hakemler : halis özkahya, gökhan memişoğlu, ali saygın ögel
gençlerbirliği : serdar kulbilge, orhan şam, ilhan eker, mahmut boz (dk. 65 mariel everton cosma da silva "tozo"), aykut demir, kerem şeras, hurşit meriç, jurica vranjes (dk. 65 murat kalkan), labinot harbuzi, mustafa pektemek (dk. 83 sandro da silva mendonca), carlos eduardo de souza floresta "kahe"
teknik direktör : thomas doll
galatasaray : aykut erçetin, sabri sarıoğlu, gökhan zan, servet çetin, uğur uçar, barış özbek (dk. 58 arda turan), cumhur yılmaztürk, mustafa sarp, giovani, caner erkin (dk. 72 berk neziroğluları), emre çolak (dk. 89 emre aşık)
süper lig'in 34. haftasında galatasaray'ı ağırlayan gençlerbirliği rakibi ile 82. resmi maçına çıktı. maçta gençlerbirliği'nin ilk golünü atan hurşut meriç aynı zamanda gençlerbirliği'nin galatasaray'a karşı 100. resmi golüne de imzasını atmış oldu.
bugüne kadar 1. lig, türkiye kupası ve cumhurbaşkanlığı kupası'nda olmak üzere 82 kez karşı karşıya gelmişlerdi.
not: istatistiğe kupalarda atılan penaltı golleri de dahildir.
ligin son haftasında bursa ve fenerbahçe'nin maçlarına göre daha sakin bir havada tribündeki yerimizi aldık. maçtan önce aklımda hafta içi takımdan gideceği konuşulan futbolcuların bu maçta nasıl bir performans ortaya koyacakları bir soru işareti gibiydi. ama maç başladığında çok arzulu bir gençlerbirliği ile "bitsede gitsek" havasında olan galatasaraylı oyuncular vardı sahada...
zaten ilk 15 dakikada kurulan baskı ve peşpeşe atakların ardından harbuzi'nin ceza alanı çizgisü üstündeki paralel pasının üstünden nefis bir düşünce ile atlayan kahe bir anda hurşut'ın kaleci ile karşı karşıya kalmasını sağladı. o da nefis bir şutla takımı öne geçirdi...
golden sonra galatasaray bizim geri çekilmemizle top yapmaya başladı ama neredeyse hiç tehlike yaratamadılar. tabi uzaktan çekilen bir şutta serdarın nefis kurtarışını atlamamak gerek...
ikinci yarıda da baskılı oynarken karambolden emre çolak'ın attığı gol moralimizi bozmakla kalmadı galatasarayın biraz canlanmasını sağladı. ardanın da oyuna girmesi ile tehlike çanları çalıyor desekte takımımız hemen dengeyi kurdu ve akabinde harbuzinin golü ile maç bitti...
bu maç bizden çok galatasarayı ilgilendiriyordu. çünkü bursa - bjk maçında bjk puan alır ve g. saray kaybederse ligi 4. bitirip ligi 1 ay önce açmak zorunda kalacaklardı. ama maçın başından sonuna kadar gençlerbirliği'nin maça asılması g. sarayın ise ruhsuz futbolunun bence en büyük sebebi teknik direktörlerdi. 4-5 hafta önce ligdeki tüm iddiasını kaybeden gençlerbirliği'nin teknik direktörü thomas doll, futbolcularının motive olması için maç öncesi ve sonrası ciddi açıklamalr yapıyordu. bu maçta da takımının motive çıkmasının en büyük sebebi thomas doll dur bence...
thomas doll bu hırsını futbolcularına aşılarsa gelecek yıl güzel maçlar bizi bekliyor demektir...
kabus sezonu g.birliği mağlubiyetiyle noktalayan galatasaray, beşiktaş'ı mağlup eden bursaspor sayesinde ligi üçüncü sırada tamamladı
çok değil , bundan 5 ay önce, aynı rakibin karşısına çıktığında, 3 kulvarda yarışan 'rüya' takımken şimdi 'üçüncü olur muyum olmaz mıyım?' derdine düşmek biraz bozmuş galatasaray'ı. üzerine sezonun kronik sorunu cezalılar+ sakatlar eklenmiş. frank rijkaard'a da ankara'da 'misket' oynamak kalmış. sadece onun misketinde ritmik hareketler yok! sahaya bilye gibi dağılmış, hepsi kendi yörüngesinde 'yuvarlanan' 11 topçu var. oyun kurulacak olsa bile golü kim atacak bilinemiyor! velhasıl, gençlerbirliği çok daha uyumlu, çok daha kurgulu ve bilinçli kalıyor bu galatasaray karşısında.
