türkiye futbol federasyonu, cizrespora, tatvan gençlerbirliği ile oynanan maçta sahaya atılan yabancı maddeler sebebiyle ''1 maç seyircisiz oynama cezası'' verdi.
cizrespor bu cezasını gençlerbirliği maçında çekecek.
ziraat türkiye kupası'nda yarın cizrespor'la karşılaşacak olan gençlerbirliği, daha önce peşmergeler'in naklinde kullanılan zırhlı polis araçlarıyla havalimanından kent merkezine götürüldü.
ziraat türkiye kupası h grubu’nda yarın bölgesel amatör ligi ekibi cizrespor’la karşılaşacak olan gençlerbirliği, bugün uçakla şırnak’ın şerafettin elçi havaalanı’na indi.
gençlerbirliği kafilesi, daha sonra zırhlı polis araçlarının eşliğinde şırnak kent merkezinde kalacakları otele gitti. teknik direktör irfan buz, kaldıkları otelde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"her zaman buralarda oynama şansı bulamıyoruz. cizrespor maçını ciddiye alıyoruz. göztepe’yi yenerek gruplara kaldılar. ciddiye alınması gereken bir rakip. iyi hazırlandık. iyi oynayıp, 3 puanla ayrılmak istiyoruz. burada daha önceki maçta çıkan olaylar konusunda bilgilendirildik. burası bizim vatanımız. geldik ve kardeşçe bir müsabaka yapacağız. genç ama iddialı bir kadroyla geldik. ligde de çok önemli maçlarımız var. cumartesi günü akhisar belediyespor’la oynayacağız. bunu da göz önüne almamız gerekiyor. buradaki insanlarda bizim insanımız. güzel bir maç olmasını diliyorum."
gençlerbirliği kafilesinin taşındığı polis araçları daha önce kobani'de savaşan peşmergeler'in nakillerinde için kullanılmıştı.
gençlerbirliği zırhlı araçlarla cizre'de! 08 aralık 2014 - 15:05 milliyet.com.tr
türkiye kupası'nda cizrespor ile karşılaşacak gençlerbirliği kafilesi şırnak'a zırhlı araçlar eşliğinde geldi.
ziraat türkiye kupası h grubu'nda yarın cizrespor ile karşılaşacak gençlerbirliği kafilesi şırnak'a zırhlı araçlar eşliğinde geldi. teknik direktör irfan buz, zırhlı araçlar eşliğinde şırnak'a geldiklerini belirterek, "tabi bizim için de yeni bu. yeni bir atmosfer diyelim. bizi getiren polis arkadaş, buradaki olaylardan dolayı bizi bayağı bilgilendirdi. ama burası bizim vatanımız. geldik ve burada kardeşçe bir müsabaka yapacağız" dedi.
bölgesel amatör ligi ekiplerinden cizrespor ile yarın yapacakları ziraat türkiye kupası maçı için uçakla şırnak şerafettin elçi havaalanı'na inen gençlerbirliği kafilesi, burada zırhlı polis araçlarının eşliğiyle şırnak kent merkezine gelerek konuklayacakları otele geçti. gençlerbirliği teknik direktör irfan buz, enteresan bir yolculuk yaptıklarını, her zaman bu şartlarda buralarda oynama şansı bulamadıklarını belirterek, "cizrespor maçını ciddiye alıyoruz. arkadaşları ciddiye alıyoruz burada. onlarda göztepespor'u yenerek, buraya geldiler. o yüzden kesinlikle ciddiye alınması gereken bir rakip. hazırlandık, geldik, yarında maçımızı oynayacağız. inşallah iyi oynayıp, buradan 3 puanla ayrılmak istiyoruz" dedi.
genç ama iddialı bir kadro ile geldiklerini söyleyen buz, "gençlerle takviyeli oynayan arkadaşlarda geldik, ikiye bölmek durumunda kaldım. biliyorsunuz ligde de çok önemli maçlarımız var. haftaya cumartesi akhisar'da oynuyoruz. o yüzden bunu da göz önüne almak gerekiyordu" diye konuştu.
