beşiktaş inönü stadyumu'nun ankara 19 mayıs stadyumu'na uzaklığı: 445 km.
6-7 arkadaş maçtan bir gece önce ankara'dan trene binip maç sabahı istanbul'a ulaşmıştık. taksim’e gidip hem dönüş biletini hem de maç biletlerimizi almış, ardından bir yerlerde oturup maç saatini beklemeye başlamıştık. maça birkaç saat kala stadyuma gidip istanbul'da oturan beşiktaşlı arkadaşlarla laklak ettikten sonra gençlerbirliği için ayrılan tribünde yerlerimizi aldık.
neredeyse istanbul’a her geldiğimde yanından geçtiğim beşiktaş inönü’nün (ya da mithatpaşa’nın) içinde yer almak oldukça enteresan bir duyguydu. stad daha önce gördüğüm ankara 19 mayıs ve cebeci inönü’ye göre daha büyük ve daha “profesyonel” görünüyordu.
tribünde 40 kadar kişiydik. bunlardan bazıları ankara’dan tanıdığım gençlerbirliklilerdi ama diğeri muhtemelen istanbul’da oturan ve daha önce hiç görmediğim gençlerlilerdi.
maçtan önce gençlerbirliği'nin beşiktaş'a karşı defansif oynayacağını düşünüyordum ama kadroları gördüğümde kırmızı-siyahlıların galibiyet amacıyla sahaya çıktığı ortadaydı. çünkü bir önceki mutlak galibiyet beklediğimiz denizlispor maçındaki kadro neredeyse aynıydı. sadece bir önceki maç cezalı duruma düşen erkan özbey’in yerine hakan aslantaş ve cezalı olan forvet okan öztürk yerine nicoise kadrodaydı.
maçın başlamasıyla birlikte beşiktaşlı seyirciler yüksek volümlü tezahüratlarına başladılar. ilk dakikalarda bayağı etkileyici olan bu tezahüratlar bir süre sonra benim için “fon müziği”ne dönüşmüştü. çünkü seyirci maçla ilgilenmek yerine marşlar söylemeyi yeğliyordu…
maçın başında takımımız rakibe sıkı bir pres uygulayarak oyunları bozuyordu. bu yüzden beşiktaş sürekli şişirme toplarla çıkmaya çalışıyordu. bu arada birkaç cılız atak yakalasak da değerlendiremedik ve sonrasında beşiktaş ağırlığını koyarak oyunu dengeledi. ardından siyah-beyazlıların önemli birkaç pozisyonunu savunmamız ve kaleci gökhan güzel bir şekilde savuşturdular. ilk yarıda ofansif oynamaya çalışmamız çok hoşuma gitmişti. hem çizgiye inip ortalar yapıyor hem de orta sahada top çalıp pozisyona girmeye çalışıyorduk.
bu yarıda nicoise beklediğimizden çok vasat bir oyun sergiledi. hızlı çıkışlarımızda top ona geldiğinde çalıma giriyor ve pozisyonu harcıyordu. ilk yarının son dakikalarında eren'in sakatlanması nedeniyle yerine adem dursun oyuna dahil oldu.
ikinci yarıda oyuncu değişikliklerine kadar yine oyun dengedeydi ama beşiktaş sürekli bizim solumuzdan gelerek o bölgeyi koridor haline getirdi. ama bir türlü etkili olamıyorlardı. maçın başından beri takımına “yüksek sesli” destek veren beşiktaş taraftarının da susmaya başlamıştı. 58’de tigana iki oyuncu birden değiştirdi ve oyuna hareket getirdi. 64’de gökhan zan’ın kafa golü bizim morallerimizi bozarken beşiktaş seyircisini canlandırıyordu.
golü yedikten sonra beşiktaş maçın bitmesine 25 dakika olmasına rağmen oyunu sürekli soğutmaya çalışırken ekibimiz de çok kötü bir performans sergileyerek ona adeta yardımcı oluyordu. bir türlü top çıkartamıyorduk. maçın sonuna doğru nicosie yerine oyuna ferhat kiraz'ın girmesiyle ligin başından beri sol kanatta bir türlü verimli olmayan mehmet çakır (ki hatırlarsınız iki ayağını da kullanabilen draman'ın solda oynaması planlanıyordu ama solda yapamayınca mehmet çakır sola alınmıştı) forvete geçti ve o arada birkaç güzel pozisyon yakaladık. özellikle maçın son dakikasında mehmet çakır’ın bizim önümüzdeki kaleye doğru peş peşe çalımlar atarak yaklaştığı pozisyonda, her çalımından sonra “hadi vur!” diye bağırıyorduk ama o bir çalım daha deniyordu, biz yeniden “hadi vur artık!” diye bağırırken o bir çalım daha deniyordu. ama beklediğimiz gol vuruşu bir türlü gelmedi ve müsait bir pozisyonu harcadık. buna rağmen çakır forvet oynarsa takıma geçen yıl olduğu gibi çok katkıda bulunacağnı gösterdi. çakır dışında mehmet nas ve ayman çok mücadeleci oynadılar. draman ve ısaac ise orta şeker bir oyun ortaya koydular. kaleci gökhan ve kaptan erkan bence bu sezonun en iyi maçını çıkarttılar. risp-traore ikilisi ise tek kelimeyle muhteşemdiler!
