11.kasım.1932 - 84 sene önce bugün galatasaray, iki maç için istanbul'a gelen bulgaristan'ın levski sofya takımına 2-0 yenildi. taksim stadı'nda oynanan bu önemli karşılaşmayı refik osman top yönetirken galatasaray sahada avni kurgan - tevfik baha, burhan atak - şakir baruer, ulvi yenal, suphi batur (ibrahim tusder) - mehmet leblebi, necdet cici, rasih minkari, haydar, rebii erkal onbiriyle mücadele etti. galatasaray kalecisi ulvi yenal bu maçta orta sahada oynadı. bulgarlar ikinci maçlarında da fenerbahçe'yi 2-1 yenmeyi başardılar.
bulgar'ların leviski takımı da bu cuma ve pazar günleri fener ve galatasaray ile iki maç yapmak üzere müracaat etmiş ve müzakerat cereyan etmişse de dün akşama kadar bulgar’lardan gelip gelmiyeceklerine dair bir cevap alınamamıştır.
haftaya cuma günü bulgar leviski takımı fenerbahçe takımile bir maç yapacaktır. bulgar millî takımile şehrimize gelen leviski takımının oyuncuları burada kalacaklar ve bu takımın diğer oyuncuları da çarşamba günü buraya geleceklerdir.
10 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
leviski takımı cuma günü ilk maçını yapıyor
cuma günkü maç galatasaray'la olacak
bulgar millî takımile şehrimize gelen leviski kulübü oyuncularından yedisi şehrimizde kalmışlardı. bu takımın diğer oyuncuları da bu sabahki trenle şehrimize geleceklerdir. leviski takımı cuma günü taksim stadyomunda galatasaray takımile bir müsabaka yapacaktır. ikinci müsabaka da pazar günü gene taksim stadyomunda fenerbahçe takımile yapılacaktır.
balkan şampiyonu olan bulgar milli takımına yedi, sekiz oyuncu veren leviski takımı, bulgaristan'ın en kuvvetli bir futbol takımıdır. bulgar millî takımile burada yaptığımız müsabakalarda, bulgar futbolcularının nasıl oynadıklarını yakından gördüğümüz için cuma günü yapılacak müsabakanın ehemmiyetini takdir etmekteyiz.
galatasaray takımının cuma günü nasıl bir kadro ile sahaya çıkacağını henüz bilmiyoruz. fakat bulgar’larla biri galibiyet, diğeri mağlûbiyetle neticelenen iki müsabaka yaptıktan sonra bu maçlar için her halde çok kuvvetli olmamız lâzımdır.
11 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
galatasaray - leviski!
maruf bulgar takımı ile galatasaray bugün saat 3 te karşılaşıyorlar
bugün taksim stadyomunda galatasaray takımile karşılaşacak olan leviski takımının bir kısım oyuncuları da dün sabah şehrimize gelmiştir. bugünkü müsabaka saat üçte başlıyacaktır.
galatasaray takımı bugün bulgar'ların karşısına zayıf bir kadro ile çıkacaktır. geçen pazar günü yapılan sofya - istanbul maçında yaralanan nihat bey bugün oynıyamıyacaktır. nihad’ın yerinde eski kaleci ulvi bey oynıyacaktır.
ve galatasaray takımı şu şekilde sahaya çıkacaktır:
sağ açıkta oynıyacak olan oyuncu, yüksek atlama şampiyonu haydar beydir. takımın bu şekline bakılırsa, hakikî kuvvetlerini bize göstermiş olan bulgar takımının karşısında mağlûp olmak muhakkak addedilmektedir. bilhassa, ulvi gibi senelerce kaleci oynamış olan bir oyuncunun, sıkı bir maçta takımın belkemiğini teşkil eden bir mevkie konulması hiç te doğru değildir. bugün galatasaray takımı oyuncuları arasında merkez muavini oynıyacak başka iyi bir oyuncu yoktur ve takımı bu şekilde çıkarmak bir zaruret neticesidir. fakat kuvvetli bir ecnebi takımile maç yapılırken zayıf bir kadro ile çıkmak büyük bir hata olur.
galatasaray kulübü umumî kaptanının, takımının zayıf mevkilerini, diğer kulüplerden, bilhassa istanbulspor’dan alacağı bir iki oyuncu ile takviye etmesi çok muvafık olur. bilhassa merkez muavin mevkii için ya salâhattin ve yahut hasan beylerin alınması lâzımdır. bugün galatasaray, bulgar'lara mağlûp olursa, bunun fena neticesi yalnız galatasaray’a değil, bütün türk futbolüne şamil olacaktır.
leviski takımı, ikinci müsabakayı pazar günü gene taksim stadyomunda fenerbahçe takımile yapacaktır.