gençlerbirliği teknik direktörü irfan buz, zırhlı araçlar eşliğinde gelmeleriyle ilgili ise, "zırhlı araçlarla geliyoruz. tabi bizim içinde yeni bu. yeni bir atmosfer diyelim. bizi getiren polis arkadaş, buradaki olaylardan dolayı bizi bayağı bilgilendirdi. ama, burası bizim vatanımız. geldik ve burada kardeşçe bir müsabaka yapacağız. sonuçta futbolda önemli olan bu, mesajı insanlar bizden alsın. onlar da aynı mesajı veriyorlar. sporculuk nedir? kardeşliktir, birlik ve beraberliktir. buradaki insanlarda bizim insanımız. aynı şekilde bizde kendi futbolculuğumuzu bunlara anlatıyoruz. güzel bir maç olmasını diliyorum. zaman olarak, buraya geldik yerleştik ama kısmet olursa şırnak'ı gezmek isterim" ifadelerini kullandı.
cizrespor'dan g.birliği'ne "hoşgeldin" 08 aralık 2014 pazartesi - 23:24 aa
cizrespor kulübü yönetimi, gençlerbirliği kafilesini kamp yaptığı otelde ziyaret etti. cizrespor kulüp başkanı salih sefinç;"sporun ahlakını ve güzelliğini ön planda tutan bir insanım" dedi.
bölgesel amatör ligi (bal) ekiplerinden cizrespor'un kulüp başkanı salih sefinç, ziraat türkiye kupası'nda yarın karşılaşacakları gençlerbirliği'ni kamp yaptıkları otelde ziyaret etti.
sefinç yaptığı açıklamada, yarın kupada karşılaşacakları kırmızı karalı ekibe "hoşgeldiniz" demek için geldiklerini söyledi.
cizre'deki güzellikleri insanlara tanıtmak istediklerini belirten sefinç, "bu coğrafyada türk ile kürt’ün arasını bozacak, milliyetçiliği ön plana koyarak futbolu alet etmek çok yanlış olur. futboldaki amacımız, ahlak kurallarını ön planda tutmaktır. buradaki güzellikleri insanlara sunmak istiyoruz" diye konuştu.
göztepe ile kupada oynadıkları maçın ardından yapılan değerlendirmelere katılmadığını ifade eden sefinç, şunları kaydetti:
"göztepe futbolcularına en ufak bir zarar gelmemiştir. herhangi birinin şahsiyetine zarar gelmemiştir. türkiye cumhuriyeti sınırları içinde olan kaide ve kurallar burada da uygulanmıştır. istiklal marşı konusuyla üstümüze gelmeye çalıştılar. istiklal marşı okunurken ben, yönetim ve kaymakam hepimiz ayaktaydık. provokatörlük yapan çıkmış olabilir. 20 bin insanın içinde 100 kişinin yaptığını 20 bin kişiye mal etmek doğru olmaz. izmir gibi yerden cizre'yi tüm türkiye’ye bu şekilde göstermek son derece yanlış bir durumdur."
sporun ahlakını ve güzelliğini ön planda tutan bir insan olduğunu ve böyle düşündüğü için başkanlık görevini yürüttüğünü dile getiren sefinç, "gençlerimize örnek olmak için uğraş veriyorum. bu işin böyle olmasını istemeyen kişiler tarafından bazı olaylar çıkarılmış olabilir. biz, amacımızdan vazgeçmeyeceğiz ama bazı sıkıntılar maalesef oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
sezon başında amatör ligde şampiyon olarak 3. lig'e çıkacak bir kadro kurduklarını anlatan sefinç, sözlerini şöyle tamamladı:
"oluşturduğumuz takım meyvesini verdi, gayet memnunuz. ikinci memnuniyetimiz de türkiye kupası’nda gruplara kalmak oldu. bir ilki gerçekleştiren oyuncularımıza teşekkürlerimi sunuyorum. amacımız şampiyon olup 3. lig'e çıkmaktır. kupada da gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz."
cizre'de kazanan dostluk oldu 9 aralık 2014 / gencler.org
türkiye kupası h grubu ilk maçında cizrespor'a konuk olan gençlerbirliği, irfan'ın asistleri ve berat ile artun'un golleriyle rakibini 2-1 yenerek 3 puanla başladı.
cizrespor'un cezası nedeniyle seyircisiz oynanan karşılaşmayı taraftarlar stadyumun çevresindeki apartmanlardan ve duvarlardan izlediler.
seyirciler arasında yer alan bir taraftarın gençlerbirliği atkısı açtığı gözlerden kaçmadı.
