ünlü hakem lo bello, aynı saatlerde yine liverpool'da öbür finalisti ilan ediyordu, doksan dakikanın sonunda. kaptan beckenbauer’le el sıkışırken yaşin artık çok uzaklardadır, 2-1’le.
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
final öncesinde futbol açısından şahane maçlar da oynanmadı değil. futbolun güzel sanat inceliğinde seyredildiği bu maçlardan biri federal almanya-sovyetler birliği karşılaşmasıydı. beckenbauer'in harika bir golünden sonra golü yiyen kaleci yaşin gidip golü atan alman futbolcusunun elini sıkmıştı.
tarih: 25 temmuz 1966 pazartesi, liverpool / goodison park seyirci: 38,273 hakemler: concetto lo bello (italya), juan gardezabal (ispanya), jose maria codesal (uruguay)
b.almanya: hans tilkowski, lutz, wolfgang weber, willi schulz, karl heinz schnellinger, franz beckenbauer, helmut haller, wolfgang overath, uwe seeler (kaptan), sigi held, lothar emmerich teknik direktör: helmut schön (almanya)
sscb: lev yasin, vladimir ponomarёv, albert sesternёv (kaptan), valery voronin, valery danilov, ìozef sabo, galimzyan khusainov, igor çislenko, anatoly banisevsky, eduard malofeev, valery porkuyan teknik direktör: nikolay morozov (sscb)
goller: helmut haller (b.almanya) 43, franz beckenbauer (b.almanya) 67, valeriy porkujan (sscb) 88
son yıllarda patlama yapan sovyetler birliği bu kupaya da iddialı gelmişti. italya’nın bulunduğu gruptan 3 maçta 3 galibiyetle lider çıkan sovyetler birliği, çeyrek finalde de brezilya’yı deviren macaristan engelini geçti. sovyetler’in inançları kuvvetleniyordu hatta kaleci yaşin’in koruduğu kaleye kimsenin kolay kolay gol atamayacağını düşünüyorlardı. ama genç alman franz beckenbauer, süper bir golle yaşin’i mağlup etti. yaşin de beckenbauer’i kutlamak durumunda kaldı.
yardımcı hakemler: jose maria codesal (uru), juan gardeazabal (esp)
germany fr: hans tilkowski (gk), karl-heinz schnellinger, franz beckenbauer, willi schulz, wolfgang weber, helmut haller, uwe seeler (c), sigi held, lothar emmerich, wolfgang overath, friedel lutz
yedekler: horst-dieter hoettges, albert bruells, heinz hornig, bernd patzke, max lorenz, wolfgang paul, klaus-dieter sieloff, werner kraemer, juergen grabowski, guenter bernard, sepp maier
teknik direktör: helmut schoen (ger)
soviet union: lev yashin (gk), vladimir ponomaryov, albert shesternyov (c), yozhef sabo, vasily danilov, igor chislenko, valeri voronin, galimzyan khusainov, valeriy porkuyan, anatoli banishevski, eduard malofeyev
yedekler: viktor serebryanikov, leonid ostrovski, valentin afonin, murtaz khurtsilava, viktor getmanov, alexey korneev, georgi sichinava, slava metreveli, eduard markarov, anzor kavazashvili, victor bannikov
teknik direktör: nikolai morozov (urs)
goller: 1-0 helmut haller (frg) 43' 2-0 franz beckenbauer (frg) 67' 2-1 valeriy porkuyan (urs) 88'
sarı kartlar: franz beckenbauer (frg) 1', valeri voronin (urs) 1'
8 inci dünya kupasının «büyük finali» ni oynayacak iki takımdan biri, bu akşam türkiye saatiyle 20.30 da everton’un «goodison park» stadında alman ya ile rusya arasında yapılacak çetin dömifinal karşılaşmasından sonra belli olacaktır.
yarı final yolunda tek bir gol yiyen alman takımının defansı rusya’ya nazaran biraz daha ağır basmaktadır. aynı şeyi, 4 maçta 11 gol kaydeden hücum hattı için de söyleyebiliriz. 4-2-4 sistemini uygulayan almanya, isviçre’yi 5-0 ve uruguay’ı 4 0 yendiği maçlarda müthiş bir takım intibaını bırakmış, hattâ, zaman zaman 1954 ün o şahane almanyasını hatırlatmıştır. kaleci tilkowski, solbek schnellinger ve sağiç haller ile beraber boş sahayı mükemmel dolduran 6 milyonluk solhaf beckenbauer, ancak süper yıldızların gösterebilecekleri büyük bir futbol sunmuşlardır adalı seyircilere... hücum hattında ise sagiç haller ve asıl yeri santrfor olmasına rağmen solaçık oynatılan emmerich, turnuvanın en kudretli forvetleri hüviyetinde görünmüşlerdir. kezâ, «sarışın fırtına» soliç hold de hep dehşet saçmıştır rakip defanslara. fakat, kabul etmek gerekir ki, sağ açık overath, macarların saltanatını yıkan harika rahn’ın klâsından uzaktır. yeşil sahaların bombacısı uwe seeler’in hala sakatlık tesirinden kurtutamaması da alman ekipl için ciddi bir handikap sayılmalıdır fakat, kanaatimce. almanya normal futbolünü oynarsa, güç de olsa, rusya engelini aşabilir.
