* hava alanında pasaportuma bakan memurdan, bindiğim taksinin şoförüne, mtk idarecilerinden, gazetecilerine, hasılı futbolla ilgili herkese göre macaristan'da futbol mevsiminin henüz başlamış olması fenerbahçe'nin mtk'ya karşı en büyük şansı kabul ediliyor... fenerbahçe'lilerin ise «biz ligde yarı yoldayız. bittik. keşke biz de sezona onlar gibi şimdi başlasaydık.» diyorlar.
* bir şoföre bir sigara uzattım, aldı yaktı ve bir nfes çekti, sonra bildiği yabancı dille «sertmiş» dedi. «ama, her halde türk futbolcularının türk sigarası kadar sert olmayacağını umarım.» sonra ilâve etti, «pardon, frençvaroş - galatasaray maçını unuttum.»
* mtk - vienna maçından sonra mtklı idarecilere fenerbahçe'nin beşiktaş'a son saniyede attığı golü anlatıyordum. içlerinden biri gülerek konuştu: «fenerbahçe ile olan maçımızı 89.5 dakika oynamanın yolunu bulalım.»
* dün sabah fenerbahçe'nin mtk stadında yaptığı idmanı takip eden iki otorite sarı - lacivertli futbolcuların fiziğine hayran kaldı. biri eski tek seçici gustava sebes'ti. öbürü yeni tek seçici lajos baroti. sebes «türkleri tanırım. işte, yeni yeni kıymetler bulup, bir araya getirmişler. baksanıza hepsi arslan gibi.» baroti da fenerbahçeli futbolcuların yapısını övüyordu ki, türkiye'ye gelmesi mevzubahis olan antrenör varga lâfa karıştı: «fenerbahçe futbolcularındaki bu idman arzusunu ve fizik kondüsyonu gördükten sonra bir an evvel türk milli takımındaki görevime başlamayı arzu etmeye başladım.»