halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
istanbul'dan londra'ya giden uçakta namık sevik ve samim var'la birlikte futbolun bu büyük heyecanına doğru koşuyorduk. türkiye'nin ingiltere'deki finallerin radyo ile nakil konusunda herhangi bir girişimi olmadığından, sadece "spor yazarı" olarak gidiyordum ingiltere'ye...
1966 dünya kupası başlarken son iki kupayı peşpeşe kazanan brezilya'nın ne yaptcağı merak ediliyordu. daima iddialı ama dünya kupalarında daima başarısız ingilizlerin kendi evlerindeki finallerde nereye kadar gldeceği de bir başka merak konusuydu. londra'ya ayak bastığımız andan itibaren duyduğumuz tek slogan "ingiltere kupayı kazanacaktı. ciddiyetiyle tanınmış spor yazarları, her zaman kesin konuşmaktan kaçınan ihtiyatlı spor spikerleri, şimdi aynı görüşte birleşiyordu: "kupa ingiltere'nin."
hani kırk gün ne söylenirse çıkar, derler ya... orada da öyle oldu. ingilizler her gün "kupa bizim" diye diye... sonunda kupa gerçekten onların oldu.
finaller şimdiye kadar rastlanmadık ölçüde ilgi çekici başlamıştı. londra'da bir vitrinde teşhir edilen dünya kupası'nın bir gün yerinde yeller estiği görüldü. kupa kaybolmuş ya da çalınmıştı. finaller öncesinde sporcular değil, ama polisler kolları sıvadı. ingilizlerin dünyada ünlü scotland yard'ı, anlı şanlı dedektifleriyle seferber oldu. fakat hiçbir iz bulamadılar. sonunda ufacık bir köpek kupayı buluverdi. londra'nın o güzel parklarından birinde sahibiyle dolaşmakta olan "plckles" adlı küçük köpek. bir ara yerde duran gazete kağıdından pakete koşmuştu. sahibinin de dikkatini çekmişti, köpeğin paketle mücadelesi... kalktı oturduğu park sırasından... gitti, baktı: gazete kâğıdından paketin içinde som altından dünya kupası vardı. küçük "pickles" sahibine de hatırı sayılır bir armağan kazandırmıştı. kendisi yağlı birkaç kemiğe birden sahip olurken...
ingiltere: gordon banks, george reginald cohen, john charlton, robert frederick chelsea moore (kaptan), ramon wilson, norbert peter paul patrick stiles, robert charlton, alan james ball, james peter greaves, roger hunt, john michael connelly teknik direktör: alf ramsey (ingiltere)
uruguay: ladislao mazurkiewicz iglesias, horacio federico troche florencio (kaptan), jorge carlos manicera fuentes, luis ignacio ubina olivera, nestor gonçalves martinicorena, omar caetano otero, julio cesar cortes lagos, milton viera, hector jose silva, pedro virgilio rocha franchetti, domingo salvador perez teknik direktör: ondino viera (uruguay)
yardımcı hakemler: tofik bakhramov (urs), dimiter rumentchev (bul)
england: gordon banks (gk), george cohen, ray wilson, nobby stiles, jack charlton, bobby moore (c), alan ball, jimmy greaves, bobby charlton, john connelly, roger hunt
yedekler: geoff hurst, ron springett, peter bonetti, jimmy armfield, gerry byrne, martin peters, ron flowers, norman hunter, terry paine, ian callaghan, george eastham
teknik direktör: alf ramsey (eng)
uruguay: ladislao mazurkiewicz (gk), horacio troche (c), jorge manicera, nestor goncalves, omar caetano, julio cortes, pedro rocha, domingo perez, luis ubina, milton viera, hector silva
yedekler: pablo forlan, jose urruzmendi, jose sasia, roberto eduardo sosa, nelson diaz, emilio alvarez, eliseo alvarez, hector salva, luis ramos, victor esparrago, walter taibo
temmuz ayında ingiltere'de yapılacak dünya kupası maçları için satışa çıkarılan biletlerden, bugüne kadar 30 milyon türk lirası sağlandığı açıklanmıştır.
kupanın teşhir edildiği binaya güpegündüz giren hırsızlar 840.000 tl değerindeki altından yapılma kupayı götürdüler. olaya scotland yard el koydu...
londra. a p
dünya futbol şampiyonasının mükâfatı olan kupa teşhir edilmekte olduğu vitrinden çalınmıştır.
