haftayı bir kere daha puansız kapatıyoruz: 0-1 29/09/2013 gencler.org
süper lig'in 6. haftasında fenerbahçe'yi ağırlayan ekibimiz sahadan 1-0'lık yenilgiyle ayrılarak haftayı yine puansız kapattı.
maçta ilk tehlikeli pozisyonu 3. dakikada fenerbahçe yakaladı. alper'in pasıyla topu önünde bulan sow, sağ çaprazdan şutunu çekti. top kulusic'ten sekip kornere çıktı. kullanılan kornerde alves'in kafa vuruşu auta çıktı. 10. dakikada caner'in ortasında webo'nun kafayla indirdiği topa kuyt gelişine vurdu. bu şut kaleyi bulmadı.
13. dakikada mehmet topal'ın müdahalesi sonrasında gençlerbirliği serbest vuruş kazandı. mervan, sol çaprazdan kazanılan atışta doğrudan kaleyi düşündü. top yakın direğin yanından auta çıktı. 15'te orta alanda yüzünü kaleye dönen jimmy, çalımların ardından ceza sahasının hemen dışından sert vurdu. volkan topu tutmayı başardı. 17'de savunmadan dönen topa gelişine çok sert vuran meireles'in şutunu ramazan kornere çeldi.
21. dakikada sow'un ortasını webo'dan önce kaleci çeldi. topu önünde bulan meireles'in şutunu ramazan iki hamlede kontrol etti. 26'da caner'in sağ çaprazdan kullandığı serbest vuruşta, egemen'in kafa vuruşu üstten auta çıktı.
37. dakikada caner'in yaklaşık 25 metreden doğrudan kaleye gönderdiği serbest vuruşta savunma araya girdi. 43'te stancu'nun sağdan ortasında mervan topa son anda dokundu. volkan topu çizgi üzerinde tutmayı başardı.
karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona erdi 0-0.
ikinci yarıda maçta tempo yükseldi. gençlerbirliği gol için yüklenirken daha çok pozisyon vermeye başladı.
52. dakikada webo'nun pasında sow gelişine çok rahat vurdu. top direği sıyırarak auta çıktı. 56'da caner'in ortası direği sıyırarak oyun alanında kaldı. kuyt arka direkte şutunu çekti. top yan ağlarda kaldı.
59. dakikada mehmet topal'ın ceza sahası dışından nefis şutu direkten döndü. 60'ta caner'in soldan kullandığı serbest vuruşun ardından yaşanan karambolde savunmanın uzaklaştıramadığı topu kuyt ağlara gönderdi 1-0.
63. dakikada fenerbahçe'nin hızlı hücumunda sow kaleciyi de çalımladıktan sonra şutunu çekti. top yan ağlarda kaldı. caner'in serbest vuruştan ortasında kafayı vuran sow, topu üstten auta gönderdi. 70'te ise salih'in ortasında ön direkte şutunu çeken webo, topu üstten auta gönderdi.
78'de gençlerbirliği atağında savunmadan dönen topa özgür çok sert vurdu. volkan'ın hamle yapamadığı şut az farkla auta çıktı. 82'de gençlerbirliği atağında oktay'ın sağ çaprazdan şutunu son anda volkan çeldi. 86'da emenike'nin sağ çaprazdan çok sert şutu üstten auta çıktı. 89'da salih'in ara pasında sow sol çaprazdan pozisyona girdi. sert vuran golcü oyuncu topu uzak taraftan auta gönderdi.
fenerbahçe maçı 1-0 kazananarak üç puanı hanesine yazdırdı.