12 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
dün bulgar'lara 2-0 yenildik!
galatasaray zayıf bir takım çıkardı, fena oynadı
çukurbostan’da karagümrük altayı, rumelihisar da heybeliada’yı yendi
galatasaray takımı, dün leviski takımile taksim stadyomunda karşılaştı ve 2-0 mağlûp oldu. galatasaray’ın dünkü oyununu ve takımın şeklini gördükten sonra mağlûbiyetin bu derecesine sevinmek bile lâzımdır. yoksa, bulgar takımı biraz düzgün oynıyabilmiş olsaydı, lâakal beş sıfır galip gelebilirdi.
galatasaray şimdiye kadar bu kadar zayıf bir kadro ile bir ecnebi takımının karşısına çıkmamıştı. muhtelif hâdiseler ve muhtelif sebepler, galatasaray takımını bu za’fa uğrattıkan sonra böyle bir maça esasen lüzum yoktu. fakat bu karşılaşma daha evvelden kararlaştırıldığı için takımın takviyesi icap ederdi galatasaray takımının bu kadar zayıf bir şekilde sahaya çıkacağını öğrendiğimiz vakit, takımın, diğer kulüplerden alınacak oyuncularla takviye edilmesi lüzumunu ileri sürmüştük. bunu, daha evvelden takım kaptanının düşünmesi lâzımdı. fakat her nedense yapılamadı ve hiç yoktan bulgar’lara yenildik.
ecnebi takımlarla yaptığımız her hususî maçta, vakıa yenilen münferit vaziyette kulüplerimiz oluyor. fakat bu kadar mağlubiyetler tamamen türk futboluna izafe ediliyor. bulgar’ların dün kazandıkları galibiyet sofya’da galatasaray’ın mağlûbiyeti şeklinde değil, türk futbolunun mağlûbiyeti suretinde tefsir edilecektir. bunun içindir ki, biz, ecnebi takımlarla temas ederken daima kuvvetli çıkmağa ve yenebileceğimiz kuvvetlerin önünde mağlûp olmamağa gayret etmeliyiz. ecnebi temaslarında kulüpçülük gayretkeşliğinin yeri ve manası yoktur ve bu maç bir ders olmalıdır.
bulgar’lara yenilen galatasaray takımı işte şu kadro ile çıkmıştı:
takımın bu şekli hakkında uzun uzadıya izahat vermeği lüzumsuz buluyoruz. bir vakitler türkiye’nin en iyi kalecisi olan bir oyuncunun merkez muavin ve türkiye yüksek atlama rekortmeni bulunan bir atletin de sağaçıkta oynadığı bir takımın, değil bulgar takımı karşısında, her hangi bir diğer takım karşısında bile nasıl bir netice alacağı daha oyuna çıkmadan anlaşılabilir.
biz, bu satırları, galatasaraylı oyuncuları mağlûp olduklarından dolayı muahaze etmek maksadile yazmıyoruz. çocuklar, ellerinden geleni yaptılar. esasen kendilerinden fazla bir şey beklemek te abes olurdu. maksadımız, bir hakikati ifade etmek ve badema böyle hatalara düşmemek için nazari dakkati celbetmektir.
bu feci müsabakanın nasıl olduğunu kısaca anlatalım:
oyunun ilk dakikalarında galatasaray muhacimleri güzel bir akın yaptılar. bu akınlar esnasında gol olması çok muhtemeldi. bir taraftan bulgar müdafaasının bu hücumları durdurması, diğer taraftan da galatasaray muhacim hattı ile muavin hattının arasında geniş bir boşluk bulunması gol vaziyetine giren topu, kolaylıkla uzaklaştırdı.
galatasaray’ın ilk hızı müsbet bir netice vermeden geçtikten sonra bulgar’lar mukabil hücuma geçtiler. galatasaray kalesine bir frikik cezası verildi. bulgar’lar, bu cezadan enfes bir gol kazandılar. bir sayı kazanan bulgar takımı yavaş yavaş hâkimiyeti de aldı ve devre sonuna kadar serbest oynadığı halde kendi beceriksizliklerinden başka gol yapamadı.
ikinci devreye başlandığı vakit galatasaray feci bir vaziyete girdi. bulgar'ların tazyiki dört beş dakika kadar devam etti. bir netice vermedi. galatasaray, bu tazyiki kırdıktan sonra iki üç güzel hücum yaptı. bir defasında soldan giden bir hücum, sağ tarafa döndü, rasih güzel bir şutunu dışarı attı, diğerinde de haydar, topu kalecinin eline tevdi etti.
bulgar'lar da bu işten kolayca sıyrıldılar ve tekrar galatasaray kalesine aktılar. galatasaray müdafilerinden birisi, bulgar muhacimlerinden birini tehlikeli surette tevkif ettiği için bulgar’lar ikinci gollerini penaltıdan yaptılar. bu vaziyetten sonra galatasaray tam bir ümitsizliğe düştü, bulgar’larda da gösterecek başka marifet kalmamıştı, oyun zevksiz bir şekil ve manasız bir mücadele halini aldı ve nihayet bitti.
bulgar takımile yarın fenerbahçe karşılaşacaktır. fenerbahçe takımının da arzu edildiği kadar kuvvetli olmadığı söyleniyor. eğer bu hakikat ise, yukarıda zikrettiğimiz sebep ve ihtiyaçları, fenerbahçe için de kabul etmek lâzımdır. ecnebi takımlarına karşı daima kuvvetli çıkmak, futbolda en birinci düsturumuz olmalıdır. yoksa bu mütevali mağlûbiyetler dolayısile günün birinde futbol sahalarında seyirci göremiyeceğiz.