“maalesef o zaman antrenörümüz olan gündüz abi’yle ters düştük. hayatımda en çok sevdiğim insanlardan biridir. galatasaray karadeniz seyahatine çıktı fakat ben kulüpten koptum. gitmeden evvel bana, ‘gel yine eskisi gibi devam edelim,’ demesine rağmen ben kabul etmedim. ihtilafı aslında benimle değildi, başkasıyla olmuştu ama ben hazmedemedim; söyleyemem bunu. özcan başaran, doğan koloğlu, hikmet, gültekin, bülent varol, ben, kaleci sabih, nejat, fenerbahçeli burhan, beşiktaşlı dursun, hep beraber emniyet kulübüne gittik. emniyet kulübünün başında fenerbahçe’nin eski kalecisi rıza nemli vardı. idare heyetinde fenerbahçe’nin eski sağ açığı niyazi sel, bir yanında da galatasaray’ın eski sol açığı danyal vuran ‒ bizim ana bir baba ayrı ağabeyimiz ‒ vardı. biz gelmeden önce emniyet on takımlı istanbul liginde her sezon onuncu olurdu. biz o sene altıncı olduk. bizi yalnız beşiktaş iki maçta birden yendi, onun dışında hiçbir takım iki maçta yenemedi. galatasaray’a bir yenildik bir berabere kaldık, fenerbahçe’yi bir yendik bir yenildik.”