göztepe bu maçta; ali artuner, mehmet ışıkal, çağlayan derebaşı, izzet, sabahattin, nevzat güzelırmak, ertan adatepe, nihat, cengiz, gürsel aksel ve halil kiraz onbiriyle oynamıştır.
göztepe, fuar şehirleri kupasında münih ile karşılaşacak
basel (isviçre), a.a.
avrupa fuar şehirleri kupasının ikinci tur kur'aları bugün basel'de çekilmiş ve turnuaya izmir'den katılan göztepe takımı almanya'nın münih takımına düşmüştür. göztepe ilk turu kur'a ile atlamıştı.
1965 fuar şehirleri kupası kur'aları italya'nın torino şehrinde juventus kulübü lokalinde çekilmiştir.
futbol federasyonu müşaviri ulvi yenal'ın da hazır bulunduğu kur'a çekme sonunda maçlara izmir'i temsilen katılacak olan göztepe takımı «bay» olarak tur atlamıştır.
göztepe: ali artuner, çağlayan derebaşı, izzet kaylı, nevzat güzelırmak, mehmet aydın, sabahattin kuruoğlu, nihat yayöz, halil kiraz, ertan öznur, cengiz karakayalı, gürsel aksel
teknik direktörü: adnan süvari
1860 münchen: petar radenkovic, rudolf zeiser, bernd patzke, manfred wagner, zeljko perusic, hans küppers, peter grosser, rudolf brunnenmeier, wilfried kohlars, hans rebele, friedhelm konietzka
batı almanya liginde liderliği kovalayan 1860 için benfica'nun eski antrenörü meşhur elek schwartz, «birinci sınıf takım» diyor
halit kıvanç
avrupa fuar şehirleri turnuası, izmirli sporseverlerin modern futbolun iyi bir temsilcisini seyretmelerine fırsat verecektir. batı almanya liginde liderliği koruyan tsv - 1860 - münchen takımı, yalnız göztepe’ye karşı değil, turnuanın kesin sonucu üzerinde de ididalı bulunmakta ve bu yılın fuar kupası favorileri arasında yer almaktadır.
uzun isimli tsv - 1860 -münchen takımını almanlar sadece kuruluş yılını söyleyerek
«1860» diye anarlar. yüz yılı aşan geçmişe sahip kulüp, bu süre içinde çeşitli alanlarda başarılara ulaşmış, bu arada futbolde almanya kupası'nı kazanmış. güney ligi şampiyonu olmuştur, içinde bulunduğumuz 1965-66 ligi'nde ise, 1860 - münchen, 18 takım arasında birincilik basamağında bulunmaktadır. almanya’da milli lig’in kurulduğu ilk yılda yedinci olan 1860 takımı, geçen yılki lig’i de dördüncü bitirmiştir.
10 maçta 1 kayıp
1860 - münchen, bu lig'de oynadığı 10 maçtan 8’ini kazanmış, 1'ini berabere bitirmiş ve l'ini de kaybetmiştir. vfb stuttgart’la 0-0 berabere kalan 1860, tek yenilgisini kaiserslautern'e karşı almış, sahadan 3-0 mağlûp çıkmıştır. bunun dışındaki 8 maçta münchen, bayern'i 1-0, nümberg’i 4-1, hannover’i 5-0, meidericher’i 3-2, pc köln'ü 2-1, geçen yılın şampiyonu werder bremen'i 2-0, schalke'yi 3-0 ve geride kalan haftaki son maçta da eintracht frankfurt’u 4-2 yenmiştir.
1860’ın 10 maçta attığı gol 24. yediği 9’dur.
fuar kupası'nın ilk turunda ise, hâlen isveç lig lideri olan malmö'yü iki maçta da sıfıra karşı mağlûp etmiştir, ilk maçı 3-0 kazanan 1860, rövanşta da malmö'yu 4-0 yenmeyi ve elemeyi başarmıştır.
mavi - beyazın asları
mavi ve mavi - beyaz çizgili forma giyen 1860 - münchen'in en popüler yıldızı, yugoslav kalecisi petar radenkoviç'tir. sahadaki kurtarışları yanında, saha dışında da şarkıcılığı ile ün salan radenkoviç, 29 yaşında olmasına rağmen gene de almanya liderinin kalesini başarıyla korumaktadır. ancak son eintracht maçında yediği iki gol, antrenörü max merkel'in şiddetli tenkidlerlne sebep olmuştur. takımın diğer yugoslav oyuncusu, bu yıl kızıl yıldız'dan alınan haf perusic'tir.