"2. yarıdaki oyun galibiyeti getirdi" 29 eylül 2013 22:26 ntv spor ve ajanslar
fenerbahçe teknik direktörü ersun yanal, oyuncularının ikinci devre gösterdiği mücadelenin galibiyeti getirdiğini söyledi.
fenerbahçe teknik direktörü ersun yanal, "oyuncularımın 2. yarıda sergilediği mücadele galibiyeti getirdi" dedi.
yanal, spor toto süper lig'de gençlerbirliği'ni 1-0 yendikleri maçın ardından yaptığı açıklamada, "kazanan taraf olmak güzel. oyuncularımın 2. yarıda sergilediği mücadele galibiyeti getirdi. 2. yarıda biz iyiydik. istediğimiz oyunu zaman zaman sergiledik, bu zamanı uzatmaya çalışıyoruz. taraftarlarımıza oluşturdukları atmosfer için teşekkür ederiz. kazanmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
24 futbolcuyla oynadıklarını dile getiren yanal, "istanbul'da kalan ve buradaki futbolcularıma teşekkür ediyorum. gençlerbirliği benim için özel bir kulüp, önemli bir takım. gençlerbirliği taraftarları tribünleri doldurdu. onlarla da bu güzel atmosferde yeniden birlikte olduk. gençlerbirliği'ne ligde başarılar diliyorum, bulundukları konumu hak etmiyorlar" ifadesini kullandı.
yanal, hakemlere ilişkin bir soruyu, "hakemler ve rakiplerle ilgili konuşmuyoruz. biz kendimize bakıyoruz" diye yanıtladı.
webo: "seri devam edecek"
sarı-lacivertli futbolcu webo ise zor bir maç olacağını bildiklerini, ilk yarıda sıkıntı yaşadıklarını ancak ikinci yarıda sahada birbirlerine itici güç olduklarını söyledi. "galibiyeti hak ettik" diyen webo, serilerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.
alper: "şampiyonluğa doğru gidiyoruz"
alper de galibiyete inandıklarını belirterek, "beşte 5 oldu, iyi ilerliyoruz. maç maç kazanarak şampiyonluğa doğru gidiyoruz" dedi.
"iyi oynayan bizdik..." 29 eylül 2013 22:30 ntv spor ve ajanslar
gençlerbirliği teknik direktörü metin diyadin, gol yiyene kadar başa baş bir oyun sergilediklerini, iyi oynayan tarafın kendileri olduğunu ancak skor üretemediklerini söyledi.
gençlerbirliği teknik direktörü metin diyadin, gol yiyene kadar başa baş bir oyun sergilediklerini, iyi oynayan tarafın kendileri olduğunu ancak skor üretemediklerini söyledi.
diyadin, "fenerbahçe ile oynarken golü bulamazsan puan da alamazsın. yediğimiz golden sonra hamleler yaptık ancak 10 kişi kalınca işimiz daha da zorlaştı. tek üzüntüm haftalardır iyi oynayan ve çok az gol yiyen takımımın sıralamada bu konumda olması" diye konuştu.
gençlerbirliği kalecisi ramazan köse, gol atamayınca iyi oynamanın da meyvesini alamadıklarını dile getirdi ve bunun takımda moral bozukluğuna yol açtığını ifade etti.
serkan ise "umarım şanssızlığımızı kırar bir çıkış yakalarız. 3 puana çok ihtiyacımız var" dedi.
buralarda değişen bir şey yok! 01/10/2013 mehmetalicetinkaya.com
gençlerbirliği’nin forveti yok! gerçekten yok! sezon öncesinde vleminckx’in elden kaçırılmasının ardından yerini doldurmak için hiçbir şey yapmayan yönetim bir de bu yetmezmiş gibi altyapıdan yetişen ve az da olsa tecrübesi olan forvet oyuncumuz artun’u fethiyespor’a kiraladı. elimizde sadece as takım tecrübesi olmayan atabey kaldı!
metin diyadin geldiği günden bu yana kanat oyuncusu ya da belki forvet arkası olan zec ile stancu’yu değişimli olarak en ileride oynatmaya çalışıyor. forvet deneyimi olmadığından olacak her ikisi de pozisyonlarda kanatlara doğru gidiyorlar.