84,000 dolara (840 000 tl ) sigortalı olan kupa londrada temmuz ayı içerisinde başlayacak olan dünya kupası dolayısı ile cuma günü teşhir edilmeye başlanmıştı.
parlâmento yakınlarındaki bir binada teşhir edilmekte olan kupayı çalan hırsızlar kupanın bulunduğu vitrinin kapısını dün saat 11 ile 12 arasında zorlayarak açmışlardır.
olaya scotland yard el koymuştur.
resmi olarak jules rimet kupası olarak isimlendirilen kupa som altından yapılmıştır.
kupa londraya son iki turnuada şampiyon olan brezilya takımının idarecileri tarafından getirilmişti. bundan evvel aynı kupayı iki defa kazanan memleketler italya ile uruguay olmuştur.
bu üç memleketten birisi bu yıl turnuayı kazanacak olursa kupaya sahip olacaktır. tabii, polis kupayı bulabilirse.
kupanın şakacı kimseler tarafından mı yoksa altını eritip satmayı tasarlayan hırsızlar tarafından mı çalındığı henüz kesin olarak bilinmemektedir.
scotland yard bütün uğraşmasına rağmen çalınan kupayı bulamadı
londra, özel
teşhir edildiği salondan çalınan «dünya kupası» ndan ümit kesilmiş ve derhal yenisinin yaptırılacağı açıklanmıştır.
ingiliz emniyet teşkilâtı scotland yard, gayet sıkı bir araştırmaya girişmiş, fakat kupanın bulunması ihtimalinin zayıflığını da belirtmiştir. dedektifler «kupanın eritilip külçe haline sokulmuş olduğunu sanıyoruz» demektedirler. som altından yapılmış «dünya kupası» 840 bin liraya sigortalı olmakla beraber eritildiği takdirde ancak 80-90 bin lira değerinde bir altın külçesinin ele geçeceği tahmin edilmektedir.
yetkililer hırsızlardan birinin siyah saçlı olması üzerinde durarak lâtin ırkından bir kişi olabileceğini söylemektedirler. olayın basit bir soygun olmadığı, profesyonel birkaç hırsızın işbirliğiyle yapıldığı kanaatini açıklayan ilgililer hırsızların salonun yanındaki metodist kilisesindeki âyin sırasında bu işi yaptığını zannetmektedirler.
çalınan «dünya kupası» mânevi bakımdan «olimpiyat kupası» ndan sonra gelen en önemli kupadır.
ingiliz gazeteleri «hırsızlar arasında bir olimpiyat yapılsa ingiltere kazanırdı» diyor. dünya kupasının çalınması brezilyalıları şaşkına döndürdü...
londra, özel
ingiliz polisi, kupa hırsızlığı hakkında önemli bir ipucu ele geçiremediğini itiraf ederken, organizasyon yetkilileri çalınan kupayı payı getirene 125.000 lira verileceğini açıklamışlardır. büyük mükâfat vaadine rağmen, araştırmada herhangi bir gelişme kaydedilmemiştir.
dünyanın hemen her yerinde büyük akisler yaratan «dünya kupası'nın çalınması» ingiltere'de tam bir panik doğurmuştur. yetkililere çatan gazeteler, kupa'nın çalınmasını «kraliçenin mücevherlerinin çalınmasından daha korkunç» olarak vasıflandırmaktadır. bir gazete ise, «hırsızlar arasında bir olimpiyat yapılsa, ingiltere kazanırdı» diyecek kader ileri gitmiştir.
organizasyon komitesi, polisçe yapılan araştırmanın yanısıra, maçlara aksamamasını sağlamaya çalışmakta ve çalınan kupanın eşini ısmarlamış bulunmaktadır.
brezilya'daki tepki
rio de janeiro, a.a.
dünya kupasının çalınması, ateşli brezilyalıları şaşkına döndürmüştür. böyle bir hırsızlığın brezilya’da olamayacağını belirten futbol federasyonu yetkilileri, «brezilya'da hırsızlar dahi futbol aşığıdır. böyle kutsal bir emaneti çalmak, akıllarından bile geçmez» demiş. «londra’da futbolcularımızı da çalmalarından korkuyoruz» ilavesinde bulunmuştur.
federasyon yetkilisi, «brezilyalıların jules rimet kupasına taptıklarını» söylemiş. «kupanın som altından olması bizim için bir kıymet ifade etmez. dünya kupası demek, breziıya futbol tarihi demektir» şeklinde konuşmuştur.
ingiliz polisinin, kupayı çalanlar arasında siyah saçlı birinin bulunduğunu, bu şahsın lâtin ırkından olabileceğini belirtmesi, brezilyalıları bu bakımdan çok sinirlendirmiş. «biz kupayı çalmak değil, bileğimizin hakkıyla almak için çalışırız» demelerine yol açmıştır.
