gençlerbirliği ile çaykur rizespor'un 20. kez karşı karşıya gelecekleri maç.
ilgili haber: bugüne kadar 2 takım arasında yapılan 19 maçta gençlerbirliği'nin 9-4'lük üstünlüğü bulunuyor. 6 maçta ise taraflar sahadan beraberlikle ayrıldılar. gençlerbirliği bu maçlarda 26 gol atarken kalesinde 17 gol gördü.
bugüne kadar ankara'da oynanan 9 maçta gençlerbirliği'nin 6-1'lik üstünlüğü bulunuyor. 2 maç ise beraberlikle sonuçlandı. bu maçlarda gençlerbirliği 19 gol atarken, kalesinde 9 gol gördü.
4. dakikada engin'in pasıyla ceza yayının gerisinde topla buluşan kerem'in sert şutunda kaleci gonzalez son anda parmaklarıyla meşin yuvarlağı kornere çeldi.
10. dakikada mehmet çakır yaklaşık 50 metre sürdüğü topu ceza alanı içine giren kahe'nin önüne bıraktı. bu futbolcunun sert şutunda top az farkla üstten auta gitti.
11. dakikada okan'ın ceza alanı sol tarafından kale alanı içine gönderdiği topa kahe dokunamayınca, kaleci gonzalez tehlikeyi önledi.
27. dakikada emrah'ın sağ taraftan uzak direğe ortaladığı topa riberio'yu kafayı vurdu, ancak meşin yuvarlak yandan dışarı çıktı.
32. dakikada engin'in derinlemesine pasıyla ceza alanı sol çaprazında topla buluşan mehmet çakır, bekletmeden yerden bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0.
38. dakikada burhan ceza alanına koşu yapan kahe'nin önüne topu gönderdi. bu futbolcunun sağ çaprazdan sert şutunda kaleci gonzalez topu çelmeyi başardı.
karşılaşmanın ilk yarısı gençlerbirliği'nin 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı.
47. dakikada mehmet çakır’ın soldan yaptığı köşe atışında ceza alanı içindeki karambolde ilk önce kahe, daha sonra erhan ve son olarak da tuna topa vuramadı. kaleci gonzalez seken topu kale alanı içinde yatarak kontrol etti.
57. dakikada burhan’ın sağ taraftan kale alanı içine gönderdiği topa kahe vuramayınca, takımını bir golden etti.
58. dakikada suat ceza alanı içinde burhan’ı düşürünce hakem penaltı noktasını gösterdi. atışı kullanan okan takımını 2-0 öne geçirdi.
73. dakikada emrah’ın sağ kanattan uzak direğe yaptığı ortada riberio topu kafayla indirdi. gol çizgisini geçmekte olan topu zafer tamamladı ve skoru 2-1 yaptı.
75. dakikada mehmet çakır kendi çabasıyla getirdiği topu kale alanı içinde okan’a aktardı. bu futbolcu bekletmeden düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 3-1.
85. dakikada ısaac’in pasıyla penaltı noktası üzerinde buluşan okan, önündeki rakibinden sıyrıldıktan sonra vuruşunu yaptı, ancak meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
88. dakikada çaykur rizespor kalecisi gonzalez topu oyuna sokmak isterken, araya giren mehmet çakır plase bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara yolladı: 4-1 karşılaşma gençlerbirliği’nin 4-1 üstünlüğüyle sona erdi.
2007-2008 sezonunda, bu haftaya kadarki lig maçları içinde aldığımız en farklı galibiyet. son zamanlardaki en kalabalık ve coşkulu maraton tribünü olduğunu da söylemek mümkün. maç sonu futbolcularla çekilen üçlüler, isaac'in sambası, kahe'nin formasını tribüne atması da diğer hoşluklar =)
bu sezon tribünde sevinmeyi unutan bizler için -soğuğa rağmen- nefis bir gündü. uzun zamandır ilk 11'de başlamayan engin baytar'ın enfes hareketleri ve tam zamanında yaptığı asist görülmeye değerdi. aslında maçın kırılma anı da ikinci yarıda rizespor'un skoru 2-1 yapmasının hemen ardından attığımız golle farkı tekrar ikiye çıkartmamızdı herhalde. okan öztürk'ün ve mehmet "çak çak çakır"ın 2şer golüyle gençlerimiz maçı 4-1 kazanmasını bildi ve derin bir nefes aldık. darısı diğer maçlara... yönetimin tüm hatalarına rağmen gençlerbirliği'ne düşme potasına yakınlık bile hiç yakışmıyor.
