20.mart.1931 - 86 sene önce bugün fenerbahçe, istanbul ligi 9.hafta maçında galatasaray'ı 2-0 mağlup etti. taksim stadı'nda, kemal halim gürgen'in hakemliğinde oynanan karşılaşmada fenerbahçe, rıza nemlioğlu - cevat seyit, ziya atamer - mehmet reşat nayır, sadi çoban, fikret arıcan - niyazi sel, alaeddin baydar, zeki rıza sporel, muzaffer çizer, şaban topkanlı; galatasaray ise avni kurgan - burhan atak, vahi oktay - müçteba remzi, nihat bekdik, şakir baruer - mehmet leblebi, kemal faruki, ulvi yenal, mithat ertuğ, rebii erkal onbirleriyle mücadele ettiler. sarı-lacivertlilerin gollerini 65.dakikada niyazi sel, 75.dakikada da zeki rıza sporel attı. galatasaray kalecisi ulvi yenal bu karşılaşmada santrafor oynadı.
iki güzide takımdan bugün temiz, kavgasız, kardeşçe bir maç bekliyoruz
— hangisi kazanacak?
her galatasaray - fener maçının arifesinde olduğu gibi bu defa da, ayni sual ağızlarda dolaşıyor; bugün maç başlıyınca, hatta belki de bitinciye kada bu sual devam edecek? sporcu, spor meraklısı, hatta hiç sporla alâkası olmıyan binlerce kişi yalnız istanbul’da değil, bütün türkiye’de bu maçın neticesini bekliyor.
galatasaray - fener maçı, milli ehemmiyeti haiz bir hâdisedir. her sene iki üç defa merakları tahrik eder, etrafında bir sürü dedikodu olur. nihayet iki taraf bir buçuk saatlik bir mücadeleden sonra ya birbirlerini mağlûp ederler, galipler ve taraftarları sevinir, mağlûplar ve taraftarları üzülür. yahut ta berabere kalırlar. bu neticeden de memnun veya müteessir olanlar vardır.
nitekim bu defaki maçta fener'liler mağlûp ta olsalar, berabere de kalsalar müteessir olacaklardır, galatasaray'lılar ise galip te gelseler, berabere de kalsalar sadece memnun olacaklardır.
acaba maçı kim kazanacak?
her maçtan evvel gazeteciler, karilerin bu merakını izaleye çalışırlar. bazı tahminler, istibdaller yürütürler. fakat yapılan tahminlerin çoğu boş çıkar. meselâ, futbol mevsimi başlarken yapılan tahminlerin hemen kâffesi galatasaray’ın aleyhinde idi. eksik ve idmansız galatasaray’ın tam ve idmanlı fener’in karşısında mağlûp olacağını muhakkak addedenler vardı. halbuki fener, maçın son dakikalarında yaptığı bir tek sayı ile zorzoruna berabere kalabildi. bu suretle bütün tahminler boşa çıktı?
bu defa da tahminlerin coğu galatasaray’ın lehinedir. galatasaray tamamdır. bir iki uzvundan maadası idmanlıdır, fener geçen hafta, vefa’ya 0-2 yenilirken galatasaray beşiktaş’ı 1-3 mağlûp etmiştir; binaenaleyh talih daha ziyade galatasaray’a müteveccihtir; diyorlar.
acaba öyle mi olacak, yoksa geçen defaki gibi bir sürpriz karşısında mı kalacağız? bizim fikrimizce, her iki takımın da birbirine nazaran zayıf ve kuvetli tarafları vardır. manevî kuvvet tibarile tefevvuk galatasaray'dadır. bütün lik maçlarında hiç bir defa yenilmemiştir. rakibinin geçen hafta fena bir oyununa ve mağlûbiyetine şahit olmuştur. her halde galatasaray’ın sinirleri fener’e nazaran daha az gergindir.
