spor toto süper lig'de yer alan 18 kulübün altyapılarından yetiştirdiği oyuncuların sayısı sadece 30. ilk yarıda ligde oynama şansı bulan oyuncu sayısının 426 olduğu göz önünde tutulduğunda, kendi kulübünün altyapısından yetişen oyuncuların oranı yüzde 7'ye tekabül ediyor. gençlerbirliği 6 altyapı oyuncusuyla başı çekiyor. başkent ekibini 5 oyuncuyla trabzonspor, 4 oyuncuyla galatasaray ve 3 oyuncuyla bursaspor izliyor.
yazı: mazlum uluç
tamsaha'nın kasım 2013 sayısında yayınladığımız araştırmada, spor toto süper lig'de yer alan kulüplerin kadrolarında yer alan yerli oyuncuların üçte birini gurbetçilerin oluşturduğu gerçeğini ortaya koymuştuk. bu gerçeğin açılımı şuydu... 76 milyonluk türkiye, spor toto süper lig'e 2 oyuncu verirken, 5 milyon civarında olduğu tahmin edilen avrupa'daki türklerin ligimize gönderdiği oyuncusu sayısı da 1'di. nüfusa oranlandığında avrupa'daki türk oyuncular, türkiye'dekilere 8 katlık bir fark atıyordu ki, bu farkın dudak uçuklattığını söylemek abartı sayılmamalı.
bu defa spor toto süper lig'de ilk yarı itibarıyla forma şansı bulan oyuncuların ne kadarının oynadıkları kulüplerin altyapılarından yetiştiğini inceledik. 18 kulübün altyapılarından yetiştirdiği oyuncuların sayısı sadece 30. ilk yarıda ligde oynama şansı bulan oyuncu sayısının 426 olduğu göz önünde bulundurduğunda, kendi kulübünün altyapısından yetişen oyuncuların oranı yüzde 7'ye tekabül ediyor.
18 kulüp arasında 5'inin kadrosunda kendi altyapısından yetişen hiçbir oyuncu bulunmuyor. bu kulüpler kasımpaşa, kardemir karabükspor, akhisar belediye gençlik ve spor, gaziantepspor ve sb elazığspor.
bu arada "altyapıdan yetişen oyuncu" kavramına da bir açıklık getirmemiz gerekiyor. futbola direkt sözü edilen kulübün altyapısında başlayan oyuncuların sayısı o kadar düşük ki, bu araştırmada farklı bir kriter kullanmak zorunda kaldık. futbola başka bir kulüpte başlasa bile profesyonel olmadan ve 17 yaş altında şu anda oynadığı kulübe gelip altyapı takımlarında forma giyen oyuncuları da "altyapıdan yetişenler" kategorisinde değerlendirdik. bu açıklamanın ardından asıl konuya dönelim...
gerçekten gençlerbirliği
kadrosunda kendi altyapısından yetişen oyunculara şans veren takımların sayısı 13. rekor ise 6 oyuncuyla gençlerbirliği'nde. başkent ekibini 5 oyuncuyla trabzonspor, 4 oyuncuyla galatasaray, 3 oyuncuyla bursaspor, 2'şer oyuncuyla da beşiktaş, medical park antalyaspor ve torku konyaspor izliyor. fenerbahçe, sivasspor, eskişehirspor, kayserispor, kayseri erciyesspor ve çaykur rizespor'da bu kategoriye girebilen sadece 1'er oyuncu bulunuyor.
geçmişte de bu tip araştırmalarda adını her zaman ön sıralara yazdıran gençlerbirliği'nin kadrosunda bu sezon altyapısından yetiştirdiği 6 oyuncu ramazan köse, ahmet yılmaz çalık, uğur çiftçi, doğa kaya, yusuf emre gültekin ve atabey çiçek. üstelik bu oyuncular kadroda "süs eşyası" muamelesi de görmüyor. 15 yaşındayken tunç altındağspor'dan transfer edilen ve 2006 yılında profesyonel sözleşme imzalanan 1988 doğumlu kaleci ramazan köse, ligin ilk yarısında jimmy durmaz'ın ardından takımın en çok süre alan oyuncusu. 17 maçın 16'sında forma giyen ramazan köse 1391 dakika sahada kaldı ve bir maçta sakatlanıp oyundan çıktıktan sonra sadece 1 maç kaçırdı.