çak çak çak çakır! gençlerbirliği, rize'yi sahadan silerken mehmet çakır, 2 gol 1 asistle sahada devleşti!
karşılaşma öncesi sahada ilginç hareketleri ile biri vardı. yeni kaleci periç. saçlarına taktığı bandı, o soğukta gayet ince olduğu gözlenen kıyafeti ile antrenman yapıyordu. bu transferlere yoğun itirazlar oldu malum. açıkçası daum örneğinde olduğu gibi, karar vermek o kadar zor ki..eski sicilini göze alarak riske girmek ve insan kazanmak arasında gidip geliyor insan. ne diyelim inşallah periç, sadece sahada "çılgın"lık yapar ve kırmızı-siyahlılara yıllarca hizmet verir.
kadroları elimize aldığımızda saffet susiç'in ne yapmak istediği çok net bir şekilde gözükmekte idi. 5-4-1 oynuyordu rize ve ortadaki 4 lünün iki adamından biri defansif meziyetleri olan serhat, diğeri cumhur'du. fahri forvete yakındı. leandro ise ikinci forvet gibi değil de kanat adamı gibiydi. puan açısından gayet kritik durumda olan rize'nin hocası, bu maçın skorunu baştan tayin etti bana göre.ev sahibi gençlerbirliği'nin kadrosu ise kalede recep, defansta erhan,el saka, tuna,ergün, orta sahada mehmet çakır, engin, kerem,burhan, forvette ise okan ve kahe şeklindeydi.
hakemin düdüğü ile birlikte orta sahada görüldü ki, engin, mehmet çakır'a yakın oynayacaktı ve bu ikili kendi aralarında sol kanadı arı gibi işleyeceklerdi. karşılaşma başladı ve oyunun şekli netti. gençlerbirliği saldıracak, rize savunacak ve süreyi lehine kullanmak adına yavaş davranacak, pozisyon bulursa da atacaktı. ilk yarıya damgasını vuran şutlar henüz 3.dakikada başlamıştı. ilk 6'da kırmızı-siyahlılar 5 şut attılar. özellikle kerem'in den etkili bir vuruş gelmiş, gonzalez topu kornere çelmişti. engin ile çakır , gökhan'ın olduğu kanattan, burhan ise anıl ve suat'ın olduğu taraftan bastırıyordu. rize, ilk 10 dakika içinde bir korner kazanmıştı. korneri kullanmaya fahri öyle aheste bir şekilde gitti ki, hani savunma futbolu olur da bu kadar olmaz dedirtti. rize ilk yarıdaki tek pozisyonunda riberio kafa vuruşunda topu auta gönderdi.
32.dakikada gençlerbirliği, geçen hafta oftaş'tan yediği golün aynısını engin'in pasında çakır'ın ayağından kaydetti. bu golün bir benzerini haftaiçi adanademirspor maçında kerem'in pasında yine çakır atmıştı. geriye kalan dakikalarda gençlerbirliği farkı açabileceği fırsatları yani şutları buldu fakat 2.yi bulamadı. ilk yarı şut istatistiği : rizespor:1 isabetsiz şut gençlerbirliği: 5 i isabetli 13 şut
ikinci yarı başlarken saffet susiç'in bir şeyler yapmasını bekliyordum ama nafile. boşnak hoca, geçen hafta galatasaray maçında olduğu gibi yanlışlarla dolu bir yönetim gösterdi bir kere, istikrarını da bozmadı(!). 45 ila 58.dakikalar arası rize biraz toparlanır gibi oldu. bunun nedeni ise gençlerbirliği savunmasından dönen topları kırmızı-siyahlı oyuncuların alamaması ve atağa çıkarken kaptırılan toplardı. 58.dakikada penaltı kazanıldığında açıkçası okan'ın penaltı konusunda daha önce pek başarılı olmadığını da göz önüne alarak tedirgindim fakat tecrübeli golcü gonzalez'i avladı. penaltı pozisyonunda burhan eşer, ne kadar yıpratıcı ve tutulmaz bir futbolcu olduğunu göstermiş oldu. 61.dakikada aklı başına yeni gelen susiç, altan ve zafer'i sahaya sürdü, sahada hiçbir varlık gösterememiş anıl ile serhat'ı oyundan aldı. emrah'ın sağ kanattan altan ile işbirliğinde gerçekleştirdiği ataklar tehlikeli olmaya başlamıştı ve 73.dakikada rize'nin golü geldi. emrah'ın ortasında riberio arkaya iyi kaçtı, kafayı vurdu, top tam çizgiyi geçerken zafer, bir golcü bencilliği ile golü kendi hanesine yazdırmak için topu tamamladı. sahadaki futbola göre rize'nin golü bir sürprizdi ve nitekim böyle olduğu da 75.dakikada gelişen atakta tescillendi. çakır soldan gökhan'ın arkasından maç boyu olduğu gibi iyi kaçtı, ortasını yaptı. okan, defansın arkasında çok iyi bekledi ve gelen topa tek vuruş yaparak golünü kaydetti. bu maçın en şık golüydü. haftanın golüne de aday olduğuna eminim. 88.dakikada sahanın, maçın adamı, gençlerbirliği'nin yıldızı çakır, gonzalez'in eliyle attığı pasta araya girdi ve plase vuruşla skoru 4-1 e getirdi.
