1. lig tarihinde 38. sezonunu geçiren gençlerbirliği bu maçta 3 puan alırsa 1. lig tarihinde oynanan tüm maçları kapsayan "ebedi puan cetveli"nde 7. sıradaki altayı geçerek 7. sıraya yereşecek.
ligde altı maçtır yenilgi yüzü görmeyen başkent ekibi, süper lig'de antalyaspor ile oynadığı son üç maçı da kaybetti. rakibine geçen sezon kendi sahasında 2-1, deplasmanda 4-1 yenilen gençlerbirliği bu sezon da ligin ilk yarısındaki maçta deplasmanda 2-0 mağlup oldu.
gençlerbirliği tribününün renkli simalarından nejdet abi ve ekibinin maçın başında "8. olmamız engellenemez" diye tezahürat yaptığı, 2 gol yiyip yenik duruma düşünce "gençler gol gol gol. 10.luk gidiyor!" diye tempo tutup makara yaptığı maç...
gençlerbirliği – antalyaspor: bir taraftarın gözünden!
özet güzel bir ankara akşamında futbol için her şey vardı. biraz futbol da vardı. ama gençlerbirliği tesislere yenik dönmek zorunda kaldı. 23 nisan kutlamalarından olsa gerek tribünlerde hüzünlü bir mutluluk vardı. antalya, halı sahadaki abi benzeri golcüleri necati ve veyselle kazanarak antalyaya tatile gitti. biz de “yenilsen de yensende” türküsü eşliğinde stadı boşalttık.
hikaye ligin bitmesine 4 hafta var. iki takımın hiç bir hedefi ya da korkusu yok. iki takımın da heyecanı yok. ama hava güzel, ankara güzel. bu maça muhakkak gidilir, bir güzel çekirdek yenir. lakin 4 kişi tüm maç çekirdek çıtlattık. çok zevkliydi. maça ağırlığını koyan gençlerbirliği oldu. ne kadar ağırsa tabi. ilk yarı harika ataklar izledik. tabi bu atakların güzelliği gençler taraftarı için yeterliydi (bkz. tanıl bora, hatice ve netice kavramları). keza maç sonunda yenilmiş olsak da takımı desteklememizin sebeplerinden biri buydu. bazı ataklar o kadar iyiydi ki kaç pas yapıldığını saymak mümkün değildi. ama gol gelmedi. hurşit her zamanki çalımlarını yapıp adam eksiltti, tribünler zıp zıp zıpladı. lakin ortalar güzel gelmedi ya da geldikleri yerde kimse yoktu. takım henüz yetişememişti. ikinci yarı daha durgun bir takım vardı gençler adına. antalyaya ne olduysa biraz daha isteklenmişti. bu ikisi genelde hep beraber olur zaten. rıdvan dilmenin dediği gibi “bu maç sabaha kadar oynansa gol olmaz” tipli bir maça dönüşmüştü ki usta ve çakal golcüler necati ve veysel sahneye çıkarak maçı tam halı saha müsabakası kıvamına getirdiler. yanlış anlaşılmasın, burada çakal kötü anlamda kullanılmamıştır. keza çakallar doğanın en harika ve başarılı hayvanları arasındadır. her zaman yaşamanın bir yolunu bulurlar. işte kast edilen anlam budur. güzeldir. sonuçta antalya iki golle kazandı, biz de sonuç ne olursa olsun takımımızı desteklemeye devam ettik. geçen maç ardından kerem ile ilgili yazmıştım. kerem beni haksız çıkarmadı. istekliliği ve yapamayacağı hareketleri yapmamasıyla dikkat çekti. bizim tribünde defalarca kerem kerem sesleri yükseldi. hem kızar hem de çok sever şu bizim tribün.
maçın adamı ne zor bir şey burada maçın adamını seçmek. maçı kazandığı için maçın adamı teoride antalyadan olmalı. ama antalya da pek bir şey oynamadığından elimiz kolumuz bağlı. maçın düğümünü açan gol necatiden geldiği için aslında necati demek gerek. gençlerbirliğinden harbuzi takımın en iyilerinden biriydi. hatta o kadar iyiydi ki hiç bu kadar koştuğunu hatırlamıyorum. tozo, ilhan ve kerem de benim favorilerim arasında. tozo her hafta daha da iyi oluyor. böyle giderse güzel yerlere gider. vranjes her zaman maçın en şık hareketlerini yapıyor bence. uzun mesafeli ayağa paslar, topuk pasları, inanılmaz zevk alıyorum. umarım seneye fark yaratarak başka şekillerde de kendisini hatırlamamıza ortam yaratır.