rusya'ya gelince; sessizce yarı finale kadar sokulmak suretiyle dünya kupalarındaki en büyük başarısına erişen bu memleket gerçekten çok kuvvetli bir takıma sahiptir. almanya gibi 4-2-4 sistemini mükemmel bir şekilde tatbik eden bu kudretli ekip belki bir brezilya, bir portekiz ve bir macaristan kadar göz okşayıcı futbol oynamamaktadır, ama vasat bir tekniğe ve çok muazzam bir enerjiye sahip olan rusya'nın müthiş fizik üstünlüğü gerçekten korkulacak bir silâhtır.
italyan hakemi lo bello düdüğünü öttürmüş ve tam 90 dakika seyircilerin nefeslerini kesen dramatik yarı finâl maçını bitirmişti. everton'un «goodison park» adındaki stadının tribünleri ayaktaydı ve şarkılar yükseliyordu tribünlerden. takımlarım teşçi için tâ almanya’dan gelen 16.000 vefakâr futbolsever spor bayramım büyük bir coşkunlukla kutluyordu. evet, çetin rusya engelini birbirinden şık iki golle aşan almanya, 1934 de 3'üncü, 1954 de şampiyon, 1958 de 4’üncü olan: szepan, kitzinger, f. walter, rahn, morlock, schafer, haller, seeler, beckenbauer’lerin almanya’sı «büyük finâli» oynamağa hak kazanmıştı.
dramatik maç
maça alman takımı fırtına gibi girdi. daha 2’nci dakikada tribünler ayaktaydı. haller'in ara pasiyle dalan seeler nefis bir vücut çalımiyle şesternjev'i ekarte ederek çaktı şütünü. fakat yaşin, 90’a nişanlanan füzeyi önleyiverdi hârika bir refleksle.
almanya bastırıyordu bütün gücüyle. haller, seeler, held, emmerich rakip gerilerini karıştırıyorlardı alabildiğine. fakat rus kontratakları da bir hayli ter dök türüyordu alman defansına.
6ncı dakikada rusların ermeni solaçığı porkuyan’ın sert şütünü tilkowski, büyük klâsını konuşturarak kurtardı. solhaf beckenbauer’in mükemmel bir şekilde desteklediği alman forveti, bilhassa 15nci dakikadan itibaren fırtına gibi esmeğe başladı mücadele meydanında, 29 uncu dakikada ortaya kayan solaçık emmerich’nin demir gibi şütünü yaşin, köşeden çıkardı akıllara durgunluk vererek.
rusların neticesiz kalan iki tehlikeli akınım müteakip yaşin, 37 yaşında olmasına rağmen, milyonlara kendisinden dünyanın 1 numaralı kalecisi diye bahsettiren hârika yaşin, 31 ve 32'nci dakikalarda uwe seeler ve held'inin iki füzesini kurtarırken yine kudretinin üstüne çıktı.
43 üncü dakika dolarken, «goodison park» gol sesleriyle çalkalanıyordu. evet, yaşin kadere boyun eğmiş, sağiç haller’in şütü fileleri buluvermişti. bundan 1 dakika sonra, italyan hakem, schnellinger’e kasti tekme atan rus sağaçığı çislenka’ya soyunma odasının kapısını gösterdi.
10 kişi, daha doğrusu 9.5 kişi kalan rus takımının ikinci yarıda daha farklı bir yenilgiye sürükleneceğini tahmin edenler, yanıldıklarını anlıyacaklardı. kadere âdeta meydan okuyan sovyetler 51 ve 53 üncü dakikalarda held ve beckenbauer'in iki tehlikeli atağım önledikten sonra gol peşinde koşmağa başladılar. ve alman defansı sık sık müşkül durumlarda kaldı.
ama her seferinde kaleci tilkorwski «ben de varım» diye konuştu. nihayet 68 inci dakikada ipe dizer gibi 3 rus'u geçen solhaf beckenbauer, 22 metreden şahane bir voleyle, meşin yuvarlağı filelere mıhladı. koca yaşin kımıldamaya bile fırsat bulamamıştı. tribünler ayakta. kupanın altın golünün kahramanını selâmlarken, öpücük yağmuruna tutulan 20 yaşındaki genç futbolcu saha ortasında bir çocuk gibi ağlıyordu. nihayet, maçın bitmesine 3 dakika kala porkuyan. takımının şeref sayısını kaydetti.
evet, rusya'yı 2-1 yenen almanya, şampiyonluk maçını oynamaya hak kazanmıştı. bileğinin hakkiyle, tebrik edilmeliydi schon'ün çocuklarının başarısı. fakat, dramatik maçın talihsiz kahramanları sovyetlerin gösterdikleri azim ve yüksek mücadeleye de hayranlık duymamak insafsızlık olurdu doğrusu.
mozabikli kıralın yanında kürsü bir futbolcu beckenbauer
ekrem karpat yazıyor
londra,
dünya kupasının yarı finallerini bir yana bırakın, maçları yakından izleyen her futbolsever bugün tek oyuncuyu alkışlıyor.. evet, tahmin ettiğiniz gibi, yeşil sahaların yeni kıralı eusebio’yu..
