istanbul bşb. maçı öncesinde sarı kart sınırında bulunan bordo mavili takımın golcüsü burak yılmaz, maçın 44. dakikasında sarı kart görerek cezalı duruma düştü. golcü oyuncu karabükspor karşısında sahadaki yerini alamayacak.
fenerbahçe: volkan demirel, diego alfredo lugano moreno, joseph michael yobo, emre belözoğlu, mamadou hamidou niang (dk. 81 issiar dia), alexsandro de souza, miroslav stoch (dk. 46 cristian mark junio nascimento oliveira baroni), selçuk şahin, andre clarindo dos santos, mehmet topuz, gökhan gönül (dk. 30 bekir irtegün)
yedekler: fehmi mert günok, semih şentürk, uğur boral, caner erkin
teknik direktör: aykut kocaman
goller: (0-1) dk. 6 andre clarindo dos santos (ayakla) (1-1) dk. 20 jakub navratil (ayakla) (1-2) dk. 41 selçuk şahin (ayakla) (1-3) dk. 51 alexsandro de souza (ayakla) (2-3) dk. 65 erman kılıç (ayakla) (2-4) dk. 66 joseph michael yobo (kafa) (3-4) dk. 90 erman kılıç (ayakla)
fenerbahçe futbol takımı, kulüp başkanı aziz yıldırım döneminde ligde 5. kez şampiyon oldu.
fenerbahçe kulübü'ne ilk kez 1997-1998 sezonunun ortasında, 15 şubat 1998'deki genel kurulda başkan seçilerek, 14. sezonu geride bırakan aziz yıldırım, bugüne dek 5 şampiyonluk sevinci yaşadı.
aziz yıldırım döneminde fenerbahçe futbol takımı ligde 5 şampiyonluk, 5 ikincilik, 1 üçüncülük, 2 dördüncülük, 1 de altıncılık aldı.
süper lig'de sivasspor'u 4-3 yenerek 18. kez şampiyon olan fenerbahçe'de, takım kaptanı alex de souza da ''gol kralı'' unvanını aldı.
sezon boyunca oynadığı 33 lig maçında 28 kez fileleri havalandıran brezilyalı futbolcu, en yakın takipçisi 19 gollü trabzonsporlu burak yılmaz'a 9 gol fark atarak, tacı taktı.
2006-2007 sezonundan sonra 2. kez ''gol kralı''' olan alex, aynı zamanda türkiye'de bu unvanı 2. kez yaşayan ilk yabancı futbolcu oldu.
2010-2011 sezonu spor toto süper lig şampiyonu fenerbahçe düzenlenen törenle kupasını aldı. fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı'nda düzenlenen şölende fenerbahçeli futbolcu, teknik heyet ve yöneticilere madalyalarını, türkiye futbol federasyonu başkanı mahmut özgener ve spor toto teşkilat başkanı bekir yunus uçar verdi. madalyaların verilmesinin ardından mahmut özgener, spor toto süper lig şampiyonluk kupasını fenerbahçe'nin kaptanı alex de souza ile emre belözoğlu ve volkan demirel'e verdi.
törene tff başkanvekilleri lutfi arıboğan ve servet yardımcı ile yönetim kurulu üyeleri levent kızıl ve hakan kanık da katıldı.
fenerbahçeli futbolcuları taşıyan üstü açık otobüs, bağdat caddesindeki ''şampiyonluk turu''nun ardından stada giriş yaptı. stadda kıraç ve ziynet sali'nin konserinin yanısıra havai fişeklerin atıldığı, ışıklı lazer gösterilerinin yer aldığı kutlamalar yapıldı.
kupa töreni, kutlamaların ardından saha içine kurulan platformda yapıldı. tören için hazırlanan platformda futbol takımı, teknik ve sağlık heyet, fenerbahçe can bartu tesisleri çalışanları ve aziz yıldırım başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri yer aldı.
şampiyonluk kupası da fenerbahçe koleji öğrencilerinin ellerinde platforma getirildi. kupa, platformdaki futbolcuların tek tek ellerinde dolaştırıldı ve saha içinde şampiyonluk turu atıldı. kupanın verilmesinin ardından kutlama töreni sona erdi.
6. dakikada fenerbahçe golü buldu. sol kanatta orta alanda topla buluşan andre santos, alex ile verkaça girdi. alex'in topuk pasıyla yeniden topla buluşan andre santos, sol kanattan hızlı bir şekilde ceza alanına girdikten sonra çaprazdan sert bir vuruşla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu: 0-1
20. dakikada sivasspor skora dengeyi getirdi. sağ kanattan erman'ın kullandığı korner atışında fenerbahçe savunması topu uzaklaştırmaya çalıştı. bu pozisyonda topu kontrol eden sedat, köşe bayrağı yakınlarından meşin yuvarlığı ceza alanına göndermek istedi. bu pozisyonda lugano'ya çarparak yükseklik kazanan topu, kadir kafayla kale alanına indirdi. müsait pozisyondaki navratil, düzgün bir vuruşla topu filelerle buluşturdu: 1-1
41. dakikada ceza alanı dışında topu önünde bulan selçuk'un yerden sert şutunda, zeminin de ıslak olması nedeniyle kaleci korcan, üzerine gelen topu kontrol edemeyince meşin yuvarlak filelere gitti: 1-2
50. dakikada emre'nin ceza alanı dışında düşürülmesiyle kazanılan serbest atışı kullanmak için topun başına alex geçti. 51. dakikanın ilk saniyelerinde alex'in şık vuruşunda top, ''doksan'' tabir edilen yerden geçerek filelerle buluştu: 1-3
65. dakikada gelişen sivasspor atağında eneramo'nun pasıyla topu önünde bulan erman, uzak mesafeden yerden sert bir vuruşla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu: 2-3
67. dakikada fenerbahçe tekrar farkı 2'ye çıkardı. sol kanattan kazanılan korner atışını alex, emre ile paslaşarak kullandı. emre'nin ceza alanına gönderdiği topu yobo, kafayla filelere gönderdi: 2-4
90+1. dakikada mehmet yıldız'ın ceza alanına ortasında erman şık bir vuruşla topu filelere gönderdi: 3-4
* 2010-11 sezonunda takımlarının 34 maçın hepsinde de yer alan tek futbolcu fenerbahçeli mehmet topuz’dur. * 2010-11 sezonunda forma giyinen “en yaşlı futbolcuları” 38 yaşlarındaki, 10.05.1973 doğum tarihli beşiktaşlı rüştü reçber ile 22.11.1973 doğum tarihli kayserisporlu souleymanou hamidou’dur. * 2010-11 sezonunda forma giyinen “en genç futbolcu” 16 yaşındaki, 01.01.1995 doğum tarihli eskişehirsporlu nuri fatih aydın’dır. * 2010-11 sezonunda forma giyinen ve “en fazla sarı kart gören futbolcu” 13 sarı kart ile bucasporlu jerko leko’dur. ayrıca leko, bir de kırmızı kart görerek toplamda 14 kart ile “en fazla kart gören” futbolcudur. * 2010-11 sezonunda 7 tane futbolcu her iki takımda da forma giyinmiştir. bunlar; buca ile manisa takımlarında oynayan mateus contreiras alberto, buca ile gaziantep takımlarında oynayan andre roberto soares da silva, beşiktaş ile istanbul belediye takımlarında oynayan filip holosko, konya ile galatasaray takımlarında oynayan musa çağıran, beşiktaş ile buca takımlarında oynayan ali kuçik, fenerbahçe ile galatasaray takımlarında oynayan kazım kazım ve antalya ile gaziantep takımlarında oynayan mehmet yılmaz’dır. * 2010-11 sezonunda “en fazla gol atılan hafta” 40 gol ile 8. haftadır. * 2010-11 sezonunda “en az gol atılan hafta” 15 gol ile 12. haftadır. * 2010-11 sezonunda “en fazla sarı kart çıkan hafta” 63 sarı kart ile 22. haftadır. * 2010-11 sezonunda “en az sarı kart çıkan hafta” 28 sarı kart ile 15. haftadır. * 2010-11 sezonunda “en fazla kırmızı kart çıkan hafta” lar 7 şer kırmızı kart ile 8 ve 31. haftalardır. * 2010-11 sezonunda ‘kırmızı kart çıkmayan hafta” lar 2, 12 ve 13. haftalardır. * atılan 833 golün (normalinde 838 olacak ama 5 tanesi de hükmen maçlardan) 604 tanesi ayakla, 154 tanesi kafa ile, 24 tanesi kendi kalesine ve 51 tanesi de penaltıdan atılmıştır. * 2010-11 sezonunda ayakla “en fazla golü atan takım” fenerbahçe’dir. (57 gol) * 2010-11 sezonunda ayakla “en az golü atan takım” konyaspor’dur. (20 gol) * 2010-11 sezonunda kafayla “en fazla golü atan takım” fenerbahçe’dir. (16 gol) * 2010-11 sezonunda kafayla “en az golü atan takım” kardemir karabükspor’dur. (1 gol) * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “en fazla sarı kart gören takım” 96 sarı kart ile mp antalyaspor’dur. * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “en az sarı kart gören takım” 59 sarı kart ile gençlerbirliği’dir. * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “en fazla kırmızı kart gören takım” 9 kırmızı kart ile beşiktaş’dır. * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “en az kırmızı kart gören takım” lar 1 er kırmızı kart ile kardemir karabükspor ve kayserispor’dur. * 2010-11 sezonunda oynanan tüm maçlarda çıkan 83 kırmızı kartın 46 tanesi 2. sarı kart’tandır. * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “maçta en fazla oyuncu değişikliği yapan takım” lar 102 şer değişiklikle eskişehirspor ve kardemir karabükspor takımlarıdır. * eskişehirspor ve kardemir karabükspor takımları 34 maçın hepsinde de 3’er oyuncu değişikliğine gitmişlerdir. * 2010-11 sezonunda takımlar bazında “en fazla değişiklik yapan takım” 88 er değişiklikle beşiktaş takımıdır. * 2010-11 sezonunda oynanan tüm maçların her dakikasında en azından bir gol atılmıştır. * 2010-11 sezonunda oynanan maçların her dakikasında en azından bir gol atılmıştır. * 2010-11 sezonunda sadece ayakla ve kafayla gol bulan ve penaltı ve kendi kalesine gol atamayan tek takım bursaspor’dur. * 2010-11 sezonunda kendi kalesine gol atamayan takımlar galatasaray, kayserispor, antalyaspor, ankaragücü ve trabzonspor’dur. * 2010-11 sezonunda penaltıdan gol bulamayan tek takım kasımpaşa’dır. * 2010-11 sezonunda 18 takımın hepsi de oynadıkları tüm lig maçlarında hem ayakla hemde kafa ile gol atmışlardır. * 2010-11 sezonunda golleri atanların isimlerini alfabetik sıralamaya koyarsak isimleri ‘‘ç ve z’’ harfleri ile başlayan hiçbir futbolcu gol atamamıştır.