malum maçın adamı çakır. sağ kanatta rakibini perişan eden burhan, iki gol atan okan, defansta el-saka performanslarıyla yıldızlaştılar. orta sahada engin, oyundan çıkana dek verdiği ara pasları ile dikkati çekti. kerem, adanademirspor maçıyla birlikte yükselişe geçmiş, toparlanmışa benziyor. eleştirilerimiz işe yaradı gibi görünüyor. ergün, üst üste 3.maçında daha sağlam oynadı. bu galibiyetle gençlerbirliği tehlike bölgesinden şimdilik kurtuldu fakat oynadığı futbolla bir daha da o bölgeye girmeyeceğinin sinyallerini verdi. gelecek hafta bursaspor karşısında alınacak bir 3 puan bir rakibi daha ekarte etmek anlamına gelecek.
son notum: sadece futbolu değil yaşadığım şehrin her şeyi beni ilgilendirir. cumhuriyet'in simgelerinden merkez bankası, cumhuriyet'in başkenti ankara'da kalmalıdır!
çok keyifliydi... teknik analiz yapacak değilim, bilgim bunun için hiç de yeterli değil, o yüzden duygularımı karıştırdım işe :) çünkü bu maçta olmak, pardon, bu maçta gençler tribününde olmak, bu tribünü tanımak çok güzeldi..
tanımak diyorum, çünkü benim için bazı ilkleri bereberinde getirdi bu gençler-rize maçı..
ilk kez ankarada bir maça gittim, gençlerbirliği maçına da ilk kez gitmiş oldum.
ilk kez bir bayan tarafından futbol maçına davet edildim. aslında bunu pek yadırgamamak gerektiğini gençler tribinünü, bay/bayan ne kadar kaliteli bir taraftar topluluğunun oluşturduğunu görünce anladım.
dört atacağız diye konuşmuştum, ilk kez tuttu :) sanırım gençlerbirliği bu sezon bir maçta hiç dört gol birden atmamıştı. bu da bu sezon bir ilk.
ilk kez gençler tribününde bulunup tezahüratlara zevkle katıldım. skorun da tribüne etkisi vardır tabi ama gerçekten bütün maç boyunca hiç susmadılar ( susmadık :) ). bazı tezahüratları ilk kez duymanın şaşkınlığı da hoştu; herkes birbirine sarıldı ve salınarak cenaze marşı söylenmeye başladı. şaşkın bakışlarıma cevap geldiğinde çok eğlendim. ağır matem havası birden yerini vizontele filminin müziğiyle birlikte coşkuya bırakmıştı. hızlı tempolu alkışlarla birlikte, gençelerbirliği sen çok yaşa, canım feda olsun sana, hiçbir şeye değişilmez senin sevgin bu dünyada...
bir diğer tezahürat ise taraftarı betimliyordu: tapmadık asla paraya pula, ne de kahpe bizansaa, ölürüz gençler uğruna ah bide şampiiyon olsaa..
tabi takımı da ateşlemek lazım; saldırın, durmadan, bu taraftar arkanızda her zaman, gençler'e rahat yok, ankara'da … devamında küfür yok (bütün maç hiç küfür duymadım zaten) ama buraya yazmayayım, merak eden maça gelsin.