kısacası galip gelebileceğimiz bir maçtı. yazık oldu. ligin 9. haftası da geride kaldı. önümüzdeki maçlardan iyi puanlar çıkartmalıyız. ki sanırım bu maçla birlikte bu sezon hedefimiz ligden çok türkiye kupası'na doğru kaydı.
maçta en sıkıntılı şey ise dernekten gelen birkaç kişinin devre arasında durup dururken beşiktaş taraftarına sarması ve ardından maçın 80. dakikasında yanımıza gelen ve “isteyen şimdi çıksın yoksa maç sonrası en az 30 dakika bekleteceğiz” sözlerine “biz çıkıyoruz” diyerek çekip gitmeleriydi.
dip not: beşiktaş inönü'den önce gördüğüm 3 stadyum sırasıyla şunlar: ankara 19 mayıs, cebeci inönü, mudanya ilçe.
kinci dakikada eren burak'a sert girince maçın ilk sarı kartını gördü.
6'ıncı dakikada ısaac soldan ortalanan topla kale önünde buluştu. son anda topa müdahale eden baki mutlak bir tehlikeyi önledi.
13'üncü dakikada nicoise sağ taraftan ceza sahasına girdi, son çizgiye inerek topu geriye doğru çıkardı, uygun pozisyonda draman topa istediği gibi vuramayınca top yandan auta çıktı.
19'uncu dakikada beşiktaş burak ile ceza sahasının hemen önünden serbest vuruş kullandı. burak'ın sert şutunu kaleci gökhan son anda kornere çeldi.
19'uncu dakikada delgado'nun kullandığı köşe vuruşunda nobre'nin kafa vuruşunu direk dibindeki mehmet nas çizgiden çıkardı.
21'inci dakikada delgado'nun pasıyla sağ taraftan ceza sahasına giren burak yılmaz son çizgiye inerek ortasını yaptı, top herkesi aşarak ters taraftan auta çıktı.
35'inci dakikada delgado ceza sahasında topla buluştu. delgado'nun plasesi direğin yanından auta gitti.
39'uncu dakikada delgado'nun kullandığı köşe vuruşunda nobre çok etkili bir kafa vuruşu yaptı, kaleci gökhan yatarak tam köşeye giden topu son anda çeldi.
44'üncü dakikada burak ceza sahasının yaklaşık 3 metre dışında yerde kaldı. serbest vuruşu delgado kullanırken direğin hemen altından kaleye giden topu gökhan son anda kornere çeldi.
43'üncü dakikada ayman burak'a yaptığı hareket sonrasında karşılaşmanın ikinci sarı kartını gördü.
geriye kalan dakikalarda da gol olmayınca ilk 45 dakikalık bölüm 0-0'lık skorla sona erdi.
ikinci yarı
ikinci yarı gençlerbirliği oyuncularının vuruşu ile başladı.
47'inci dakikada nicoise sol kanattan topla hareketlendi, ceza sahasına girmeden yaptığı vuruşta top yan ağlarda kaldı.
48'inci dakikada adem'in sol kanattan yaptığı ortayı baki kafayla uzaklaştırdı, ceza sahası dışına inen topa draman gelişine vurdu, top runje'den geri geldi.
56'ıncı dakikada gökhan güleç'in sağ kanattan yaptığı ortada top savunmaya çarparak ceza sahası içindeki delgado'nun önünde kaldı, delgado'nun vuruşunda kaleci gökhan bir başka önemli kurtarışa daha imza attı.
58'inci dakikada nobre'nin sağ ayakla çektiği etkili şutu kaleci gökhan son anda çıkarttı.
59'uncu dakikada gençlerbirliği'nde de kaleci gökhan tokgöz hakeme itirazdan dolayı sarı kart gördü.
61'inci dakikada serdar sağ kulvarda hareketlenen burak yılmaz'a güzel bir ara pası attı, burak'ın yaptığı ortada savunma topu kornere uzaklaştırdı.
64'üncü dakikada beşiktaş'ın sol taraftan kazandığı köşe vuruşunu ricardinho kullandı, ceza sahasına gelen ortaya gökhan zan çok iyi yükselerek kafa vuruşunu yaptı ve topu filelere gönderdi: 1-0
78'inci dakikada organize gelişen beşiktaş atağında ibrahim üzülmez'in sol kanattan yaptığı ortada savunma topu son anda kafayla kornere gönderdi.
82'inci dakikada mehmet çakır sol kanatta topla buluştu, ceza sahasına girmeden çaprazdan şutunu çekti, top farklı bir şekilde yandan auta çıktı.
85'inci dakikada mehmet çakır rakiplerinden sıyrılarak ceza sahasına girmeden vuruşunu yaptı, top üstten auta çıktı.