istanbul özel yetkili cumhuriyet savcısı mehmet berk'in koordinesinde başlatılan şike soruşturması dosyasında, fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın, eski türkiye futbol federasyonu (tff) başkanı mahmut özgener ile olan ilişkisi ve federasyon nezdindeki etkinliği sayesinde takımının maçlarında hakem ayarlamasının yanında, gerek teknik direktörler, gerekse futbolculara ulaşarak şike yaptığı iddia edildi.
yıldırım'ın, fenerbahçe'nin oynayacağı maçlar için stat ve tesisler sorumlusu ilhan ekşioğlu'na talimatlar verdiği, şike için ödenecek paraları kulübün mali işler sorumlusu tamer yelkovan'ın ayarladığı ve ödenen paraların hesabını tutarak resmiyet kazandırdığı öne sürüldü.
kötü oynayacak futbolcunun şifresi: şirkete alınacak işçi
ekşioğlu'nun futbolcu ve teknik adamlarla bire bir görüşmediği, menajerler doğan ercan, mehmet şen, ali kıratlı ve yusuf turanlı aracılığıyla iletişim kurduğu belirlendi. yapılan tespitlerde, spor adamlarının, kötü oynamalarını istedikleri futbolcular hakkında yaptıkları telefon görüşmelerinde "şirkete alınacak işçi" şifresini kullandıkları saptandı.
ayrıca, adı geçen kişilerin kimi zaman cep telefonları yerine sabit hatlardan görüşmelerini gerçekleştirdiği ve böylece teknik takibe karşı önlem almaya çalıştıkları anlaşıldı.
'inşallah yağmur yağar da ekinler çıkar yani'
yıldırım - ekşioğlu görüşmesi (2 mart 2011)
yıldırım: nedir vaziyet?
ekşioğlu: vaziyet gayet iyi, dediğin gibi, yani hepsi iyi başkanım, "üç tarlayı da sürdük" yani inşallah yağmur da yağar, ekinler çıkar yani.
yıldırım: yalnız bunlar tabii trabzon çok şey oldu, çok panikteler. bugün süleyman'la konuştum, sesi ölü evi gibi.
söz konusu telefon görüşmesiyle ilgili polisçe yapılan analizlerde, "üç tarla" tanımlamasının, 4 mart'taki kayserispor - manisaspor, 6 mart'taki bursaspor - ibb ve 7 mart'taki gençlerbirliği - fenerbahçe maçları olduğu anlaşıldı.
1- 'bol şut çekin ha!'
sivasspor-fenerbahçe (3-4) 22.05.2011
- maç öncesi başkan yıldırım ile yakın ilişkide olduğu sivasspor başkanı mecnun odyakmaz ile bülent işçen aracılığıyla görüşme ayarlamayı tercih etti. bu görüşme sırasında takip edildiklerini düşünerek buluştukları yerde bulunan bazı araçlar üzerinde araştırma yaptı. görüşme sonunda yıldırım, odyakmaz'a takip edilmiş olma olasılığı nedeniyle "bir şey olursa öyle..biletlerle ilgili konuştuk" dedi. yıldırım, odyakmaz ile bağlantısını kuran işçen'e telefonda "belli etmeden yardım etsinler tamam mı?" dedi.
- bu görüşmeleri yeterli bulmayan yıldırım, odyakmaz'ın bilgisi olmadan sivaslı yönetici ahmet çelebi aracılığıyla menajer yusuf turanlı görüştü. turanlı, sivassporlu kaleci korcan çelikay ile görüşüp şike konusunda anlaşmaya vardı. maçta kaleci çelikay elinden kaçırdığı top ile hatalı gol yedi. hatta fb'li ekşioğlu telefon konuşmasında "bol şut ha!" diyerek futbolcuların kaleye bol şut çekmelerini söyledi.
- sivassporlu yönetici çelebi, futbolcu mehmet yıldız ile şike konusunda görüşme yaptı.
- yıldırım'ın talimatıyla fenerbahçeli eski futbolcular cemil turan ve yavuz ağırgöl ile masör mehmet yenice, ekşioğlu'ndan aldıkları para ile şike faaliyetlerini takip etti.
- kasımpaşasporlu kaleci murat şahin ile ankaragücülü futbolculara ulaşması için görüşüldü, ancak şahin bu teklifi kabul etmedi.
- ekşioğlu'nca zanlılara verilen 400 bin dolar şike parasının 100 bin dolarlık kısmı yapılan fiziki takip çalışmalarında zanlıların üzerindeyken gizli kamera ile görüntülendi.
- ayrıca, işçen, başak ve menajer turanlı, menajer ümit aydın ile görüştü. aydın, şike amaçlı ankaragücülü futbolcu uğur uçar'a teklifte bulundu, ancak uçar kabul etmedi. aydın, daha sonra serdar özkan ve muhammed türkmen ile görüştü. ama bu futbolcular maçta oynamadı.
- avukat sami dinç, maç günün sabahında ankaragücü kalecisi stefan senecky'nin menajeri milan lednicky ile şike amacıyla kaldığı otelde görüştü. kaleci senecky, maçın 28. dakikasında kırmızı kart görüp maçı bıraktı.
- ankaragücü futbolcusu kağan söylemezgiller'e menajer ahmet bulut'un ortağı ekrem okumuş'un telefonundan fb'li futbolcu emre belözoğlu'nun maçta fazla zorlanmaması, kendisini fb'ye transfer ettirebileceğini belirten bir mesaj atıldı.
- bu maçta ibb'li futbolcular ile teşvik konusunda anlaşıldığı öne sürüldü. karşılaşmayla ilgili iddialar şöyle: yıldırım'ın talimatıyla ekşioğlu ve bülent işçen görüşmeleri takip etti. abdullah başak aracılığıyla ile menajer yusuf turanlı ibb'li futbolcular ibrahim akın ve iskender alın ile görüşülüp teşvik için anlaşmaya varıldı. zanlılar arasındaki telefon görüşmelerinde 7 futbolcuyla anlaşılması kastedilerek, "7 uçak bileti aldın mı?" şifresi kullanıldı. ibb'de oynayan diğer futbolcular ile ibrahim akın üzerinden görüşüldüğü anlaşıldı.
- yusuf turanlı, akın'dan kaleci ile de görüşmesini istedi, ancak kaleci trabzonlu olduğu için görüşme yapılamadı.