1860 - münchen’in millî takıma verdiği asların başında üç golcü forveti, brunnenmeler grosser ve konietzka gelmektedir. takımın 24 golünden 9’unu kaydetmiş olan konietzka, 28 eylül 1963'de 3-0 yenildiğimiz milli maçta alman (a) milli takımında sol iç oynamıştı. bu ligde 3'ü penaltıdan olmak üzere 7 gol atmış bulunan grosser ile 5 sayı çıkarmış brunnenmeier, alman milli takımı'nın son maçlarında yer almışlardır. brunnenmeier ile heiss, 1964 yılında ankara'da 2-1 galibiyetimizle biten ümitler maçında da alman ümit takımı formasını giymişlerdir. bunlar içinde 24 yaşındaki santrfor brunnenmeier, yeni kuşağın dikkati çeken yıldızları arasında sayılmakta ve her milli kadroya dâvet edilmektedir. almanya’nın isveç'i ve avusturya 'yı yenen takımlarının santrforluğu, bu genç 1860'1ı futbolcuya verilmiş, o da görevini en iyisiyle başarmıştır.
üstün form
1860 - münchen takımının son haftalarda gösterdiği üstün form, bütün alman spor basını tarafından takdirle belirtilmektedir. alman lig liderinin gerçek değerini ortaya koyan en son demeç ise, benfica'nın eski antrenörü elek scbwartu tarafından verilmiştir. hâlen eintracht frankfurt'u çalıştıran schwartz, takımının münchen'e 4-2 yenilmesinden sonra «bir diyeceğim yok» şeklinde konuşmuştur. «eğer ille bir şey demem gerekirse, bu takdirde 1860 - münchen'in şu anda birinci sınıf bir takım olduğunu, birinci sınıf futbol oynadığını söylemem icabeder.»
işte göztepe'nin fuar turnuası'ndaki rakibi alman tsv -1860 - münchen, böyle bir takımdır.
fuar kupası'nın ikinci turunda batı almanya şampiyonu 1860 münchen ile göztepe bugün saat 15.00 te alsancak’ta karşılaşacaklardır.
fuar şehirleri takımları arasında 10 yıldan beri düzenlenen kupada göztepe, türk futbolünü 2 nci defa temsil etmektedir. geçen yıl romen petrolül ile başabaş mücadeleye rağmen 1-0, 2-1 mağlûbiyetlerle kupadan elenen göztepenin bu yıl 1860 münchen karşısında alacağı netice merakla beklenmektedir. son haftalar üstün form gösteren izmirin sarı - kırmızlıı takımının bugünkü maçta türk futbolunun en iyi şekilde elçiliğini yapması beklenmektedir.
göztepe idarecisi zeki çırpıcı: «üzerimize düşen görev çok zor. ama gayemiz bu zorluğu başarıya ulaştırmak. rövanş maçına avantajlı çıkmak için münchen’i alsancak’ta yenmeğe azimliyiz» demiştir._
antrenör adnan süvari ise asker futbolcuların takıma dahil olmalarından göztepe'nin gücünün arttığını belirtmiş ve maç için de şunları söylemiştir: «maça iyi hazırlandık. rakibimizin kuvvetini biliyoruz. maçtan önce favoriyi söylemek kolay değil. biz göztepe olarak herşeyimizi ortaya döküp mücadele edeceğiz. »
öte yandan, takım kaptanı gürsel, «arkadaşlarım adına da konuşuyorum, türk futboluna temsil ettiğimiz için iftihar ediyoruz. inşallah bize düşen görevi lâyıkıyla başarıya ulaştırırız.»
tertipler belli
avusturyalı tittlil josef, woehrer, bocinger üçlüsünün idare edeceği maçta takımların tertipleri şöyledir:
alman şampiyonunun kadrosunda brunnenmeir, grosser, kuppers, reisch, rebele, konietzka, rafzke gibi millî oyuncuya ilâveten iki de yugoslav yıldızı var: kaleci randekoviç ve solhaf perusç
avrupa futbol sahalarında, almanya'nın en büyük futbol temsilcisi tvs 1860 münchen’dir.
1860 münchen deyince akla alman milli takımı gelir. zira münchen'de tam yedi milli oyuncu bulunmaktadır. bunlar brunnenmeker, grosser, reisch, kuplers, rebele, konietzka, patzke’dir.
* yedi milli oyuncunun yanında almanya şampiyonu münchen’in 2 enternasyonal oyuncusu da mevcuttur. yugoslav dev kaleci radenkoviç ve prusiç. hafızalarımızı karıştıracak olursak bu iki şöhretin yugoslav milli takımda pek çok defa yer aldığını görürüüz.
