gençlerbirliği galatasaray: bir taraftarın gözünden!
özet bu hafta 19 mayıs stadında 3 maç birden oynandı. gençlerbirliğini izledik ama hem gençler hem de galatasaray taraftarlarının kulakları radyodaydı. gençlerbirliği galatasaraydan daha istekli ve güzel oynayarak maçı kazandı. kerem uzatma dakikalarında kırmızı kart görerek gençlerbirliğindeki misyonunu tamamladı, gençlerbirliği de fair play şampiyonluğundan oldu. ne maç ama!
hikaye öncelikle bizim maç. gençler maçın ilk bölümünde harika bir futbol oynadı. inanılmaz güzel paslaşmalarla karşı kaleyi yokladı. bu güzel paslaşmalarda kahe, hurşut ve harbuzi üçlüsünün etkisi vardı. bu güzel oyunun ardından gol geldi. “hur-hur-hur şut-şut-şut hurşut hurşut gol” gerçek oldu. golle birlikte gençler nedense bir duraklama dönemine girdi. osmanlı torunuyuz ne de olsa. etkimiz inanılmaz azaldı. taraftarlar da olaya müdahil olamadı: çünkü herkesin aklı diğer maçlardaydı. galatasaray maçın ikinci yarısında golü buldu. kaleci serdar gelen ortaya dokunmasa hiçbir şey olmayacaktı. ama gol olması gerekliymiş. ardından gençlerbirliği istekliliğini iyice arttırdı. ve maçın en iyi adamı harbuzi (tabi ki bence) ikinci golü buldu ve maçı tamamladı. top tıngır mıngır 3 direk arasından geçti, birine daha yakın davranarak. kerem bu maçla beraber gençlerbirliği taraftarının büyük sabrının bile üstüne çıakrak kendini imha etti diye düşünüyorum. ikinci dakikada kerem iki hata yapmıştı bile. olur, önemli değildir diyebiliriz. ama bir ara kerem birilerine sinirlenip galatasaray atak yaparken oyunla ilgilenmeyince benim de sabrım taştı. maçla alakası kalmamıştı. hele de uzatma dakikalarında gördüğü kırmızı kart kabul edilemez. yanlış görmediysem bir kafa attı. uzatmada neden yaparsın ki bunu? gelelim diğer maçlara. önce fenerin gol haberi geldi. ama bunu biraz zor duyduk. herkes ağzının kenarıyla mırıldanıyordu. ama sonra 1-1 haberi bir dalga gibi yayıldı tribünlere. bizim golden daha çok sevinildiğini düşünüyorum. ardından tribünler bursanın golleriyle heyecanlandı. hatta bir ara bursa bursa sesleri yankılandı. ardından asparagas bir trabzon golü daha duyuldu ve tribünler adeta sallandı. bir iki dakika sonra bu duyum 7 yaşındaki bir genç tarafından düzeltildi: “1-1 miş ya, sevinmeyin.” maç bitti! ama kimse tribünleri terk etmedi. herkesin aklı diğer maçlardaydı. sonra galatasaray tribünleri çılgına döndü. diğer maçlar bitmişti. iki takım taraftarları zıpladı durdu. 2-1 yenilen onlar değilmiş gibi galatasaraylılar kutlama yaptı. stadın bir kısmı bursa şampiyon olduğundan diğer bir kısmı da fener şampiyon olamadığından sevindi. şu an bu yazıyı yazarken bursaspor maçının maç sonrası dakikası ekranda. maç bitmiş tüm futbolcular ve taraftarlar diğer maçın sonucunu bekliyor. ve o haber geliyor, sevinç inanılmaz. işte sporu güzel yapan şey de bu değil mi? tüylerim diken diken. helal olsaun bursaspora. bu yılın en hakeden takımı. futbolda her zaman hak eden kazanmasa da bu kez oluyor. heyecanlanmamak elde değil. fenerbahçe de anadolu takımları tarafından neden bu kadar sevilmediğini iyice bir düşünmeli. gerçi sorsak “bizi ilgilendirmez” derler. zaten benim sorumun yanıtının bir kısmı da bu ya. neyse, bu konu ayrı bir yazı olur.
maçın adamı bu maçta 3 güzel isim vardı. kahe, hurşut ve harbuzi. ama harbuzi istekliliği, harika pasları ve golüyle öne çıkıyor benim kalbimde. maçın adamı harbuzi. kahe ise iyi oynadığı zamanlar nasıl fark yaratabildiğini gösterdi. top saklama, top dağıtma ve hele de ilk goldeki akıllı vücut çalımı harikaydı. güzel kurtarışlarından dolayı serdar’a da tebrikler. bu sezonun en iyi isimlerinden biri serdar oldu bence.
taraftarın güzelliği bir ara taraftar gökçek ailesine sevgilerini iletti. hiç gerek yok. bize ne. bunun dışında taraftar her zamanki güzelliğindeydi. küfür etmedi, ettrimedi. hatta maratona sızmış galatasaray taraftarına bile sabır gösterdi. ufak tefek heyecanlar dışında.
maçın hareketi maçın haraketi bence kahenin ilk goldeki güzel vücut aldatmacasıydı. ne kadar akıllı bir futbolcu! kendi vurabileceği topun üzerinden atlayınca gol geldi.
haftanın önerisi bir yıl daha bitti. gelecek yıl gençler taraftarı daha da centilmen olmalı. bu konuda yarattığı farkı daha da artırmalı. bu hikayeyi o kadar büyütmeli ki, hikaye çarşı hikayesinin de önüne geçebilmeli. bu konuya çok takığım, çünkü bunu yapabilecek tek takım gençlerbirliği (süperligde). bu konudaki önerilerimi ileriki dönemde yazacağım bir bütün olarak. bursanın şampiyonluğunu takiben en önemli önerim de gençler yönetimine: gençlerbirliği şampiyon olabilir. bizler inandık siz de inanın!