genç millî takımlarda da oynayan 1994 doğumlu stoper ahmet yılmaz çalık 9 yaşında altyapısına girdiği gençlerbirliği'nde geçtiğimiz sezonun nisan ayından bu yana a takımda görev yapıyor. ilk yarıda 13 maçta 1170 dakika forma giyen ahmet yılmaz, sadece savunma performansıyla değil, iki de gol atarak takımına katkı sağladı.
bu sezon fatih terim tarafından a millî takım kadrosuna alınan uğur çiftçi, 1992 doğumlu. 14 yaşında gençlerbirliği altyapısında filiz lisansı çıkartılan, 2010 yılında da profesyonel yapılan sol bek uğur, 2011'den itibaren kardeş takım hacettepe'de oynasa da bu sezonun başında yeniden gençlerbirliği'ne döndü. 14 lig maçında 1071 dakika forma bulan uğur, bu performansıyla millî takım için düşünülen alternatif isimlerden birisi haline geldi.
gençlerbirliği'nin altyapı ürünlerinden bir başkası ise geçtiğimiz sezon kış transfer döneminde yuvaya dönen doğa kaya. 15 yaşında petrolofisi'nden gençlerbirliği altyapısına gelen, u15'ten olimpik millî takım'a 85 kez ay-yıldızlı formayı giyen 1984 doğumlu doğa kaya, kayseri erciyesspor, mp antalyaspor, hacettepe, eskişehirspor ve sivasspor tecrübelerinin ardından yeniden kırmızı-siyahlı formayı giyiyor. usta orta saha oyuncusu bu sezon gençlerbirliği ile 10 maça çıkıp 661 dakika sahada kaldı. 1193 doğumlu yusuf emre gültekin 4 maçta 74 dakika, 1995 doğumlu atabey çiçek de 1 maçta 14 dakika olmak üzere bu sezonun ilk yarısında gençlerbirliği formasını giydi.
ikinci sırada trabzonspor var
altyapıdan 6 oyuncusuna şans tanıyan gençlerbirliği'nin ardından kadrosunda altyapısından yetiştirdiği 5 oyuncusu bulunan trabzonspor geliyor. bordo-mavili takımın bu sezon en fazla oynama şansı bulan altyapı oyuncusu mustafa yumlu. futbola 11 yaşında aydınlıspor'da başlayan, 12 yaşında trabzonspor altyapısına giren stoper mustafa yumlu, 2003'te 16 yaşındayken trabzon idmanocağı'na geçti. arsinspor'da profesyonel olan yumlu, 2008'de trabzonspor'a geri döndü. bir sezon kiralık olarak 1461 trabzon formasını giyen başarılı stoper, son dört sezondur trabzonspor'da görev yapıyor. mustafa yumlu bu sezonun ilk yarısında 14 maçta 1203 dakika oynadı ve iki de gol attı.
1987 almanya doğumlu aykut akgün, 16 yaşında trabzonspor'un altyapısına girdi, 19 yaşında da profesyonelliğe geçti. maltepe, zeytinburnu ve giresunspor'da oynayan, bir ara almanya'ya geri dönen aykut, 2011'de karşıyaka'dan yeniden trabzonspor'a transfer edildi. bu sezon bordo-mavili formayla 12 maça çıkan aykut, 717 dakika sahada kaldı.
futbola trabzon telekomspor'da başlayan 1991 doğumlu sağ bek zeki yavru da 2007 yılında 16 yaşında trabzonspor altyapısına girdi. birkaç sezon 1461 trabzon'da değerlendirilen zeki yavru, geçtiğimiz sezon başından bu yana trabzonspor formasını giyiyor. 23 yaşındaki sağ bek bu sezon 9 maçta 572 dakika oynama fırsatı buldu.
trabzonspor'un altyapısından gelen bir başka oyuncusu ise sol bek kadir keleş. 1988 doğumlu kadir, 12 yaşında trabzonspor altyapısına girip 19 yaşında profesyonel olduktan sonra gaziantep büyükşehir belediyespor, diyarbakırspor ve adana demirspor formalarını giydi. ocak 2012'de geri dönüp 1461 trabzon'da oynamaya başlayan kadir keleş, bu sezon başından itibaren de trabzonspor'da forma giyiyor. 26 yaşındaki oyuncu bu sezonun ilk yarısında 8 maçta 462 dakika oynadı.