1966 dünya kupasında bir portekiz - macaristan, bir portekiz - brezilya maçları gibi şahane karşılaşmalar vardı ama, turnuvanın en büyük atraksiyonu, dünya futbol sanatını renklendiren bu harika mozambikliydi. yıllarca sonra zaman örtüsü her şeyi unuttursa bile, eusebio’nun adını zihinlerden kazımak çok güç ve imkânsız olacaktır.
brezilya ve bulgaristan maçlarını portekiz'e kazandıran, bunlardan çok daha önemlisi takımı 3-0 mağlûp durumda ve moralman çökmüşken 4 şık gol atarak «çekik gözlü çocukların» bütün umutlarını bir anda sıfıra indirerek portekiz’in haysiyetini kurtaran bu harika zenci genç gerçekten ayakta selâmlanmalıdır.
eleme maçlarında portekiz en ağır grupa dahil edildiği halde attığı 7 golle nar çiçeği formalı takıma, tarihinde ilk defa finallerin yolunu açan ve finallerde 4 maçta 7 defa rakip file bekçilerini avlıyarak gol kırallığına vaadedilen 25.000 liralık mükâfatı cebine indirmiş sayılan eusebio, 1966 dünya kupasının kahramanıdır.
evet, babalar uzun yıllar sonra torunlarına mucizeler yaratan bu müthiş zenciyi hayranlıkla anlatacak ve tarihçiler 1966 dünya kupası için «eusebio’nun dünya kupası» tâbirini kullanacaklardır muhakkak.
türk futbolseverleri eusebio'yu iki defa seyretmek fırsatını buldukları için kendilerini bahtiyar addedebilirler.
kupanın şahane yıldızı: beckenbauer
eusebio, eusebio diyoruz ama, dünya futbolünde kürsü arayan alman sol hafı beckenbauer’i de sizlere anlatmak öyle güç ki. yıllarca önce ankara'nın şekerhilâl takımını antrene eden yugoslav zlatko çaykovski’nin keşfettiği bu 20 yasındaki şahane gencin süper yıldızlık mertebesine bu kadar kısa zamanda ulaşmasını insanın aklı bir türlü almıyor. rivera, mazzola, law, van himst, gandet'ler, milan’ın 6 milyon liralık teklifini reddeden beckenbauer yanında, bir üniversitelinin karşısındaki ilkokul talebesi kalır.
modern futbol için yaratılan bu mükemmel gencin boş sahada meşin yuvarlağı kendisine esir edişini, arkadaşlarına uzattığı lokum gibi pasları, o nefis verkaçları ve nihavet tribünleri havaya kaldıran o 3 şahane golünü anlatmak öylesine güç ki...
almanlar, bayern münich takımının gözbebeği olan beckenbauer için daha çok öğrenecek şeyi olduğunu ve onun hakiki hüviyetini 1970'te meksika’daki şampiyonada göstereceğini söylüyorlar ama; pozzo, guttmann, busby gibi dev yöneticiler. alman sol hafinin kusursuz bir futbolcu olduğu hususunda hep hemfikir.
almanya ve onun yanında dünya futbolu böyle muhteşem bir yıldız kazandığı için, biz de onu alkışlamak bahtiyarlığına nail olduğumuzdan gurur ve mutluluk duyuyoruz.
liverpool — viii. dünya kupasını izleyen yerli ve yabancı otoritelerin oyları neticesinde, kupanın en iyi «11»i tesbit edilmiştir. grup ve çeyrek final maçlarında futbolcuların çıkardıkları oyunlar nazarı itibara alınarak seçilen «dünya karmasına 4 portekız’li, 3 ingiliz, 2 alman ve rus oyuncusu dahil edilmiştir. kaleciler klasmanında, ingiliz banks, rus yaşin'den 2 oy daha fazla almış, keza solbekte hilario (port.) - schnellinger (alm.) ve sağ hafta vorronin (rus.) - graça (port.) arasındaki oy farkı pek az olmuştur.
tesbit edilen turnuvanın en iyi «11»i şu şekildedir: banks (ingiltere) - ponomarjev (rusya), hilario (portekiz) - voronin (rusya), j. charlton (ingiltere), beckenbauer (almanya) - haller (almanya), coluna (portekiz), b. charlton (ingiltere), eusebio (portekiz), simoes (portekiz).