cizrespor'un resmi twitter hesabı @cizrespor2010 maç öncesi "cizre'den ankara'ya sımsıcak selamlarımızı gönderiyoruz. gençlerbirliği-cizrespor omuz omuza" diyerek, maç sonrası da "cizrespor 1 gençler birliği 2 mac bitti. rakibimiz gençler birliği'ni tebrik ederiz" diyerek dostluk mesajları gönderdi.
canlı anlatım
çatılardan yaklaşık 1000 kişi maçı izlemek için yerini aldı. çatıda yerini alan cizrespor taraftarları, gençlerbirliği atkısı açtı. maç öncesinde en ufak olay dahi olmadı. dostane hava içerisinde maç başlamak üzere..
istiklal marşı okunuyor.. gençlerbirliği maça beyaz formayla çıktı. cizrespor kırmızı formayla sahada. maça gençlerbirliği başladı.
cizrespor taraftarları, 'deniz naki, yalnız değildir' yazılı bir pankart açtı.
kürt kökenli alevi futbolcu deniz naki’nin ankara’da saldırıya uğraması ve akabinde kulübün kendisini yalnız bıraktığını söyleyip, sözleşmesini fesih etmesinin ardından cizrespor ile deplasmanda oynanacak maç enteresan bir hal almıştı. olayın ardından özellikle internet medyasında gençlerbirliği’nin ırkçılık yaptığına kadar giden yorumlar, maçın gerilimini arttırıyordu.
bugüne kadar futbola olan bakış açısıyla ve duruşuyla her zaman, her koşulda ve sadece, dostluğa önem veren gençlerbirliği taraftarları da deniz naki’nin açıklamaları ve akabinde yaşananlardan ötürü büyük yara aldı.
olaydan birkaç gün sonra orcan ile yaptığımız konuşmada, kupada cizrespor ile eşleşir eşleşmez, karakızıl’dan birkaç arkadaşın öncülüğünde cizre’nin taraftar grubuyla iletime geçtiklerini, deniz naki olayı ve gençlerbirliği taraftarlarının duruşu konusunda onlara bilgi aktardıkları anlatması içime su serpmişti. çünkü yaşanacak herhangi bir olay gençlerbirliği taraftarlarının üstüne yapışan bir kara leke olarak kalabilirdi.
pazartesi günü ilk olarak, “gençlerbirliği futbolcuları zırhlı araçla cizre’ye geçiyor” haberi düştü basına. korku verici başlık can sıkıcıydı. ama birkaç saat sonra cizrespor yönetiminin gençlerbirliği’ni otelde ziyaret etmesini konu alan, “cizrespor'dan g.birliği'ne ‘hoş geldin’” haberi moralimizi düzeltmeye yetmişti.
maçı izlemeye başladığımda ilk ilgimi çeken şey, seyircisiz oynanan maçı, devlet erkanının şeref tribününden, taraftarların da stadyum çevresindeki apartmanlardan ve duvarların üstünden izliyor olmasıydı.
bir yandan maçı izlerken bir yandan da twitera göz gezdiriyordum ve o sırada, apartmanda yer alan iki taraftardan birinin gençlerbirliği, diğerinin de cizrespor atkısını açıp yan yana poz verdiği nefis bir fotoğrafla karşılaştım.
cizrespor’un resmi twit hesabı @cizrespor2010 da maç öncesi, ikisi gençlerbirliği atkısını, diğeri de cizrespor logosunu tutan üç taraftarın olduğu bir fotoğraf yayınlayıp, “cizre'den ankara'ya sımsıcak selamlarımızı gönderiyoruz. gençlerbirliği-cizrespor omuz omuza” başlıklı bir twit atması da çok güzeldi.
her şey güzel başlamıştı.
irfan buz, cizrespor karşısına yaş ortalaması 22.3 (cizrespor 25.5) olan bir takımı sahaya sürdü. lig temposu yüzünden çoğu zaman göz ardı edilen türkiye kupası’nda çok ekstra maçlar hariç böyle bir kadroyla devam etmek akıllıcaydı.
maçın hemen başında alkaralar, rakibini baskı altına alarak oynamaya başladılar. antep maçında müthiş bir gole imzasını atan irfan’ın 10. dakikada rakip savunma arkasına attığı havadan nefis pası berat’ın gole çevirmesiyle moral bulduk. ilk 25 dakika içinde benzer birkaç pozisyon yakalasak da golle sonuçlanmadı. bu dakikadan sonra özellikle cizrespor’un malili futbolcusu moussa traore, hem boşa kaçıp, hem de pozisyon yaratarak 5 dakika içinde iki önemli işe imzasını attı ve bunlardan ikincisinde hakan doğan çaprazdan topu gençlerbirliği filelerine gönderdi.
