halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
1964-1965 mevsiminde avrupa kupalarında 3 temsilcimiz vardı. o güne gelinceye kadar bu kupalarda en fazla 2 takımla yer alıyorduk. şimdi ise 3 takımımız avrupa alanlarına çıkıyordu. şampiyon kulüplerde fenerbahçe, kupa galipleri'nde galatasaray, fuar şehirler turnuvasında da izmir'den göztepe, ülkemizi temsil ediyordu. göztepe, bu ilk avrupa kupası deneyiminde romen petrolul'e karşı başarılı olamadı. fenerbahçe de hollanda'nın dws takımı önünde varlık gösteremedi. kala kala galatasaray kalmıştı ayakta. sarı-kırmızılıların rakibi demokratik (doğu) almanya'nın magdeburg takımıydı. ben magdeburg'a birkaç gün önce gitmiş, alman takımını lig maçında izlemiştim. maçtan bir gün önce de galatasaray'ın o günkü antrenörü coşkun özarı, magdeburg takımını lig maçında seyreden biz birkaç türk gazetecisini topladı. futbolcularının önünde, "arkadaşlar", dedi, "magdeburg takımını seyrettiniz. şimdi lütfen hepiniz görüşlerinizi söyleyin. bizim çocuklara yararı olur."
hepimiz gözlemlerimizi özetledik. ben, sözlerimi bitirirken, "bir noktayı eklemek istiyorum," dedim, "magdeburg kalecisini yerden gelen toplarda pek güvenli görmedim. hani fırsat düştükçe yerden şut atmakla şans yaratmamız mümkün sanıyorum."
maç 1-1 bitti. galatasaray için, rakip saha da alınan başarılı bir sonuçtu. golü turan atmıştı. yerden bir şutla... maç dönüsü turan'ın sözleri hiç aklımdan çıkmaz: "top ayağıma geldiğinde, senin lafını hatırladım. 8u kaleciye yerden çekeyim şutu, dedim. çektim ve gol oldu."
galatasaray'ın kupa galipleri kupasında türkiye'yi temsil ettiği ilk maçtır. kupa galipleri kupası ilk kez 1963-1964 sezonunda düzenlenmeye başlanmıştır. 1998-1999 sezonunda ise son kez düzenlenip uefa kupası ile birleştirilmiştir.
ahmet çakır'ın "taçlı kral metin oktay" kitabından;
metinle beraber on beş yıl halit kıvanç spiker-tercüman gazetesi yazarı
bir kral destanı yazmak kolay mı? arşivlerimin içine gömülmüş, şeref dolu bir tarihi yaşıyorum. bir gazete çekiyorum dosyadan... "halit kıvanç magdeburg'dan bildiriyor"... neler mi bildiriyor? iyi haberler... magdeburg takımıyla sahasında 1-1 berabere kalmış galatasaray... bir avrupa kupası maçıdır bu... takımlar okunurken metin adı duyulunca, alman seyircilerin tezahüratını bildirmişim... maçtan sonra soyunma odasında 18 yaşındaki magdeburg sanfrhafının: "büyük metin'e karşı oynadığım için gururluyum" dediğini bildirmişim... metin'in direkten dönen şahane şutunu bildirmişim... 1964'ün "9 eylül"ünde şahlanan metin'i bildirmişim...
galatasaray, 9 eylülde almanyada aufbau magdeburg ile yapacağı avrupa kupası maçı sebebiyle feriköy'le olan milli lig karşılaşmasının tehirini istemiştir. futbol federasyonuna yakın çevrelerden haber verildiğine göre 6 eylül pazar güni yapılacak galatasaray - feriköy maçı bir gün önceye alınacaktır.
doğu almanya’nın nato ya dahil memleketlerce tanınmaması ve pasaportlarının geçer sayılmaması, sc aufbau magdeburg’un 17 eylül'de g. saray ile yapacağı kupa revanş maçını oynanamaz hâle getirmektedir.