yönetime bir şarkı! bunun sadece bir görüntü olmadığı, ataklar hep onların adına yazıldığında ortaya çıkıyor. yani atak dediysek, doğru düzgün olanı zaten bir tane. o da gol oluyor: kahe hurşit'e pek akıllı bir ara pası veriyor. onun plasesi de aykut'a 'nanik' yaparak kendini ağlara atıyor, dakika 15'te...18'de caner'in zayıf denemesini saymazsak galatasaray'ın tek pozisyonu 29'da geliyor. barış'ın asisti servet'e bir kafa golü attıracakken serdar 'fiyakasını' bozup topu çeliyor. 42'de kahe'nin ara pası bu kez mustafa'yı aykut'la başbaşa bırakıyor. buna da aykut izin vermiyor. 'bu maçta galatasaray gol atamaz' saptaması 57'de caner'in asisti emre'yi pozisyona sokunca değişiyor. emre 4 kişiyi savura savura golü atıyor. arda'nın golün hemen ardından oyuna girmesiyle bir ufak esinti yaratıyorlar yaratmasına ama bu esinti ters köşe yapıyor. 82'de harbuzi'nin denediği şutlardan biri aykut'u avlıyor. türkiye bir 5. şampiyon yaratmanın keyfini çıkartırken geriye kalan galatasaray yönetimine giden bir şarkı oluyor: 'nerede, nerede? ben nerede yanlış yaptım!'
turkcell süper lig'de ankara'da yapılan ve gençlerbirliği'nin 2-1 kazandığı gençlerbirliği-galatasaray maçının ardından gençlerbirliği teknik direktörü doll, sezon başında 47 puana ulaşacaklarını kimsenin tahmin etmediğini söyledi.
doll, basına yaptığı açıklamada, ''sezonu 47 puanla tamamladık, sezon başında hiç kimse bu puana kimse tahmin etmiyordu, sahamızda sıralamada üstümüzdeki takımların hiçbirine yenilmedik. bu başarıyı sergileyen futbolcularımı kutluyorum. içlerinde gelecek sezon aramızda olmayacaklar da vardı. ancak birçok karşılaşmada iyi mücadele ettiler. hepsini tek tek tebrik ediyorum'' dedi.
doll, bursaspor'un şampiyonluğuyla ilgili bir soruya, bursaspor'a övgülerimizi sunmalıyız. onların da sezon başında şampiyon olacağına kimse inanmazdı ama başardılar. ancak meslektaş ve vatandaşım christoph daum adına üzülüyorum. içerde oynamanın avantajını kullanamadılar. bursaspor'u kutluyorum. daum ve fenerbahçe'ye de başarılar diliyorum'' diye konuştu.
not: thomas doll "sahamızda sıralamada üstümüzdeki takımların hiçbirine yenilmedik" demiş ama 9. sıradaki antalyaya yenildik onu atlamış...
pfdk öte yandan, gençlerbirliği futbolcusu kerem şeras'ı, galatasaray maçında rakip takım oyuncusuna yönelik kural dışı hareketinden dolayı gördüğü kırmızı kart nedeniyle 2 maçla cezalandırdı.
gençlerbirliği spor kulübü sporcusu kerem şeras'ın, 16.05.2010 tarihinde oynanan gençlerbirliği - galatasaray a.ş. turkcell süper lig futbol müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik kural dışı hareketi nedeniyle takdiren 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına karar verdi
süper lig'in 34. ve son haftasında galatasaray'ı ağırlayan ve rakibini hurşut ve harbuzi'nin golleriyle 2-1 yenerek sezonu 3 puanla kapatan gençlerbirliği, aynı zamanda 1959'dan günümüze süper ligde oynanan tüm maçların yer aldığı ebedi puan cetveli'nde bir basmak yükselerek 7. sırada yer aldı.
38 sezondur süper lig'de yer alan gençlerbirliği son galibiyet ile puanını (3 puanlık sisteme göre) 1654'e yükseltti ve toplam 41 sezon süper ligde yer alan altay'ı 2 puanla geçerek 7. sıraya adını yazdırdı.