“eyvah” diye içimizden geçirmeye gerek kalmadan, 2 dakika sonra irfan ilk asistin benzerini bir kere daha yaptı ve rakip savunma hattının arkasına gönderdiği topta artun güzel bir kafa vuruşu ile yeniden kırmızı-siyahlıları öne geçirdi.
gençlerbirliği ikinci yarıda artun, mervan ve antal ile yüzde yüzlük gol pozisyonlarını harcadıktan sonra son dakikalarda antalyaspor’dan tanıdığımız dijehoua’nın bomboş pozisyonda dışarıya attığı topla maç 2-1 sona erdi.
@cizrespor2010, maçtan sonra da “cizrespor 1 gençler birliği 2 mac bitti. rakibimiz gençler birliği'ni tebrik ederiz” diye dostane bir twit daha attı. elbette eş zamanlı olarak alkaralar ve gençlerbirliği’nin önde gelen taraftar grupları da hesaplarından benzer güzellikte twitler attılar.
gerilimli geçeceğini düşündüğümüz maç hem futbolcular, hem de taraftarların dostane hareketleriyle gayet güzel bir şekilde sona erdi. kısacası, klişe bir deyim olsa da, cizre’de dostluk kazandı ki, skor bir yana en önemli olan da buydu. şimdi sıra, ankara’da oynanacak maçta cizrelileri en iyi şekilde ağırlamaya geldi.
dijehoua'nın yedek soyunduğu iki afrikalı cizrespor'u cizre'de son 10 dakika oynayan antal hariç 7'si altyapıdan tamamı yerli kadroyla yendik.
maçı maalesef izleyemedim. hiç seyretmediğim çağrı, ahmet oğuz, halil ibrahim gibi futbolcuları izlemeyi çok istemiştim. sadece golleri görebildim. bir de antal'ın aynı pozisyonda çok yakından iki kez kaçırdığı golü. bilmiyorum ama belki antal bir kızı düşünüyor.
sıradan denilebilecek gollerde yine irfan'ın isabetli pasları dikkat çekti. ilk golde berat çabuk davranarak topu güzel kontrol edip zaman kaybetmeden kaleye yerden şutunu çekti. kaleye yakın bölgelerde fırsatınız varsa gelişine vurmak gerekir. çünkü kaybedilecek çok kısa bir zamanda bile kaleci ve defansın yer değiştirmesiyle uygun pozisyonu kaybedebilirsiniz. bir golcü aslında duruşundan bile belli olabilir. hatta suratına bile baksanız anlayabilirsiniz. berattan da iyi bir golcü tadı alıyorum.
artun soğukkanlı bir futbolcu ve irfan'ın tam defansın arasına attığı topu takip etti. rahat bir pozisyon olsa da isabetli kafa vuruşuydu.
gençlerbirliği'nin cudi deplasmanını editörlerimizden bülent atlas takip etti. yaşananları tüm açıklığı ile kaleme aldı...
geçmişte birçok kez tecrübe ettim. televizyonda, gazetelerde, internette yazılıp çizilenler ile yaşananlar bir olmuyor.
en son takım ile yaptığım deplasman gençlerbirliği’nin uefa kupasında blackburn rovers ile oynadığı karşılaşma idi. türkiye kupası kuraları çekildiğinde cizrespor ile eşleşme beni bu yüzden çok heyecanlandırdı. avrupa’dan güneydoğu’ya. gençlerbirliği’nin son 10 yılındaki gelişimin de bir göstergesi gibiydi sanki.
aydınspor, göztepe maçında gördüğümüz ürkütücü görüntülere rağmen kulüp ile iletişime geçerek bu deplasmanı takip etmek istediğimi belirttim. kırmadılar. iki gün boyunca yaşananlara birebir şahitlik ettim. olaylara tersten bakıp içinde bol ajitasyon olan bir yazı yazmak yerine gördüklerimi kaleme almak istedim. baştan söyleyeyim. ben oraya çirkinlikleri değil güzellikleri görmek için gittim. onun için bu yazımda, sunulan ezberlerin dışında farklı şeyler okursanız kızmayın. bir de bu pencereden bakmayı deneyin.