zirâ nato bu pakta dahil memleketlerle, doğu almanya'nın hiçbir spor teması yapmasına müsaade etmemektedir. türkiye hariciyecisi, magdeburg’un istanbul’a gelmesi için vize vermiş olmasına rağmen, nato’nun müsaade etmemesi karşısında doğu almanya takımı sınırları dışına çıkamayacaktır. avrupa kupa galipleri turnuası kuralarının çekilmesini müteakip berlin'deki nato «seyahat bürosuna» müracaat eden aufbau magdeburg
kulübü idarecileri, «gelecek cevabın bundan evvelkiler gibi menfi olacakığını biliyoruz» demektedirler. bu durum karşısında magdeburg kulünü, galatasaray'a rövanş maçı için doğu berlin'i teklif etmektedirler. zira, bu maçın doğu almanya şehirlerinden birinde veya nato dışı bir memlekette oynanması icab edecektir. galatasaray'ın bu teklifleri kabul etmemesi karşısında kati karar uefa tarafından verilecektir.
aufbau magdeburg kulübü başkanı linke ve tklncl ikinci başkanı kurt bohm, «istanbul’a gidip galatasaray'la oynamayı seve seve isteriz. istanbul vizesi için hâriciyeniz bizden birçok evrak istedi. nüfus kâğıdı suretleri, vesikalık resimler v.s. hepsini zamanında gönderdik. hattâ, yine hariciyenin isteği ile futbolcular ve idareciler kolera ve çiçek aşısı da oldular. bütün bunlardan sonra türkiye giriş vizesi verdi. ama, en önemlisi nato var ve bize vize vereceklerini tahmin etmiyoruz.» demişlerdir.
kulüp başkanı linke, türk takımından berlin panteri turgay’ı tanıdığını, kendi takımlarının hiç gece maçı oynamadığını, bu sebeple önümüzdeki günlerde gece antrenmanı yapacaklarını ve merakla beklenen galatasaray'ın magdeburg'da bitaraf bir seyirci kitlesi ile karşılaşacağını söylemiştir.
hariciyemiz, revanş maçı için gerekli izni verdi. alman otoriteleri, galatasaray'ı çok beğeniyor
halit kıvanç berlin'den bildiriyor
doğu almanya liginde sekizinci durumda bulunan magdeburg bugün lig yedincisi kral - marx - staadt'la karşılaşacaktır.
avrupa kupa galipleri turnuasının ilk turunda galatasaray ile karşılaşacak olan magdeburg'lular, çarşamba günü kendi sahalarında sarı - kırmızılılar ila yapacakları maçtan son derecede çekinmektedirler. doğu alman futbol otoriteleri, «magdeburg henüz formda değil. bir çok elemanı genç ve tecrübesiz» demekte ve galatasaray futbol takımı için şunları söylemektedirler: «galatasaray takımı iki seneden beri avrupa şampiyon kulüpler kupasında defalarca tur atlamış, klâs elemanlarına sahip tecrübeli bir takımıdır. bu sebeple biz magdeburg'dan büyük birşey lbeklemiyoruz ve ümitli değiliz.»
magdeburg antrenörü kümmel, galatasaray hakkında bükreş dinamo antrenöründen geniş izahat almış, antrenöre göre galatasaraylılar rakip sahada kapalı defansa başvuracaklar ve kat’i neticeyi istanbul'da elde etmeğe uğraşacaklar.
maça ilgi fazla
çarşamba günü türkiye saatiyle saat 18.30’da başlıyacak olan maça burada büyük bir ilgi gösterilmektedir. 45 bin kişilik erns - grube stadında yapılacak olan karşılaşmanın şimdiye kadar 30 bin bileti satılmıştır.
hollandalı 3 hakemin idare edeceği maçı doğu almanya radyo ve televizyonları yayınlayacaktır.
pazartesi akşamı magdeburg'a gelmesi beklenen galatasaray'ın maçın oynanacak ernst - grube stadında salı günu bir antrenman yapmasına izin verilmiştir. bu çalışmayı magdeburg idarecileri de izleyeceklerdir.
hariciye bakanlığı, magdeburg'un istanbul’da maç yapmasında hiç bir mahzur olmadığını bildirmiştir. 17 eylül'de istanbul'da oynanacak rövanş maçı için magdeburg takımına türkiye’ye giriş vizesi veirlecektir. hariciye bakanlığından bir sözcü, magdeburg takımının gelişi ile ilgili olarak «bir demir perde takımı nato'ya dahil ülkelerde her zaman için spor teması yapabilir» demiştir.