çalınan dünya kupasının bir kısmı bulunmuştur. bulunan kısım zaferi temsil eden kanatlı heykelin başı üzerinde tuttuğu sekiz köşeli kupa kısmıdır. polis diğer kısımların 48 saat içinde bulunacağını açıklamıştır.
londra, a p profesyonel futbol dünyasının en kıymetli armağanı «julas rimmet» kupası, pichles (turşu) adlı bir köpek tarafından bulunmuştur. altın kupa 8 gün evvel teşhir edildiği bir salondan çalınmıştı.
köpeğin sahibi david corbett olay hakkında şunları söylemiştir: «pichles'i pazar akşamı gezintiye çıkarmıştım. bahçeden geçtiğimiz sırada, yol kenarındaki birşeyi koklamaya koyuldu. paketi açtım. altın kupanın üzerinde (brezilya 1962) yazılı idi. çalınan meşhur kupa olduğunu anladım.»
corbett, 6000 sterlinlik mükâfatı aldığı takdirde köpeğini bir hafta havyarla besleyeceğini söylemiştir.
corbett kupayı polise teslim etmiştir. hırsızlıktan sanık olarak walter blechkley adlı 47 yaşındaki dok isçisi tutuklanmıştı. kupa 84.000 dolara sigortalıdır. madeni kıymeti 8.400 dolar civarındadır. köpeğin sahibi 6000 sterlin mükifatı almıştır.
dünya futbol kupasını çalmak ve kendisine 15.000 sterlin verilmediği takdirde altın kuupayı eritmek tehdidinde bulunmakla suçlandırılan 47 yaşındaki liman işçisi edward betchley'in duruşmasına dün burada başlanmıştır.
dünya kupasında ingiltere ile açılış maçında karşılaşacak uruguay milli takımı hâlen çok formdadır. bu kupaya bîr hayli iddialı olarak hazırlanan uruguay arjantin takımı luzy fuerza’yı 5-1 yenmiştir.
dünya futbol kupası resmen ingiltere futbol federasyonuna iade edilirken, kupayı çalmaktan sanık şahıs da mahkeme önüne çıkmıştır.
30 sm, yüksekliğinde som altından yapılmış kupa sivil polislerin refakatinde ingiliz futbol federasyonu genel merkezine götürülerek başkan joe mears'a teslim edilmiştir.
temmuz’da yapılacak dünya kupası şampiyonası karşılaşmalarında muhtemelen ingiltere'nin forvet hattında oynayacak olan bobby charlton, ingiliz futbol yazarları derneği tarafından yılın futbolcusu seçilmiştir.
meşin topa ayakla hükmedilen «futbol» da dünyanın en güçlü milletini ortaya çıkarmak arzusunun duyulması, yarım yüzyıldan daha eski günlere dayanır. 1904 de fifa'nın kuruluşu ile birlikte futbolda bir dünya şampiyonası düzenlenmesi fikri de zihinlerde yer almış, ancak bu fikrin gerçekleşmesi için 26 yıllık bir sürenin geçmesi gerekmiştir. olimpiyatlardaki futbol turnualarının sadece amatörleri çarpıştırdığı ve gerçek dünya şampiyonası hüviyetini taşımadığı iddiası, profesyonellerin de katılacağı bir dünya futbol şampiyonası düzenlenmesi isteğini çabuklaştırmıştır. böylece 1930 yılı, futbolde dünya kupa'nın doğuşuna sahne olmuştur. 1930‘dan bu yana geçen 36 yıl ise, dünya kupası'nı spor âleminin en büyük organizasyonlarından biri önemine kavuşturmuştur. nitekim iki hafta sonra ingiltere'de finalleri oynanarak sekizinci dünya kupası, içinde bulunduğumuz 1966 yılına damgasını vuran en büyük spor olayı değerini taşımaktadır işte «milliyet», heyecanı ingiltere'den dünyanın her yanına dalga dalga yayılacak bu muhteşem şampiyonayı, bütün diğer olaylardaki gibi, en iyi şekilde aksettirmek amacıyla hazırlıklarını tamamlamış bulunmaktadır. bugünden itibaren dünya kupas'na ait en canlı haber, not, röportaj ve fotoğrafları sunacak olan «milliyet», 11 temmuz'dan 30 temmuz'a kadar sürecek final karşılaşmalarını da yerinde izleyecektir.