taraftarın güzelliği maça bir okulun öğrencileri gelmiş. malum 23 nisan etkinlikleri. özellikle maçın başında bayağı bir ateşliydiler. hatta bizim tribün lideri nedimin grubuna “şişt şişt yan taraf, sesin çıksın yan taraf” bile dediler. tribün liderliğini çocuk bayramı nedeniyle bir ara ele bile aldılar. tribün lideri nedim de gülen bir suratla olayları kabullendi. hoştu. nedim’e öneri: seneye cumhurbaşkanı gibi bir süreliğine yerine bir çocuk koysun.
maçın hareketi çocuk taraftarlar sahadaki futboldan daha öndeydiler. gerçi etkinlikleri biraz kısa sürdü. tıpkı ramazanda çocukların paşa orucu tutması gibi.
haftanın önerisi bu hafta iki önerim var. taraftarlardan oluşan bir grup kulübe dilekçe versin ve mustafa pekdemek’in ceza sahasına uzak bölgelerde çalım denememesini teklif etsin. nitekim denemeler tutmuyor. ikinci önerim de yine taraftarlara. aralarında dilekçe toplayarak tribün lideri nedimden bir istekte bulunsunlar: lütfen maçlarımızda beşiktaşla özdeşleşmiş “gençler gol gol gol” sloganını atmayalım. biz kendi sloganını oluşturacak kadar yaratıcı bir tribünüz bence. bu arada rakip takımın kornerlerinde artık bir kişinin ceza sahası dışında durduğunu görüyorum. ne mutlu bize. haydi gençler!
little to play for saturday night as both gencler and antalya have no chance of being relegated and neither any chance of making it high enough for a place in europe next season.
i guess it was for this reason that little oz kanka and myself were the only kankas to show up at the beer bus. luckily for us a bunch of alkaralar showed up and so we all enjoyed a few efes in the lovely spring weather. moved off to discover that all the roads were closed because ankara mayor had put on a massive bread and circuses act in downtown kizilay as a way to bribe voters celebrate chrildren's day.
so we caught the metro to near the ground and got in just after kick-off.
gencler were clearly the better team and if luck had fallen differently we could have had a couple before the break. with nothing at stake the atmosphere was fun even if gencler weren't scoring. second half and antalya picked up a bit. then towards the end antalya scored. i have no idea what happened as i was opening a yogurt for little oz kanka at the time. all i can remember is arda behind us saying somthing like "aman, dikkat" and then it was goal.
the second and final goal was scored when gencler were trying to get the equaliser. can't really blame anyone there.
turkcell süper lig'in 31. haftasında antalyaspor, gençlerbirliği'ni 2-0 mağlup etti. ankara 19 mayıs stadı'nda oynanan karşılaşmada antalyaspor'un gollerini 77. dakikada necati ve 86. dakikada veysel attı.
maçtan dakikalar 7. dakikada harbuzi'nin ceza yayı üzerinden yaptığı plase vuruşta, kaleci ömer, soluna giden topu yatarak kontrol etti. 12. dakikada zitouni'nin soldan geliştirdiği atakta gençlerbirliği defans elemanları ceza alanı içinde topu uzaklaştıramadı. seken topu önünde bulan veysel'in vuruşunda kaleci serdar, meşin yuvarlağı kornere çeldi. 41. dakikada vranjes'in pasıyla ceza alanı sağ çaprazında topla buluşan orhan'ın sert şutunda meşin yuvarlak üstten auta çıktı. karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi. 67. dakikada harbuzi'nin ara pasıyla penaltı noktası üzerinde topla buluşan kerem'in ayağından seken meşin yuvarlak ceza alanı içinde sol çaprazda bekleyen hurşut'un önünde kaldı. bu futbolcunun sert şutunda top az farkla direğin üstünden dışarı çıktı. 75. dakikada harbuzi'nin kullandığı serbest atışta ceza alanı içinde topla buluşan sandro'nun vuruşunda top kaleci ömer'i de geçmesine karşın yandan az farkla auta gitti. 77. dakikada şenol'un sol taraftan altıpas içine yaptığı ortaya iyi yükselen necati'nin şık kafa vuruşunda top ağlarla buluştu: 0-1 86. dakikada necati'nin sol taraftan getirip, ceza alanı içindeki veysel'e çıkardığı pasta bu futbolcu topu gelişine bekletmeden yaptığı vuruşta takımını 2-0 öne geçirdi. karşılaşma, antalyaspor'a 2-0 üstünlüğüyle sona erdi.