88'inci dakikada mehmet çakır çok şık hareketlerle dört rakibinden sıyrılarak vuruşunu yaptı, runje son anda bacaklarıyla müdahale ederek topu kornere yolladı.
geriye kalan dakikalarda başka gol olmayınca maç 1-0 beşiktaş'ın üstünlüğü ile sona erdi.
rahatsızız mehmet ali çetinkaya 06/11/2012 mehmetalicetinkaya.com
15 ekim 2006 pazar sabahı 6-7 arkadaş ile birlikte haydarpaşa’da trenden inip vapurla önce beşiktaş ardından da istiklal’e gitmiştik. ilk iş olarak biletix’ten akşam ki beşiktaş deplasman biletlerimizi alıp dolaşmaya başlamıştık. maça bir saat kala, bize ayrılan tribünden, ilk defa geldiğim beşiktaş inönü stadını inceliyordum. maçın başlamasına kısa bir süre kala, üzerlerinde gençlerbirliği’ni anımsatacak hiçbir giysi bulunmayan 3-4 adam tribüne giriş yaptılar. öncesinde çok umursamasam da, devre arasında sağ tarafımızda bulunan beşiktaş taraftarlarına pis pis sırıtarak küfürlü tezahüratlara başladıklarında oldukça şaşırmıştım! bir süre sonra, beşiktaş taraftarlarından bazıları ters ters baksa da pek umursamadıklarından susup oturmuşlardı. maçın bitmesine 10 dakika kala yanımıza gelen polisler “isteyen şimdi çıksın, yoksa beşiktaşlılar tribünleri boşalana kadar bekleteceğiz” dediğinde aynı kişiler tribünü terk etmişlerdi…
tonight had everything but a good fight and a good result. with the match in istanbul and on lig tv we decided to meet up at my place. thus we had myself, mrs. oz kanka, little oz kanka, flying dutchman kanka and his good lady saadet, spine, no match kanka suzan, smart arse yankee kanka dave and innocent kanka panka paula (ie. she doesn't have any idea about football or sport in general and therefore is completely innocent).
the beers were in and we were up for it. it seemed like gencler were as well.
gencler had their first chance on five minutes and even saadet, a besiktas fan (may her soul rot in hell) thought us ankara lot would probably score.
a couple of chances for both sides, gokhan in goal was playing brilliantly, but in the end nothing came out of the first half. gencler weren't playing brilliantly, neither were besiktas but i think we may have just edged them.
second half though and we were truly going for the win until an extremely silly goal was given away. perhaps it wasn't so silly but still it should have been prevented.
besiktas have the corner. they send it in to the far post. a player pretty well unmarked heads it and sends it into the far corner of the post.
of course our reaction was one of massive dissapointment. then my phone rang and viking kanka jens, whom i have no idea why he didn't bother to walk the 900 metres to our house to watch the match, screams at me "why didn't we have a defender on the far post".
difficult to argue with a maniac like viking kanka but the bloke had a damn good point. in the first half we saved a goal off the line thanks to a defender on the post, but this time..... nobody to be seen.
as viking kanka said on the phone "put in your bloody blog that putting a defender on each post is as obvious as putting on your shorts and shirt in the morning. it is time for gencler to go back to the training ground."
it's a bit too cold for me to be wearing shorts at this time of year but i think i understood viking kanka's rant.
the match went on and while we had a few more chances, some of which should definately have been converted, we couldn't get that equaliser.
ah, stuffed again. but still, we had our friends together, we had a few drinks, had stimulating conversation and even managed a game of darts (smart arse yankee kanka beat me up)... but it was clear that it was football that got us together and it is therefore a truely friendly game... except if we had won in which case i would have poured shit over all people who support besiktas. yalakalar!!!!!
you can see all the goals from this week here. this will open in a new pop up window.
beşiktaş a.ş.: vedran runje, ibrahim toraman (dk. 71 ali tandoğan), gökhan zan, baki mercimek, ibrahim üzülmez, serdar kurtuluş, matias emilio delgado, mehmet seyfettin sedef (dk. 56 ricardo luis pozzi rodrigues), burak yılmaz, mert nobre, gökhan güleç (dk. 56 ibrahim akın)
yedekler: murat şahin, kenan özer, fahri tatan, mustafa doğan
teknik direktör: ?
gençlerbirliği: gökhan tokgöz, lars fredrik risp, lamine traore, erkan özbey, mehmet nas, mehmet çakır, mıckael joseph nıcoıse (dk. 69 ferhat kiraz), ayman mohamed abdelaziz (dk. 86 kerem şeras), promise isaac, draman haminu, eren aydın [sakatlandı] (dk. 43 adem dursun)
yedekler: recep öztürk, hakan aslantaş, engin baytar, erhan güven
teknik direktör: ?
goller: (1-0) dk. 64 gökhan zan (kafa)
sarı kartlar: dk. 57 baki mercimek, dk. 58 serdar kurtuluş, dk. 89 vedran runje (beşiktaş a.ş.) dk. 2 eren aydın, dk. 44 ayman mohamed abdelaziz, dk. 58 gökhan tokgöz (gençlerbirliği)