* dev kaleci radenkoviç tribünlerin en çok sevdiği futbolcudur. artistik hareketleri ve plonjonları ile spekteküler kaleciyi yenmek pek güçtür.
* radenkoviç, kısaca «radi» olarak çağrılan kaleci son yıllarda metin, birol, şenol, varol gibi başka kabiliyetlerini de futbol sahası dışında denemiştir. evet radi'nin sesi mükemmeldir. sesinin sayesinde de tv yıldızı olarak şöhretini ilerletmiştir.
* gene dev kaleci radenkoviç'ten birkaç kelime daha bahsedelim. radi, almanya'da «yılın futbolcusu» olan nâdir sporculardan biridir.
* münchen 1860'ın avusturyalı antrenörü max markel'e «almanya'nın herrerası» gözü ile bakılmaktadır.
* 1860 münchen'in en klâs oyuncusunun aylığı 6 bin, antrenörünün de 30 bin liradır.
* almanyanın en iyi orta hafi reishtir. reish münchen'in belkemiğidir.
* almanlar şu iki isimden çekinin diyorlar. biri geçen yılın sol kralı brunnemeler, diğeri de grosser.
"fuar şehirleri kupası"nın alsancak'taki ilk tur maçında
göztepe 1860 münchen'i yendi: 2-1
izmir ve türk futbolu temsilcisi çok güzel oyun çıkardı. golleri cengiz ve ertan attı
esen kaftan izmir'den bildiriyor
avrupa fuar şehirleri turnuasında türkiyeyi temsil eden göztepe, çıkardığı şahane oyunla bu görevini en iyisiyle başardı ve batı almanya lig lideri 1860 münchen'i yendi.
evet, sahada almanların kudretli takımı, yıldızlar ekibi 1860 münchen vardı. ama karşısında da o kudreti kenara iten, o yıldızları bir hamlede sndürüveren 1965 - göztepe vardı.
fevzi gibi tehlikeli bir forvetinden mahrum olmasına rağmen, göztepe takımı maça çok hzılı ve ayni tempoyu uzun süre devam ettirdi.
göztepe sahanın her yanına yayılarak maça hakim olmasına, hattâ sık sık gol pozisyonlarına girmesine rağmen, beklenen sayıyı çıkaramıyordu. maçın ilk yarısı bu şekilde golsüz kapandı.
ikinci yarıya da aynı hızla giren göztepe, çok geçmeden galibiyete ulaştı. maçın 63. dakikası oynanıyordu ki, sahaya eşofmanla çıkmış olan ve bütün hareketleriyle de seyirciyi ve göztepelileri küçümsediğini hissettiren kaleci rodenkoviç, bu gururunun kurbanı oldu. alman lig liderinin yugoslav kalecisi, çağlayan'ın uzattığı topla dolan cengiz'in ceza sahası dışından gönderdiği şandeli sadece seyretti. top ise, radenkoviç'in başı üzerinden fileleri buldu. kalecilerinin avuta gidiyor zanıyla bıraktığı top, almanları 1-0 yenik duruma düşürmüştü. ancak çok geçmeden göztepe golleri ikiliyor, radenkoviç'e bir de yakından gol atıyordu. gürsel ortadan kaçmış, topu ertan’a uzatmıştı. ertan - nihat paslaşması pozisyonu yarattı. nihat’ın şutu da tehlikeyi doğurdu. ancak nihat’ın gönderdiği top, patzke'ye çarparak dönüyor ve işte o anda yetişen ertan, yakından sert bir şutla golü ağlara yolluyordu.
2-0’lık durum, göztepelileri öylesine sevindirmişti ki, bu heyecan içinde bir gol yeyiverdi: sağdan kazanılan korneri grosser'le kuppers paslaşarak grosser'in ayağıyla ortaladılar. kafaya çıkan brunnenmeier de, yakından sıkı bir kafa vuruşuyla topu göztepe filelerine gönderdi: 2-1. bundan sonra göztepe üçüncü, 1*60 münchen de beraberlik golü için çırpındılar, fakat netice aynı kaldı.
maçtan sonra göztepe idarecisi çırpıcı «göztepe verdiği sözü tuttu. evvelce türk futbolünü temsilde 3 büyüklerden geri kalmıyacağız demiştim, futbolcularım beni haklı çıkardılar» demiştir.
alman antrenörün sözleri
186 münchen antrenörü bir büyüklük kompleksi içinde konuşmuş ve «almanya'nın 1 numaralı futbol adamı. herberger ve antrenör kichrath'ı tanımadığını söylemiştir.
max merkel daha sonra söyle konuşmuştur: «- mağlûbiyetimiz normal. biz revanş maçında göztepe’ye en az 4 gol atarız. tur atlamamamız diye bir şey yoktur. üçüncü maç da olmaz. göztepe zayıf bir takım. biz kendimizi sıkmadık. ali ile çağlayan birinci sınıf futbolcular.»