- başkan yıldırım, bu maç için ilhan ekşioğlu'na talimat verdi ve kendisi de birebir mehmet şen ile görüştü. doğan ercan, mehmet şen ve ali kıratlı aracılığıyla gb kalecisi serdar kulbilge, yardımcısı antrenör cengiz demirel, futbolcular serkan çalık, labinot harbuzi, hurşut meriç ve aykut demir'e ulaşıldı. doğan ercan, maç günü bizzat ilhan cavcav'ı ziyaret etti.
- kaleci serdar'ın 3 sarı kartı olması nedeniyle, bir önceki maç olan ankaragücü - gençlerbirliği maçında sarı kart görmemesi için görüşülerek, fenerbahçe maçında oynaması sağlandı.
ilhan ekşioğlu: şimdi bu sen, tamam değil mi, bana söylemiştin şeyleri murat, serkan,
doğan ercan: hurşut, oynarsa serkan...
ekşioğlu: mehmet?
ercan: mehmet akgün ama belki onu oynatmaz, orhan'ı oynatıyor ya.
ekşioğlu: hurşut, harbuzi, aykut tamam.
ercan: jedinak oynarsa jedinak'la da konuşuruz, tamam mı abi?
ekşioğlu: tamam.
ercan: yarın ben geliyorum değil mi abi?
ekşioğlu: gel gel ben bunlarla konuştum diyeceğim.
- menajer doğan ercan, ekşioğlu ile görüştükten sonra bizzat kayseri'ye gitti. aynı zamanda menajerliğini yaptığı kayserisporlu önder turacı, ali bilgin ve emir kujovic ile görüştü. ercan'ın, fenerbahçe'den aldığı parayı adı geçenlere ilettiği ve maçta kötü oynamalarını sağlayıp şike yaptırdığı iddiası dosyada yer aldı.
- ekşioğlu ile bağlantı kuran ali kıratlı, bu maçta bursaspor'un yenilmesi için yusuf turanlı ile birlikte çalıştı. kıratlı ve turanlı, ibb'li metin depe, zeki korkmaz ve ibrahim akın ile görüştü. ayrıca ibb'nin eski oyuncusu necati ateş ile kıratlı maçtan önce görüştü. iki menajer, adı geçen futbolculara iyi oynamaları ve bursaspor aleyhine bir sonuç çıkması için para ödeyip maça müdahale ettiği iddia ediliyor.
- maçtan bir gün önce aziz yıldırım ve ilhan ekşioğlu, rakip takımın hocası yılmaz vural ve cemil turan'ın maçla ilgili görüşeceğini konuştu. maçtan bir gün sonra yılmaz vural, fenerbahçe'nin dereağzı tesislerine özel aracı ile geldi. burada ekşioğlu, turan ve faruk yaşar'la görüştü. vural'ın maç için fenerbahçe'den para aldığı, bilerek konyaspor'un yenilmesini sağladığı öne sürülüyor.
14 mart 2011 günlü telefon görüşmesi
cemil turan: bizim arkadaş geldi dereağzı'na.
ilhan ekşioğlu: ben oraya gideyim.
cemil turan: ben de 10 dakika içinde çıkıp geliyorum, sen benim odaya git..
- trabzonspor'un maçı kaybetmesi gerekiyordu. bu nedenle aziz yıldırım'ın talimatı ile ekşioğlu, ali kıratlı'yı maç öncesinde eskişehir'e gönderdi. kıratlı, teknik direktör bülent uygun, yardımcısı şükrü ongan ve takım kaptanı ümit karan ile görüşüp ekşioğlu'ndan aldığı parayı verdi. karan da, aynı takımdaki diğer futbolculara ve sezer öztürk'e parayı dağıttı. bu paylaşım telefon görüşmelerine yansıdı.
- fb asbaşkanı mosturoğlu, sezer öztürk'ün parayı alıp almadığını avukat sami dinç aracılığıyla kontrol ettirdi. böylece eskişehir'e teşvik ödemesi yapıldı.
- iddiaya göre, maçın gençlerbirliği'nce kazanılması için ekşioğlu, yıldırım'dan aldığı talimatla gb'de görevli cengiz demirel ile maç öncesi, 16 mart günü istanbul'da görüştü. ekşioğlu, fb'li yelkovan'dan para alarak gb'li serdar kulbilge ve cengiz demirel'e gönderdi. bu yolla maçta şike yapıldı. ayrıca, bu maç için menajer doğan ercan da fb'li yönetici alaeddin yıldırım'ın yönlendirmesi ile gençlerbirliği nezdinde girişimlerde bulundu.
- dosyaya göre, yıldırım ve ekşioğlu, günler öncesinden ali kıratlı aracılığıyla eskişehirspor teknik direktörü bülent uygun ve takım kaptanı ümit karan'a ulaşmaya çalıştı.
- 7 nisan günü kıratlı, ekşioğlu'dan yaklaşık 250 bin lira alıp eskişehir'e gitti. burada uygun ve karan ile görüşüp parayı teslim etti. karan, aldığı parayı oynadığı takımdaki bazı futbolculara dağıttı. maçın kaybedilmesi durumunda gönderilen paraya ek olarak yeni para gönderileceği zanlıların telefon görüşmelerine yansıdı. ekşioğlu, bu süreçte adım adım yıldırım'a bilgi verip onayını alarak hareket etti.
- ayrıca, fb'li şekip mosturoğlu, aziz yıldırım ve alaaddin yıldırım'ın yönlendirmesiyle menajer zafer demiray aracılığıyla eskişehirli futbolcu sezer öztürk ile maç öncesinde görüşülüp transfer teklifinde bulunuldu.
- yıldırım ve ekşioğlu'nun yönlendirmesiyle ali kıratlı maç öncesinde bursalı futbolcu sercan yıldırım ile görüştü. ayrıca, fb'de brezilyalı oyuncuların tercümanlığını yapan samet güzel, eski fb'li gökçek vederson ile görüştü. vederson da bursa'nın trabzon'u yenmesi için bursalı iki futbolcu ile görüştü.
- iddialara göre fenerbahçe'nin şampiyon olmasıyla birlikte sivasspor'un ligden düşmemesi için maçın bucaspor'un aleyhine bitmesi gerekiyordu. sivasspor'lu yönetici ahmet çelebi, sivasspor'un eski oyuncusu onur tuncer'in numarasını maç nedeniyle görüşmesi için yurtdışında bulunan bülent uygun'a gönderdi. uygun, devreye girdi.
- ayrıca, ali kıratlı, cemil turan, abdullah başak ve ahmet çelebi maç için izmir'e giderek futbolcu musa aydın'la görüştü. uygun, sivasspor'da teknik direktörken, bucalı futbolcular onur tuncer ve musa aydın'la çalıştı.
- başkan yıldırım, sivasspor yöneticisi ahmet çelebi'nin yanındaki bülent isimli kişiyle fb tesislerinde toplantı yaptı. toplantı sonrasında çelebi 'örgüt'le birlikte hareket eden menajer yusuf turanlı ile biraraya geldi. bu görüşme sonrasında turanlı, ibb'li futbolcu ibrahim akın'la biraraya gelip yemek yedi.
- ibb'li futbolcu iskender alın'ın, s.c. adlı kadınla gönül ilişkisi yaşadığı, aynı kadının fb mali işler sorumlusu tamer yelkovan ile de ilişkisi olduğu, fb'li cemil turan'ın s.c. aracılığıyla alın'a ulaşmaya çalıştığı anlaşıldı.
- cemil turan'ın, yıldırım'ın talimatıyla daha önce de fenerbahçe'de oynayan ibb'li oyuncu can arat'la görüştüğü ve maçta iyi oynamamasını istediği iddia edildi.
- yıldırım'ın talimatıyla mosturoğlu ve avukat sami dinç, karabüklü emenike'ye ulaşmaya çalıştı. maçtan önce emenike'nin menajeri erdem konyar ile dinç bağlantı kurdu.
öncelikle emenike'nin maçta kötü oynaması için görüşüldü, ancak fenerbahçe'nin emenike ile görüştüğünün kamuoyunca öğrenilmesi üzerine kulüp doktorlarının herhangi bir sakatlığı olmadığını bildirmelerine rağmen, emenike sakat olduğunu bildirip maçta oynamadı.
- fenerbahçe başkanı aziz yıldırım, sinan engin ile görüşerek kısa süre beşiktaş'ta kalan karabüksporlu antony seriç'e ulaştı. seriç'in menajeri ile görüşmek üzere mosturoğlu tarafından avukat ayhan çopuroğlu yurtdışına gönderildi ve menajeri ile şike amaçlı görüşüldü, ancak olumsuz yanıt alındı.