fenerliler ise geçen cumaki gayrimuntazır mağlûbiyetten sonra, daha asabidirler; fakat bu mağlûbiyet onların gözünü açmıış, daha fazla çalışmağa sevketmiştir. bugün mağlûp olmamak için büyük bir gayretle çalışacakları şüphesizdir.
iki takımın nasıl çıkacakları malûm olmadığı için maddî kuvvetlerini tahlil etmemize imkân yoktur.
takım teşkilinde sürpriz yapmakla meşhur yusuf ziya b., hiç şüphesiz gene bir fevkalâdelik yapacaktır. geçen maçta orta muavin oynıyan ulvi beyin tekrar istanbul’a gelmiş olması, millî takım kalecisinin bugün gene oynıyacağı zehabını hasıl etmiştir. nerede oynıyacak, kalede mi, merkez muavin yerinde mi, yoksa merkez muhacim mevkiinde mi? herkes ulvi’yi beğendiği yerde oynatıyor belki de hiç oynamıyacak. acaba mütekait müçteba da oynıyacak mı? malûm ya geçen maçta, daha bidayette düşüp sakatlanmasına rağmen meşhur fikret’e adım attırmamıştı.
geçen hafta sol iç oynıyan mithat nerede oynıyacak? müdafi mi, muavin mi, muhacim mi?
iki sene evvel bir galatasaray - fener maçında avağı kırılan mehmet nazif bir müddettenberi idman yapmaktadır. o da oynıyacak mı?
işte galatasaray takımına ait bir sürü sualler ki sır vermez yusuf ziya beye sorduğumuz zaman yalnız tebessüm ederek:
— yarın görürsünüz, diyor.
galatasaray’daki bu değişiklik ihtimallerine karşı şimdiye kadar daima ayni şekilde çıkan fener’de de bu defa bazı tebeddüllerden bahsediliyor.
— bekir almanya’dan gelmiş, hacı bekir zade muhittin beyin evinde saklı imiş. bugün ansızın çıkacakmış!
— acaba fener muhacim hattı nasıl çıkacak? vefa’ya çıktığı gibi mi yoksa eski şeklinde mi?
— alâettin muavin, şaban muhacim oynıyacakmış!
— kadri hakikaten oynamıyacaksa, yazık!
bu dedikodular gösteriyor ki fener takımı da nihayet esrarengiz olmuştur. bu suretle her iki takım birbirine gol yapmadan evvel sürpriz yapmağı düşünüyorlar.
kadroları sarahaten malûm olmıyan takımlar hakkında, şu kazanacak, bu kazancak diye mütalea yürütmek elbette doğru olmaz.
her zaman dediğimiz gibi kim iyi oynarsa, kim asabiyete kapılmazsa o kazanacaktır. oyunculardan, hakemden, halktan ve zabıta kuvvetlerinden ricamız şudur:
kardeşçe bir rekabetin çirkin bir dövüşe müncer olmamasına son derece dikkat etmek!
beşiktaş - vefa maçına gelince...
bugün, galatasaray - fenerbahçe maçından evvel yapılacak olan vefa - beşiktaş müsabakası da, öteki büyük maç kadar ehemmiyetlidir. bilhassa vefa'lıların geçen hafta fenerbahçe’yi 0-2 mağlûp etmeleri, vefa - beşiktaş maçına hususî bir kıymet vermiştir. beşiktaş, birinci kümede galatasaray ve fenerbahçe’den sonra üçüncü olarak gelmektedir. ve bu ötedenberi böyle devam ediyordu. vefa'lıların geçen haftaki galibiyeti, bu sırayı değiştirebilecek midir? vefa'lıların, bugün, beşiktaş’ı da yenmek için azami kudretlerini sarfedeceklerine şüphe edilemez. geçen hafta galatasaray’a mağlûp olan beşiktaş’ın bugün vefa’nın karşısında çok müşkül vaziyete düşeceği muhakkaktır.
hakikati söylemek lâzım gelirse, bugünkü futbol maçları içinde zevkle seyredilecek müsabaka vefa - beşiktaş maçı olacaktır.