52 sezonluk süper lig'e en çok katılan takımların sıralandığı ilk 9 sırada yer değiştirmeler çok nadir görülmekte. bu nedenle gençlerbirliği'nden 3 sezon daha fazla 1. ligde yer alan altay'ı geçmesi çok önemli bir gelişme.
ebedi puan cetvelinin ilk 10 sırası şöyle;
1. fenerbahçe - 52 sezon - 1698 maç - 3339 puan 2. galatasaray - 52 sezon - 1698 maç - 3320 puan 3. beşiktaş - 52 sezon - 1696 maç - 3219 puan 4. trabzonspor - 36 sezon - 1188 maç - 2135 puan 5. ankaragücü - 47 sezon - 1524 maç - 1932 puan 6. bursaspor - 41 sezon - 1332 maç - 1751 puan 7. gençlerbirliği - 38 sezon - 1264 maç - 1654 puan 8. altay - 41 sezon - 1326 maç - 1652 puan 9. samsunspor - 29 sezon - 952 maç - 1175 puan 10. gaziantepspor - 24 sezon - 790 maç - 1071 puan
ligin son maçı olan bu maçta rakibine kafa atan kerem şeras kırmızı kart görmüş ve gençlerbirliği fair play liginde ikinci sıraya düşmüştü. geçen yıl yine ligin son maçında rakibine dirsek atarak kırmızı kart gören mehmet polat kırmızı kart görmüş ve gençlerbirliği fair play liginden alacağı paradan olmuştu.
işin ilginç yanı gençlerbirliği takımında bu tarz kafa, dirsek atma gibi olaylar neredeyse hiç yaşanmazken ligin son maçında bu tarz olayların 2 yıldır olması bir soru işareti oluşturuyor taraftarlarda...
gençlerbirliği'nin galatasaray'a karşı lig tarihinde 19. galibiyetini aldığı maç...
bu maçla birlikte gençlerbirliği, (trabzonspor dışında) galatasaray'ı lig tarihinde en çok yenen anadolu takımı olma özelliğini bursaspor ile ortak olmuştur. her iki takımda galatasaray'a karşı lig tarihinde 19'ar galibiyetleri vardır.
bu maçta galatasaray'a, gençlerbirliği'nin 100. resmi golünü atan hurşut meriç, yaklaşık bir yıl sonra beşiktaş'a gençlerbirliği'nin 50. resmi golünü de attı...
gençlerbirliği galatasaray: bir taraftarın gözünden!
özet bu hafta 19 mayıs stadında 3 maç birden oynandı. gençlerbirliğini izledik ama hem gençler hem de galatasaray taraftarlarının kulakları radyodaydı. gençlerbirliği galatasaraydan daha istekli ve güzel oynayarak maçı kazandı. kerem uzatma dakikalarında kırmızı kart görerek gençlerbirliğindeki misyonunu tamamladı, gençlerbirliği de fair play şampiyonluğundan oldu. ne maç ama!
hikaye öncelikle bizim maç. gençler maçın ilk bölümünde harika bir futbol oynadı. inanılmaz güzel paslaşmalarla karşı kaleyi yokladı. bu güzel paslaşmalarda kahe, hurşut ve harbuzi üçlüsünün etkisi vardı. bu güzel oyunun ardından gol geldi. “hur-hur-hur şut-şut-şut hurşut hurşut gol” gerçek oldu. golle birlikte gençler nedense bir duraklama dönemine girdi. osmanlı torunuyuz ne de olsa. etkimiz inanılmaz azaldı. taraftarlar da olaya müdahil olamadı: çünkü herkesin aklı diğer maçlardaydı. galatasaray maçın ikinci yarısında golü buldu. kaleci serdar gelen ortaya dokunmasa hiçbir şey olmayacaktı. ama gol olması gerekliymiş. ardından gençlerbirliği istekliliğini iyice arttırdı. ve maçın en iyi adamı harbuzi (tabi ki bence) ikinci golü buldu ve maçı tamamladı. top tıngır mıngır 3 direk arasından geçti, birine daha yakın davranarak. kerem bu maçla beraber gençlerbirliği taraftarının büyük sabrının bile üstüne çıakrak kendini imha etti diye düşünüyorum. ikinci dakikada kerem iki hata yapmıştı bile. olur, önemli değildir diyebiliriz. ama bir ara kerem birilerine sinirlenip galatasaray atak yaparken oyunla ilgilenmeyince benim de sabrım taştı. maçla alakası kalmamıştı. hele de uzatma dakikalarında gördüğü kırmızı kart kabul edilemez. yanlış görmediysem bir kafa attı. uzatmada neden yaparsın ki bunu? gelelim diğer maçlara. önce fenerin gol haberi geldi. ama bunu biraz zor duyduk. herkes ağzının kenarıyla mırıldanıyordu. ama sonra 1-1 haberi bir dalga gibi yayıldı tribünlere. bizim golden daha çok sevinildiğini düşünüyorum. ardından tribünler bursanın golleriyle heyecanlandı. hatta bir ara bursa bursa sesleri yankılandı. ardından asparagas bir trabzon golü daha duyuldu ve tribünler adeta sallandı. bir iki dakika sonra bu duyum 7 yaşındaki bir genç tarafından düzeltildi: “1-1 miş ya, sevinmeyin.” maç bitti! ama kimse tribünleri terk etmedi. herkesin aklı diğer maçlardaydı. sonra galatasaray tribünleri çılgına döndü. diğer maçlar bitmişti. iki takım taraftarları zıpladı durdu. 2-1 yenilen onlar değilmiş gibi galatasaraylılar kutlama yaptı. stadın bir kısmı bursa şampiyon olduğundan diğer bir kısmı da fener şampiyon olamadığından sevindi. şu an bu yazıyı yazarken bursaspor maçının maç sonrası dakikası ekranda. maç bitmiş tüm futbolcular ve taraftarlar diğer maçın sonucunu bekliyor. ve o haber geliyor, sevinç inanılmaz. işte sporu güzel yapan şey de bu değil mi? tüylerim diken diken. helal olsaun bursaspora. bu yılın en hakeden takımı. futbolda her zaman hak eden kazanmasa da bu kez oluyor. heyecanlanmamak elde değil. fenerbahçe de anadolu takımları tarafından neden bu kadar sevilmediğini iyice bir düşünmeli. gerçi sorsak “bizi ilgilendirmez” derler. zaten benim sorumun yanıtının bir kısmı da bu ya. neyse, bu konu ayrı bir yazı olur.