- yıldırım'ın talimatıyla menajer batur altıparmak, karabüksporlu futbolcu eski fb'li ilhan parlak ile şike amaçlı görüşme yaptı.
fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım, futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklandı. tutuklama kararı sonrası adliye dışında bekleyen taraftarlar, basın mensuplarına şişe fırlattı.
savcılık sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle 2 gün önce mahkemeye sevk edilen ancak rahatsızlığı nedeniyle iki kez hastaneye sevk edilen aziz yıldırım, bugün tekrar istanbul adliyesi’ne getirildi. yıldırım, yaklaşık 4 saatlik ifadesinin ardından nöbetçi 14. ağır ceza mahkemesi tarafından tutuklandı.
öte yandan adliye dışında bekleyen fenerbahçe taraftarları, tutuklama kararı üzerine görüntü almak isteyen basın mensuplarına tepki gösterdi. hareketlenme üzerine polis ekipleri güvenlik önlemleri alarak, taraftarları adliye bahçesinden uzaklaştırdı.
kadıköy bağdat caddesi’nde de taraftarlar kararı protesto etmek için toplanıyor.
aziz yıldırım metris cezaevi'nde
futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım, metris cezaevine konuldu.
sivil polis aracıyla metris cezaevine getirilen yıldırım, saat 21.20 sıralarında cazaevi içerisine alındı.
bu sırada, bir grup fereberbehçe taraftarı, takımlarının lehine slogan atarak, cezaevi önüne gelmeye çalıştı. polis ekipleri müdahale edince grup, taş ve sopalarla karşılık verdi. taraftar ile polis arasındaki gerginlik devam ediyor.
jandarma ve polis cezaevi önünde geniş güvenlik önlemi aldı.
uluslararası futbol federasyonu (fıfa) başkanı joseph blatter, birçok ülkede dava konusu olan şikeli maç ve bahislere karışan oyuncu, antrenör ve hakemlerin ömür boyu men edilecekleri uyarısında bulundu.
meksika'da bugün sona erecek 17 yaş altı dünya futbol şampiyonası için bu ülkede bulunan blatter, ülkenin orta kesimlerinde bulunan pachuca'da düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “bu konudaki çözümümüz, oyuncu, antrenörü veya hakem kim olursa olsun bu kişileri ömür boyu men etmek” dedi.
bu konunun fıfa için çok hassas ve endişe verici olduğunu, bir taraftan kanundışı bahisler, bir taraftan da şikeli maçlar konusunda değişik bilgiler aldıklarını ve almaya devma ettiklerini söyleyen blatter, “çok büyük kararlılıkla hareket etmeliyiz. son haftalarda veya son günlerde, yunanistan'da, türkiye'de, malezya'da ve başka avrupa ülkelerinde bu sorunlar birdenbire ortaya çıktı. tüm dünyada bu sorunlar var” diye konuştu.
fıfa güvenlik başkanı chris eaton da bu hafta el salvador'da olası bir şikeli maçla ilgili soruşturma yaptığını söyledi.
fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım, futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
savcılık sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle 2 gün önce mahkemeye sevk edilen ancak rahatsızlığı nedeniyle iki kez hastaneye sevk edilen aziz yıldırım'ın, istanbul nöbetçi 14. ağır ceza mahkemesindeki işlemleri tamamlandı.
mahkeme, yıldırım'ın şike yapmak ve suç örgütü kurmak suçlamalarıyla tutuklanmasına karar verdi.
yıldırım, bir sivil polis aracı, bir çevik kuvvet otobüsü ve kendisini takip eden bir ambulansın bulunduğu konvoyla metris cezaevi'ne götürüldü. yıldırım'ın konvoyu saat 21.20'de metris cezaevi'ne giriş yaptı.
süper lig'in yayıncı kuruluşu lig tv'nin, fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın şike soruşturması kapsamında tutuklandığı haberinin bomba gibi düştüğü saatlerde fenerbahçe'nin galatasaray'ı 6-0 yendiği maçı yayınlaması kafaları karıştırdı. tüm türkiye'nin bu flaş gelişmeye odaklandığı saatlerde lig tv'nin böyle bir yayın yapması akıllara olası decoder iptallerinin önüne geçmek olarak yorumlandı.
son bir haftadır binlerce fenerbahçeli'nin tepki için digiturk decoderlerini iade ettikleri ve edecekleri konuşuluyordu. dün akşam aziz yıldırım'ın tutuklanmasından kısa bir süre sonra da, lig tv'de fenerbahçe'nin galatasaray'ı 6 kasım 2002'de 6-0'lık skorla yendiği tarihi maç yayınlandı. başkanlarının tutuklanmasının ardından iyice öfkelenen fenerbahçeliler, bu maçın yayınlanması üzerine sanal alemde "bu maçı yayınlayıp kendinizi affettiremezsiniz" derken, galatasaray taraftarları da lig tv'ye büyük tepki gösterdi ve özellikle twitter'da konuyu gündeme getirdi. şu anda twitter'da "cimbomlu lig tv alma" yazısı en çok ilgi gören başlıklar arasında bulunuyor.
altay başkanı hızlıok’un sözlerinin altına imzamı atıyorum, sadece tek bir itirazım var... uğur meleke 27/01/2012 meleke.com
dün ankara’da yapılan ibret verici tff kongresi’ni birçoğunuz gibi ben de televizyondan izledim. sanırım tv başındaki sizlerden tek farkım, bu futbol ailesinin ufak ve önemsiz de olsa bir parçası olmanın verdiği utançtı.
birçokları gibi ben de sadece iki kişinin konuşması sırasında bu ülkeyle ilgili tekrar umutlandım; birisi trabzon’un hocası şenol güneş, diğeri de altay başkanı ömer hızlıok’tu. özellikle hızlıok’un konuşması başladıktan bir-iki dakika sonra televizyonun sesini biraz daha açtım, hatta hemen kayıt tuşuna bastım; bir şeyler kaçırırsam tekrar izleyebilmek umuduyla… o anda kayıt tuşuna basarken bu hamlenin akşam benim için çok önemli olacağını düşünmemiştim; zira gece bilgisayar başına oturup hızlıok’un konuşmasını haber sitelerinden aradığımda yaşayacağım hayal kırıklığından tabii ki haberim yoktu.
hemen hemen bütün haber sitelerinde aydınlar’ın, güneş’in, koç’un, özdemir’in, demirören’in konuşmaları vardı, cavcav’ın mikrofonsuz müdahaleleri bile kaydedilmişti ama hızlıok’un tek bir cümlesi dahi metinlere eklenmemişti. tv arşiv sitelerini taradım, görüntüler de kayıptı! hızlıok konuşmuş, sözleri aynı hızla buharlaşmıştı!
belli ki medya (bilerek veya bilmeyerek) hızlıok’un konuşmalarını es geçmiş; ama ben bu tarihi sözcükleri tekrar okumak isteyenler olacağını düşündüm ve aşağıya ekledim…
hızlıok’un yaklaşık 15 dakikalık konuşmasının ilk 2-3 dakikası (kayıt tuşuna geç bastığım için) bende de tam değil. ama ilk paragraftan sonrasını kelimesi kelimesine dinledim, imla ile ilgili çok ufak düzeltmeler haricinde herhangi bir müdahalede bulunmadım. hızlıok’un tarihi konuşması şöyle:
…şu anda cezaevinde tutulan insanlar var. önce etik kurulu raporu beklenecek dediler. sonra iddianame, uefa, derken şimdi kongre… ligler sakat olarak başladı. olaylar görmezden gelindi. sorunlar halının altına süpürüldü. neredeyse şike serbest bırakıldı. bazı kulüpler siyasete yakın olmaları nedeniyle derin yapılanmalarıyla gemileri yürüttü. sözde marka değeri kurtarılacak. ancak cumhuriyet savcılığı tekere çomak soktu.