galatasaray'ın mağlûbiyeti, takımın iyi teşkil edilmemiş olmasından ileri gelmiştir
senenin en mühim futbol müsabakası dün yapıldı. galatasaray ve fenerbahçe takımları lik maçlarının ikinci devresinde gene karşı karşıya geldiler. ilk devrede bu iki takım birer sayı ile berabere katmıştı, dünkü oyunda ise fenerbahçe sıfıra karşı iki sayı yaparak iyi ve parlak bir netice elde etti.
bu büyük müsabakanın şerefine hava bir yaz gününü andırıyordu. günlerdenberi neticesi hakkında bin türlü mütalealar yürütülen, tahminler yapılan müsabakayı görmek üzere stadyuma gelenlerin adedi sekiz binden fazla idi. o kadar ki, saat dörtten sonra stadyumun kapılarını kapamak zarureti hasıl olmuş, yüzlerce meraklı dışarıda kalmıştı.
takımlar sahaya çıkmadan evvel, seyircilerin yegâne düşüncesi, iki taraftan birinin galibiyet ve mağlûbiyetinden ziyade nasıl bir kadro ile sahaya çıkacakları idi. çünkü, bu maçta oynıyacak oyuncuların isimleri o kadar gizli tutulmuş, takımlara o kadar esrarengiz bir mahiyet verilmişti ki, bunu merak etmemek mümkün değildi.
takımlar sahaya çıktığı vakit bu merak bertaraf edildi. hakikaten iki tarafta kadrolarında hayli tebeddülât yapmışlardı. galatasaray takımı şöyle teşkil edilmişti:
avni bürhan vahi mücteba nihat şakir l. mehmet kemal faruki ulvi mitat rebii
fenerbahçe takımı da şöyle yapılmıştı: rıza cevat ziya reşat sadi fikret niyazi alâettin zeki muzaffer şaban
takımların bu yeni şekilleri, evvelâ herkeste bir hayret uyandırdı. bir vakitler, milli takımda kalecilik eden bir oyuncunun merkez muhacim mevkiine getirilmesi ve en iyi sol açık oynıyan bir oyuncunun da son muavin olarak oynatılması hayret edilmiyecek bir buluş değildi.
bu çetin müsabakayı idare etmek mes’uliyetini, kemal halim bey üzerine almıştı. sekiz bin ağızdan yükselen vaveylâ ile beraber oyuna başlandı. fener'liler, geçen hafta vefa'nın önünde uğradıkları ademi muvaffakiyetten ders almış olacaklar ki canlı, seri ve muntazam bir surette akın yapmağa başladılar. üç dakika sonra galatasaray, fener'in tazyiki altına girmiş bulunuyordu. fener'liler, bilhassa sol cenahlarından kuvvetli akınlar yapıyorlar. galatasaray'ın bu zayıf muavin hattını kolaylıkla aşarak müdafaa hattına kadar iniyorlar, ancak müdafaanın iyi çalışması gol fırsatı vermiyordu.
galatasaray’a arka arkaya iki üç defa frikik cezası verildi. bunlardan birisi muhakkak gol olabilecekti. avni, büyük bir meharetle bu tehlikeyi atlattı. on altıncı dakikaya kadar oyun bu şekilde devam etti, fener'liler, ilk hakiki sayı fırsatını bu dakikada kaçırdılar. zeki, kalecile karşı karşıya geldiği zaman, avni ayaklarına atıldı, topu kurtardı, fakat galatasaray’ın fedakâr kalecisi yaralandı, elinden kurtulan topu da niyazi boş kaleye atamadı.