pazartesi sabah esenboğa havaalanından tarifeli sefer ile şırnak’a vardık. bizi cizrespor yöneticileri ve emniyet görevlileri havaalanında karşıladı. daha sonra peşmergelerin geçişlerinde kullanımıyla adını duyuran zırhlı minibüsler ile şırnak merkez’de konaklayacağımız şehr-i nuh oteline geçtik.
cizrespor, gençlerbirliği’ni normal otobüsler hatta takım otobüsü ile taşımak istemiş. hatta bir karşılama programları bile varmış. herhangi bir saldırı olmayacak dahi olsa emniyet böyle bir ihtimali göz ardı edemeyeceği için nakil işlemi zırhlı araçlar ile gerçekleşmiş. hatta gençlerbirliği’ni şırnak’ta değil cizre’de ağırlamak da istemişler. ilin adı şırnak olsa da cizre şırnak’tan 10 kat daha büyükmüş. iki bölge halkının arası da pek iyi değilmiş.
yol boyunca çocukların ufak tefek taşlamalarına maruz kalsak da hedefin aslında biz olmadığını, yöre halkının polis araçlarını gördüğünde taşlamayı artık refleks haline getirdiğini söylediler. yaklaşık 1 saat süren yolculukta gençlerbirliği’nin genç futbolcuları ile birlikteydim. zırhlı araçlar içindeki gençlerbirliği futbolcularının fotoğraflarını da çekmek bana nasip oldu.
aktif sporculuk hayatımda birçok şehirde otellerde konakladım. batıdaki şehirlerde gençlerbirliği’nin konakladığı şeh-i nuh gibi konforlu bir otele denk gelmemiştim. şaşırmadım desem yalan olur. taşrada bir otelde konaklamayı planladığın zaman beklentileri minimum da tutmak gerekir. ama şeh-i nuh otel’de oyuncular büyükşehirlerdeki 5 yıldızlı otel konforunda konakladı. misafirperverlikleri için de ayrıyeten teşekkür etmek gerekir. yöre hakkında, yaşananlar hakkında bizi oldukça bilgilendirdiler. şırnak için nuh’un şehri deniyormuş. kur’an’da yazıldığına göre nuh, gemisi ile cudi dağları’nda durmuş. daha sonra ağrı dağı’na geçmiş. otel de ismini buradan alıyormuş. yeni bir şey daha öğrenmiş olduk bu sayede.
gençlerbirliği’nin maçtan bir gün önce antrenman yapma şansı olmadı. şırnak merkez’deki stadın durumunun kötü olması, diğer ilçeler ile olan mesafe ve güvenlik nedeni ile oyuncular pazartesi gününü otelde dinlenerek geçirdi. (hatta odalarından çıkmadıkları için iki çift laf edemedik bile.)
eski dostun ziyareti
şehirde yaşadığım ilk sürpriz çok eski zamanlardan gençlerbirliği tribünlerinden tanıdığım, görev icabı şırnak’a tayin olan ve 3 yıldır orada yaşayan arif mısırdalı’nın eşi ve babası ile birlikte otele ziyareti oldu. ankara hasreti çeken eski bir dost ile şırnak’ta saatlerce ankara ve gençlerbirliği konuştuk. maçın seyircisiz olması en çok arif’i vurdu desek yanlış olmaz. tuttuğu takım oraya maça geliyor ve maç seyircisiz olduğu için izleyemiyor. onun kadar ben de üzüldüm. arif’i ve ailesini yolcu ettikten sonra cizrespor’un başkanı ve yöneticileri gençlerbirliği kafilesini ziyaret etti. yaklaşık 1.5 saat yöneticiler arası muhabbetten sonra cizrespor başkanı ile konuşma şansımız oldu. büyük kısmını haber olarak da sizlerle paylaştım. cizrespor’un genç bir başkanı var. kendi anlattığına ve oteldeki arkadaşların söylediklerine göre cizrespor’a ciddi kaynak yaratmış. daha önce devletin projesi olarak yürütülen, tutmayınca da yok edilen diyarbakırspor, vanspor gibi bir takım değil cizrespor. başkanın, yöneticilerin ve yöre halkının destekleri ile bir yerlere gelmeye çalışıyor. cizrelileri spora yönlendirmek, sporun birleştirici yanı ile bölgedeki sorunların çözümüne katkı sağlamak istiyor. ama başkanın bu isteği değişik şekilde engellenmeye de çalışılıyormuş. tribünlerde yaşanan istenmedik olayları da buna bağlıyor. futbolda bir kulübü baltalamanın en kolay yolu taraftarı kullanarak olay çıkarmak olduğunu ankara’da da görmüşlüğümüz var. anlattığı olaylar onun için bana hiç yabancı gelmedi.