bordo-mavili takımın bir başka altyapı ürünü de 1991 doğumlu orta saha oyuncusu abdülkadir özdemir. futbola trabzon idmanocağı'nda başlayıp 16 yaşında trabzonspor altyapısına geçen abdülkadir, 1461 trabzon'da profesyonel oldu ve bu sezonun başına kadar da bu takımda oynadı. sezon başında trabzonspor'a geçen abdülkadir, 6 maçta 141 dakika forma giydi.
galatasaray'ın millî gençleri
altyapıdan yetiştirdiği dört oyuncuya a takımında şans veren galatasaray'da bu oyuncuların tümünün a millî takım formasını giymesi ayrı bir başarı. bu sezon sarı-kırmızılı formayla en fazla şans bulan altyapı oyuncusu 1991 doğumlu semih kaya. 2006 yılında 15 yaşındayken altay'dan galatasaray'a gelen ve o yaşta profesyonel sözleşme imzalayan genç stoper, 2008-09 sezonunun sonunda süper lig'le tanıştı. sonrasında kiralık olarak gaziantepspor ve kartalspor'da oynayan semih, 2011-12 sezonundan bu yana sarı-kırmızılı formayı giyiyor. a millî takım'da 16 maçta görev yapan semih, bu sezonun ilk yarısında ligde 13 maçta 1165 dakika sahada kaldı.
galatasaray'ın altyapıdan yetişen oyuncuları içinde en kıdemlisi, aynı zamanda takım kaptanlığını da üstlenen sabri sarıoğlu. 1984 doğumlu sabri, 1999'da 15 yaşındayken yeni özkartalspor'dan galatasaray altyapısına alındı. 2001'de profesyonelliğe geçen, 2002-2003 sezonundan itibaren de a takımda oynamaya başlayan sabri, sarı-kırmızılı takımda 5 lig şampiyonluğu yaşarken a millî takım formasını da 44 kez giydi. bu sezon galatasaray'la 12 maça çıkan kaptan, 850 dakika görev yaptı.
1991 doğumlu emre çolak ise 13 yaşında atışalanı'ndan galatasaray'ın altyapısına geldi. o yıl profesyonel sözleşme imzalanan genç oyuncu, 2009-10 sezonundan bu yana a takımda forma giyiyor. bu sezon 9 maçta 325 dakika oynama fırsatı bulan emre çolak, 1 kez de a millî takım'da görev yaptı.
sarı-kırmızılı takımın altyapısından yetişen bir başka oyuncusu da 1988 doğumlu aydın yılmaz. 12 yaşında galatasaray'da filiz lisansı çıkartılan aydın, 2002'de profesyonel sözleşmeye imza attı, 2005-06 sezonundan itibaren a takım formasını giymeye başladı ve ilk maçında gol atmayı başardı. manisaspor, istanbul bbsk ve eskişehirspor'da da kiralık olarak oynayan aydın yılmaz, 2010-11 sezonundan bu yana yeniden sarı-kırmızılı formayı giyiyor. aydın bir kez de a millî takım'da oynadı.
bursaspor klasiği
her dönem altyapısından oyuncu çıkarmayı gelenek haline getiren bir başka takım da bursaspor. yeşil-beyazlı ekipte bu sezon da altyapıdan yetiştirilen üç oyuncu bulunuyor. bu oyuncular arasında en fazla forma şansı bulan, takım kaptanlığı da yapan serdar aziz. 1990 doğumlu serdar'ın filiz lisansı 2000 yılında bursa güvenspor'da çıktı. 2002'de 12 yaşındayken bursaspor altyapısına geçen serdar aziz, 2010-11 sezonundan bu yana a takımda forma giyiyor. u16'dan itibaren ay-yıldızlı takımlarda da oynayan başarılı stoper, bu sezonun ilk yarısında bursaspor'da 13 maçta 1019 dakika görev yaptı.