avni’yi dışarı çıkardılar, yerine ulvi geçti, galatasaray on kişi kaldı. talih, tamamen fener’lilere göleryüz gösteriyordu. fakat galatasary’ın on kişiye inmesi müdafaayi daha ziyade gayretli oynamağa sevketti. fener'lilerin hücumu devam ediyor, galatasaray'lılar da münferit akınlarla mukabele etmek istiyorlar, maamafih top gol yapacak vaziyete girmiyor. otuzuncu dakikadan sonra oyunda tevazün hasıl oldu. galatasaray hücum ediyor, akınlara muvaffakiyetle mukabele ediyor, berabere vaziyet bir türlü bozulamıyor. devrenin son dakikasında galatasaray’a korner oldu, bunu da atlattılar. ilk devre bu suretle bilânetice bitti.
ikinci devrede
ikinci devrede avni topallıya topallıya gene sahaya çıktı. galatasaray takımı gene on bir kişi oynıyor. buna rağmen fener’lilerin hâkim oynadıkları aşikâr olarak belli oluyor. bir iki gol fırsatı kaçıyor. fener’in tazyiki devam ediyor. galatasaray bir aralık canlanır gibi oldu, müessir bir akın yaptı ve onlar da fırsat kaçırdılar. oyunda gene tevazün hasıl oldu, bilânetice mukabil akınlar başladı.
yiriminci dakika. fikret, alâettin’e güzel bir pas verdi. alâettin şut çekti, direğe vurdu, muzaffer yetişerek kafa ile topu kaleye soktu.
fener’liler ilk golü bu suretle yaptıktan sonra galatasaray takımında bazı tebeddülât yapıldı, ulvi merkez muavin mevkiine, nihat merkez muhacim mevkiine geçtiler. kemal faruki ile l. mehmet te bir aralık yerlerini değiştirdiler. oyun sert, seri bir şekil aldı. galatasaray bütün canını dişine takarak fener kalesine saldırdı, bir iki favl de oldu, fakat buna rağmen otuzuncu dakikada zeki, sağ açıktan aldığı iyi bir pasla ikinci golü yaptı.
ikinci golden sonra galatasaray'lılar adeta şaşkın bir vaziyete düştüler. mithat ta muavin oynamağa başladı. topun sevk ve idaresi tamamen fener'lilere geçti, onlar da fazla gol yapmaktan vaz geçerek topu sağa, sola atmağa başladılar. bu aralık rebii de yaralanarak sahadan çıktı ve müsabaka bir kördövüsü şeklinde bir müddet daha devam ettikten sonra iki sıfır fener'lilerin galibiyetile hitam buldu.
galatasaray’ın bu şekildeki mağlûbiyetinde fener'lilerin çok canlı oynamaları âmil olmuştur. fakat galatasaray takımının dünkü kadro ile en tehlikeli bir rakibin karşısına çıkarılması da fener'lilere tam bir serbesti vermiş, güzel oynamalarını teshil etmiştir.
mitat gibi, vaktile sol açık ve sol iç mevkiinde bir çok tecrübe edildikten sonra müdafaaya geçirilmiş ve senelerce müdafaa hattında pek ziyade muvaffak olmuş bir oyuncunun muhacim hattına geçirilmesi, galatasaray’ın en mühim istinat noktası olan muavin hattının zaafını intaç etmiştir. avni zamanda muhacim hattını da kuvvetten düşürmüştür.
filhakika mitat geçen beşiktaç maçında çok gayretli oyununa rağmen iyi bir muhacim kabiliyetini gösterememişti. o tecrübeden sonra, eğer lâtif’in bir mazereti yoksa takım haricinde bırakılması ve yerine bilhassa muavin hattından alınarak mitat’ın ikamesi yanlıştı.
sonra, ulvi’nin, bu maçta muhacim hattına alınması, hem de merkez muhacim oynatılması en büyük bir hata olmuştur. denilebilir ki galatasaray, dünkü kadrosile bel kemiğini keybetmiş bir insan vaziyetine düşmüştür. oyun esnasında öyle dakikalar olmuştur ki, galatasaray’ın muhacimleri ile muavinleri arasında metrolarla açık mesafeler peyda olmuş, galatasaray’ın muhacimleri, beyhude yere fener kalesi önünde çırpınmışlardır.