cizrespor, saygı duyulması gereken bir takım
başkan, göztepe maçında istiklal marşına saygısızlık haricinde bir olayın yaşanmadığını özelikle söylüyor. onu da yapanın en fazla 100 kişi olduğunu, onların da takımın iyi olmasını istemeyen kişiler tarafından özelikle yapıldığını belirtiyor. iyi niyetli olduğunu gördüğümüz, iyi niyetli olduğu söylenen bir başkanı var cizrespor’un.
sefinç türkiye kupasındaki başarıları sürpriz gibi görülse de bal liginde başarılı bir grafik gösteriyorlar. afrikalı ama artık yörenin yerlisi gibi olmuş oyuncuları ile kupadan çok kendilerini 3. lige çıkaracak şampiyonluğa kilitlenmişler. üstelik ortada garip bir durum da var. takım şampiyon olup profesyonel liglere merhaba dediğinde kadrosundaki oyuncuların büyük kısmını oynatamayacak. takımın kadrosundaki birçok oyuncu daha önce profesyonel liglerde forma giymiş, ancak federasyonun yönetmeliklerindeki saçmalıklar nedeni ile yaş sınırına takılarak 3. ligde bir takım ile anlaşamayarak cizrespor ile anlaşmışlar. bal liginde yabancı oyuncu oynatılabiliyor iken 3. ligde yabancı oyuncu oynatmak da mümkün değil. şampiyon olduklarında takımları ile ilişkileri kesileceğini bile bile şampiyonluğa kilitlenmiş bir futbolcu kadrosu var. sadece bu inançlarından dolayı bile saygı duymadım desem yalan olur.
başkanla vedalaştıktan sonra biz de dinlenmeye geçtik. sabah 9’da takım ile birlikte yapığımız kahvaltının ardından yine aynı zırhlı minibüsler ile çok sayıda akrep aracı eşliğinde cizre’ye, maçın oynanacağı stada geçtik. cizre stadı karşılıklı iki tribünden oluşuyor. çevresindeki binaların balkonlarından, damlarından maçı izlemek mümkün. oyuncular maça hazırlandığı sırada anadolu ajansı’ndan arkadaşım musa ve bölgedeki gazeteci arkadaşlar ile cizre’yi dolaşmaya başladık. yatan insan figürlü cudi dağının karşısında, dicle nehri kenarında bir çay bahçesinde oturup bolca sohbet ettik. yol boyunca polis arkadaşın bize anlattıkları ile cizrelilerin söylediklerini dinleyince bir şeyi fark ettim. iki taraf da birbirini sevmiyor. hatta büyük oranda nefret ediyor. böyle bir nefret ortamında da en ufak olaylar bile can sıkıcı boyutlara ulaşabiliyor.
çatıda gençlerbirliği atkısı
maçın başlamasına yakın tekrar stada dönüp hem takımların ısınmasını, hem de taraftarı izledim. daha makinayı elime alıp taraftarları çekmeye başladığımda gözüme çarpan ilk şey, tam kale arkasındaki binanın çatısındaki gençlerbirliği atkısı oldu. açan bir gençlerbirliği taraftarı mıydı yoksa cizreliler dostluk nişanesi olarak mı o atkıyı açtılar bilmiyorum. ama ankara’dan 1160 km uzakta gençlerbirliği atkısını görmek beni mutlu etti. maç boyunca da cizrespor atkısı ile birlikte o çatıda sallandı. cizre belediyespor taraftarlar derneği de geçtiğimiz ay ankara’da ırkçı saldırıya uğradığını söyleyerek almanya’ya dönen deniz naki için bir pankartı aynı kale arkasında bir binanın duvarına asmıştı. ufacık bir kartona yazılmış “ırkçılığın değil hoşgörünün şehrine hoş geldiniz” dövizinin fotoğrafını çektiğimde benim ankara’dan geldiğimi fark ettiler ve alkışlarla bana özel bir hoş geldin dediler.
