iki takım arasında daha önce kasım ayında oynanan tüm lig maçları(sonuçlar bursaspor takımına göredir) : g / 1992-93 / 22.11.1992 / bursaspor 3-2 gençlerbirliği g / 1996-97 / 03.11.1996 / bursaspor 2-0 gençlerbirliği g / 1997-98 / 22.11.1997 / bursaspor 2-1 gençlerbirliği
bursaspor ve gençlerbirliği arasında ligde en fazla maç yapılan ay:10 kez ile aralık ayında olmuş
bursaspor takımının daha önce maçın oynanacağı 06 kasım tarihinde oynadığı tüm lig maçları; b / 06.11.1977 / 1977-78 / bursaspor 1-1 boluspor b / 06.11.1988 / 1988-89 / bursaspor 1-1 karşıyaka m / 06.11.1994 / 1994-95 / vanspor 2-0 bursaspor b / 06.11.2002 / 2002-03 / denizlispor 2-2 bursaspor
gençlerbirliği takımının daha önce maçın oynanacağı 06 kasım tarihinde oynadığı tüm lig maçları; g / 06.11.1960 / 1960-61 / altay 0-1 gençlerbirliği g / 06.11.1965 / 1965-66 / gençlerbirliği 2-0 ankara demirspor g / 06.11.1966 / 1966-67 / ptt 0-2 gençlerbirliği b / 06.11.1994 / 1994-95 / denizlispor 0-0 gençlerbirliği
gençlerbirliği'nin deplasmanda kazandığı 200. resmi galibiyet. 1959'dan bugüne kadar gençlerbirliğ deplasmanda 918 maç yaptı ve bu maçlardan 200'ünü kazandı, 258'inde berabere kaldı ve 460'ını kaybetti. bu maçlarda 925 gol attı ve kalesinde 1380 gol gördü...
gençlerbirliği bu galibiyetle birlikte hem 2 haftalık galibiyet özlemine son verdi hem de bursaspor'un 6 maçlık yenilgisizlik serisine son vermiş oldu...
ayrıca bu maç gençlerbirliği'nin deplasmanda kazandığı 4 maç oldu. toplam deplasmanda 6 maç yapan gençlerbirliği evinde oynadığı 5 maçta sadece 1 galibiyet alırken deplasmanda 4. galibiyetini almış oldu...
16 nisan 1991 eskişehir doğumlu mahmut boz, maçın ilk yarısının son dakikalarında orhan şam'ın dirseği yüzüne gelen ve burnu kırılan ivan radeljic'in yerine girerek, gençlerbirliği forması ile tanışmış oldu...
hem son 2 haftadır aldığımız kötü sonuçlar hem de ankara sheraton'da düzenlemekte olduğumuz uroonkoloji kongresinin gün boyu yorgunluğu nedeniyle içimden izlemek gelmeyen maç...
kongre sonrası arkadaşlarla tunalıda biraz oturduk sonra evin yolunu tuttum bu arada telefonum çalmaya başladı. eşim (aka christian lucarelli) gol oldu 1-1 dedi. maça iyi başladığımızı ama 25'de kornerden gol yediğimizi ardından hurşitin gol attığını ve skorun şimdi 1-1 olduğunu söyledi. "neyse beraberlik güzel sonuç bursa deplasmanında" diye geçirdim içimden. eve vardığımda banyoya attım kendimi. çıktıktan sonra sürekli mesaj geliyordu eşimden. ben her mesajda "aha yedik" diyordum ama gidip bakınca. ivan'ın burnunun kırıldığını, yerine mahbut bozun girdiğini, sandronun çıktığını, bursanının 2. yarı daha iyi oynadığını felan okuyup "en azından beraberlik güzel" diyordum. pes 2010 açtım ve bir yandan maç yaparken bir yandan içinden "ah 2-1 olsa ne güzel olur" derken eşimden "gooool pektemek!" diye mesaj geldi. hemen aradım ve dakika skor aldım :)
sonraki 10 dakika bitmek bilmedi. kendimi pes'deki maça verdim. o maçta enteresandır 2-1 yenildim ama eşimi aradığımda güzel haberi aldım. 2 haftada yaşadığımız 2 lig bir kupa mağlubiyeti ardından bursa gibi bu yılın dişli ekibinden hem de bursa'da galip gelmek çok güzeldi... şimdi trt'den özetleri bekliyorum...
bursa'daki en son galibiyetini 2001-02 sezonunda 1-0'lık skorla kazanan gençlerbirliği bu maçla birlikte rakibini evinde 5 maç (8 yil -bursa 2 sezon 2 ligde idi-) sonra yenmiş oldu...
