1924 istanbul ligi, 1923-24 sezonunda düzenlenen ve paris olimpiyatları nedeniyle yarıda kalan ligin yerine 1924 senesinin yaz mevsiminde düzenlenmiş ve eleme usulü oynanmıştır.
1923-24 istanbul ligi'nin önemi bu ligin osmanlı imparatorluğu zamanında başlayıp, modern türkiye cumhuriyeti zamanında devam etmesidir. dört grup (sarı, yeşil, beyaz ve kırmızı) haline toplam 24 takımla düzenlenen ligin beyaz grubunda fenerbahçe ve galatasaray mücadele etmişlerdir. beyaz grubun diğer takımları ise altınordu, vefa, süleymaniye ve hilaldir.
diğer gruplar:
kırmızı grup – beşiktaş, beylerbeyi, anadolu, nişantaşı, anadoluhisarı id. yurdu, darüşşafaka yeşil grup – bakırköyspor, gürbüzler, kumkapı, üsküdar, bakırköy istiklal, türk idman ocağı sarı grup – fatih, yeni şafak, kasımpaşa, topkapı, haliç, fazilet.
1924 yılı yaz mevsiminde düzenlenen paris olimpiyat oyunları nedeniyle 1923 -24 mevsimi istanbul cuma ligi tamamlanamamıştı. bununla beraber aynı senenin eylülünde düzenlenecek olan türkiye futbol birinciliği için istanbul mıntıkasının, ankara'ya istanbul'u temsilen bir takım göndermesi gerekiyordu. bu müşkülat sebebiyle, reisliğini ahmed şerafeddin bey'in yaptığı istanbul futbol mıntıkası alelacele bir şampiyona (lig) düzenlemeye karar verdi. eleminasyon usulüne göre tertip edilen ve sonunda istanbul şampiyonu olacak takımın belirleneceği turnuvanın nihayetinde, dört takım `semi final' oynamaya hak kazandı. mıntıka merkezinde çekilen kura sonucu beşiktaş, süleymaniye'ye; galatasaray da fenerbahçe'ye isabet etti.
15 ağustos cuma taksim stadyumu'nda istanbul rum cemaatinden haçopolu efendi'nin hakemliğinde icra edilen müsabakaların ilkinde refik osman bey'in parlak oyunu neticesinde; mağlup duruma düşmesine rağmen, beşiktaş, süleymaniye'yi bire karşı üç sayı ile mağlup ediyor ve son müsabakaya kalmaya muvaffak oluyordu.
mehmet yüce'nin, "idmancı ruhlar: futbol tarihimizin klasik devreleri: 1923-1952, türkiye futbol tarihi - ikinci cilt" kitabından;
artık kabak tadı veren galatasaray-fenerbahçe kavgası yeni bir merhale daha atladı. bu sefer yarı final müsabakasında husûle gelen patırtı gürültü ve çıkan kavga neticesi maç yarıda kaldı. galatasaray-fenerbahçe rekabetine ve tarihine “boş kaleye atılan penaltı” hâdisesi bu turnuvada geçti.
şimdi gelin bu mücadelenin tafsilâtını, kemâl ragıp bey efendi’nin pek lezzetli lisanı ve harikulade anlatımıyla cumhuriyet gazetesinden okuyalım:
fener-galatasaray müsabakasının tafsilâtı
müsabaka değil bir kıyamet, bir âfetti! cezalar, fauller, penaltılar günü... dövüşenler, sövüşenler, bağıranlar ve nihayet mahalli zabıta tarafından müsabakanın tatili...
“istanbul birinciliğinin hangi kulübe nasip olacağına dair hafta ortasında yaptığımız tahminler, bu müsabakaların hararetini, şiddetini göz önüne getirmek hususunda meğer ne kadar zayıf kalacakmış!”
bu girizgâhtan sonra gazete ilk yarı final müsabakasını anlatmış:
“... saat beşe doğru süleymaniye-beşiktaş müsabakası başladı. etrafta kesif bir kalabalık vardı. tabîî ki o ecnebilerle yapılan müsabakalardaki gibi. beşiktaşlılar sadri, tevfik, refik, cavit, şahap, kemâl, nafi, abdi, baha, edip ve saadet beylerden; sülaymaniyeliler de hamit, ahmet, mazlum, saim, hüsnü, salahaddin, niyazi, avni, şükrü, latif ve kemâl beylerden mürekkebdi. ilk dakikalarda süleymaniye faik göründü. beşiktaşlılar uzun müddet bir derli topluluk gösteremiyorlardı. birinci sayı süleymaniye lehine kaydedildi. kaleci sadri iki defa topu tuttuktan sonra üçüncüde kaçırmıştı. bundan sonra beyaz siyah formada büyük bir gayret tutuştu. o zamana kadar fevkalâdeliği görülemeyen refik, şiirlerini inşâda (şiir okuma) başladı. oyun açıldı. şahap topu sürerek süleymaniye kalesine kadar sokulduğu halde atamadı. yine böyle bir akın süleymaniyeliler tarafından hatalıvuruşu görülecek şeydi. antrenör (billy hunter) istanbul’a geldi geleli aylardan beri o en güzide diye ismi çıkan futbolculara penaltı nasıl atılacağını öğretmeye çalışıyor. dün refik’in çektiği penaltıyı gördükten sonra şimdiye kadarki emeklerine acımış olsa gerekti.
ikinci haftaymda hâkimiyet beşiktaşlılara geçmişti. refik açılmış, müdafaada emsalsiz bir kudret gösteriyor, nafi sağdan, saadet soldan mükemmel akınlarla rakip kaleyi tehdit ediyorlardı. süleymaniye müdafaası dün beklediğimiz kuvveti gösteremedi. denilebilir ki, bütün ağırlığı hamit bey yüklenmişti. beşiktaşlılar bundan sonra iki sayı daha yaptılar ve kazandıkları galibiyet ile birincilik müsabakalarının son devresine kalmış oldular. müsabaka heyet-i umûmiyesi itibarıyla çok kibar cereyan etti. bazı şedit safahatını görenler bu iki kulübe kırıcılık atfettiler. fakat bundan sonra o güzide kulüplerin arasında kopan kıyamete acaba ne isim verdiler?"