takımlar ısınırken çatılardan çok güçlü olmasa da “gençlerbirliği buraya” tezahüratları yükseldi. açıkçası futbolcular duymadı sandım ama duymamaktan çok çekindikleri için gitmediklerini dönüş yolunda öğrendim. maç başlamadan önce cizre’de en ufak bir olay, taşkınlık, kötü tezahürat olmadı. terör örgütlerini simgeleyen ne bir döviz ne bir afiş ne de bir bayrak vardı.
ta ki seremoni bitip istiklal marşı okunana kadar. göztepe maçı sonrası yazılanları takip ettiğim için o anları tamamen kayıt altına almak istedim. istiklal marşı esnasında bütün protokol tribünü ayakta idi. hatta büyük kısmı istiklal marşına eşlik de ediyordu. gençlerbirliği futbolcularının fotoğraflarını çekip, cizrespor futbolcuların da fotoğraflarını almaya başladığımda bir şeyi fark ettim. cizrespor futbolcuları da istiklal marşını gür sesle okuyorlardı. o sırada çatılardan ıslık sesleri yükseldi. televizyonlardan ne kadar duyuldu bilmiyorum. hatta yayıncı kuruluşun sesi kıstığına dair haberler de yapılmış. ama benim orada gördüğüm, başkanın bir gün önce söylediğini doğrular nitelikte idi. çatılarda binlerce kişi maçı izlemesine rağmen ıslıklayan 100-150 kişiden ibaretti. ama bu olay bütün güzellikleri örtecek kadar öne geçmeyi başarmıştı. eğer söylendiği gibi cizrespor’un iyi yerlere gelmesini istemeyen kişilerin yaptığı bir eylemse sonuç vermişti. sosyal medyada gündem olmuş, televizyondan maçı izleyip haber yapanlar için bulunmaz bir nimet kıvamına gelmişti.
berat'a benden kocaman bir alkış
maçın başlamasının ardından gençlerbirliği, berat ile golü erken buldu. futbolcular da orantısız bir sevinç gösterisine girişmeyince her hangi bir tatsızlık yaşanmadı. ardından gelen beraberlik golü ise çatılardan maçı seyreden cizrespor taraftarlarını adeta coşturdu. stattan 30-40 metre uzaktaki çatılardan tezahüratlar yükselmeye başladı. ama bu sevinç artun’un bulduğu gol ile kısa sürdü. artun’un binalara yakın olan kaleye attığı gol sonrası berat tosun, takım arkadaşının yanına giderek sevinci sonlandırdı. gerilmeye müsait bu ortamda berat’ın yaptığı bu hareket de benden kocaman bir alkış aldı.
devre arasında hakem soyunma odasına giderken cizrespor yöneticisi olduğunu tahmin ettiğim birisi ile bir tartışma yaşandı. yakın zamanda hakeme verilen “istediğinde maçı tatil edebilme” yetkisinden midir yoksa o bölgenin alışkanlığından mıdır bilinmez bu tartışma bayağı uzadı. hatta bizim işimizi yapmamızı engelleyecek boyutlarda güvenlik tedbirlerine neden bile oldu.
maçın gerginleşen bölümü ise ikinci yarıdaydı. kaleci ferhat, binalara yakın kaleyi koruyordu ve bir manada boy hedefi halinde idi. binalardan atılan bol miktarda maytabın muhatabı oldu. hatta ayağına bile geldi. olaylara sadece buradan bakıp kınamak işin kolayına kaçmak.
memleketteki birçok statta maç izledim. ev sahibi taraftarın olduğu kalenin önünde duran misafir takım kalecisine neler yapıldığı ile ilgili kitap yazacak kadar hatıram da ister istemez oluştu. seyircisiz oynanan bir maçta stat dışından kaleciye taş yağdıran batı şehirleri tribünlerini de, lazerle kaleciyi kör etmeye çalışanlara da şahit oldum. çok fazla eskiye dönmeye gerek yok. volkan demirel, milli maçı terk edip gideli daha ne kadar zaman oldu. ikinci yarıda yaşananlar sadece doğu’da değil memleketin her yerinde sıkça yaşanan olayların ötesinde değildi. olmaması en güzeli... ama bizler de yapıyorken o bölgedekileri yaptıklarından dolayı tu kaka ilan etmeyi hakkaniyet ölçüleri ile bağdaştıramıyorum.
gençlerbirliği özellikle ikinci yarı çok bastırmadı. oyunu kendi alanında kabullendi. yakaladığı kontratak pozisyonları da sonlandıramayınca maç 2-1 bitti. televizyondan seyredenler hakemi eleştirdi, hocalar ise övdü. kale arkasında ben çok fark edemedim. ama skoru etkilediğini düşünmüyorum.