1860 münchen modern futbolda top koşturmanın en güzel örneğini verdi. bu tarz futbolun gayesi, bütün dikkati bir tarafa çekip, aksi istikamette netice almaktır. göztepe'nin 2-0 galibiyetten sonra yediği gol bunun bir örneğidir. bu oyun tarzında, ayni zamanda hasmı yormak da vardır.
90 dakika müddetle alman takımı çok iyi top koşturdu. 4-2-4 ün bütün icaplarını yerine getirdi. fakat, 1860 münchen'in tek eksiği gol pozisyonuna girmekte güçlük çekmesi idi. orta sahada topu bekletmeden ve rakiplerine kaptırmadan ceza sahası önlerine kadar gelmeleri bunun delili idi. fizikman ve kondisyon bakımından bütün maç boyunca göztepe'den üstün gözüktüler. ancak, kalecilerinin lâubali hareketi ile beklemedikleri bir gol yediler. göztepe, bu golden sonra kendi oyununu oynamağa başladı. asker futbolcularının kondisyon eksikliği göztepenin daha güzel futbol oynamasına engel oldu.
almanyada oynayacağımız maça kadar asker futbolcularımızı kampa alıp, kondisyonlarını düzeltmenin çârelerini arayacağız. almanya'da üçüncü bir maçın oynanabilmesi yollarnı arayacağız. şu anda gene favori 1860 münchendir.
1860 münchen takımının şımarık antrenörü "yenseydik göztepe almanya'ya gelmezdi" dedi. sarı - kırmızı'lılar 23 kasım'da münich'te yapılacak revanşa hazırlanıyorlar
münchen 1860 takımının antrenörü max merkel «izmir'de göztepe’ye yenilmemizin sebebi, rakibimizin münich’e gelmesini garanti altına almak içindi. yenseydik, gelmezlerdi» demiştir.
memleketimize geldiği günden beri küstahça demeçler veren ve son defa izmirde basın temsilcilerinin «3. maç nerede?» şeklindeki sorusuna, «3. maç yatak odasında olur» diye cevap veren avusturyalı antrenör dün yeşilköyde göztepenin yenilgisini küçümseyici sözler söylemiştir.
avusturya takımlarıyla daha önce istanbula geldiğini ve kaleci zeman’ın önünde bek oynadığını hatırlatan şımarık antrenör, türk futbolunu geçmiş senelere nazaran hafif bulduğunu iddia etmiş ve «revanşı dört farkla kazanacağız» dedikten sonra uçağa binmiştir.
ilk maçta rakiplerini 2-1 yenen göztepeliler ise 23 kasımda münich’de oynayacakları revanşın hazırlığına bugünden itibaren başlayacaklardır.
antrenör süvari «herşeye rağmen teslim olmayacağız» demiştir.
müsabakayı isviçreli hakemler idare edeceklerdir. göztepe hakemlere itiraz etmiş ve portekiz’le iskoçya'dan hakem istemiştir.
ve onun karşısında düne kadar avrupa’nın ismini duymadığı bir takım: göztepe.
şimdi gelin biz de görevimizi yapalım ve türk futbolunu en iyi şekilde temsil eden ve bize gurur veren bu ekibi «1965 göztepe» yi hep beraber selâmlayalım.
* evet bir göztepe vardı, milletlerarası alanda adı hiç duyulmamış göztepe. fenerbahçe gibi bir devle çarpışmış, görenlerin hakkı için, futbolunu kabul ettirmiş, sonra galatasaray devini yıkmıştı. sıra, münchen 1860 devinde idi. göztepe onu da yere serdi.
* adamın adı max merkel. görevi 1860 münchen antrenörlüğü. milliyeti: avusturya. daha adımını türk toprağına attığı andan itibaren herkese tepeden baktı bu adam. hattâ ekmek yediği alman futboluna bile. kirchrath mı? ama, o da kim diye dudak büküşü. herberger'i tanımayışı ve maçtan önce şöyle deyişi: «maçtan önce konuşmam. rakiplerimizi tanımağa çalışacağız» maçtan sonra ise şöyle diyordu mağrur adam. «almanya'da dört gol çekeriz.» ve devam ediyordu: «üçüncü maç mı? yatak odasında olur.» nerede centilmenlik, nerede sportmenlik ve nerede o ince avusturya'lılık? ziyafete geldi ve alman konsolosunun, valinin, belediye reisinin bulunduğu bu ziyafette hediyesini dahi almak için oturduğu sandalyeden kalkmadı merkel. son marifeti de bu idi.