(…)
yarın bir hakem bir sefere mahsus para alarak haksız penaltı kararı verse, bir kaleci bir sefere mahsus para alarak topu içeri atsa, nasıl davranacağımızı düşünmeden, liglerimizin sözde marka değerini düşürmemek adına yapılan bu işlemleri aklıselim ile tartmaya hepinizi davet ediyorum. bugün herhangi bir gerekçeyle veremediğimiz cezaların, yarın benzer durumlarda karşımıza emsal olarak çıkacağını; bazen tüm bedenin sağlığı için gangren olan uzvun kesilmesi gerekliliğini unutmayalım.
insanlar sadece söyledikleri sözlerle değil yaptıklarıyla da değerlendirilir. bu salon içinde bulunan kişilerin bundan yıllar sonra verdikleri oy ile değerlendirileceklerini, çocukları ve torunlarına “biz futboldaki ahlaksızlığa karşı duran yöneticilerdik” diyeceklerine inanmak istiyoruz.
futbol ailesi bugüne kadar spordaki çirkinlikleri kendi kuralları içerisinde halletmedi, halletmeye gerek duymadı. ama artık yol bitti ve duvara dayandık. bundan sonra ya uygar memleketlerde olduğu gibi çirkinliğe tolerans göstermeden gerekeni yapacağız ya da global futbol kamuoyunun önünde üçüncü dünya ülkeleri gibi davranıp liderlerinin ölümünde abartılı histeri krizine giren kuzey kore gibi aşağılanacağız.
ancak olağanüstü genel kurul gündemine bakılınca en azından futbol ailesinin hedefinin uygar ülkeler olmadığı, zira suçun mağdurlarının akla dahi gelmediği ve zararlarının karşılanması için düşünce anlamında dahi çaba olmadığı ortadadır. yani tek derdimiz suçun faillerini kurtarmaktır. ne için? sözde ligimizin marka değeri için…
peki neymiş marka değerimiz? 3 milyon vatandaşımızın yaşadığı avrupa ülkelerinde lisanslı türk futbolcu sayımız, ülkemizin üzerinde. maçlarımızın televizyondan seyredildiği ülke sayısı yok gibi. müsabakaları seyreden ortalama seyirci sayısı batı avrupa ülkelerinin beşte biri kadar. uluslar arası ciddi organizasyonlara katılmamız tamamen tesadüflere bağlı. iki hakemimiz dışında yıllardır uluslar arası alanda başarılı üçüncü bir hakem çıkaramadık. birçok kulübümüz, altyapısında beslenme-sağlık-saha gibi en basit gereksinimleri bile karşılayamamaktadır. amatör müsabakalarda saha içinde kalp krizi geçiren oyunculara müdahale edecek sağlık hizmeti dahi verilememektedir. ama buna rağmen herkesin dilinde bir marka değeri lafı! hileli malın değersiz sayılacağını, uzun vadede kaybedenin futbol ailesi olacağını dikkatinize sunuyorum.
türk futbol ailesi olarak sorumluluğunuz suçun failini korumak değil, mağdurları korumaktır. eğer yaptılar ise, şikecileri ve teşvikçileri korumak için gösterilen bu çabanın çok az bir kısmının son maçta küme düşen kulüplerin maddi ve manevi haklarının tazmini için gösterilmesini beklemek hakkımızdır.
bu kongrede alınacak kararın, ülkemiz futbolunu uluslar arası kuruluşlar önünde zor duruma düşürmemesini temenni ediyorum. ancak altay kulübü olarak daha önce olduğu gibi ahlak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi, hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı, ülkemizde hukukun egemen kılınasıya kadar konuyla ilgili yurt içi ve yurt dışında her türlü girişimde bulunacağımızı, görevini yapmayan ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu türk spor kamuoyuna bildiririz.
şimdi birkaç tane de saptamada bulunmak istiyorum müsaadenizle. samimi olmak gerekirse ben aydınlar’ın ve tff’nin bu kararı alma konusunda tam kararlı olmadıklarını en azından yüz ifadelerinden anlıyorum. bu benim fikrim. kendi vicdanlarında bu konuda çarpıştıklarını görüyorum. ancak tff’nin mağduriyet doğurabilecek kulüplerle ilgili kafa yorarken, mağdur olabilecek kulüplerle ilgili hiçbirşey yapmaması bizi çok üzmektedir. ve aklıma takılan birkaç soru var:
-fb’den kupa alınıp diğer takımlara verilecekse, bu ligde şikeyi tescil etmek değil midir?
-eğer bu uygulama gerçekleşirse, puan silme cezasının 2010-2011 sezonuna uygulanması gerekmez mi? çünkü buradan mağdur olan kulüpler avrupa kupalarına gidememişlerdir, bazıları da ligden düşmüşlerdir. bunu bu seneye uygulamak demek, bu sene sportif başarısızlığı olan takımlara avantaj sağlamak demektir.
-benim bildiğim lig statüsü lig başlamadan önce hazırlanır ve lig sonuna kadar aynı talimatnamelerle devam eder. yani gs başkanının söylediği gibi oyun oynanırken kurallar değişmez.
futbol ailesinin bana göre babası tff’dir. ama benim bildiğim baba evlatları arasında ayrım yapmaz. eğer evlatlarını düzgün ilişkilerle, adil olarak büyütürse kardeşler arasında kavga çıkmaz. ama bugün alınacak karar tff’nin istediği gibi çıkarsa kardeşler önümüzdeki yıllarda birbirinin kuyusunu kazar ve iş içinden çıkılmaz hale gelir.
bir de bizim ülkemizde kulüpler birliği var. aralarında birkaç tanesini de özellikle tenzih ediyorum. sizler koca koca kulüplerin başkanlarısınız. hepiniz önemli ailelerin mensuplarısınız. birçoğunuz holding sahibisiniz. bizler sizlerin türk futbolu hakkında söyleyeceklerinizi televizyondan ağzınızın içine bakarak seyrediyoruz. siz türk gençliğine para ve ahlak konusunda ders verme fırsatını elinizden kaçırdınız, yani sınıfta kaldınız. bunu bırakın türk toplumuna anlatmayı, kendi çocuklarınıza bile nasıl anlatacağınızı düşünemiyorum. bu arada 4 büyükleri tebrik etmek lazım, aralarından birine bir şey olma ihtimali olduğu anda diğer kulüplerimizin yöneticilik konusunda hiçbir işlevlerinin olmadığı ortaya çıkmıştır. yani 4 büyük kulübümüzün sırtına yapışmışlar, hiçbir şey üretememişler ve bu şekilde yürümüşler.
divan başkanı: lütfen bitiriniz.
hızlıok: saygısızlık olarak algıladıysanız çok özür diliyorum.
salon: kimseye ahlak dersi vermeyiniz.
divan başkanı: sayın hızlıok, lütfen bitiriniz.
hızlıok: bir şey söyleyip, konuşmayı bitireceğim. zaten bir daha bizim konuşma hakkımız olacağını zannetmiyorum.
şu anda cezaevinde bulunan giresunspor başkanı ömer ülkü’nün kartal-giresun maçıyla alakalı e.kalender isimli şahısla maçtan bir gün sonra görüşmesinde “biz bu maçı sizin için verdik” ifadesi vardır. bu ifadenin üstüne tff’nin ne düşüneceğini merak ediyorum. bir kereye mahsus şike yapma hakkını iddianamede yer almayan diğer kulüplere de tanımak zorunda mı kalacak?
kulüp başkanlarından bir kez daha özür diliyorum. saygılar sunuyorum.
***
hızlıok’un konuşmasının (detaylarını bilmediğim hukuki konular hariç) hemen her satırının altına imzamı atıyorum… onunla uyuşmadığım tek bir cümlesi var, o da son bölümde süper lig kulüp başkanlarından özür dilediği kısım… o süper lig kulüp başkanları, ta ağustos’taki kulüpler birliği toplantısının sonunda, o günkü sözcü cavcav’ın ağzından “hep birlikteyiz. hep birlikte hareket ediyoruz” açıklaması yapmadılar mı? şimdi hızlıok’un konuşmasını engelleyen muhterem başkanlara soruyorum: o gün hangi konuda birlik kararı aldınız acaba? eğer birileri şike yaptıysa siz de mi onlarla birliktesiniz? o gün o açıklamayı okuyan başkan cavcav’ın, dün hızlıok’un konuşmasını bitirmek için elinden geleni yapması manidar değil mi?
***
ayrıca benim dünkü tff genel kurulu’nda anlayamadığım bir detay var. kurulda tüm futbol ailesinin görüşlerinin dillendirildiği söyleniyor. allah aşkına türk futbol ailesi kifayetsiz kulüp yöneticileri artı şenol güneş’ten mi ibaret? türk futbol ailesinin içinde futbolcuların, antrenörlerin, hakemlerin temsil hakkı 100’de 1’e filan mı tekabül ediyor?
tff genel kurulu’na girmek için bilmem kaç defa milli olma şartı konduğu için 283 kişi içine (rüştü, hakan gibi) yalnızca 2-3 futbolcu girebiliyor. milli takım çalıştırma şartı olduğu için antrenörlerin temsil hakkı da 5-6’yı geçmiyor! dün şenol güneş de konuşmasa türk futboluyla ilgili bu denli kritik bir karar alınırken sesi çıkanlar sadece kerametleri kendilerinden menkul kulüp yöneticileri olacak! el insaf! sayın erzik, sayın aydınlar; siz şimdi dün bu kritik kararı türk futbol ailesine mi danıştınız gerçekten?
türkiye futbol federasyonu başkanlığı görevinden istifa eden mehmet ali aydınlar, bomba açıklamalar yaptı.. "bu sene şampiyonlar ligi'ne gitmemesi fenerbahçe'nin menfaatine" diyen aydınlar birçok konuda çarpıcı ifadeler kullandı..