yıllardır her yazımda “fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray maçlarından gram zevk almadığımı” yazıyorum. son oynadığım fenerbahçe maçından önce de bu duygularla maça gittim. “maç ne olur?” diyen bir arkadaşa sadece “hakem iyi olsun da skor önemli değil!” diye cevap vermiştim.
ufak tefek birkaç pozisyon haricinde maç boyunca bizim takım sadece mücadele etti ya da daha doğrusu etmeye çalıştı o kadar. ne gol atacak, ne de rakip defansı korkutacak hiçbir adamımız ya da pozisyonumuz yoktu.
maçın ikinci yarısında jimmy’nin ceza alanına girip yerden verdiği pasın önce egemen’in ayağına ardından da açık olan koluna çarpıp dönmesine hakem devam dedi. aynı hakem, kuyt’un attığı golden önce ceza alanında topu kontrol eden gençlerbirlikliye egemen’in yaptığı faule de devam dedi. maçı da fenerbahçe bu golle 1-0 kazandı.
işin bir de polis tarafı var. fenerbahçe’ye ayrılan kale arkası ve kapalıda hiç polis yoktu. güvenlikler ise sanırım en altlarda duruyorlardı. bizim tribünün (maraton) fenerbahçe kale arkasına yakın olan tarafına 200′e yakın polis koridor kurmuştu. böylece (her yıl fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray maçlarında olduğu gibi) bir kere daha, “kurallar sadece bizim tribünde uygulanarak” fenerbahçe tribünlerinin basamaklara kadar dolmasına izin verildi. bir de bu yetmiyormuş gibi polis koridoru bizim tarafımızda olduğu için maç sonu 3 tane olan çıkış kapılarından biri polis tarafından kapatıldı! güvenliğe önlem veriliyorsa, fenerbahçe tarafında da polis koridor kurmalı ve herkes tribündeki tüm çıkış kapılarını kullanabilmeliydi!
bitiş düdüğü ile birlikte polislerin kasklarını takıp bizi “hadi hadi” diyerek diğer 2 kapıya doğru itmeyebaşlaması ise bir başka rezillikti!
maçın bitmesine 5 dakika kala, kasklarını takmış, kalkanlarını almış 100′lerce polisin tüm tribünlerin tellerinin önüne gelip beklemesi de sanki maç izlemeye gelmemişiz gibi hisler uyandırıyordu.
uzun lafın kısası, buralarda değişen bir şey yoktu. ne bizim yönetimin saçmalıkları, ne hakemler, ne faul olması gereken pozisyonda bile golü vermesine rağmen hakeme koşan ‘istanbullu’ futbolcular, ne de polis ve güvenlikçilerin tek taraflı uygulamalarında bir değişiklik olmadı!
futbol sevgimizi baltalamak için, sorumlu olan herkes üzerine düşen görevi bir kere daha layıklıyla yerine getirdi!
türkiye cumhuriyeti başkentini süper ligde temsil eden tek takım olarak pazar gecesi istanbulu temsil eden kulüplerimizden fenerbahçe ile bir karşılaşma oynadık. bu maçta uzun yıllardan sonra rakip takım taraftarıyla eşit sayıda gençlerbirliklinin tribünlerde yer alması bizi oldukça sevindirdi. desteğini bizden esirgemeyen ankaralılara müteşekkiriz. ancak maç esnasında sahada görev yapan hakemler topluluğunun hataları ve bu hataları görmezden gelen yayıncı kuruluşun bu hatalara ilişkin yaklaşımı son derece düşündürücüdür. diğer kanallardaki spor yorumcularının maçın skoruna etki eden iki pozisyonu nasıl değerlendirdiklerini de yayıncı kuruluşun yorumlarını da izledik. bu iki pozisyona dair iki sorumuz var:
1) egemen ikinci yarıda jimmy durmaz’ın ortasını engellerken futbol mu yoksa harman dalı mı oynuyor?