ve başka bir adam daha vardı münchen 1860'da kaleci rodenkoviç. centilmen, sportmen, neşeli ve alçak gönüllü «türk seyircilerinden maça eşofmanla çıktığım için özür dilerim» diyordu: «şımarık
olduğum ve karşı takımı küçümsediğim zannedilmiş. toprak sahada hiç oynamadım ve sakat olduğum için eşofmanla oynadım. bugün yarın bir çocuğum dünyaya gelecek. bu sebeple türkiye'ye gelmek istemiyordum. ama geldiğim iyi oldu. çok sevimli bir yer türkiye, iyi insanlarla dolu.»
31 yaşındaki kaleci ziyafetle ingilizce, almanca şarkıları ile büyük tv’in gerçek yıldızı olduğunu ispat ederken futbolden daha çok mikrofondan kazandığını açıklıyordu. radi, ziyafette dean martin’in «herkes bir gün birisinin sevebilir» isimli şarkısını söylerken salon alkıştan neredeyse yıkılacaktı.
başlığımız acaip rakamlar. evet, tamam. 105 senelik bir takım. tarihi ile bir dev gibi gözüküyor insana... çalışmışlar, uğraşmışlar ve bugün birlere hakikaten modern futbolun örneğini sahada takdim ederken, bu oyunun maalesef ciddiyetini öğrenememişler. mağrur olmanın ve kendilerini dev aynasında görmenin cezası idi bu... buna ne lüzum vardı? karşılarında sadece mütevazı bir göztepe bulunuyordu. ama, onlara, bilemiyorum kim söylemişti, göztepe'nin bir mahalle takımı olduğunu... ilk gece, otelde, onlarla oturmuş, konuşmuştuk, bütün konuşma antrenörün salâhiyetinde toplanıyordu. buna ne lüzum vardı? biraz şımarık olacak, her cevap, statüye rağmen daima «hayır» ile cevaplanıyordu. anlaşmaya varılamadan toplantı dağılmışta. bereket versin, ertesi gün idareciler anlayış göstermiş ve konuşmalarını antrenörsüz yaparak, sonunda türk misafirperverliğine de hayran kalarak herşeyi hâlletmişterdi.
şahsen bir antrenörün, idari işlere karışmasının mahzurlarını yakından görmüş oldum. onu almanya'nın sayılı antrenörlerinden biri olarak takdim etmişlerdi bana... bir rivayete göre, almanya'nın herrera'sı imiş... ama mağrur olmaya ne lüzum var?... dünyanın en iyi antrenörünün muvaffakiyetlerinin daimi olmadığını acaba bilmiyor mu, bu adam? profesör jhon d. law ther’in «psychology of coaching» kitabında bir antrenörün mütevazi olmasını, kabahati olmadan tenkidlere mâruz kalabileceğini ve hattâ hattâ kulübünden her an kovulabileceğini bilmesi gerektiğini ve ona göre hazırlıklı olmasını, okumamış mıdır bu zat.? ..
maç neticesi verdiği beyanat, yine kat'i idi. münih'te göztepe’ye dört fark yapacakmış, futboldur bu. 4 değil, 6 da olabilir, biz de izmir'de 4 fark yapabilirdik fakat olmadı işte...
her şeye rağmen, modern futbolün hareketleri olan: top koşturma, yardımlaşma ve boş sahada saha oyununu, tekniklerinin ilâvesi ile gayet güzel yapıyorlar, takdir yine bizden...
münih gazetelerinin yalım ateşi: "1860 münchen tarlada oynadı"
m. e. aydın münih'ten bildiriyor
almanya lig lideri ve münihlilerin sevgilisi 1860 -münchen takımının izmir'de yenilmesi, burada bomba tesiri yapmıştır. münihliler. sonucu duydukları an da inanamamışlar, bir türk takımının lider 1860'ı nasıl yendiğine şaşmışlardır. bu arada münihte çıkan iki gazete, izmir sahasının netice neticeyi doğurduğunu öne sürerek göztepe'nin başarısını küçümsemek gayreti göstermiştir. gazeteler «1860'ın bir stadda değil, bir tarlada oynadığını, bu durumda futbol maçı olmadığını, bu yüzden yenildiğini» yazmaktadır. iki münih gazetesi de revanşı 1860'ın farklı kazanacağı yolunda antrenör merkel'in demecini yayınlamaktadırlar. merkel «eğer türk takımına normal futbol şartlarında yenilseydik, cidden gülünç duruma düşerdik» demektedir.