bulgar'ların leviski takımı da bu cuma ve pazar günleri fener ve galatasaray ile iki maç yapmak üzere müracaat etmiş ve müzakerat cereyan etmişse de dün akşama kadar bulgar’lardan gelip gelmiyeceklerine dair bir cevap alınamamıştır.
haftaya cuma günü bulgar leviski takımı fenerbahçe takımile bir maç yapacaktır. bulgar millî takımile şehrimize gelen leviski takımının oyuncuları burada kalacaklar ve bu takımın diğer oyuncuları da çarşamba günü buraya geleceklerdir.
13 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
bugün fenerbahçe’den zafer bekliyoruz!
leviski takımı ile ikinci maç bugün 3 te yapılıyor
leviski takımı ikinci maçını bugün saat 3 te taksim stadyomunda fenerbahçe ile yapacak, bulgar’ların futbol kabiliyetini cuma günü gördük. maalesef kelimenin bütün manasile kötü oynıyan galatasaray takımı karşısında bile hiç te imrenilecek bir mükemmeliyet ve kudret göstermiş değillerdir.
memleket sporunun ön safında iyi bir derece ve hayatında sayılı zaferler sahibi olan fenerbahçe’nin bugün için verdiği ümidi ise mutlaka muzaffer olmak yolunda kuvvetli bir sebep addetmek lâzımdır.
türk takımının ne şekilde çıkacağı bizce henüz belli değildir, hatta zeki beyin oynayıp oynıyamıyacağı da meçhuldür, deniliyor. cuma maçında bulgar’ların zayıf veya tehlikeli taraflarını gördük. fener takımına bu vaziyete göre şekil verileceğini şüphesiz addediyoruz. hatta takımı fenerbahçe’nin unsurlarile istenildiği derecede kuvvetlendirmek imkânı yoksa diğer kulüplerden oyuncu almak bile lâzımdır. bu kabil maçlar neticesinin spor cemiyetlerinden ziyade türk sporuna izafe edildiğini unutmamalıyız ve birinci sınıf takımlarımız için pek korkulu bir rakip olmıyan leviski’nin karşısında her şeyden evvel bu akıbeti düşünerek bütün kabiliyetlerimizi kullanmağa çalışmalıyız.
eski tecrübelerimize bakarak fener’in bugün kuvvetli takım çıkarmasını ve leviski’yi muhakkak yenmesini bekliyoruz.
13 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
leviski klübü diskalifiye edildi
sofya 12 (a. a.) — balkan muhabiri mahsusumuz bildiriyor:
leviski kulübünün istanbul’da yapacağı maçlar için yalnız bulgar federasyonundan müsaade almakla iktifa ettiği ve asıl sofya mıntakasından izin almadığı anlaşılmıştır. leviski'nin hiç bir maç yapmamak üzere 3 ay müddetle diskalifiye edilmesi kararlaştırılmıştır.
14 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
leviski takımı feneri de yenerek gidiyor!
dün fenerbahçe de çok zayıf bir takımla çıktı, fena oynadı ve yenildi
şehrimizde bulunan bulgar leviski takımile dün de fenerbahçe müsabaka yaptı. bulgar’lar, bu müsabakada iki gol fenerbahçe kalesine, bir gol de kendi kalelerine atarak 2-1 galip geldiler.
bulgar takımının karşısında en güzide iki kulübümüzün arka arkaya aldığı bu acı neticeler, muhakkak ki halkımızı çok müteessir etmiştir. futbolü bizim kadar değil, bizim yarımız kadar bilmiyen, fakat bedenî kabiliyetleri, nefesleri ve sür’atleri bizden çok yüksek olan bulgar'lar, işte bu meziyetleri sayesinde bizi yenmeğe muvaffak oldular. galatasaray’ın ve fenerbahçe’nin muhtelif sebepler dolayısile pek zayıf olan bugünkü takımlarının karşısında bulgar takımı futbol tekniğine biraz vakıf olsa idi, çok büyük farklarla galip gelirdi.
memleket futbolünün esasını teşkil eden galatasaray ve fenerbahçe kulüplerinin bugünkü vaziyetleri yürekler acısıdır. bir zamanlar merkezî avrupa'nın o cidden yüksek futbolile boy ölçüşen, balkan'ların en kuvetli takımlarını mağlûp eden futbol tarihine geçecek kadar şerefli muvaffakiyetler gösteren bu iki kulübün mazisi, bugün efsane halini almıştır. o muvaffakiyetleri gözlerimizle görmemiş olsaydık, o şerefli günlere o parlak galibiyetlere biz bile inanamıyacaktık.
memlekette futbolcu yetişmiyor ve her takımdan çekilen oyuncunun yerine bir başkası bulunamıyar. bir zeki, bir nihat, mensup oldukları takımda oynamadılar mı, o takım için mağlûbiyet, mukadder bir âkibet oluyor. işte dün bulgar'ların karşısına çıkan fenerbahçe takımı, tıpkı cuma günkü galatasaray takımı gibi çok zayıftı. fenerbahçe, bütün mevcudiyetile ortaya çıktığı halde daha iyi bir takım yapamamıştı. fenerbahçe takımı evvelâ şu şekilde çıktı;
hüsamettin halil yaşar fikret muzaffer cevat hadi şaban natık reşat niyazi
halil ankara’dan gelen bir oyuncudur.
