ingilizler, "rüzgar, bir takım için kat'i bir avantaj değildir" derler.
nitekim dün fenerbahçe de izmirspor da şiddetli rüzgara karşı hakim oynadılar, rüzgar kendilerine işbirliği teklif ettiği zamanlarda ise, futbol tempolarınıkaybettiler.
fenerbahçe'nin altay'ı tesadüfi bir oyuna 1-0 mağlup edişi, her maçta puan almasını bilen izmirspor'a moral ve iddia kazandırmıştı.
seyircinin de teşvik ve tesci ettiği izmirsporlular, fenerbahçe karşısında defansif tertiplere başvurmadan enerjik, çalışkan ve mücadeleci bir oyun çıkardılar. izmirspor'un beraberliği asla razı olmayışı, milli ligin bilhassa bu bölgede esas gayesine yaklaştığına açık bir misaldi.
fenerbahçe, altay maçına nazaran düzgün ve canlı idi. fakat forvet yine kısır gözüktü, oyunun ilk 25 dakikalık kısmında süratli hareketlerin, yerini bulan pasların geliştirdiği dolgun bir oyun çıkardılar ama ikinci devrenin başında hücum teşebbüsünü izmirspor'a kaptırınca...
70 inci dakikaya kadar fenerbahçe'nn yapabildiği sadece tipik bölge müdafaası idi. özcan - osman - basri ve akgün'den ibaret son tahkim hattı izmirspor ceza sahası önünde mahsur kalan forvetine top gönderememesine rağmen yine de vazifesini yapmış sayılırdı. çünkü artık hedef ister istemez beraberliğin muhafazası olmuştu.
ilk devrede fenerbahçe'nin hücum santrali lefter'i izmirspor müdafaası tutmakta güçlük çekiyordu. 15 inci dakikada onun hazırladığı topu ergun bir kaleci için, kalenin en zor köşesine gönderdi, ama seyfi atladı ve kurtardı. yine ergun'un köşeye plasesini seyfi'nin kurtarışı takip etti. bundan sonra da izmirspor oyunu açarak forveti ile özcan'ı ısıtmaya başladı. 32 nci dakikada ali'nin çok büyük bir ustalık ifade eden o kafa şutunu özcan, bir kedi çevikliği ile bloke ederken, fenerbahçelilerin rahat bir nefes aldıkları muhakkaktı.
eğer 52 nci dakikada özcan, atilla'nın altı pas içinden attığı şuta zamanında müdahele etmemiş olsaydı belki de izmirspor maçı kazanacaktı.
maçın sonunda sarı-lacivertlilerin lefter ve ergun vasıtasıyla yarattığı tehlikeler, izmir müdafaasındaki direnişi sarsacak kudrette değildi.