bursaspor : dimitar ıvankov, ömer erdoğan, tomas zapotocny, mustafa keçeli, ali tandoğan, hüseyin çimşir, ivan ergic, ozan ipek (dk. 71 jose junior tadeu), volkan şen (dk. 82 veli acar), pablo batalla, turgay bahadır
teknik direktör : ertuğrul sağlam
gençlerbirliği : serdar kulbilge, ilhan eker, ivan radeljic (dk. 46 mahmut boz), aykut demir, orhan şam, cem can, kerem şeras, hurşit meriç (dk. 67 mariel everton cosma da silva "tozo"), burhan eşer, sandro da silva mendonca (dk. 75 mustafa pektemek), carlos eduardo de souza floresta "kahe"
teknik direktör : thomas doll
goller : dk. 24 ivan ergic (1-0) dk. 40 hurşit meriç (1-1) dk. 80 mustafa pektemek (2-1)
sarı kartlar : dk. 37 kerem şeras (gençlerbirliği)
24. dakikada sağ kanattan kazanılan korner atışını, ali kullandı. bu oyuncunun ortasında ceza sahası içinde zapotocny'nin kafasından seken top, arka direkte bekleyen ergiç'e geldi. ergiç, pozisyonu kafayla tamamlayarak, topu ağlara gönderdi: 1-0
40. dakikada gençlerbirliği'nin hızlı gelişen atağında sağ kanattan hareketlenen burhan, topu yerden ceza sahası içine ortaladı. hurşit, şık bir vuruşla topu filelerle buluşturdu: 1-1
80. dakikada bursaspor yarı sahasının ortasından kazanılan serbest atışı, orhan kullandı. bu oyuncunun vuruşunda kaleci ıvankov, topu kornere çeldi. pozisyonun devamında sol kanattan korneri kullanan cem, topu ceza sahası içine ortaladı. mustafa'nın kafa şutunda top, ağlarla buluştu: 1-2 maç, gençlerbirliği'nin 2-1 üstünlüğüyle sona erdi.
maçta beraberlik golünü atan hurşit meriç ve gençlerbirlikli futbolcular gol sevincini geçen hafta babasını kaybeden gençlerbirliği kalecisi serdar kulbilge'ye koşarak kutladılar...
sezon başından beri gençlerbirliği'nde kaptanlık yapan ilhan eker, 8. haftada deplasmanda oynanan ve gençlerin 3-0 kaybettiği fenerbahçe maçından sonra "kızağa" çekilmişti. kimilerine göre fener maçındaki hataları yüzünden, kimilerine göre de takım arkadaşları arasından bazı sıkıntılardan dolayı thomas doll tarafından...
3 haftalık oyna(tıl)mamadan sonra ilhan eker bu maça ilk 11 de -hem de kaptan olarak- başladı ve güzel bir oyun ortaya koydu.
tanıl bora'nın 10 kasım 2009 tarihli radikal gazetesindeki "kaleni kapa, top çevir, golden korun" başlıklı yazısından;
altı haftadır tek kaybı bir beraberlik olan bursaspor’u evinde yenmesi, gençlerbirliği’ni haftanın en fiyakalılarından biri yapıyor. bu galibiyetin bir kıymeti de şurada: gençler, 13 mayıs 2007’den beri ilk kez, geriye düştüğü bir lig maçını kazanmayı başardı. 2006/07 sezonunun 32. haftasında, 66. dakikada yenik duruma düştüğü maçta rizespor’u 2-1 yenmişti. o zamandan beri, çıktığı toplam 81 lig müsabakanın 34’ünde maçın ilk golüne maruz kalmış ve bu maçların 27’sini kaybetmiş, ancak 7’sinde beraberliğe erişebilmişti. golü yediği anda süngüsü düşen, ruhen mağlup bir takımın istatistiği. kaç zaman sonra, nihayet bir maç döndürmeyi başarmak, thomas doll’ün takımına bir altın portakal kazandırmaya yeter. şu adamın arkasından iş çevirmesinler!
gençlerbirliği kalecisi serdar kulbile: "14 gün önce babamı kaybettim. manisaspor maçı öncesi oldu. kamptayken haberi aldım ve acele olarak tekirdağ’a gittim. babamın cenazesini defnettikten sonra takımıma katıldım ve bursaspor maçında takımımı yalnız bırakmak istemedim. sağ olsunlar takım arkadaşlarım teknik direktörümüz tomas doll ve yönetimimiz bana çok büyük destek verdiler.
