beşiktaş - fenerbahçe maçı bitmiş, her iki takım futbolcuları da polis çemberi altındaki çıkış tüneline doğru yürüyordu...
en önde giden fenerbahçeli birol'a doğru bu anda bir şişe yönelecek ve genç futbolcu kendisini bir adım geri çekmese belki de şişe başında patlayacaktı. birden arkadan gelen beşiktaş antrenörü spajiç, bir evlât gibi birol’a sarıldı ve ellerini kaldırarak tribündekilere şöyle bir baktı. şimdi şişe, atan eller bu hareketi alkışlıyor ve eski beşiktaşlı birol ile hocası spajiç galatasaray'a kaybedilen 1-0 final maçının üzerinden 2 yıl geçtikten sonra ilk defa yanyana geliyorlardı.
beşiktaş antrenörü spajiç «her iki takım da aynı derecede futbol oynuyor. henüz olgun tarafı yok. maçın neticesi beraberlikti, şanslı olan kazandı.» diyor, siyah - beyazlılara galibiyeti temin eden sanlı ise golünü şöyle anlatıyordu: «topu sağ ayağımla stop ettim ve sol ayağımla kaleye plâseledim. baktım ali'nin altından top ağlara gidiyor.»
eski takımına karşı oynayan mikro mustafa ise, «oyuna girene kadar son derece heyecanlı idim. top ayağıma değdiği an beşiktaşlı olduğumu anladım.» diyordu.
soyunma odasına giderken omuzuna şişe isabet eden fenerbahçe umumi kaptanı halit deringör «beşiktaş bizden iyi oynadı. galibiyet onların hakkı idi. biz ikinci devrede bazı fırsatları kullananamadık. şimdi lig ve dws maçlarına hazırlanacağız.» şeklinde maç hakkındaki intibalarını naklederken antrenör hold konuşmadı.