sarı - kırmızılılar bülent - doğan, ahmet - ismet, naci, talât - yılmaz, tarık, metin, turan, uğur tertibi ile sahaya çıkıyor
halit kıvanç magdeburg'tan bildiriyor
galatasaray futbol takımı avrupa kupa galipleri turnuasındaki ilk maçını bugün magdeburg’da doğu almanya kupa galibi aufbau magdeburg ile oynayacaktır.
magdcburg şehrinin 55,000 kişilik ernst grubel stadyomunda mahalli saatle 16.30 (türkiye saatiyle 18,30) da hollandalı hakemlerin idaresinde başlayacak olan müsabakaya iki kupa şampiyonu şu tertipleriyle çıkacaklardır: galatasaray:bülend - doğan,
evvelki gece saat 02 de yorgun ve bitkin bir halde magdeburg'a gelen galatasaraylıların dün öğleden sonra ernst grubel stadında yaptıkları idman sırasında görüşlerini açıklayan başantrenör coşkun özarı «hakikaten çok yorulduk. çocuklar maç saatine kadar dinlenip, sahaya zinde olarak çıkmaya çalışacaklar» demiştir.
tüm bir sükûnet içerisinde bulunan galatasaray'ın bugün çıkacak tertibinde kadriye de yer verilmesi muhtemeldir. takımı ilân eden sarı - kırmızılı yetkililer, sakatlığı sebebiyle doktora götürülen kadri’nini durumunun bugün belli olacağım açıklamıştır.
aufbau'ya çıkış izni verilmiyor
nato'nun aufbau magdeburg’a çıkış izni vermemesi, doğu alman takımım müşkül vaziyette bırakmıştır.
türkiye hâriciyesi vize verdiği için galatasarayın değil, bilâkis alman takımının hükmen mağlup sayılacağı öğrenilmiştir. galatasaray idarecileri, aufbau'nun istanbulda oynaması için gayret sarfetmektedir. durumdan çok mütehassis olan kulüp başkanı linke, «g. saraylılara centilmence davranışlarından dolayı teşekkür ederiz. revanş maçına gidebilmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar. biz de güzel istanbulu görmek için can atıyoruz» demiştir.
eğer, gerekli izni alıp maç günü istanbulda olmazsa aufbau, hükmen mağlûp sayılacaktır.
halk çok heyecanlı
magdeburg - galatasaray maçına gösterilen ilgi hava şartlarının kötülüğüne rağmen birden fazlalaşmış ve karşılaşmayı büyük bir seyirci kitlesinin tâkip etmesi ihtimali belirmiştir.
g. saraylılar kaza atlattı
galatasaraylıları şehre getiren otobüsün lâstiği patlamış ve otobüs hendeğe yuvarlanmaktan şoförün ustalığı sayesinde kurtulmuştur.
olayın heyecanı içinde yaşayan futbolcular otelde hep kazâdan bahsetmişlerdir.
futbolda iddialı olmayan 300 bin nufuslu magdeburg şehri, genç ve enerjik takımları ile öğünüyorlar
halit kıvanç
* aufbau magdeburg... daha bir buçuk ay evveline kadar hepimizin meçhulü idi. avrupa kupa galiplerinin kur’aları doğu al manya kupa galibini galatasarayın karşısına çıkartmasaydı, kaçımızın böyle bir takımın varlığından haberi olurdu? spor gerçekten önemli bir köprü uluslar arasında. işte, misali. biri türkiyenin, öblirü doğu almanyanın iki kupa birincisi karşı karşıya...
* magdeburg, harbten evvel yetiştirdiği yüzücüleriyle övünürmüş. almanyanın doğu, barı diye ikiye ayrılmadığı günlerin hâtıralarını işitiyorsunuz sık sık... futbolda bir iddiası yokmuş ve olamazmış 300.000 nüfuslu şehrin. nihayet, mahalli lig maçları ile avunurlarmış. sonra yüzücüler gitmiş, futbolcular gelmeye başlamış, doğu almanya ligine gösterilen ilgi çoğalmış. ve bir gün büyük yüzücüler yetiştirmekle övünen şehrin iyi bir takımı oluvermiş. arkasından da şampiyonluk gelmiş. magdeburg'lu, ilk plânda doğu almanya kupasını kazanan bu takımla övünüyor... hani, küçümsenecek bir takım değil aufbau. geçen pazar günü, ellerindeki borazanlarla görülmemiş bir coşkunluk uğultusu koparan taraftarları önünde seyrettiğim bu ekip, açık konuşmak lâzım: «dişe kolay gelecek bir lokma değil...»