galatasaray muavin hattının bu suretle meflûç bir hale konulması bütün yükü müdafaanın omuzlarına yükletmiş, nihayet bu tazyik ikinci devrenin yirminci dakikasından sonra bu hattı tamamen gevşetmiştir. işte fener'liler bundan istifade ederek sayılarını yapabilmişlerdir.
fenerbehçe takımına gelince, fikret’in sol açıktan sol muavin mevkiine alınması, bu hatta azami kudretini vermiş, fener'lilerin en akıllıca hareketi bu, olmuştur. cevat, müdafaada, reşat, muavin hattında çok muvaffak olmuşlar, fikret’in eski yerinde sol açık oynıyan şaban da vazifesini pek âlâ yapmıştır.
netice olarak şunu söylemek lâzımdır ki, fener'liler, dünkü oyunda galibiyeti hak edecek yerde düzgün ve güzel oynamışlar, galatasaray'lılar da bir sürpriz modasına kurban gitmişlerdir.
bu vaziyet üzerine lik maçlarında galatasaray ile fener’in puvanları müsavi olmuştur. her iki takımın da şimdi 24 puvanı vardır. eğer lik maçlarının neticesine kadar bu iki takımdan her ikisi de diğer takımlara mağlûp olmaz veya berabere kalmazlarsa şampiyonluk için bir daha karşılaşacaklarıdır.
futbolda da sadelik ve tabiilik, garabet ve fevkalâdelikten ziyade muvaffakiyet temin eder!
son galatasaray - fener maçında galatasaray’ın mağlûbiyeti takımın pek fena teşkil edilmiş olmasından ileri geldiğini yazmıştık. filhakika fenerbahçe takımını şuurlu bir şekilde tertip ederken galatasaray daha fenası can sağlığı denilecek bir takımla meydana çıkmıştır. bu itibarla fener kaptanı, galatasaray başkaptanını bihakkın mağlûp etmiştir.
fener maçı gibi en mühim bir müsabakada, galatasaray kaptanının takımım böyle altüst etmesi şayani hayret bir cür’ettir ki cezası, kazanılması çok muhtemel bir zafer yerine acı bir mağlûbiyet olmuştur.
filhakika galatasaray kaptanı son zamanlarda bir sürpriz yapmak iptilâsına uğramıştır. geçen fener maçında kısmen bilmecburiye yaptığı sürprizi bu defa hiç lüzum olmadan ve daha fazlasile yapmağa kalkışmış, dört oyuncuya birden yer değiştirmiştir.
zavallı galatasaray bu suretle başkaptanının elinde tecrübe tahtası olmak felâketine uğramıştır. başkaptanın çıkardığı takım muvaffak ta olsaydı hata, gene hata idi, fakat hatayı oyuncuların gayreti ve fedakârlığı örtmüş olurdu. bu hataları birer birer sayalım:
1 — galatasaray’ın hücum hattını zayıf ve golü yapamaz bir hale koymak. filhakika başkaptanının da merkez muhacim oynadığını bir defa bile görmediği ve tecrübe etmediği eski kaleci ulvi, bu mevkide hiç bir iş görememiş ve muhacim hattını felce uğratmıştır. bugün galatasaray’da o mevkide ulvi’den daha iyi oynıyacak muhakkak, üç dört oyuncu vardır. nasıl merkez muhacim oynadığı hiç görülmemiş bir oyuncuyu ömründe beraberce bir tek ekzersiz bile yapmadığı bir muhacim hattının ortasına - hem de en mühim maçta -koymak bir gaflettir. hiç bir delile, tecrübeye, görüşe istinat etmiyen bu hareketin başka manası olamaz.
muhacim hattında sol iç mevkiinde mithat’ın oynatılması da ayni derecede büyük bir hatadır. orada oynıyan lâtif, hemen her maçta gol atan müthiş şutile meşhur bir oyuncu olduğu halde mithat, muhacim oynadığı zamanlar tek gol attığı görülmiyen mükemmel bir müdafaa oyuncusudur.