bursaspor maçı benim için çok zor bir maç oldu. yıllarca bursaspor’da oynadıktan sonra eski takımıma rakip oldum. değişik bir duyguydu. elimden geleni yaptım. bursaspor’da 7 sezon değişik kademelerde oynadım."
bu hafta oynanan ve fenerbahçe’nin 3-0’lık hükmen galibiyetini saymazsak oynanan 8 maçta atılan 24 golün 9’u yani %37,50’si duran toplardan gelmiştir. 2 tanesi hatalı pas ve diğer 9 tanesi de tek paslarla gelmiştir.
yani duran top ve tek toplarla takımlar bu haftaki gollerin %75 ini atmışlardır.
gençlerbirliği formasını ilk kez bu maçta giyen 18 yaşındaki mahmut boz'un röportajından;
- küçük yaşlarda geldiğiniz gençlerbirliği’nin yaşamınıza ne gibi katkıları oldu?
mahmut boz: kulübümün bana kazandırdıklarını saymakla bitiremem. ilk geldiğim zamanla şu an arasında dağlar kadar fark var. futbol oynuyordum ama çoğu şeyi bilmeden. oyun kurma tekniği, topu indirme gibi... ama son yıllarda büyük yol kat ettim. tekniğimi oturtmaya gayret ediyorum. veis kamber, ahmet canatan, kahraman karataş bana en fazla emeği geçen antrenörlerim. bu noktada sürekli oynamak istiyorum. sonrasında da gençlerbirliği’nin kaptanlık bandını takma hedefindeyim. zaten bu tesislere geldiğim dönemlerde kaptan olmayı kafama koymuştum. zaten 5 yıllık sözleşmem var. öte yandan buradan gitmek istemiyorum çünkü gençlerbirliği’ni çok seviyorum. gençlerbirliği bir futbolcuya verilecek her şeyi sunuyor. kendimi geliştirdiğim gibi ücret anlamında da tatmin oluyorum. bir futbolcu parasını zamanında alırsa, sadece futbolunu düşünür.
- bursaspor maçında ivan radeljic’in burnu kırılınca siz de ilk forma şansını yakaladınız.
mahmut boz: kulübe geldiğimden bu yana kadroda yer almak için bekliyordum. o maçta ivan’ın burnu kırılınca teknik direktörümüz thomas doll ısınmam için “hadi mahmut” dedi ve maça girdim. beklemiyordum aslında. görevimi en iyi şekilde yaptığımı düşünüyorum. bundan sonra takımımın her maçında forma giymek istiyorum. takımdaki yerimi almanın hedefindeyim.
- thomas doll, kadrodaki bütün oyunculara şans vermeyi isteyen bir teknik adam. özellikle de gençlere. düşünceleriniz nelerdir?
mahmut boz: mükemmel bir teknik ekiple çalışıyoruz. thomas doll’un kariyeri ortada, teknik anlamda da işini biliyor. dediğiniz gibi kadroda gençlere şans vermeye özen gösteriyor. bu ayrıcalık benim gibi diğer arkadaşlarımın da kendilerine olan güvenlerini artırıyor. antrenmanlarda bazen öyle hareketler yapıyor ki, yabancı olmasına karşın onu çok iyi anlayabiliyoruz. maç esnasında ise oyuncuları zamanında değiştirmesini, maçı okumasını başarılı buluyorum. aslında doll, sadece biz futbolculara değil, kulüpteki herkesle iyi iletişim içerisinde.
bu maçı kazanan ve ikinci maçta da bursaspor ile berabere kalan gençlerbirliği, 75 puanla şampiyonluğu kazanan bursaspor'dan en fazla puan kazanan takım oldu...
back to normal pleasant autumn weather in ankara and back to gencler being in good form.
bursaspor 1 - 2 genclerbirligi
a slight change from normal as lanky kanka jorg and myself joined up with the alkaralar crowd at the wonderfully-named beer bus to watch gencler play out of their skins.
gencler started a million miles faster than bursa and were unlucky not to have scored twice in the first 20 minutes, with hursit having the best chance when a great shot from down the left hit the cross bar.
not long after that though saw bursa go ahead from a corner. all a bit depressing but then just before the half-time mark gencler got back into it thanks to a great run by burhan and a shot from hursit that the bursa keeper couldn't hold on to.
second half and we had a great game on our hands with both sides playing good attacking football. in the end though it was mustafa pektemek who had us on our feet after heading in the ball from a corner.
more beers and then a warning that the police were tear gassing people protesting against yok. managed to somehow get home though.
last night's performance was the best i've seen gencler in quite a while. makes you wonder what the hell has been going on in the last few weeks that have seen us lose to diyarbakir, istanbul and manisa. next week we are at home to istanbul bbs. fingers crossed.