* galatasaray için hemen herkes aynı sözü söylüyor; «tecrübeli ve klâs takım.» metin'i tanıyorlar. kadri’yi tanıyorlar ve tabii -yaşları 30'dan yukarı olanların çoğu da- turgay'ı soruyorlar. zaten, almanyanın ister batısına, ister doğusuna gidiniz. turgay'ı tanıyan çok kimse ile karşılaşırsınız.»
ateşli alman seyircisi önünde ve kaygan sahada aufbau ile 1-1 berabere kalan
g. saray, 2. tur yolunda
müdaffa değil, hücum oynayan ve iyi futbol gösteren sarı-kırmızılı'lar, beraberliği turan'ın şâhâne golü ile temin ettiler. metin oktayın bir şutunu direk kurtardı
halit kıvanç magdeburg'dan bildiriyor
g saray avrupa kupa galipleri turnuvasında, yabancı sahada rakibi aufbau magdeburg takımı ile 1-1 berabere kalarak tur atlama şansına yaklaştı.
ancak bu maçın neticesi kadar türk futbolu adına memnun olunması gereken tarafı, g. saray'ın kapalı ve inatçı bir müdafaa oynamadan hücum etmesi ve iyi bir futbul göstermesidir.
devamlı surette küçük düdüklerle ve ayrıca bağırarak tezahürat yapan 23 bin alman seyircisi önünde g.saray bir gol yedikten sonra oyuna ve rakibine alışarak türk futbolunun iyi bir örneğini verdi.
hava çok rüzgârlı, kapalı, zaman zaman hafif yağışlı idi. g.saray, oyunu rüzgâra karşı başladı. rakibini tanımayışı, sahanın güzel çimen oluşuna ayak uyduramayışı ayrıca seyirci avantajı, ilk anlarda galatasaray kalesi için büyük tehlikeler yarattı. nitekim sarı - kırmızılılar, henüz kendilerini toparlayamadıkları bir anda ki bu 13 nci dakikaya tesadüf eder. almanlar bir frikik kazandılar. bunu sağ haf kubish, 30 metreden yerden bir şutla kaleye havale etti, bülent çıkış yaptı ve topu elleriyle karşıladı. ancak tehlike uzaklaşmamıştı, soliç heuer yetişerek topu galatasaray filelerine yolladı.
g.saray, yediği gole rağmen bozulmadı ve santra ile beraber hemen hücuma geçerek o da bir gol fırsatı yakaladı, fakat metin'in kale ağzından çapraz vurduğu top, direği yalayarak auta çıktı. 16. dakikadaki akında da hakem, turan'ın ceza sahasında itilmesine seyirci kaldı. esasen hollandalı hakemler üçlüsü hiç de başarılı değildi. hattâ zaman zaman beynelmilel bir maç için komik sayılacak hareketlerini gördük hakemlerin. meselâ, faul yapan turanı boynundan itiyor, bizim oyunculara yapılan faullere ses çıkarmazken magdeburglulara yapılan en ufak faulleri cezalandırıyordu. nitekim hollandalı hakem maçı iyi idare etmediğini farketmiş olmalı ki, maçtan sonra g.saraylılara, «galibiyet hakkınızdı, benim yabancı sahada müsabaka idare ettiğimi takdir etmenizi rica ederim. işim zordu. eğer bâzı hatâlarım olmuşsa kusura bakmayın» demekten kendini alamadı.
turanın şahane golü
g.saray ilk yadırgamayı atlattıktan sonra açılmış, bilhassa haflarının iyi oyunu ile maçı denkleştirmişti. devre sonuna doğru sarı - kırmızılıların bu gayreti daha da arttı. 42. dakikada üç kişiyi geçen metin ancak faulle durdurulabildi. g. saray bu yarıda rüzgâr altında olmasına rağmen müdafaa oynamıyor, sadece soliç turan'ı biraz geri çekmekle iktifa ediyor du. fakat turan hücum sırasında forvetine katılmaktan geri kalmıyordu. turan'ın bu ataklarından biri ikinci yarıda meyvesini verecekti.
