galatasaray ve beşiktaş birer sayı yaparak berabeere kaldılar
fener istanbul sporu 3-1 yendi
dün liğ maçlarının en mühimlerinden, hatta son vaziyet itibarile en mühimmi olan galatasaray-beşiktaş maçı yapıldı. iki takım fena bir oyundan sonra birer gol yaparak berabere kaldılar. bu suretle liğ maçlarının birinci devresinde şampiyonluğa namzet üç kulüpten fener 15, galatasaray ile beşiktaş 12 şer puvan aldılar. liğ maçlarının ikinci devresinde galatasaray ile beşiktaş'ın fener'den bu mevkii alabilmesi için, hiç mağlûp olmaması ve müsavi bir vaziyet hadis olması için bir defa mağlûp ve bir defa da berabere kalması lâzımdır.
bugünkü vaziyete nazaran, şampiyonluğa en ziyade yaklaşan fener’dir.
dün hakem vefa'dan saim turgut beyin idaresinde cereyan eden maç sert olmakla beraber geçen fener - beşiktaş maçı gibi kırıcı ve tekmesi bol olmadı.
besim'in fener maçında ezilen parmağı hâlâ iyi olmadığı için gelememişti. leblebi mehmet, ikinci takımda oynamak ve oynatılmakla bir hata işlenmişti. mühim maçlarda oynamıyarak yalnız ehemmiyetsiz maçlara iştirak etmek suretile kulübüne karşı lâkaydi ve merbutiyetsizlik gösteren kemal faruki bu defa gene bir seciye noksanı ile son dakikada gelmemişti ve muhacim hattı, muslih, l. mehmet, k. faruki,rebii ve k. kemal’den mürekkep olarak çıkacak yerde gayri müessir bir şekilde çıkmıştır.
buna mukabil beşiktaş, fener karşısında hezimete uğrıyan takımında muvaffakiyetli tadilât yapmış ve şu şekilde çıkmıştı:
oyuna galatasaray hücumile başlandı. daha ilk anda necdet’in fena halde aksadığı görülüyordu. sonra beşiktaş hücuma geçti. beşiktaş'ın dünkü oyunu gene gol kaçıran fena bir oyundu; fakat galatasaray da ayni şekilde oynadığı için kuvvetler, maharetler ve beceriksizlikler arasında tevazün vardı. iki taraf ta şuursuz değilse de tanı şuurlu bir oyun oynamıyor ve fırsat kaçırmakta birbirlerile yarış ediyorlardı. beşiktaş fırsatları kale önünde, galatasaray ise biraz daha aşağılarda kaçırıyorlardı.
birinci devre böylece mütekabil akınlarla devam etti. galatasaray'ın üçüncii takımdan birinciye geçen genç kalecisi bir iki iyi kurtarış yaptı.
ikinci devrede galatasaray muhacim hattı, şöyle olmuştu: necdet, muslih, rebii, lâtif, kemal şefik. bu suretle fena oyununa inzimam eden bir bilek sakatlığı ile büsbütün aksıyan bir oyuncu en müessir mevkiden uzaklaştırıldı.
bu devrede galatasaray’ın oyunu çok hâkim, fakat neticesizdi. arada beşiktaş’ın yaptığı bir hücumda, kaleye atılan kaleci, kale çizgisinin üstünde yere yatarak topu tuttu. maamafih çizgi falan çizilmemişti. hakem s. turgut b. bu kadar ciddi bir maçta gösterilmesi lâzım gelen ciddiyetle kalecinin yattığı yeri tetkika lüzum bile görmeden bol keseden beşiktaş'a bir gol ihsan etti. maç ta bu haksız gol üzerinden çığırından çıktı. halk sahaya dolmuş, oyun sahası nizami genişliğinden kaybetmişti. hakem de, futbol seyretmekten başka bir şey yapmıyan polis efendiler de feci bir kavga ile neticelenmesi muhtemel bir kavga ile neticelenmesi muhtemel olan bu kargaşalığa karşı lâkayt kalıyorlardı. halkın sahaya bu suretle dolmasına müsaade edilmesi çok fenadır ve bir gün bu yüzden büyük bir döğüş olursa bundan o hale müsaade eden hakem ile zabıta mes’uldür.
maç bu hayhuy içinde galatasaray’ın hâkimiyeti altında devam ederken beşiktaş’lılar, şeref beyin bir kumandası ile topu taca atmağa, seyircilerden bazı manasız kimseler de topu saklayıp vakit geçirmeğe, çalışıyorlardı.
galatasaray hücumları esnasında penaltı çizgisi haricinde mi, dahilinde mi olduğu pek belli olmıyan bir favul yüzünden hakem beşiktaş'a bir penaltı verdi. s. turgut beyin vicdanı biraz evvel galatasaray aleyhine ihsan ettiği haksızlığı tamir etmek istiyodu.
ehali penaltıyı seyretmek için sahaya doldu. bu tamamen gayri nizami şekilde hakem penaltıyı attırdı ve gol da oldu.
iki fırsat daha kaçırmakla neticelendi, maç ta bitti.