mehmet ali birand tarafından kanal d televizyonu için hazırlanan 32. gün programının konuğu olan mehmet ali aydınlar, kendisine gündemle ilgili yöneltilen soruları yanıtladı.
tff başkanı olmasının ardından türk futbol tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya kalması nedeniyle, üstendiği görevden dolayı pişmanlık yaşamadığını vurgulayan mehmet ali aydınlar, ''tff başkanı olduğuma pişman değilim. kadere inanan biriyim. bunların yaşanması gerekiyormuş. biraz farklı bir deneyim oldu. kriz yönetimi gerçekleştirdim'' dedi.
futbolda şike ve teşvik iddialarına yönelik yürütülen soruşturmayla ilgili gözaltına alınmalar başlayana kadar hiçbir bilgisinin olmadığını vurgulayan aydınlar, '''eğer bilseydim, görev almazdım'' derken, ''ben başkan seçildim ve cuma akşamı bodrum'a uçtum. pazartesi sabahı teknemdeydim, telefonu da kapatmıştım. salı sabahı telefonu açtığımda ardı ardına mesajlara geldi. geri aradığımda bana isimler sayılmaya başlandı, aziz yıldırım, şekip mosturoğlu... 'eyvah kaza geçirdiler' diye düşündüm. daha sonra televizyona bakınca yaşananları öğrenmiş oldum. gerçekten şaşkındım ve bekledim. ertesi gün de emniyetten aradılar. savcının benimle görüşmek istediğini belirttiler'' ifadelerini kullandı.
-''durum vahim olmasa, bu kadar tutuklu olur mu?''-
mehmet ali aydınlar, soruşturma savcısı ile yaptığı görüşme sonrası açıklamasında, ''durum vahim'' dediğini ve bunun çok eleştirildiğini hatırlatarak, ''eleştiriliyor bu sözüm. durum halen vahim. bu kadar tutuklu yönetici var. vahim olmasa bu kadar tutuklu olur mu?'' serzenişinde bulundu.
savcı ile görüşmesinin ardından içinde bir şüphe oluşup oluşmadığı sorusuna aydınlar, ''gayet tabii bu endişeyi herkes taşıdı. hiçbir şey olmamış diyemem. sadece fenerbahçe değil, 8 kulüp var. bu kulüp sayısı da artabilir. aslında bir an önce karar vermek gerekir. böyle bir soruşturma ile futbolu devam ettirmek zor. biz zoru başardık. bir tarafta disiplin soruşturması var, öbür tarafta ceza hukuku var. bunların örnekleri de var. yunanistan federasyonu karar verdi ve olympiakos volos takımını küme düşürdü. tahkim kurulu ise iptal etti. uefa devreye girdi ve o takımı 3 alt lige düşürdüler. avrupa kupalarından men ettiler. ama masumiyet karinesini gözden kaçırmamak lazım'' yanıtını verdi.
uefa'nın kendilerinden bir an önce karar almalarını istediğini aktaran aydınlar, şöyle devam etti:
''türkiye'de bu olayı ortaya çıkaran emniyet güçleri, tff değil. dolayısıyla bu süreç başladığında önünüzü göremiyorsunuz. uefa'nın medya takipçisi var. çıkan tüm haberler uefa'ya gidiyor. burada ne oluyorsa haberleri var. benim bu konuşmalarım bile yarın gidecek. temmuz ayında herkesin şaşkınlığı vardı. ismi geçen kulüplerin yöneticileriyle görüştük, herkes panik havasındaydı. avrupa maçları da başlamıştı. ön eleme oynayan takımlar başlamıştı. ismi geçen takımlar var. 29 mayıs 2011'de lig sonuçlarını tescil ettik. eğer suçları çıkarsa o zaman cezaları verilir. herkesin avrupa kupalarında yoluna devam edeceğini söyledik o dönem. çünkü bu kulüplerin hepsinin temiz beyanları var. 15 ağustos tarihinde ben swissotel'de yaptığım toplantıda, (şüphesi olan avrupa'ya gitmesin) dedim. etik kurulu raporuyla ilgili toplantıydı ve rapor sadece bendeydi. raporun genel içeriğini paylaştım orada. bir takım maçlarda şike, bir takım maçlarda girişim olduğu gibi bazılarında da transfer talimatına aykırı davranışlar olduğu yazıyordu. o gün karar almamız doğru olmazdı. bugün söylediğimizin yarın tersini yapmadık. aldığımız her kararda, o gün için en doğrusunu yaptık. mesela o raporda istanbul büyükşehir belediyespor'un ismi geçmiyordu. bize savcılıkta gelen bilgilerde de yoktu. ama sonra onlar da sürece dahil oldu. ya o gün karar alsaydık ne olacaktı. bu süreci de ilk defa yaşıyoruz. 'bu süreç iyi yönetilemedi' deniliyor. bu süreç gayet başarılı bir şekilde yönetilmiştir. biz yönetemeseydik, bugün lig oynanmazdı.''
-''avrupa'da olmamak fenerbahçe'nin menfaatine, beşiktaş ve trabzonspor risk taşıyor''-
mehmet ali aydınlar, şampiyonlar ligi'ne katılamaması durumunu fenerbahçe'nin menfaatine gördüğünü söylerken, soruşturmada adı geçen ve avrupa kupalarında devam eden beşiktaş ile trabzonspor'un ise büyük risk altında olduklarını kaydetti.
şampiyonlar ligi'ne katılamama sürecinde fenerbahçe kulübü yöneticileri nihat özdemir ile ali koç'a, ''etik kurulu raporuna baktım. bu sene şampiyonlar ligi'ne gitmemesi fenerbahçe'nin menfaatine. giderseniz, fenerbahçe çok daha büyük cezalara muhatap olabilir'' dediğini vurgulayan aydınlar, şu anda uefa avrupa ligi'nde yollarına devam eden ve adları şike soruşturmasında geçen beşiktaş ile trabzonspor'a da değinerek, ''beşiktaş ve trabzonspor avrupa kupalarında devam ediyorlar ve büyük risk taşıyorlar. eğer bir suç ortaya çıkarsa, 8 yıl avrupa kupalarından men edilebilirler. eğer suçlu çıkarlarsa tabii. umarım çıkmazlar'' diye konuştu.
kendilerinin hep dik durmamakla eleştirildiklerini aktaran ve uefa'nın şike konusunda ''sıfır tolerans'' ilkesini benimsediğini tekrarlayan aydınlar, transfer talimatına aykırılık nedeniyle sion takımına fıfa'nın istediği yaptırımları uygulamayan isviçre futbol federasyonu'nun düştüğü durumu hatırlatarak, ''isviçre federasyonu dik durarak, 'hayır' dedi. sonra ne oldu-?fıfa bir yazı göndererek, 13 aralık'a kadar süre tanıdı. sion'un tüm maçları için 3'er puan silinmesini istedi. onlar da 31 puanla lider olan takımın 36 puanını sildiler. ben, yüzde 1 bile risk olsa, tff'yi, milli takım'ı, diğer takımları riske atamam. uefa ile neyin kavgasını yapacağız. verdiğiniz kararlar uefa normlarında olursa uefa iç işlerinize karışmıyor. göz yumma söz konusu değil'' şeklinde görüş belirtti.
-''fenerbahçe ile problem, şampiyonlar ligi'ne trabzonspor'un alınmasıyla çıktı''-
mehmet ali aydınlar, fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'ne katılmaması yönünde sarı-lacivertli yöneticilerle oturup anlaştıklarını, ancak uefa'nın trabzonspor'u şampiyonlar ligi'ne almasıyla problem yaşandığını açıkladı.
uefa'dan gelen yazıyı nihat özdemir ve ali koç'a verdiğini anlatan aydınlar, özdemir'in, ''şimdi yönetimi topluyoruz ve şampiyonlar ligi'ne katılmama kararı alıyoruz'' dediğini, ali koç'un ise hiçbir şey söylemediğini ifade ederek, ''ertesi gün ali koç, avukat emin özkurt'la bana geldi. zaman darlığı nedeniyle karar alamayacaklarını, bütün maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydıyla kararı bizim vermemizi istediler. ben de, fenerbahçe'nin daha büyük bir ceza yememesi için bu kararı biz alalım dedim. aramızda hiçbir problem yoktu. herkes mutlu, güle oynaya ayrıldık. problem, şampiyonlar ligi'ne trabzonspor'un alınmasıyla çıktı. trabzonspor'u gönderenin tff olduğunu söylediler. katılmayanın yerine bir sonraki takım gönderilirmiş, uefa talimatı böyle. ama orada trabzonspor'un da şüpheli kulüpler arasında olduğu konusunda uefa'yı uyarmıştık. şampiyonlar ligi, uefa'ya ait. tavırlarını koymuşlar. fenerbahçe'yi şampiyonlar ligi'ne bizim göndermediğimiz konusunda ağır eleştiriler oldu ve bunlar beni derinden yaraladı. aykut kocaman ve rıdvan dilmen'le yaptığım görüşmede, rıdvan benden özür diledi eleştirileri için'' diye konuştu.