ve işte ikinci devreye canlı başlıyan galatasaray, 51. dakikada hakettiği gole kavuştu. sağaçıktan yılmaz'dan gelen topu soliç yerinde ceza sahası yakınında yakalayan turan, biraz sürdü ve herkesin ne yapacağını tahmin edemediği anda da birden şutunu patlatıverdi. topu ağlarda gören seyirciler ve hattâ magdeburg kalecisi bile şaşırmıştı. turan, fevkalâde, ama öyle böyle değil, kelimenin bütün kuvvetiyle fevkalâde bir şutla golü atmıştı. bundan sonra magdeburg'lular esasen kendi sahalarında oynamanın verdiği hâleti ruhiye içinde biraz sertliğe baş vurdular. g.saray ise bu sertliğe mukabele etmeyecek kadar akıllı idi..
54. dakikada tarık'ın sakatlanması bir an endişe yarattı. fakat 3 dakikalık bir tedavi ile tarık yeniden takımına katıldı. 64. dakikada g. saray büyük bir tehlike atlattı. magdeburg santrforunun aşırttığı top, bülent'in üstünden auta çıktı. g. saray son 15. dakikada oyuna iyice hâkim olmuştu. gerçekten güzel futbol hareketleri gösteriyordu. bu arada talât'ın nefis bir şutunu kaleci kornerle kurtarabildi. akabinde metinin bir enfes vuruşunda da top direkten dönüyordu.
galatasaraylılar son dakikalarda yine de müdafaa yapmadan dâima galibiyet golü peşinde koşarak neticeye ulaştılar. sarı - kırmızılılar 1-1 lik netice ile tur atlama şansını elde ettiler. büyük başarıdan daha da önemlisi alman seyircilerinin stadyomdan çıkarken birbirlerine «türkler gerçekten mükemmel futbolculara sahipmiş, üstelik dürüst oynuyorlar» demeleriydi.
antrenör kümmel "g. saray, çok tenkik takım" dedi. sarı-kırmızılılar otele şarkı söyleyerek gitti
örsan öymen magdeburg'dan bildiriyor
maçtan sonra galatasaray soyunma odası, haklı bir sevine içinde idi. çocuklar, eşofmanlarını giyip otobüse koştular ve neş’eyle şarkı söylemeye başladılar.
coşkun özarı, «galatasaray, bugüne kadar yabancı bir sahada bu kadar iyi futbol oynamadı. doğu almanlar, galatasaray'ın avrupa turnualarındaki başarılarının ne kadar yerinde olduğunu görmüş oldular. takımımızda en iyi oyuncu talât’tı. aslında haf hatlımız b. ahmet ve ilerde de metin iyilerdendi. fakat beni memnun eden, takım halinde iyi oyun göstermemiz ve bu iyi oyunla netice almış olmamızdır. ancak 1-1'e rağmen kendimizi tur atlamış kabul etmiyorum. daha istanbul'daki maç var. işimiz zor.»
futbolcular da neticeden memnun, sadece kaleci bülent, «golü talihsiz yedim, çimen sahada oynamadığımız için yağışlı havada top çimenden sekti.» dedi.
b. ahmet ise toto’da kazandığı 799 lirayı düşünüyordu. 12 tutturduğu için heyecanlı idi, ama paranın az oluşuna da üzülmedi değil. galatasaraylı futbolcular, coşözarı ile naci özkaya'yı otobüsten omuzda indirip otele öyle getirdiler.
aufbau'nun odasında
aufbau soyunma odasında fazla üzüntü yoktu. «rakibimizin şöhretli ve avrupa turnualarında tecrübeli bir takım olduğunu biliyorduk. onun için sürpriz olmadı» diyorlardı. bı arada antrenörleri «galatasaray çok iyi ve çok teknik bir takım. metini çok beğendim» dedi ve devam etti: «istanbul’daki maçta ise topun yuvarlak olduğunu bir daha hatırlatayım.»
