şöhretli futbolcu sarı - lacivertli takıma 405 gol kazandırdı. f. bahçe'de uzun oynama rekoru 21 yılla fikret kırcanda, gol krallığı ise 470 golle halen zeki rıza sporel'e aittir.
fenerbahçe diyince aklıma üç buyuk rekor gelir. sarı - lâcivert forma ile tam 21 yıl. sahibi fikret kırcan. sarı - lacivert forma altında tam 470 gol. sahibi zeki rıza. ve nihayet sarı - lacivert forması 14 yılda lam 600 defa giymek ve ona 405 gol kazandırmak...
evet, lefter küçükandonyadis bugün beykoz karşısında tam 600 üncü defa sarı - lacivert formayı giyecek... 14 yılda 600 defa aynı formayı giymek dünyada pek az futbolcuya nasip olmuştur.
«ne bileyim ben?» diyor, lefter, «belki bugüne kadar bin maç oynamışım» onun, beyoğluspor, taksim, diyarbakırspor, fiorentina, nice maçları ve nihayet 30 milli maçı hesaplanırsa elbette ki, 1000 maç oynamıştır. ancak lefter'in bilmesi gereken bir şey varsa; o da sarı - lâcivert forma ile tam 600 maç yapmasıdır. 600 maç bu; 54.000 dakika, hem de birbirinden heyecanlı. bazen 40 derece sıcak, bazen sıfırın altında -13 de geçen 54.000 dakika... bu kadar zaman yağmurun, karın altında demiri bıraksak çürürdü. ama geçen zaman kurt futbolcuyu sadece çelikleştirmiş...
lefter, 600 maçtan hangisinde daha çok heyecan duyduğu sualini gülümseyerek karşıladı: «heycan mı?» dedi. «futbol sahasına heyecan duymadan çıkan adam, muvaffak olamaz.» sonra devam etti: «her maçta heyecanlanırım. ama bende herbirinin bambaşka hatıraları vardır. mesela csepell'i macaristan'da elediğimiz maç. nice takımına karşı kendi sahasında oynadığımız maç... ve nihayet üçüncü galatasaray maçım. hçbirini unutamam...»
g. saray'a attığı üç gol
evet, üçüncü galatasaray maçında rakiplerimize tam üç gol atmıştım. fenerbahçe de maçı 3-1 kazanmıştı... bu benim sarı - lâcivert forma ile galatasaray'a karşı oynadığım ve neticesinden en fazla sevinç duyduğum maçlardan biridir. 21 mart 1948 günü fenerbahçe stadında galatasaray ile lig maçı oynamak üzere karşılaştık. takımımız sahaya: cihat - murat, hilmi - salâhattin, samim, kâmil - k. fikret, erol, ahmet, ben ve halil tertibiyle çıkmıştı.
galatasaray kadrosu şöyleydi: erdoğan - fazıl, salim, musa, bülent, doğan - isfendiyar, naci, muhtar, muzaffer, gazanfer.
ilk golü ahmet ağabeyden aldığım pasla yaptım. muhtar ikinci devrede beraberliği sağladı. maçın bitmesine 15 dakika kalmıştı. berabere durumda idik. kendi sahamızda muhakkak galip gelmeliydik. bu anda erol, sağdan bir orta yaptı. top önce halit ağabeye sonra bana değip kaleden içeri girdi. biraz sonra selâhattin'in pasını da gole çevirince fenerbahçe benim gollerim ile maçı 3-1 kazanmış oldu. bugün 39 yaşında, 600 defa giydiğim sarı - lâcivert formaya, 46ncı golü kazandırmak üzere aynı heyecanla sahaya çıkıyorum.»
fenerbahçe stadı’nda, fenerbahçe – galatasaray son lig maçını, 21 mart 1948 yılında yapmış…
ben o maçın altı-yedi basamaklı açık tribünündeki seyircilerinden biri idim. o gün fenerbahçe, galatasaray’ı 3-0 yenmiş, sahayı kendi bahçesi imişçesine kullanan muhteşem lefter, maçın bütün gollerini atmıştı.
…
not: haberde maç hakkında 3-0 denmiş ama maçın asıl skoru 3-1 dir.
21.mart.1948 - 69 sene önce bugün fenerbahçe, istanbul ligi 11.hafta maçında galatasaray'ı 3-1 mağlup etti. fenerbahçe stadı'nda, tıklım tıklım dolu tribünler önünde, mustafa güventürk'ün hakemliğinde oynanan karşılaşmada fenerbahçe, cihat arman - murat alyüz, hilmi ardağ - selahattin torkal, samim var, kamil ekin - fikret kırcan, erol keskin, ahmet erol, lefter küçükandonyadis, halit deringör; galatasaray ise erdoğan atlıoğlu - fazıl göknar, mehmet salim şatıroğlu - musa sezer, bülent eken, doğan koloğlu - isfendiyar açıksöz, naci özkaya, muhtar tucaltan, muzaffer tokaç, gazanfer olcayto onbirleriyle mücadele ettiler. sarı-lacivertlilerin gollerini 34 ve 81.dakikalarda lefter küçükandonyadis, 73.dakikada halit deringör, galatasaray'ın tek golünü ise 70.dakikada muhtar tucaltan attı. 22 mart 1948 tarihli, 47 sayılı türkspor dergisi, bakın maçın atmosferini nasıl anlatmış: “henüz zaman büyük maç için çok erken olduğu halde, stad hıncahınç dolu. herhalde şimdilik 15 bini çok aşkın. bilmem daha sonra gelecek olanlar nerelerde yer bulup oturacaklar. bu muazzam kalabalık birinci devre lig maçının bir revanşı olan iki ezeli rakibin karşılaşmasını büyük heyecan içinde bekliyor. işte bu heyecan şimdiden yer yer kendini göstermekte... tribünlerden rengarenk bayraklar yükseliyor. yüksek perdeden şarkılar söyleniyor, daha neler neler ve hatta maç esnasında uçurulacak sarı-lacivert kurdeleli kuşlar bile mevcut............”