2) rakibimizin golünden hemen önce yine egemen ilk hamlesini topa değil de pozisyonun içindeki futbolcumuz uğur çiftçi’ye yaparken, futbol mu rugby mi oynuyor?
bu soruların cevabını tarafsız bakan gözler dün akşam defalarca verdi. buna rağmen söz konusu fenerbahçe olunca bu fahiş hataları görmezden gelen yayıncı kuruluş bizi sadece şunu söylemek zorunda bırakıyor; müşterileri velinimetleridir!
yine dün akşam herhangi bir ceza almamak için hakemle ilgili yorum yapan metin diyadin’in söylediklerini çarpıtarak başkanımıza yansıtan ve kulübün içişlerini haber yapma uğruna kullanmak isteyen televizyoncu arkadaşlarımıza da sitemkarız. sadece ve sadece güçlülerin yanında olan bu tür bir gazetecilik anlayışının bizim gibi kulüpler için taraftar kazanmak konusunda büyük bir engel teşkil ettiğini bilsek de çalışmaya, bir camia olarak birliğimizi korumaya devam edeceğiz. böyle bir medya düzeninde böyle bir federasyonun yönettiği futbol sisteminde gençlerbirliği gibi takımlara gönül vermenin ne kadar zor olduğunu bir daha görmüş bulunuyoruz. tüm bu olumsuzluklara rağmen gençlerbirliklilere şunu söylemek isteriz ki; yalnız değilsiniz, az değilsiniz, yok değilsiniz!
açıktır ki bundan sonra mücadelemiz her hafta 90 dakika ile sınırlı kalmayacak. gençlerbirliği’nin sesini duyurmaya, hakkını aramaya her alanda devam edeceğiz.
iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıralım 1 ekim 2013 genclerbirligi.org.tr
maraton d blok müdavimlerinden “kirmizisiyahkultur.blogspot.com” yazarı dededen gençlerbirliği taraftarı olan gençay ergez fenerahçe maçı izlenimlerini sitemiz için yazdı.
5 haftadan bu yana güzel oyun sergileyen ancak 3. bölge denilen hücum hattında bir türlü gol bulamayan yani deyim yerindeyse “bal yapmayan arı” görüntüsünde bir gençlerbirliği var. galibiyet şart. mabedimiz ankara 19 mayıs’ın yolunu tutarken içimde galibiyet beklentisinin yanında çok farklı bir heyecan daha var. bu sadece galibiyet almamız gereken, bize 3 puan kazandıracak alelade bir maç değil çünkü, bu maç yıllardır karşı durduğumuz zihniyete, futbolda istanbul oligarşisine karşı verilen mücadelenin maçı bir yandan. alınacak bir galibiyet bize rahat nefes almanın yanı sıra haklı bir gurur verecek. hani en kötü sezonlarımızda bile çakma başkent istanbul takımlarına gerçek başkentin ankara olduğunu hatırlatan takımdır çünkü gençlerbirliği. stadyum çevresinde ve stadyuma girince fenerbahçe formalı insanları görmeye başlıyorum, buruluyorum. bu insanların çoğu ankara’da yaşayıp ankara takımlarına destek vermemesi, üstüne üstlük birde tezahüratlarında bizlere hakaretler etmesi “başkent’ten neden şampiyon çıkmıyor?” klişe sorusunun cevaplarından bir tanesi sanırım.