1997 doğumlu enes ünal ise 2006'da filiz lisansı çıkartıldığından itibaren bursaspor'un oyuncusu. eski futbolculardan mesut ünal'ın oğlu olan ve a takımda ilk maçına bu sezon çıkan enes, o karşılaşmada ilk golünü de galatasaray'a attı. spor toto süper lig tarihinde gol atan en genç oyuncu unvanını eline geçiren enes ünal, bu sezon 7 maçta 146 dakika sahada kaldı. genç enes,u16'dan u21'e kadar ay-yıldızlı formayı da 35 kez giydi.
bursaspor'un bir başka altyapı ürünü de tıpkı enes gibi eski bir futbolcunun oğlu. galatasaray ve millî takım'ın unutulmaz oyuncularından yusuf altıntaş'ın 1996 doğumlu oğlu batuhan altıntaş, 2008'de kocaeli güneşspor'da futbola başladıktan sonra 2009'da 13 yaşındayken bursaspor altyapısına geçti. a takım formasıyla ilk kez geçtiğimiz sezon tanışan santrfor batuhan, bu sezon da 4 maçta 58 dakika oynadı. genç oyuncu u15'ten u19'a kadar ay-yıldızlı formaya da 36 kez davet edildi.
aldıkları süreler kısıtlı
ne yazık ki kulüplerin altyapıdan yetiştirdiği oyuncular konusundaki tek problem sayının azlığı değil. bu oyuncuların takımlarında aldıkları dakikalar da sınırlı. sözü edilen 30 oyuncunun ilk yarıdaki 17 maçın tümünde oynadığı düşünüldüğüne almaları gereken toplam süre 45 bin 900 dakika. ancak 30 oyuncu ilk yarıda sadece 17 bin 867 dakika sahada kalabilmiş. bu da oyuncu başına ortalama sürenin 595 dakika olduğunu gösteriyor. 595 dakika ise 17 maçlık maratonda 6.6 maça tekabül ediyor.
altyapıdan yetişen oyuncular arasında ilk yarı boyunca en fazla süre alan isim torku konyasporlu selim ay. 1991 doğumlu stoper, bu sezon 16 maçta 1422 dakika oynama şansı buldu ve bir de gol attı. filiz lisansı sidespor'da çıkartılan, daha sonra amatör olarak kepez belediyespor'da oynayan selim, 2008'de torku konyaspor'a transfer edildi. süper gençler, u18, paf ve a2 liglerinde yeşil beyazlı formayı giydikten sonra 2011-12 sezonunda a takıma yükseldi.
selim ay'ın dışında gençlerbirliği'nde ramazan köse, ahmet yılmaz çalık, uğur çiftçi, trabzonspor'da mustafa yumlu, kayserispor'da abdullah durak, sivasspor'da ziya erdal, galatasaray'da semih kaya ve bursaspor'da serdar aziz sezonun ilk yarısında 1000 dakikanın üzerinde forma giyebilen diğer altyapı oyuncuları. çaykur rizespor'da ozan papaker, gençlerbirliği'nde atabey çiçek ve eskişehirspor'da hasan hüseyin acar ise 17 maç boyunca 20 dakikanın altında aldıkları sürelerle dikkat çekiyor.
kadrosunda altyapıdan oyuncusu bulunan kulüpler
gençlerbirliği: 6: ramazan köse (1391), ahmet yılmaz çalık (1170), uğur çiftçi (1071), doğa kaya (661), yusuf emre gültekin (74), atabey çiçek (14).
kötü oyun, kötü sonuç: 1-3 2 şubat 2014 gencler.org
süper lig'in 19. haftasında dar bütçesine rağmen 2 sezondur takım oyunu oynamaya çalışan akhisar'a konuk olan ekibimiz kötü bir oyun ortaya koyarak sahadan 3-1'lik skorla mağlûp ayrıldı.
:::maçtan dakikalar::
13. dakikada orta sahada top ile buluşan kenan özer'in ceza sahası dışından yaptığı vuruşta top kaleci dahlin'de kaldı.
15. dakikada mehmet akyüz'ün ceza sahası içinde attığı pasta doğa kaya, niasse'den önce topa müdahale ederek kornere attı.
29. dakikada akhisar belediyespor'un golü geldi. kenan özer'in ceza sahası içerisine gönderdiği ortada gençlerbirliği defansından dönen topu kontrol eden güray vural, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 1-0
38. dakikada güray vural'ın sol kanattan açtığı ortaya ceza sahası ön çizgisinde mehmet akyüz'ün yaptığı vuruşta top kaleci dahlin'de kaldı.
karşılaşmanın ilk yarısı akhisar belediyespor'un 1-0 üstünlüğüyle geçildi.
maçın ikinci yarısının başında, akhisar belediyespor farkı ikiye çıkardı.