18 yaşındaki santrhaf, «meşhur metin’e karşı iyi oynadığımı zannediyorum» diye seviniyordu.
aufbau 2. başkanı dedi ki: "istanbul'a gidemezsek hükmen galip sayılırız"
avrupa kupa galipleri turnuasındaki ilk maçında magdeburg ile 1-1 berabere kalan galatasaray kafilesi bu sabah otobüsle batı berline gelcektir. sarı - kırmızılılar yarın frankfurt üzerinden istanbula döneceklerdir.
dünkü maçtan önce bir basın toplantısı yapan aufbau ikinci başkanı, seyahat için hazır olduklarını, aşılarını yaptırdıklarını söyledi ve dedi ki:
«- bizim bavullarımız hazır. 14 eylülde istanbula geleceğiz. ancak vize güçlüğü var. türkiye vize veriyor ama, bizim berlin'deki işgal kuvvetlerinden vize almamız lâzım. vize alamaz ve gelemezsek kabahat bizde olmıyacaktır. uefa nizamına göre de bu durumda galatasaray hükmen mağlûp sayılması icabeder. ancak biz sportif meseleleri yeşil çuhalı masada değil, yeşil sahada halletmeyi tercih ederiz.»
«istanbul'a gelmediğimiz takdirde. galatasaray gitmesin kalsın» diyen ikinci başkan rövanşın berlinde oynanmasını teklig etmiştir.
bülent: talihsizdi. daha oyunun başında bundan önceki maçta da bütün frikikleri çok güzel çektiğini gördüğüm magdeburg sağ haf kubiç'in hakikaten güzel frikikine karşı koyamadı. ancak topu önlemeye çalıştı. elleriyle karşıladı ve bu da aufbau soliçine gol fırsatı verdi. fakat bülent bu şanssızlığı dışında, gelen topları vazifesini yaparak kurtardı.
doğan: ilk yadırgamayı atlattıktan sonra açıldı. karşısında olimpiyat karmasına seçilen çok süratli ve tehlikeli bir solaçık vardı. buna rağmen doğan aksamadı.
b. ahmet: o da doğan gibi ilk anları atlattıktan sonra, kendini toparladı ve gittikçe iyileşerek sahanın en iyilerinden biri oldu. sağ açık ahmed’i bütün oyun boyunca bir defa bile geçemedi.
ismet: oyuna iyi başladı ve iyi götürdü.müdafaada iyi kesti. hücumlara da forvetine yardımcı oldu. ara sıra şut denemesine girmesi de isabetli idi.
naci: eski günlerini hatırlatan başarılı bir oyun çıkardı. pazar günü kendi lig maçında çok dalıcı, yırtıcı gördüğüm aufbau santrforuna fırsat vermedi.
talât: sahanın en iyisi idi. oyuna fevkalâde başladı. takımı henüz oyuna alışamazken, talât yine de en iyi idi. galatasaray açıldıktan sonra talât, daha da mükemmel bir oyunla kendi spor tarihinin parlak başarılarından birine ulaştı. talât'ın bu oyununu görenler, onun uzun zamandan beri takımından ayrı olduğuna inanamazlardı.
yılmaz: bu acar sağ açık, dün iri cüsseli sol beke karşı fazla şanslı olamadı. topu ayağına alınca rakibini ille de geçmek isteyişi kendisine bâzı fırsatları kaybettirdi.
tarık: forvetin iyilerinden idi. sağ içde ileri geri çalıştı. metin'le paslaşarak tehlikeli akınlar yaptı. bilhassa ikinci yarıda müthiş süratini kullanarak, aufbau defansını şaşırttı ve çok güzel deplâsmanlar yaptı.
metin: takımlar okunurken metin’in adı söylendiği zaman stadyomdaki alman seyircileri bir ağızdan «ooh» demişlerdi. gerçekten metin'i çok merak ediyorlardı. buradaki gazeteler de kaç gündür türk gol kralından bahsediyorlardı. metin, gol atmadı ama çıkardığı oyunla hareketleri ile şutları ile yine de kendini gösterdi, şöhretinin haksız olmadığını isbat etti.
turan: nisbeten geri oynadığı zamanlar markajda zayıf kaldığı oldu. ama yine de ileri geri çalıştı ve hücumda daima tehlikeli göründü ve nihayet g. saraya bu beraberliği sağlıyan kıymetli golün kahramanı oldu.
uğur:önceleri biraz durgundu. ikinci yarıda açıldı. ancak sağ bekin çok sert oluşu. uğurun daha çok parlamasını engelledi. buna rağmen alman antrenörü kümmel’in gözüne girecek kadar iyi hareketler yaptı.