uluslararası büyük organizasyonlarda, o turnuayı sembolize eden bir amblem bir maskot bulunması, gelenek halini almıştır. işte 1966 dünya kupası'nın ev sahibi ingilizler de, düzenlikleri şampiyona için bir maskot yaratmışlardır. ingiliz bayrağını aksettiren ceket giymiş ve futbol oynayan bir aslan şeklindeki maskota «willie» adı verilmiştir. adına bir de şarkı bestelenen ve plâğı çıkarılan maskot «willie», daha şampiyona başlamadan dünya çapında ün kazanmış. sekizinci dünya kupası'na ait her yayında «willie» nın resmi ve ismi yer almağa başlamıştır. «willie», çeşitli hâtıra eşyasına basılan resimleri sayesinde, ingiltere'ye, özellikle dünya kupası organizasyon komitesine büyük gelir de sağlamaktadır. «willie» nin böylesine popüler olması, ayrıca mali bakımdan büyük bir kaynak yaratması, ingilizlerin «willie» yi dünya kupası'ndan sonra da yaşatmalarına imkân verecektir. ingiliz futbol federasyonu başkanı joe mears, bu noktayı resmen de açıklamış ve «sevimli maskot willie, finaller bittikten sonra emekliye ayrılmayacak, federasyonumuzun, futbolümüzün devamlı maskotu olarak görevine devam edecektir» demiştir.
* dünya kupası finallerinde 9 maça sahne olacak ünlü wembley stadı kalelerinde «polietilen»den yapılmış beyaz ağlar kullanılacak. paslanıp çürümeyen ve sertleşmeyen bu tip beyaz ağlar, gece maçlarında da kolayca belli olduğu için tercih ediliyor.
* ingiltere'deki finalleri izlemek için dünyanın hemen her köşeşinden organizasyon komitesi'ne bilet istekleri ulaşıyor, istatistikler, bilet taleplerinin tam 92 memleketten geldiğini ortaya koydu. en fazla müracaat yapan ülke ise, son iki kupanın şampiyonu brezilya...
* grup maçlarında puan eşitliğinden ötürü karşılaşmaların tekrarı gerekmediği takdirde, sekizinci dünya kupası finallerinde 32 maç oynanacak. bunlardan 24’ü grup karşılaşmaları olacak. 4’ü çeyrek final, 2'si yarı final, 1'i üçüncülük, 1'i de final maçı..
* ingiltere'deki finallerde 32 müsabakadan 23'ü «gece maçı» olarak oynanacak, 9’u ise gündüz yapılacak. gece maçlarının başlama saati, londra ayarıyla 19.30 olarak tesbit edildi.
* bugüne kadar yapılan dünya kupası maçları biletlerinden sağlanan gelir, 40 milyon lirayı buldu.
* final biletleri için başvuran ülkelerin sayısı, 110'a çıktı. bu arada yeni gine'den de 2 müracaat var.
* ingiliz futbol federasyonu, takımlarının kupayı kazanması halinde oyunculara 550 bin lira prim dağıtacak. futbolcuların maç primi de, 1500'er lira.
* ingiltere'de içki satışları ile ilgili sert kanunlar dünya kupası sırasında yumuşatılacak ve «pub» adlı özel ingiliz meyhaneleri daha geç saatlere kadar açık kalabilecek.
* arjantin'deki ihtilâl, dünya kupası finallerinde almanya, ispanya ve isviçre ile aynı grupta oynayacak olan arjantin milli takımının da şansını etkiliyor. çeşitli mali güçlüklerle finallere gidebilen arjantinli futbolcuların prim yönünden ümitlerinin kırılmasıyla final maçlarında büyük varlık gösteremeyecegi sanılıyor. çünkü şu anda arjantin’de yetkililer. dünya kupası ile değil, ülkede huzurun yerleşmesiyle meşgul.
* gene arjantin'le, gene ihtilâlle ilgili haber: arjantin'in fifa temdilcisi dr. francisco parette istifa zorunda kaldı. çünkü temsilci, devrilen cumhurbaşkanının yardımcısı carlos parette'in kardeşi...
* finallere katılacak isviçre milli takımının yaş ortalaması: 27.
* dünya kupası'nı hangi takımın kazanacağı hakkında ingiltere'de devamlı tahmin tablosu yayınlanıyor. son haftanın tablosunda takımların kazanma şanstan şöyle: brezilya 2'de bir, ingiltere 5'te bir, arjantin 7’de bir, italya 9’da bir, rusya 9’da bir, almanya 14’te bir, portekiz 14’te bir, macaristan 20’de bir, ispanya 28’de bir. fransa 28’de bir. uruguay 40’da bir, şili 50’de bir. bulgaristan 66’da bir. isviçre 100’de bir. meksika 100’de bir. kuzey kore 200’de bir.