52. dakikada güray vural'ın pasında topla buluşan niasse, sol kanattan ceza alanına girerek kaleciyle karşı karşıya kaldı. bu oyuncunun düzgün vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 2-0.
63. dakikada ceza alanı içinde stancu'nun, çağdaş atan'ın yaptığı müdahaleyle yerde kalmasına, hakem barış şimşek penaltı kararı verdi. stancu'nun kullandığı penaltı vuruşunda, gençlerbirliği farkı 1'e indirdi: 2-1.
72. dakikada stancu'nun sol kanattan yaptığı ortada, petrovic'in şutunda top kalecide kaldı.
74. dakikada niasse'nin pasında ceza alan içinde topla buluşan güray vural'ın vuruşunda, kaleci dahlin meşin yuvarlağı kornere uzaklaştırdı.
83. dakikada akhisar belediyespor, tekrar farkı 2'ye çıkardı. bruno'nun pasıyla penaltı noktası yakınında topla buluşan niasse'nin yaptığı vuruşta meşin yuvarlak, bir kez daha filelere gitti: 3-1.
karşılaşma, akhisar belediyespor'un 3-1 üstünlüğüyle sona erdi.
iki hafta önce, (6 yıllık hayalim olan ama tembellikten bir türlü yapamadığım) pikabıma yükseltici alma işini başarıyla tamamladığım için, sabah ayrancı’daki (her ayın ilk pazarı kurulan) antika pazarına gidip plak bakındım. ilginçtir, 1982’de ispanya’da düzenlenen dünya kupası için, iki müzisyenin (michael schanze ve lena valaitis) kupaya katılacak ülkeler için besteledikleri şarkıları, alman milli takımı oyuncularından oluşturulan koro ile birlikte söyledikleri “ole espana” adında bir plak buldum ve hemen edindim!
tanıl abilerdeki deplasman tribününe giderken de yanımda bu plak vardı. görünce şaşırdı, 5 tl’ye aldığımı öğrenince iyice şaşırdı ardından da almanca yazılara bakınıp bana çeviriler yaptı. böylece, satılan her plağın batı almanya futbol federasyonuna 250 mark kazandırdığını ve dönemin futbol federasyonu başkanı hermann neuberger, teknik direktör jupp derwall ve takım kaptanı karl-heinz rummenigge’nin plağı doldururken oldukça eğlendiklerini ve futbolun dostlukları arttırması temennilerini öğrendim.
takım kadroları sahaya yansıdığında rize maçındaki kadrodan sadece sakat olan oktay’ın yerine (geldiği günden beri şans tanınmasını beklediğimiz) mervan’ın sahada olduğunu görüp sevindik. maç başlar başlamaz kora kor bir orta saha oyununa dönüştü. düşük bütçesine rağmen akhisar 2 yıldır, “takım olmanın para ile değil ruh, disiplin ve azimle yapılacağını” bir kere daha ispatlıyor ve hem iyi pres yapıyor hem de oldukça diri görünüyordu. biz ise, ileride tek başına kalan stancu’nun didinmelerine rağmen mervan’a pek top gitmemesi, jimmy’nin oyunda olmayışı ve son 2 yılda elimizde bulunan 2 yaratıcı orta saha oyuncumuzu satıp yerlerini doldurmaya gerek duymadığımız için pozisyon üretmekte zorluk çekiyorduk. derken 29’da ceza sahasına yapılan ortayı defans oyuncularımız uzaklaştırdıktan sonra topun gelişine güzel bir vuruş yapan güray, akhisar’ı öne geçirdi.
golden sonra “bir kere daha” şu anki takım kadromuzun yaratıcı olmakta zorlandığını, stanku’nun çok yalnız kaldığını ve onu destekleyecek bir başka forvetimizin olmadığı gördük. ve “bir kere daha” yarın tamamlanacak olan devre arası transfer döneminde forvet almaya gerek duymayan menajer ve transfer yapıcılarımızın kulaklarını çınlattık!
ikinci yarı skorun verdiği avantajla akhisar geride oyunu kabul ettiği için baskılı görünüyorduk ama sürekli (ve sadece) doldur boşalt yaptığımız ve akhisar defansı hava toplarında oldukça iyi olduğu için önemli bir pozisyona yaratamıyorduk!