maçın adamı bu maçta 3 güzel isim vardı. kahe, hurşut ve harbuzi. ama harbuzi istekliliği, harika pasları ve golüyle öne çıkıyor benim kalbimde. maçın adamı harbuzi. kahe ise iyi oynadığı zamanlar nasıl fark yaratabildiğini gösterdi. top saklama, top dağıtma ve hele de ilk goldeki akıllı vücut çalımı harikaydı. güzel kurtarışlarından dolayı serdar’a da tebrikler. bu sezonun en iyi isimlerinden biri serdar oldu bence.
taraftarın güzelliği bir ara taraftar gökçek ailesine sevgilerini iletti. hiç gerek yok. bize ne. bunun dışında taraftar her zamanki güzelliğindeydi. küfür etmedi, ettrimedi. hatta maratona sızmış galatasaray taraftarına bile sabır gösterdi. ufak tefek heyecanlar dışında.
maçın hareketi maçın haraketi bence kahenin ilk goldeki güzel vücut aldatmacasıydı. ne kadar akıllı bir futbolcu! kendi vurabileceği topun üzerinden atlayınca gol geldi.
haftanın önerisi bir yıl daha bitti. gelecek yıl gençler taraftarı daha da centilmen olmalı. bu konuda yarattığı farkı daha da artırmalı. bu hikayeyi o kadar büyütmeli ki, hikaye çarşı hikayesinin de önüne geçebilmeli. bu konuya çok takığım, çünkü bunu yapabilecek tek takım gençlerbirliği (süperligde). bu konudaki önerilerimi ileriki dönemde yazacağım bir bütün olarak. bursanın şampiyonluğunu takiben en önemli önerim de gençler yönetimine: gençlerbirliği şampiyon olabilir. bizler inandık siz de inanın!
normally a victory over galatasaray would warrent a billion word rant against gulay. but tonight i ended up travelling back from the black sea only to get to the red lion club to see australia lose to england in the t/20 (or whatever it is called) cricket world cup.
withtin seconds of england winning i headed off to the guards box to listen to the footy on the radio. four minutes of extra time was booed extensively but then the final peep came and bursa had done it.
excellent result! well done bursa!
even better... i just saw here that just at the end of the fener match there was an announcement that the bursa - besiktas match was a draw, thus meaning that fener had won thwe league. there was much rejoicing in the stands. but of course it was completely untrue... suckers!!!!!!
oh, by the way, hurshoot and harbuzi scored gencler's goals.
yardımcı hakemler: ali saygın ögel, gökhan memişoğlu
4. hakem: mürvet sezer
gözlemci: ahmet ibanoğlu
temsilci: gazanfer doğu, şükrü kaplan
gençlerbirliği: serdar kulbilge, orhan şam, ilhan eker, aykut demir, mahmut boz (dk. 65 mariel everton cosmo da silva), labinot harbuzi, jurica vranjes (dk. 65 murat kalkan), carlos eduardo de souza floresta, mustafa pektemek (dk. 81 sandro da silva mendonça), kerem şeras, hurşut meriç
yedekler: özkan karabulut, ivan radeljic, sebahattin usta, serkan çalık
teknik direktör: thomas jens uwe doll
galatasaray a.ş.: aykut erçetin, uğur uçar, gökhan zan, barış özbek (dk. 57 arda turan), mustafa sarp, giovani dos santos ramirez, emre çolak (dk. 88 emre aşık), sabri sarıoğlu, cumhur yılmaztürk, servet çetin, caner erkin (dk. 71 berk neziroğluları)