bu takım ikinci devrede büyük tebeddüllere uğradı. sol açk hadi, müdafaaya geçti, yerine lûtfi girdi. reşat, merkez muhacim oynadı, fikret, muavin hattından muhacim hattına sol içe geçti. fakat bütün bunlar hiç bir faide vermedi.
fenerbahçe, oyunun ilk devresinde, hava kuru iken rüzgârı da arkasına alarak iyi oynadı. hatta bir aralık oyununu adeta tek kale şekline bile soktu. fakat muhacimlerin, en güzel fırsatlardaki beceriksizlikleri, epiy sayı fırsatını kaçırttı. buna mukabil bulgar’lar sol açıkları marifetile bir gol yapmağa muvaffak oldular. fenerbahçe en az otuz otuz beş dakika çalıştığı halde bir şey yapamadı, bulgar'lar bir akınla gol yaptılar.
ikinci devre ile beraber sürekli, bir yağmur da başladı. saha bir an içinde çamur deryası oldu. şimdi hep bulgar’ların hücumunu görüyoruz. bulgar'lar 10 uncu dakikada ikinci gollerini de yaptılar. fakat 2-0 galip vaziyete geçmelerine rağmen daha sert oynamağa başladılar. bulgar'lar mütemadiyen birbirlerile konuşuyorlar, bağııyorlar ve her vesilede hakeme itiraz ediyorlar. hakem, nihayet bunlardan birisini, kastî sert bir hareketinden dolayı sahadan çıkardı. bulgar’lar on kişi kalmalarına rağmen çok faik oynıyorlar. fakat gol yapamıyorlardı. hakem 30 uncu dakikada fenerbahçe müdafilerinden yaşar'ı da ayni sebeple oyundan çıkardı. tarafeyn onar kişi kaldılar, fenerbahçe'nin bir akını esnasında bulgar'lara bir firikik cezası daha verildi. fikret güzel bir vuruşla topu bulga kalesine attı. bulgar kalecisi topun takip ettiği seyri nazarı dikkate alarak bunu tutmak için hazırlanıyordu. faka bulgar müdafilerinden biri falsolu bir vuruşla topu bulgar kalesinin diğer köşesinden içeri attı ve fenerbahçe takımı da bu suretle hasmın ayağından bir gol kazandı.
esasen oyun çok zevksiz oluyordu. bundan sonrası daha zevksiz bir hale geldi ve böylece bitti.
leviski de, ikinci defa, istanbul'dan mağlûp olmadan, hatta beraber kalmadan çıkıp gitti.
bu hal gösteriyor ki türk futbolu tam bir inhitat halindedir.
16 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
türk futbolunu öldüren eski bir yanlış emirdir!
maarif vekâleti, lise talebesi hakkındaki kararını tashih ederse mes’ele kalmaz
genç ve dinç türk cumhuriyetinin genç ve dinç maarif vekili reşit galip bf. ye
güreş müstesna, en başta futbol olmak üzere türk sporu tam bir inhitat halindedir. sonbaharda rus’larla, bulgar’larla yaptığımız sekiz müsabakanın neticeleri şunlardır: bir galibiyet, bir beraberlik, altı mağlubiyet. rus millî takımı karşısına, istanbul’lulardan, izmir'lilerden, ankara'lılardan, gençlerden, tecrübelilerden terkip ederek çıkardığımız dört takımın dördü de bir galebe kazanamadı; ilk beraberliğimizin de talihin fevkalâde bir lûtfu olduğu meydana çıktı.
haydi rus'ları bir tarafa bırakalım, bulgar'larla yaptığımız dört maçtan ancak birini kazanabildik. türk futbolünün en başında giden iki güzide kulüp, bulgar’ların karşısına canlı bir takım bile çıkaramadılar. oyuncularımızın topa vuramadıklarını, koşamadıklarını, sıçrıyamadıklarını, şut atamadıklarını gördük. beş altı sene evvel, futbol üstadı çek'leri yenen türk futbolu, henüz vasat derecesini bile bulmamış olan bulgar’ların karşısında, aciz ve zâf içinde, bocaladı durdu.
bu inhitatın, bu düşüklüğün sebebi nedir?
biz, üç esaslı sebep görüyoruz:
1 — şevksizlik, spor heyecan ve ateşinin sönüklüğü,
2 — intizamsız çalışmak, hatta hiç çalışmamak,
3 — sporcu kıtlığı,
birinci ve ikinci sebepleri izaha bile lüzum görmüyoruz. fakat en mühim sebep üçüncüsüdür.
görüyoruz ki atletizmde de, futbolda da yeni yetişen - tabiî iyi yetisen - anasır yok denilecek kadar azdır. bundan iki sene evvel, beşer, altışar takım çıkarbilecek kadar oyuncusu olan galatasaray ile fener geçen gün bulgar'ların karşısına çıkaracak oyuncu bulamadılar ve nihayet ekleme takımlarla meydana çıktılar.
neden?
çünkü maarif vekâletinin iki sene evvelki bir emri lise talebesini kâmilen kulüplerden çıkardı ve bu karar neticesinde meselâ bir mektep kulübü olan galatasaray takımına, iki kocaman sene zarfında mektebi bitiren bir tek oyuncu iltihak etti, buna mukabil birinci ve ikinci takımlardan belki on oyuncu futbolu bıraktılar. fener çin de, diğerleri için de ayni hal varittir.
maarif vekâletinin bu kararı bir çok noktai nazardan yanlıştı.