-''mart ayında bu karar verilebilir''-
şike soruşturması sürecinde uefa yetkililerinin, tff tarafından işin savsaklanmadığını anladığını aktaran aydınlar, insanların savunmasını yapabilmesi için bu sürecin yaşanması gerektiğine dikkat çekerken, ''işin sonuna gelinmiş artık. bu karar mart ayı içerisinde rahatlıkla verilebilecek durumda. burada alınacak kararlar infiallere sebep olabilir. 15 nisan'da play-off'lar başlamadan önce tahkim kurulu nihai kararı verebilir. bu işin çok boyutu var. sportif, ekonomik, toplumsal boyutu var. türk futbolunun değeri 1 milyar avro olarak görülüyor. fenerbahçe'nin düşmesi bunu ciddi şekilde etkileyecektir. çok ciddi ödemeler var. uefa'dan devamlı ihtarlar geliyor. önümüzdeki yıl bazı kulüpler bu yüzden avrupa kupalarına alınmayacak'' dedi.
aydınlar, tff genel kurulu'nda yaşadığı hayal kırıklığına değinirken, beşiktaş kulübü ve kulüpler birliği başkanı yıldırım demirören'in fikir değişikliklerini hatırlatarak, ''biz burayla geldik ve spor tarihinin en büyük problemiyle karşılaştık. bu problemi biz yaratmadık, çözmeye çalışıyoruz. bu problemi el birliği ile çözmemiz gerekirken, bir kısım kulüpler küçük çıkarları için sürekli sabote etmeye çalıştı. iyi niyetli değiller. beni esas üzen burasıdır'' diye konuştu.
mehmet ali aydınlar, tff genel kurulu'nda söz alan 4 fenerbahçeli konuşmacının da kendisini hedef almasına büyük tepki gösterirken, sarı-lacivertli yöneticileri sert bir dille eleştirdi.
hep bir suçlu arandığını kaydeden aydınlar, şöyle konuştu: ''polis suçlu, savcı suçlu, siyasiler suçlu, bir grup suçlu, lutfi arıboğan, ilhan helvacı suçlu, ben suçluyum. nereye koşuyoruz, ne yapmaya çalışıyoruz? nihat özdemir'in yerinde olsam samimi ve dürüst olurdum. fenerbahçe değil başka takım da olsa aynı şekilde davranırdım. belirli mevkilere gelmiş insanların elbette camialarını koruma hakkı var ama bu işin bütünlüğünü de gözetmeleri şart. sırf sevimli gözükmek için tarafları ateşe atamazsınız. ben bütün samimiyetimle yardımcı olmaya çalıştım. biraz ağır kaçacak belki ama bu arkadaşların karar verme yetkileri de yok. ben onlara bir şey diyorum, belirli bir zaman geçtikten sonra karar verebiliyorlar. artık tff başkanı değilim ve konuşabilirim, fenerbahçe'ye ve türk futboluna zarar veriyorlar. inşallah ben haksız çıkarım ama fenerbahçe'nin bugünkü yöneticileri kulübü uçuruma götürüyor. fenerbahçe, tedavisi mümkün olmayacak büyük kayıplarla karşı karşıya kalabilir. bu yönetim kuruluna ben de oy verdim ama iyi yönetsinler diye verdim. bu tavır, bu tutum fenerbahçe'ye zarar veriyor. bu yanlış yoldan bir an önce dönmeleri gerekir. bu iş kavgayla olmaz. herkesle kavgalılar. sürekli taktik değiştiriyorlar. cas'ta davaları var. davayı kaybederlerse ne olacak? fenerbahçe'yi disiplin kurulu'na verecekler. fenerbahçe belki 3-4 sene ceza alacak. bunun sorumlusu yönetim olur. ben uygulamalarımla şayet fenerbahçe'ye bir zarar verdiysem, bu zararı şahsen tazmin etmeye hazırım. bedeli ne olursa olsun. ama bugün fenerbahçe'yi yöneten yöneticilere şunu söylüyorum. bu davranışlarından dolayı fenerbahçe zarar görürse, ben de onlardan bu zararı tazmin edeceğim fenerbahçe adına. fenerbahçe bu işlere bulaştırıldıysa, 100 yıllık kulübe leke sürülürse, bilsinler ki takipçisi ben olacağım. fenerbahçe yöneticileri bu zararı karşılamaya hazır olsun. fenerbahçe'de sessiz bir çoğunluk var. sessiz çoğunluk da yarın ayağa kalkacaktır.''
geçmişte en büyük idealinin fenerbahçe'ye başkan olmak olduğunun altını çizen aydınlar, şu aşamada bunu mümkün görmediğini ancak geleceğin neyi getireceğinin bilinemeyeceğini vurguladı.
aydınlar, fenerbahçe'yi ligden düşüren başkan olarak da anılmayacağını aktararak, ''fenerbahçe'ye tek dünya şampiyonluğu kupasını ben getirdim. müzedeki en büyük kupa. benim fenerbahçeliliğimi tartışacak insanlar, benim kadar hizmet etmediler. ben yöneticiyken, bazıları kulüp üyesi bile değildi'' dedi.
-''ilhan helvacı'dan özür diliyorum''-
mehmet ali aydınlar, istifa sürecinde yaşananları anlatırken, kendisinden belge saklamakla itham ettiği tff baş hukuk müşaviri ilhan helvacı'dan özür diledi.
kendisinin istifa etmemesi için fenerbahçe dışında 17 kulübün baskısı olduğunun altını çizen aydınlar, yaşananları şöyle aktardı: ''ayrılmamam için 17 kulüpten ısrarlı baskılar geldi, kendi kulübüm hariç. ben aday olurken de istemediler. başkasına söz vermişlerdi. göksel gümüşdağ'a söz vermişlerdi. 'bu tünelde ışık görünmüyor. bu tünelin ucu karanlık' dedim. türk futbolu için söylüyorum bunu. bu tünelin ucu karanlık. ben bu kadar ısrarlı olunca yönetimle konuştum. gazetelerde bir takım haberler çıktı. senin yanındayız dediler. işin sonuna gelinmiş, devam edelim istedim. akşam eve gittim ve televizyon açmamı istediler. cas hakimi kısmet erkiner, uefa'nın cas'a yaptığı savunmada, tff istese fenerbahçe'yi şampiyonlar ligi'ne gönderirdi dediğini kaydetti. sinirlerim yıpranmış, lütfi arıboğan'ı aradım bu doğru mu diye sordum. bilmediğini söyledi. tff hukuk bölümünü aradım doğru mu diye. 'evet, doğru başkanım' dediler. yıkıldım o zaman. demek ki bu benden saklanıyor diye düşündüm. ilhan helvacı'ya ulaşamadım ve yardımcısına sordum. 'sabah ben bu yazıyı istiyorum' dedim. göksel gümüşdağ sabah beni aradı ve istifa edeceğini söyledi. beklemesini istedim. yazıyı istiyorum diye baskı yapmaya başladım federasyona. ilhan helvacı'nın teli kapalıydı ve üniversitede dersteymiş. saat 3'te icra kurulunu çağırdım. oturup istifa mektubunu kaleme aldım. lütfi arıboğan da, 'siz yoksanız ben de yokum' dedi. hüsnü güreli'den vekaleten devam etmesini istedik. istifa yazısı yayınlandıktan sonra ilhan helvacı'dan bana mail geldi. daha sonra gerçeği öğrendik. maalesef kısmet erkiner'in dedikleri doğru değil. yorum yapıyor çünkü. ilhan helvacı düzgün, dürüst bir bilim adamı. tff içinde son derece faydalı birisi. biz bu insanları tuttukları takımlara göre değerlendirmeyelim. helvacı'ya yüklenmeyelim. ben sanırım o dönem üzdüm onu. hak etmiyor, ondan da özür diliyorum. tff'de yeni başkanı kim olacaksa onunla çalışmasını isterim. katkı sağlayacağını düşünüyorum. bu insanları karalayarak, taraftarların önüne atarak, ayıp ediliyor. eşleri çocukları var. yarın bunların başına bir şey gelirse, vicdan azabı çekerler. bunlar kolay yetişmiyor. sahip çıkalım. toplumları tahrik ederek kötü durumlara götürmeyelim.''
türk futbolu için tünelin ucunu karanlık gördüğünü yineleyen aydınlar, türk futbolu bu zihniyetle devam ederse, tarafların tamamı işbirliği yapmazsa ağır darbe alınacağını vurgulayarak, ''en ağırını da fenerbahçe görecektir. bu da yöneticilerin tavrı yüzündendir. aklı selim olmaya davet ediyorum'' dedi.