maç başlıyor, maratonda desteğe bizde başlıyoruz. hala ilk 11’imizi bir nefeste sayamıyoruz yalnız. yine değişiklikler yapmış metin hoca. bir konuda ikilem var taraftarlar arasında uğur çiftçi ve ahmet çalık, takımda her daim 11 görmek istediğimiz ve sonuna kadar desteklediğimiz genç oyuncularımız lakin geçen senenin en iyisi tosic’in stoper oynamasına da bir türlü alışamadık. tosic sol beke geçse uğur kesilecek, ahmet oynayacak, öteki türlü ahmet yedek kalıyor uğur oynuyor. bu kadar alternatifli ve her daim 11 görmek istediğimiz oyunculara sahip olmak güzel güzel olmasına ama kararsız kalmak kötü. biz en azından bu maçlık tosic’in bekte oynamasını tercih etsek de onları en iyi tanıyan metin hocadır diyerek kararına saygı duyuyoruz. jimmy ve mervan istekli hırslı, orta alanda bir gosso var ki canavar. top yapıyoruz, paslaşıyoruz sahada öyle korkulacak bir rakip yok ilk yarı itibariyle ancak en büyük eksikliğimiz 6. haftada da sürüyor maalesef, top bir türlü ağlara gitmiyor. stancu biraz kayıp, uzaktan şutlar etkisiz. yavaş yavaş hakem faktörü devreye giriyor fenerbahçe sahada kayboldukça. 6 haftada 3. kez bir hakem katliamıyla karşı karşıya kalmamız an meselesi nitekim önce meireles bizim ceza sahasında topu eliyle güzelce önüne indirirken hakem devam kararı veriyor. bizim oyuncuların her faulünde hakemin cebinden kendiliğinden fırlayacak kadar kolay çıkan kartlar bir türlü rakibe çıkmıyor. ikinci yarı iyice ayyuka çıkmaya başlıyor hatalar. egemen’in kendi ceza sahasında açıklamasını yapamayacağı bir el pozisyonu var ki penaltı kararı çıkmıyor. gökhan gönül’ün kasıtlıca faul atışını mervan’a çarptırıp yaptığı itirazlarla mervan’a gösterilen sarı kart maalesef ki milli formayı terleten bir oyuncu olan caner erkin’in korner bayrağına vurup yerinden çıkarmasına gösterilmiyor. bu tarz olumsuzlukların yanında yediğimiz gol de sinirlerimizi iyice germeye yetiyor.
golden sonra iyice bocalıyoruz. zaten gol atamamanın verdiği tedirginlik takımın üstündeyken bir de karambolden olmayacak bir gol yemek takımımızın elinin ayağının dolaşmasına sebep oluyor. iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batıracaksın derler ya bu direnç düşüklüğünün en büyük sebeplerinden biri gosso’nun oyundan alınmasıydı aslında. metin diyadin’in her zaman arkasındayız ama bu değişiklik kararından dolayı üzdü biraz bizleri. bunun yanı sıra beni mağlubiyetten daha çok üzen bir şey varsa o da özgür’ün gördüğü kırmızı kart pozisyonuydu. gençlerbirliği centilmenlik denilince akla gelen ilk takımdır hatta yıllarca tel örgülerde hizmet vermiş pankartımızda yazar “disiplin + centilmenlik = gençlerbirliği” diye… gençlerbirliği forması giyen bir oyuncunun üstelik şahsi kanaatimce futbolunu ve efendiliğini çok beğendiğim özgür’ün ne profesyonellik ne centilmenlikle bağdaşan topa elle müdahalesi kabul edilebilir bir hareket değildir. yine de bu hareketi cezasız bırakmayan hakem serkan çınar’ın rakip oyuncuların hareketlerinde aynı hassasiyeti göstermemesi türk hakemlerinin adilliği adına üzücü ve düşündürücü bir durum.
