1999 yılının sanırım mart veya nisan ayı idi ve türkiyede secimler yapılmıştı bu secimler cok farklı yapılıyordu hem milliet vekili secimi hemde mahalli idareler yani belediyeler secimi aynı anda yaşanıyordu.
hem millet vekili hem belediyeler ve yanı sıra muhtarlık secimi sandıklarda uzun kuyruklara ve kargaşaya sebep oldugundan zar zor oy kullanmıştım eşim ve ben oyumuzu kullanıp eve döndügümüzde evde kahvaltı yaparken eşim bana bu yılla ilgili ne düşünüyorsun diye durup dururken bir soru yöneltmişti.
eşimin bu sorusuna hemen cevap vermemiş olacagımki sana bir soru sordum fakat hala bana cevap vermiyorsun demişti. kafam gercekten o secim sandıgına dönmüştü ve eşime her şey bir kargaşayla başladıysa benim bu yıldan hic umudum yok fakat inşallah yanılırım demiştim.
gercekten o yıl hic iyi gecmiyordu şahsım adına her şeyde bir terslik vardı sanki.babam hastaydı ve durmadan hastahanelere gidip geliyorduk.babam tutturdu ben memlekete gidecegim diye baba bu vaziyette memlekete gidemessin dedikce o illada gidecegim deyip memlekete gitmişti.
kafam memlekete giden babamdaydı ve babam cok hastaydı.zaman geciyordu ve agustos ayı gelmişti telefon acıp babama annemle birlikte artık dönmesini istemiştim fakat onlar biraz daha kalıp öyle geleceklerini söylediler
15 agustos akşamı kuzenim demet,in nişan merasimi olacagın söyledi teyzem ablam ve eniştem olmadıgına göre sen mutlaka gel demişti teyzemi kıramazdım ve gidecektim.
aynı akşam trabzonspor galatasaray macıda vardı aynı zamanda ve kardeşimle birlikte evden cıktık kardeşime sen git şimdi ayıp olmasın dedim ben macı izleyip öyle gelecegim demiştim.
trabzonspor galatasaray macını izledim galatasaray macı 2-1 kazanmıştı birahanede bir kac tanede bira icmiştim. teyzemlere gittigimde yüzükler takılmış ve merasimin sonunda orada olmuştum.teyzemin beni iyi bir fırcaladıgını hatırlıyorum...aaah ahh dedi eniştem köyde olmasaydı sabahtan buraya gelir bizi yanlız bırakmazdı demişti...
ertesi gün evi boya yaptırdıgımdan evin icide cok karmaşıktı her şey bir yerlerde bir türlü toparlanamıyoruz eşim ve ben neredeyse cıldıracagız şu evdeki boya ve badana işi bir bitsede normale dönsek diyorduk aradıgımız hic bir şeyi bulamıyorduk ve evimizdede bu boya ve badana işlerinden dolayı cok karmaşa yaşıyorduk.
evi toparlamaya calışyorduk ve saat 2 gibi yattık fakat saat 3 o tarihi marmara depremiyle uyandık.korkunc bir karmaşa yaşanıyordu ve bizim boya badana işi devede kulak kalmıştı boya ve badana işlerininden artık bir önemi kalmamıştı.
artık hic bir şey düzgün gitmiyordu evimizi boyama kargaşası bir tarafta dursun artık coluk cocuk sokakta yaşıyorduk bir dönem sokaklarda yattık ve memleketeki babamla telefonla cok uzun zaman sonra konuşabildim deprem olduktan bir kac gün sonra babama telefon actım ve gelmemesini söyledim cünkü biz sokakta yaşıyorduk evlere giremiyorduk hasta babama artık gel diyemezdim babam icin en iysi memleketti en azından bir müddet daha orada kalmasını söyledim.
tam herşey yoluna girmeye başlamıştı 5 eylül günü babamı aradım gelmesini söyleyecektim fakat memleketteki evimizin telefonu cevap vermiyordu. 2-veya 3 saat sürekli aradım fakat telefonu acan kimse yoktu gezmeye gitmişlerdir diye düşünüyordum.