bakın maça ilk kez gelen ben, aldığım keyifle başkalarını da maça davet eder oldum. soğuk bir pazar günü yorgan altı kahve-gazete-televizyon keyfi yapmak dururken, ankara’da bu soğukta maça mı gidilir? iyi ki gitmişim, beni maça çağıran berna ve mehmet ali’ye sevgilerimle..
bu arada, ilklerden biri de bu siteye ilk yazışım, devamı da gelicek inşallah :)
ben cihan sürer her hafta gençlerbirliği maçlarını kaçırmam ölümüne gençler taraftarıyım
bu maçta da 19 mayıs satadının yolunu tuttuk. maç başlamadan önce oyuncularımızı çağırdık. ve maç başladı maraton tribününün bu kadar güzel olduğunu özlemişim yaww. 90 dk bpyuncu 1 dk bile susmadık. her maçımız artık böyle olcak ilk başta çak çak çak çakırın golü gelince havaya uçtuk ardından penaltı kazandık.herkez penaltı atışında yerine oturdu gol olursa ayağa fırlıcaktık ve gol oldu mükemmel çoştuk. 2-1 olunca hiç üzülmedik santra yaptığımızda üçlü çektik biz 3lüyü söylerken santradan sonra 30 saniye sonra gol geldi 4.golde hakem penaltıyı vermedi kaleci hızla oyuna topu sokuyum derken düştü önündeki rizeliye verdio rizelide düşünce mehmet çakır 4-1 yaptı e maç böyle bitti. maç sonu takımı çağırdık önce biz sonra takım üçlü çekti en kötü günümüz böyle olur inşallah
2007-2008 sezonunda ligde kazandığımız 4. maçtı. bu maçla birlikte 4 maçın 3'ünü karadeniz takımlarına (çaykur rize, trabzon, çaykur rize) karşı kazanmış olduk.
ayrıca, bu sezon ligde en fazla golü attığımız ve en farklı kazandığımız karşılaşmadır.
suffering from jet lag and a severe fear of the cold i decided not to go along today to genclerbirligi's match against rize and instead i'm snuggled in next to my computer listening to the radio.
typical though... i was late in getting set up and as soon as turned on the radio they had just finished describing the first goal... so all i can say is that at the 32nd minute mehmet cakir scored.
gencler 1 - 0 rize (32nd).
the strange thing as i'm listening i'm actually supporting ankaraspor. don't worry, i haven't lost my complete indifference to gokcek's boys, just that they are up against manisa today and gencler need manisa to lose if we are to still hope tıo stay in the top flight next season.
anyway, half-time just popped up.
genclerbirligi 1 - 0 rize (ht). ankaraspor 0 - 0 manisa (ht). denizli - ankaragucu (who will have to wait for sir eski for that one).
so here it is at half time and a great opportunity for trt radio to give us some insight into the progress of the games happening around the country. instead we get a 10 minutes of turkish dance-pop crap. idiots.
second half and while you could actually hear the genclerbirligi fans singing (alpine kanka wolfgang is there i think), the commentator said the pace was "very slow". sounds like i'm not missing much.
suat fouls burhan in the box.
penalty to genclerbirligi!
and and and
up comes okan ozturk and .... goal!!!!
genclerbirligi 2 - 0 rize (59th minute).
what the f... trt radio have matches on all over the place and now they are giving us a preview of antep-fener. take over the league, hog all the limelight, get on the telly every week and now we get to hear all about fener's preparation for a match later on. bollocks to that.
and now ankaraspor have scored meaning that if the results stay like this genclerbirligi will get out of the relegation zone (by just a point mind you).
oh dear... now rize have got one back.
genclerbirligi 2 - 1 rize (74th).
and then just a minute later okan ozturk scores again.
genclerbirligi 3 - 1 rize (76th).
about 15 minutes left. "hang on gencler!"
oh god, 3 p.m. and the fener match has just started and my bet is that they won't even bother to go back to the other matches.
well, actually they did return to the other matches.
and another!!!!
mehmet cakir scores after a defensive nightmare from rize.
genclerbirligi 4 - 1 rize (85th)
full time and we have a victory!!!!
genclerbirligi 4 - 1 rize (ft)
i have no idea who played well or not, trt radio isn't very good at quick summing up of performances, but i don't care. gencler have won, just our fourth victory of the season. and to think i decided to stay at home.
oh, and gokcekspor won as well meaning we are out of the relegation zone.