velhasıl sahada çok çalışan ancak gol atamayan gençlerbirliği görüntüsü devam etti bu maçta. açıkçası forvette alternatifsiz olmak bunun başlıca sebeplerinden. stancu’nun biraz daha oyunun içinde olması şart. geçen sene vleminckx’i gördükten sonra beklentilerimiz arttı ancak stancu’nun performansı şu ana kadar kabul edilebilir bir performans değil. metin hocanın oynattığı oyun sonuçlara rağmen yüzümüzde bir tebessüm bırakıyor yalan yok ama bu maçta suçu hakeme yada hücum oyuncularımızın skor üretememesine atmakta biraz haksızlık olur. ilk yarı haricinde pekte istekli bir gençlerbirliği izleyemedik maalesef, bir eleştiride taraftarlar olarak bize gelsin. maratonu doldurmuş olsak da gerekli desteği veremedik diye düşünüyorum, kalabalık olmak bu maçta görüldüğü gibi tek başına yetmiyor maalesef. lig uzun maraton, bu maçı nazar boncuğu diyerek bir kenara koyarsak genel anlamda oynadığımız oyun olumlu tek eksiğimiz gol. gol atmaya başladıkça güzel oyunla beraber izlemeye doyulamayan bir gençlerbirliği hayal değil. şimdilik taraftarlar olarak sabretmemiz ve tribünde daha etkili olmanın yollarını aramamız, oyuncularımızınsa biraz daha fazla çalışması gerek. herkesin şapkasını önüne koyup düşünme vaktidir.
gençlerbirliği ve ankara futbolu hak ettiği yerde değil şüphesiz. taraftarlar, oyuncular ve yönetimimizin ismimiz gibi birlik olması, daha iyiyi yapmaya çalışması şart. şarkımızda da söylendiği gibi “saldıralım gençler haydi alalım maçları hep, fakat birlik olmamışsak kazanmanın anlamı ne?”
not: gençay ergez’e bu güzel yazısından ötürü teşekkür ediyoruz. fakat ufak bir düzeltme yapmak gerekirse; son fenerbahçe maçında başarılı oyunuyla göz dolduran gosso, maç esnasında yaşadığı ikili mücadele esnasında arka adalesinden yaşadığı sakatlık nedeni ile teknik direktörümüz metin diyadin tarafından oyundan alınmıştır. tüm taraftarlarımızın bilgisine sunulur.
"ortak düşman" yaratmak ve dikkatleri o düşmana yöneltmek tepki toplayan idarecilerin çok sık başvurduğu bir yönetim stratejisidir. bunun bariz bir örneğini bugün kulüp yönetiminin yaptığı açıklamada gördük. bugüne kadar uygulanan hatalı politikalar karşısında taraftarın yaptığı iyiniyetli ve yapıcı uyarılara kulak asmayan kulüp yönetimi fenerbahçe maçındaki hakem hataları ve yayıncı kuruluşun tavırları hakkında uzun bir şikayetnâme hazırlamakta gayet hızlı, istekli ve enerjik davranmış...
ancak, kendilerinin taraftarlar hakkında hâlâ anlamadıkları bir nokta var: gençlerbirliği taraftarının derdi bir maçta yenilmek değildir. hatta hakem hatası nedeniyle yenilsek dahi sitem eder unuturuz. bizim asıl derdimiz, taraftarın fedakârlığına rağmen bizi temsil eden yöneticilerin umursamaz, ezik, kişiliksiz tavırlarıdır! örneğin, her ortamda "gençlerbirliği bu sistemde bir piyondur" diyen bir başkanın bugün hakemden ve yayıncı kuruluştan şikayetçi olma hakkı yoktur.
oyuncularını, tribünlerini, kombine biletlerini istanbul çocuklarına peşkeş çeken zihniyet bugün bir hakeme yüklenerek kulübün haklarını koruyor numarası yapmaktadır. hatta "türkiye cumhuriyeti başkentini süper ligde temsil eden tek takım" olmamız bile bu ajitasyonun bir parçası yapılmıştır ki bu bizim başarımız sonucu elde edilen birşey değil, ankaragücü'nün küme düşmesi sonucu ortaya çıkmış bir durumdur.
tüm bu nedenlerden dolayı yapılan açıklamanın itibar edilecek tarafı yoktur!