arkada gedikler verdiğimiz o anlardan birinde, (sezon başından beri takdirle takip ettiğim ve fena halde youla’ya benzeterek “ah ulan neden bizim böyle hızlı bir forvetimiz yok!” dediğim) oumar niasse topu alıp, gosso’yu peşine taktı ve güzel bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı. televizyon başında gardımız iyice düşmüştü. tanıl abi, “en azından bir gol atalım, sıfır değil bir olsun!” diyordu.
golden 12 dakika sonra cağdaş’ın hava topu mücadelesinde stanku’yu sarılarak yere düşürmesinin ardından kazanılan penaltıyı aynı oyuncunun gole çevirmesiyle farkı bire indirdik ve morallerimiz biraz yerine geldi. ama enteresandır ki, akhisar (hafta içi kupa maçı yapmasına rağmen) golü yer yemez sanki maça yeniden başlar gibi, presli ve disiplinli bir şekilde oynamaya başladı. gençlerbirliği’ne sadece bir kere pozisyon şansı tanımadı ki, onda da hakan’ın sağ kanattan ortasını stanku kafa ile petrovicin önüne indirdi ve bu oyuncu kaleci ile karşı karşıya olmasına rağmen inanılmaz kötü bir vuruşla alkaraların tek puan şansını çimlere gömdü!
sonrasında kendi yarı sahamızda kullandığımız taç atışına yaptıkları baskı ile topu kazanan akhisarlıların niasse’ye verdiği top ve yine klas bir golü ile fark yeniden ikiye çıktı ve bize de avucumuzu yalamak kaldı!
ara ara maçı gereksiz yere germelerini bir kenara bırakırsak akhisarlı oyuncuların neredeyse tamamı istekli, disiplinli ve her şeylerini sahaya koyarak futbol oynadılar ve 3 puanı hak ederek kazandılar. biz ise, hem gün gibi ortada olan kadro yetersizliği ve sahadaki oyuncuların birçoğunun isteksizliği nedeniyle pozisyon üretemedik ve kısır bir maç çıkarttık.
maçtan sonra eve doğru giderken, günü ve takımımızın durumunu özetlemek için, “bugün öğrendik ki, bizim menajer ve transfer sorumluları (her kimlerse) akhisar’da kalıp ders almalılar!!!” diye bir twit attım...
yardımcı hakemler: bahtiyar birinci, ilyas emektar
4. hakem: serdar diyadin
5. hakem: özkan çeliker
6. hakem: ali şükrü beldüz
gözlemci: sabri çelik
temsilci: ertuğrul arslan
akhisar belediye gençlik ve spor: emrah tuncel, serkan yalçın, çağdaş atan, merter yüce, kenan özer, uğur demirok, mehmet akyüz (dk. 64 bilal kısa), baye oumar niasse, ahmet cebe (dk. 73 kerim zengin), güray vural, ivan sesar (dk. 82 bruno ferreira mombra rosa)
gençlerbirliği: johan helge dahlin, radosav petrovic, mervan çelik (dk. 57 deniz naki), ante kulusic, ahmet yılmaz çalık, jakup jimmy durmaz, doğa kaya (dk. 76 nizamettin çalışkan), sorin bogdan stancu, dusko tosic, gosso jean jacques gosso (dk. 57 özgür ileri), hakan aslantaş
yedekler: ramazan köse, sedat bayrak, yusuf emre gültekin, uğur çiftçi
akhisar belediyespor mağlubiyeti sonrası konuşan gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, "amacımız, yaptığımız hataları tekrarlamamak" dedi.
02 şubat 2014 , 18:58
gençlerbirliği teknik direktörü mehmet özdilek, ev sahibi takımın, galibiyeti hak ettiğini söyledi.
akhisar belediyespor'un, kendilerinden daha istekli oynadığını ifade eden özdilek, şöyle konuştu:
"düşündüklerimizi sahaya uygulayan gençlerbirliği, sahada yoktu. özellikle yediğimiz 2. ve 3. golleri, rakipten çok, kendi hatalarımızdan yedik. farklı düşüncelerle geldik ama beklentinin dışında skorla karşılaştık. içeride oynadığımız oyun anlayışını, dışarıya da biraz yansıtmamız lazım. o anlamda biraz geri kaldık. normalde benim takımım böyle bir takım değil. önümüzde çok uzun maraton var. amacımız, yaptığımız hataları tekrarlamamak."
özdilek, bir soru üzerine, oyun içinde sertlikler olabildiğini ancak hepsinin sahada kalması gerektiğini kaydetti.