını şiddetle kınadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'çarşamba gecesi beşiktaş ile herkesin hayranlıkla ve takdirle izlediği bir maç oynadık ve galip geldik. ancak bu galibiyete maalesefsevinemedim. ben bizimle sahada mücadele eden beşiktaşlı futbolcuları kutluyorum. bu sene 100. yılını kutlayan sağduyulu tüm beşiktaşlılarında 100. yılını kutluyorum. ancak tüm maç boyunca şeref tribünündeki beşiktaşlı yöneticilerin hemen yanında oturan bir grubun ölmüş anama, babama, eşime ve bana etmiş oldukları küfürleri ve bu küfürler karşısında kılını bile kıpırdatmayan beşiktaşlı yöneticileri anlamam ve affetmem mümkün değildir.
inönü stadı'nda bana küfür edilince keyif alanların, yarın başka statlarda kendileri küfüre maruz kaldığı zaman şikayet etmeye hakları da yoktur.''
cavcav: bizi şampiyon yapacaklarına inanmıyorum
gençlerbirliği kulübü başkanı ilhan cavcav, şampiyonluğa oynayan bir takım oldukları için önlerinin kesilmek istediğini ileri sürerek, ''şampiyonluğa oynayan bir takım olduğumuz için önümüz şu veya bu şekilde kesilmek isteniyor. bu bir kasıt ve bizi çelmelemek için yapılan bir oyundur. bırakın anadolunun sesi bu kez başkentten çıksın.şampiyonluk için herşeyimiz var ama bu şartlarda bizi şampiyon yapacaklarına inanmıyorum'' ifadelerini kullandı.
cavcav, basın toplantısının asıl amacının yönettiği 3 gençlerbirliği maçında da takımı katletmeye sahaya çıkan mutlu çelik adlı hakemin gerçek yüzünü ortaya çıkartmak olduğunu bildirdi.
ilhan cavcav konuşmasını şöyle tamamladı:
''basın toplanütısının asıl amacı yönettiği 3 maçımızda da (istanbulspor, kocaelispor ve ankaragücü) takımımızı katletmeye sahayaçıkan mutlu çelik adlı kişinin gerçek yüzünü ortaya çıkartmaktır. biz bu hakeme rağmen 3 maçımızı da kazandık. daha dün akşamki maçta takımımız sahaya çıkmadan soyunma odamıza girerek futbolcularımızı azarlayıp, gerginleştiren, saha içerisinde futbolcularımıza küfür ederek sinirlendiren ve sudan bahanelerle 2 kırmızı kartla oyunu çığırından çıkartan hakemi kamuoyunun gözleri önüne sergiliyoruz.
sayın federasyonumuzu ve merkez hakem kurulu'nu, bu hakemin yönettiği 3 maçımızı da bir canlı yayında kamuoyu huzurunda tartışmayadavet ediyoruz.''
olaylı başkent derbisinde 60 dakika 9 kişi oynayan gençlerbirliği, veysel'in golüyle 3 puana uzandı. kırmızı siyahlılardan el saka ve a.hassan'a kırmızı kart gösteren hakem mutlu çelik, kritik pozisyonlarda verdiği hatalı kararlarla maçın kaderini etkiledi.
olaylı başkent derbisinde gülen taraf gençlerbirliği oldu. hafta içinde türkiye kupası'nda beşiktaş'ı eleyen kırmızı siyahlı takım, ligde karşılaştığı ankaragücü'nü 1-0 yenerek, zirve iddiasını sürdürdü. 13. dakikada a.hassan'ın pasında topla buluşan veysel'in ilk şutunda meşin yuvarlak kaleci zafer'den döndü. ikinci vuruşunda top filelerle kucaklaştı: 1-0. 16. dakikada g.birliği ceza alanı içinde oluşan karambolde augustine'in şutunda defans topu çizgiden çıkardı. ilk yarı gençlerbirliği'nin 1-0 üstünlüğüyle kapandı. 56. dakikada mehmet'in ortaladığı topa ömer ceza sahası içerisinde elle müdahale etti. hakem mutlu çelik, penaltı yerine oyunu devam ettirdi. 56. dakikada youla'nın pasıyla ceza sahasına girip, topu filelere gönderen filip'in golü ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. 83. dakikada simao, mustafa'yı yaka paça ceza sahası içinde yere indirdi ama, mutlu çelik bu pozisyona da penaltı düdüğü çalmadı. maç 1-0 sona erdi.