5 eylül pazar günü kız kardeşimde başka bir eve taşınıyordu ve taşınma işlemine yardım ediyodum kız kardeşim bizim eve daha yakın bir yerden ev tutmuştu ve eşyaları taşıyorduk...ben bu arada durmadan babamı arıyordum fakat .telefona kimse bakmıyordu eger babam telefonu acsaydı baba diyecektim kız kardeşimi bizim eve yakın bir yere taşıdık diyecektim babamı sevindirecektim...hemde baba artık dönün diyecekti.kız kardeşim beykoz,da oturdugundan cok uzak kalıyordu bizim eve,eniştemin iş yeride bizim o tarafta oldugu icin bizim tarafa taşınması daha iyi olacaktı.
fakat biz evi taşırken arkadaşım geldi ve işimizin ne zaman bitecegini söyledi..hayırdır dedim...baban .dedi ne oldu babama dedim. babanı kaybettik galiba dedi memleketten akrabalar onları aramış ve bize söylemelerini istemişler arkadaşım nedim bana babamın ölüm haberini verirken cok zorlanmış ve defalarca evi taşıdıgımız yere gelmiş ve ben söyleyemem diye geri dönmüş.her şeyi o kamyonun icinde bıraktık arkadaşlarım ve komşularımız sag olsunlar biz hallederiz dediler her şeyi o karmaşayı orada bırakarak başaka bir karmaşaya dogru yola cıktık memlekete gitmek üzere evi bile yerleştirmeden memleketin yolunu tutuk.......artık babasızdım..
yoğun yağış altında, kayganlaşan bir sahada oynanan maçta galatasaray, trabzonspor karşısında adeta tek kale oynadı ve çok sayıda gol pozisyonu üretti. emre ve hagi'nin golleri sarı kırmızılılara altın değerinde üç puan getirirken, hami'nin penaltıdan gelen golü bordo mavililere sadece teselli oldu.
selim yine atıldı
trabzonspor, fazla bir varlık gösteremedi. hamburg maçında da kırmızı kart gören selim'in dün geceki karşılaşmanın 57. dakikada oyundan atılarak takımını 10 kişi bırakmasından sonra oyundan iyice koptu. trabzonspor'un penaltısı öncesi hagi'ye yapılan faulün verilmemesi g.saraylılar'ın itirazlarına neden oldu.
lige gaziantep yenilgisi ile başlayan galatasaray, 2.haftada güçlü trabzonspor'u deplasmanda vurdu: 2-1.
maçın başından sonuna kadar müthiş bir tempoda oynayan, rakibine oyunun büyük bölümünde üstünlüğünü kabul ettiren galatasaray, attığından çok daha fazlasını da kaçırdı.
dakika 12: k.hakan’ın yerden pasıyla arif ceza alanında buluştu, bomboş pozisyonda meşin yuvarlağı auta attı.
dakika 15 (gol): hagi soldan ortaladı, b.hakan, osman'ın markajına rağmen topu hemen arkasındaki emre'ye indirdi. bu oyuncu yerden ve sert vurdu: 0-1.
dakika 20: arif'in soldan ortaladığı topa altıpasta hakan şükür dokunamadı, ümit iki metreden topa yavaş vurunca kaleci metin tehlikeyi önledi.
dakika 30 (gol): arif aut çizgisinden topu kesti, osman'ın ıskaladığı top hagi'nin önüne düştü. rumen yıldız gelişine vurdu: 0-2.
dakika 43: ümit'in ortaladığı topu osman ıskaladı, hakan şükür kaleci metin'i de çalımlama sevdasına düşünce takımını mutlak bir golden etti.
dakika 44 (gol): hagi'ye yapılan faulü hakem görmedi ve gelişen trabzonspor atağında vugrinec'i k.hakan yere indirdi. penaltıyı hami gole çevirdi: 1-2. devre bu sonuçla tamamlandı.
dakika 49: hakan şükür'ün pasında emre şutladı, kaleciden dönen topu hakan şükür tamamladı ancak kafa vuruşu dışarı gitti.
dakika 67: emre'nin pasıyla hakan şükür buluştu, metin aktaş'ın üzerinden aşırdı, kaleye gitmekte olan topu osman uzaklaştırdı.
dakika 80: ceza alanı önünde topla buluşan arif'in uzaktan sert vuruşu direğin yanından auta gitti.
dakika 87: hagi çalımlarla ceza alanına girdi, kendi pozisyonunu yarattı, sert vuruşu metin aktaş'ta kaldı... ve g.saray, zorlu trabzon deplasmanından iki golle üç puan çıkarmasını beldi.
trabzonspor a.ş.: metin aktaş, tamer tuna, nesim özgür, selim özer, hüseyin çimşir (dk. 46 bülent uygun), osman özköylü, davor vugrinec (dk. 63 selahattin kınalı), okan özke, erman özgür, hami mandıralı, abdülkadir demirci (dk. 76 orhan çıkırıkçı)
yedekler: petar milosevski, tansel başer, mehmet ipek, cem beceren
teknik direktör: ?
galatasaray a.ş.: claudio andre taffarel, ümit davala, carlos alberto de oliveria, gheorghe popescu, emre belözoğlu, arif erdem (dk. 80 ergün penbe), okan buruk, suat kaya, hakan şükür (dk. 74 saffet akyüz), gheorghe hagi (dk. 87 emrah eren), hakan ünsal