bu şekilde bir muhacim hattının gol yapması bir mucize olurdu.necdet, lâtif, rebii cenahı sonbahradanberi mükemmelen işliyor ve sağ cenahın gayretli yardımile daima gol yapıyordu. eski muhacim hattı, şimdiye kadar galatasaray'ın görmediği bir miktarda gol çıkarıyordu. bu hattı bozmakta, hem de berbat bir şekle sokmakta mana ne idi? merkez muhacim biraz zayıflasa yalnız oraya asgari bir ay evvel başka bir oyuncu bulunabilirdi. lâtif, gayretsizliğini şutlarile telâfi ediyordu. beşiktaş maçında mçteba ile mithat’ın birer şut bile atamadıklarını başkaptan görmemiş mi idi?
2 — muavin hattında sola şakir gibi çok ağır bir oyuncuyu ayağı ağrımasına rağmen niyazi ile alâ’nın karşısına koymak seri fener muhacimlerinde buyurun gol yapın demekti. sağ haf mevkiine müçteba gibi mütekait bir oyuncuyu koymak hatalı olsa bile sol haftaki kadar büyük değildir. muavin hattındaki hata, galatasaray'ın belkemiğini kırmış ve takımın mağlûbiyetini mucip olmuştur. iki kolu kesilen nihat ta ortada acze düşmüştür.
3 — bir de tabiye hatası. birinci devrede takımın yürümediği görülünce ikinci devrede kemal faruki ile mithat’ı da müdafaa hattına alarak şakir’i ileri sürmek ve tam bir müdafaa oyunu ile berabere kalmağa çalışmak lâzımdı.
fakat ne başkaptan, ne de takımkaptanı, en zayıf ve küçük takımların en tecrübesiz kaptanlarının bile düşünüp ekseriya muvaffakiyetle tatbik ettikleri bu kat'i müdafaa tabiyesini de akıl edememişlerdir.
buna mukabil fener, çok kuvvetli bir muavin hattı tesis ederek galatasaray’ın zaten hiç işlemiyen muhacim hattını durdurmağa ve kendi muhacimlerini mütemadiyen takviyeye muvaffak olmuştur. işte sürpriz diye buna derler.
galatasaray başkaptanı, galatasaray'ın muhacim hattını gol yapamaz, muavin hattını da, karşı tarafı tutamaz ve kendi muhacimlerine yardım edemez bir hale koymak suretile takımının mağlûbiyetini hazırlamıştır.
bunu neden böyle yapmıştır? muhterem başkaptan, yenilik, sürpriz ve fevkalâdelik yapmak zevkine kapılmıştır. halbuki hayatta her şeyde olduğu gibi futbolda da en iyi yol, en tabiî, en sade ve en basit olanıdır. futbol haddi zatında alî riyaziyat nev'inden karışık bir şey değildir. galatasaray takımının en basit ve en tabiî şekli senelerden beri beraber oynıyan şekli idi. takımda pek küçük tadilât yapılmasına mesağ vardı. teşrinievveldenberi önüne gelen takımı mağlûp eden malûm galatasaray takımının bütün oyuncuları, uzun senelerin mesaisi, tecrübesi ile o yerleri işgal etmişlerdi. bunlar, o mevkileri, kulübün en ehil oyuncuları oldukları için, kendi kendilerine kazanmışlardı. yoksa, bir hükmü karakuşî ile değil.
her mühim maçta, bir fevkalâdelik yapmak arzusile takımı zar atar gibi tertip eden başkaptan, şimdiye kadar düşeş veya dübeş atıyor, kazanıyordu. bu defa hepyek atarak mağlûp oldu.
futbol kumar değildir ki zarla oynansın!.. galatasaray’ın başına gelenden bütün sporcular ibret almalıdırlar.