-''aziz yıldırım dışarıda olsa, süreç böyle gelişmezdi''-
fenerbahçeli yöneticileri ağır dille eleştiren aydınlar, başkan aziz yıldırım'ın dışarıda olması halinde sürecin çok daha farklı gelişeceğine inandığını söylerken, ''hastanede olduğu sırada ziyaret ettim. nikahtaydım aslında. başkanımız yoğun bakımdaymış denilince telaşlanıp ziyaretine gittim. yarım saat görüşmemiz oldu. aziz bey dışarıda olsa süreç böyle gelişmezdi. çünkü zeki bir insan ve oturup anlaşabilirsiniz. bizim bir gün bile sürtüşmemiz olmadı ama aynı fikirleri paylaşmıyorduk. tutuklu olmasaydı, fenerbahçe bu kadar zarar görmezdi. doğru bilgilendirilirseniz, doğru yanıtları alırsınız. önümüzdeki hafta duruşmalar başlıyor ve umarım özgürlüklerine kavuşurlar'' diye konuştu.
tff'nin bir an önce karar vermek zorunda olduğunu aktaran mehmet ali aydınlar, ''play-off öncesi karar verilecektir. etik kurulu ve disiplin kurulu ayrı ayrı çalışıyor. savunmaları alıyor. yetişmeyebilir ama kulüplerle ilgili disiplin kurulu karar verecek. bu olay bitmezse, bitirtirler. uefa gözlemci ama fıfa da devreye giriyor'' ifadelerini kullandı.
ayrıca, soruşturma sürecinde galatasaray kulübü'nün takındığı tutuma da eleştiride bulunan aydınlar, ''bana göre galatasaray'ın yanlışı şu. söylemler hep medya üzerinden. benimle konuşmayıp, siteye koyuyorsunuz. olmadık yerlerde sürece zarar veren çıkışlar yapıldı. 'ateş üfleyerek sönmez' gibi. siz söylüyorsunuz, fenerbahçeli taraftarlar ayağa kalkıyor. üç ay susalım, bunu el birliğiyle ile çözelim. taraftarlara sağlıklı mesajlar verelim'' şeklinde konuştu.
sürdürülebilir şike skandalı tanıl bora 2/5/2012 radikal.com.tr
federasyonun manipülasyon skandalını yönetme tarzı, tam bir skandal. 'tutarlı' şike düzeni bundan iyidir, diyesi geliyor insanın!
‘neden şimdi?’ ‘neden biz?’ sürdürülebilir şike skandalımız ilk patladığında, fenerbahçelilerin birçoğu böyle düşünmüş olmalılar. aslına bakarsanız haksız değildiler. galatasaray’ın 1993’teki 8-0’lık ankaragücü maçı neydi? sinan engin, beşiktaş’ın 100. yıl şampiyonluğundaki ‘kolaylaştırıcı’ rolüyle övünürken ne kastetmişti? evet, herkesin bildiği sırdı şike. peki neden şimdi ortaya dökülmüştü? adaletsiz bir yapının hüküm sürdüğü, manipülasyonun kural olduğu yerde, bu hayret hazin bir biçimde samimidir: ‘neden şimdi, neden biz?’
bu hayreti salimen gidermenin bir yolu vardı: şeffaf, tutarlı ve adil davranmak. meselenin şu-bu-o olmayıp adil (görece adil) bir futbol düzeni için caydırıcı emsal yaratmak olduğunu göstermek. vesilesi, saiki ne olursa olsun, gerçekten bir milat koymak. dağın bir türlü doğuramadığı fare budur.
‘şikeye teşebbüs var ama sahaya yansımamış’. ancak mizah konusu olabilecek bu vecize, spor hukukunun kurumlaşmadığının ve kurumlaşamayacağının tescilidir. spor hukuku içtihatında şike, manipülasyon, adliye usulü delille ispatla değil özerk bir uzman kurumun kanaatiyle belirlenir. futbol federasyonu etik kurulu’nun maruz kaldığı muamele, türkiye’de böyle bir hukukun işlemediğini gösterdi. onun yerine, tıpkı memlekette sürmekte olan bütün büyük politik davalarda olduğu gibi, (mahreme tecavüz edilerek) ortaya saçılan ‘tapeler’ var. spor etiğine dayalı ilkesel bir karardan kaçınırsanız, süreci sündürüp ‘tapelerin’ psikolojik harp etkisine emanet ederseniz, haf izi bek izine karışır, kimseyi ikna, kimseyi memnun edemezsiniz.
o zaman ‘neden şimdi, neden biz?’ soruları iki defa meşru hale gelir. o zaman, gerçekten, bu işin arkasında aziz yıldırım’la hükümet ve/veya gülen cemaati arasındaki bir çıkar çatışmasının yattığına dair kuşkuların izale edilmesini isteriz. haklı olarak. meraklarımız çoğalır. mehmet ali gökaçtı’nın zarif kişiliğinin hatırasını anmak isterim bu vesileyle. türkiye’de futbol-politika ilişkilerinin tarihini ve dönüşümünü analiz ettiği kitabı ‘bizim için oyna’nın (iletişim, 2008) yayımlanmasından birkaç gün önce bir kalp kriziyle hayata veda etmişti. yaşıyor olsa, eminim, kitabına kocaman bir bölüm ilave etmek için heveslenirdi.
‘sürecin’ (süreç diyoruz, çünkü bitmiyor, bir devamlılıktır) şeffaflıktan uzaklığı, futbolun oligarşik ve adaletsiz yapısını yeniden üretiyor. şeffaf olan tek bir şey var: pazarlıklar. ‘büyük’ kulüplerin talepleri, yayıncı kuruluşun arzuları, hükümetin telkin ve talimatları, futbol federasyonu’nun yegâne prensibini oluşturan ‘hiçbir şey olmamış gibi davranma’ ilkesi doğrultusunda durumu kurtaracak ‘formül’ arayışları... bunların hepsini biliyoruz, ‘büyük’ gazetelerin sayfalarında ciddi ciddi konuşuluyor. işte bu güç oyunu, bu oportünist akıl, evet, futbol ortamımıza hâkim olan oligarşik ve adaletsiz yapıyı yeniden üretiyor. ‘gücü gücü yetene helâl’ zihniyeti, bu ‘süreçten’ pekişerek çıkmıştır. türkiye’nin futbol kurumları, bu zihniyetin ‘tahkim’ kurumları olduklarını göstermişlerdir.
fanatizm, süreçte iyiden iyiye körleşmiştir. kıtipiyoz bir taç kararından komplo teorileri bina eden bakış keskinleşmiş, ‘prick’in biri olabilir ama bizim prick’imizdir’ imanı kuvvetlenmiştir. (‘prick’ için bkz. emre belözoğlu’nun söylev ve demeçleri.)
bir de uefa’yı ikna etme bahsi var. osmanlıcada iknanın anlamlarından biri de ‘kandırma’. ‘sürecin’ bir büyük zilleti de bu kandırma oyunudur. uefa -ki bağış erten’in hep dikkat çektiği gibi, o da az fetbaz kurum değildir ama ‘bizimle başa çıkamaz’- türk takımlarına mahsus bir avrupa kupası ihdas etse, herkes rahatlasa.
şimdi şikeye azami ceza haddi olarak puan silmeden bahsediliyor (mümkünse o da uygulanmayacakmış.) kim bilir, ‘normal’ sezon puanlarının yarıya indirildiği süper play-off rejimi, bunun psikolojik hazırlığıydı belki de! bir gün herkesin puanı silinebilir. zaten azılı bir yatılı okul sınıfına gözdağı verircesine herkesi disipline sevk ettiler. elle gelen düğün bayram karambolünde, birbirini ağırlamaya devam...
- aziz yıldırım ve mecnun otyakmaz dahil tüm yöneticiler hakkında kanaat oluşturmaya yetecek kanıl bulunmadığına;
- ahmet çelebi hakkında kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığına, ancak yöneticisi olduğu sivasspor'un sahaya çıkacak ilk onbirini üçüncü kişilere açıklamasının etik kurulu talimatına aykırılık yönünden değerlendirmek üzere kurulumuza sevk edilmesinin yerinde olacağı;
- mehmet yıldız hakkında kanaat oluşturmaya yetecek kanıtın bulunmadığı, ancak öğrenmiş olduğu teşvik primi eyleminin tff'ye bildirmemiş olması nedeniyle etik kurulu talimatına aykırılık yönünden değerlendirmek üzere kurulumuza sevk edilmesinin yerinde olacağı;