asıl kaybeden gençlerbirliği oldu!
maç bitti. cizrespor futbolcuları ve görevlilerinin ilk hedefi gençlerbirliği futbolcularının formaları oldu. o sahneleri fotoğraflarken akıma gelen ilk şey ingiliz futbolcu rooney’in bir sözüydü: “hakem bitiş düdüğünü çaldığında etrafıma san marino'lu futbolcular toplandı ve biri formamı , diğeri kramponlarımı , konçlarımı, şortumu ve hatta içliğimi bile istediler. kıramadım hepsini verdim. o zaman anladım ki asıl kaybeden bizdik. san marino'lular donumuza kadar almıştı.”
futbolcular birbirleriyle fotoğraf çektirdiler, görevliler gençlerbirliği futbolcuları ile fotoğraf çektirmek için adeta yarıştılar. soldaki fotoda elinde gençlerbirliği forması olan arkadaş cizre'de yaşayan ankaragüçlü birisi. klasspor'un da sıkı takipçilerinden. devre arasında çok uzun süremese de ankaragücü konuştuk, kulübün yaşadıklarını tartıştık.
iki ekibin oyuncuları ve hakem, cizrespor ve gençlerbirliği yöneticilerinin alkışları arasında soyunma odasına gitti. basın toplantıları esnasında stat çevresinde taraftarlar birikmeye başlamış. aslına bakarsanız bu da çok garip bir durum değil. 19 mayıs stadı’nda hangi maça gelirseniz gelin maç sonrası taraftarlar futbolculara ulaşmak için takım otobüslerinin yanına yaklaşmaya çalışır. ancak burada hem bölgenin hem de maçın hassasiyetinden dolayı polis buna izin vermemiş, biber gazı ile kalabalığı dağıtmış. polisin söylediğine göre maytaplar atıldığı için gaz kullanılmış, cizresporlulara göre polis kalabalığı dağıtmak için hemen biber gazı sıkmış. o kısma direk şahit olamadım. ama bol miktarda gaza maruz kaldım. neyse ki ankara’da bizi gaza iyi alıştırdıkları için elimi fotoğraf makinesinin deklanşöründen çekmeden oyuncuları fotoğraflayabildim.
medyanın yazdıklarını ben göremedim!
bir şeye açıklık getirmem lazım. ajanslardan oyuncuların 1 saate yakın statta mahsur kaldığı söylenmiş. öyle bir durum kesinlikle yaşanmadı. basın toplantıları ve yayıncı kuruluşun aldığı demeçlerin ardından kulüp yöneticileri “oyuncularımız hazır” dediği anda soyunma odaları boşaltıldı ve zırhlı minibüslere binildi. herhangi bir bekleme yaşanmadı. gençlerbirliği oyuncuları da taraftara sıkılan biber gazından etkilendi ama bu süre soyunma odalarından çıkıp minibüslere binme aşamasındaki kadardı. gençlerbirliği kafilesinde biber gazından en fazla etkilenen kişi olayları görüntülemeye çalışırken ben oldum desem yanlış olmaz.
hızlı bir şekilde havaalanına intikal ettikten sonra oyuncular yemeğe gitti, biz de haberleri geçmeye başladık. o zaman gördük ki, servis edilen haberlere göre çok büyük olaylar olmuş. neredeyse biz canımızı ucuz kurtarmışız. yaşananlar ile yazılanların aynı olmadığını bir kez daha görmüş olduk.
tarifeli seferler uymadığı için kulüp tarafından kiralanan uçağın gelmesinin ardından ankara’ya dönüşe geçtik. zor olduğu söylenen bu deplasmandan hiç kimsenin burnu bile kanamadan 3 puan ile esenboğa havaalanına ulaştık.
başka yerlerde neler yazıldı bilmiyorum. bu yazdığıma ne gibi tepkiler gelir orasını da çok önemsemiyorum. ben çirkinlikleri abartarak yazmak için değil gördüklerimi paylaşmak için cizre’ye gittim. gördüklerimi de yazmak görevimdi.
profesyonel futbol disiplin kurulu'nun 16.12.2014 tarih ve 42 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir.
- cizrespor kulübü'nün, 09.12.2014 tarihinde oynanan cizrespor - gençlerbirliği ziraat türkiye kupası müsabakasında taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 2.500.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,