cumartesi hacettepe-kayseri maçındaydım. futbol için fena sayılmayacak bir hava vardı. maç öncesi hacettepe'deki hava ise son derece stresliydi. takımın durumu, bazı oyuncuların transfer konusu derken işler sarpa sarmıştı. kayseri ise yıllardır yaptığını yapıyor ve yukarıya yaklaşıyor, alttan ufak ufak ısırmaya başlıyordu.
hacettepe karşılaşmaya elindeki en iyi futbolculardan çıktı. futbolcuları sadece isim olarak yazalım öncelikle: recep, ümit bozkurt, orhan şam, teli, lika, olgay, tozo, kadir, sandro, serkan, zoko. şimdi bu isimlere bakınca zannedebilirsiniz ki hacettepe 3-5-2 oynadı. hayır, lika sol bek, ümit bozkurt sağ bek ve hacettepe'nin taktiği 4-4-2 idi. erdoğan arıca'yı anlamak hakikaten mümkün değil. defansın önünde olgay, tozo ve kadir'i belki mecburiyetten aynı anda sahaya sürüyor ama lika'yı da sol bek, ümit bozkurt'u sağ bek yapıyor. teli gibi zayıf bir defans adamını orhan şam ile birlikte rakibin çok tehlikeli adamlarına yem ediyor.
kayserispor ise sahaya kalede suleymanou, defansta ali turan, aydın, eren, bilal, orta sahada abdullah, mehmet topuz, saidou, mehmet eren, forvette aghahowa ve cangele onbiriyle çıktı. ne yaptığını bilen ve rahat güçlü bir takımın teknik direktörü, ne yaptığını pek bilmeyen, kaybetmeye mahkum bir teknik direktöre karşı idi. karşılaşmanın ilk 10 dakikasının fotoğrafı. kayseri 3 korner atmış, ataklarını rahat rahat yapmış, savunmasını kapalı tutmuş ama hacettepe bir şekilde zayıf 2 şut atabilmişti. hacettepe'nin çarpık defans anlayışında kanatlarda mehmet eren, sürekli gezen mehmet topuz ve cangele sıkıntı yaratıyordu. kayseri'nin golünde defansın inanılmaz zaafiyeti gözlendi. kafa topuna vurdurmanın yanı sıra saido'yu boş bıraktılar, o da golünü rahatça kaydetti.
bu golden kayseri'nin 2.golüne kadar olan zamanda, hacettepe, yerden oynamayı seven futbolcularıyla birlikte kayseri'nin savunmasını aşmaya çalıştı, çok zorlandı. bulduklarını mini fırsatlarda şutları o kadar kötüydü ki, suleymanou herhalde biraz üşümüştür diye düşünüyorum. cangele, hacettepe'nin savunmasıyla dalga geçercesine bir solda, bir sağda, hem takımı adına topa sahip olma oranını artırdı hem de tehlikeler yakaladı. 42.dakikada cangele'nin çıkardığı topta o ana kadar sahanın en iyilerinden olgay'ın hatasını, abdullah çok iyi kokladı ve golü kaydetti.
hacettepe'nin yedek kulübesinde yasin, engin gündüz, sukaj, cevher gibi isimler vardı. erdoğan arıca'nın yapabileceği en görünen değişiklik, sukaj'ı oyuna almaktı, çünkü zoko, ilerideki asıl ve tekil forvet görevini yapamıyordu, defansı rahatsız etmek yerine topla dripling yaparak yaklaşmayı seviyordu, futbol karakteri öyleydi. sukaj oyuna girdikten sonra eh bir nebze kıpırdanma oldu fakat arnavut futbolcunun oyun tarzı, fiziği gibi “light” olunca ne attığı paslar, ne gönderdiği şutlar beklenildiği gibi olmadı, tehlike yaratmadı. sandro'nun kişisel çabaları sonucu yarattığı tehlikeler, saman alevi gibi parlayan şutları ne yazık ki etkisiz kaldı. kayseri, mehmet topuz'un attığı gol sonrası artık, istersem oynarım havasındaydı. 19 mayıs tribünlerinin hacettepe tarafı, zoko'nun 79.dakikada gönderdiği tuhaf şuttan sonra boşalmaya başlamıştı. zaten zor seyirci bulan hacettepe, artık seyircisini de stattan erkenden kaçırıyordu. kayserispor tribünlerinde ise coşku vardı. maç boyu susmak bilmeden desteklediler takımlarını.
maçın adamı için aslında birçok aday var. mehmet topuz, cangele, abdullah, ali turan. bu maçta abdullah'ı bir adım öne çıkartmak istiyorum. attığı gol ile elbette bu ünvanı almakta bir adım öne çıktı ama maç boyu rakibin orta alanda çok top yapmasına engel oldu. cangele, hacettepe için çok sıkıntı yarattı. özellikle ilk yarıda aynı anda iki hacettepeliye tek hamlede attığı çalım ile futbol kalitesini gösterdi, ofsaytlara daha az düşmeyi artık öğrenmeli. aghahowa pek etkinlik göstermedi bu maçta idare etti. mehmet topuz, güzel futbolunu golle süsledi, bir de çok etkili pozisyonu harcadı. mehmet eren, ilk yarıda direkten dönen harika bir şut attı, futbol keyfimizi mest etti bu vuruş. defansta aydın ve eren pek sıkıntı yaşamadı ama şu var, gereksiz ileri çıkışlar da yapmadılar. tabi hacettepe karşısında buna gerek yoktu ama zorlandıkları maçlarda topla birlikte ileri çıkışlar da yapabilmeliler.
maç sonunda erdoğan arıca demiş ki, ileriye takviye şart. doğru kesinlikle. hatta öyle ki, lika, sukaj ve teli gibi ancak bank asya 1.lig'de belki oynayabilecek topçulardan kurtulmalı ve bunların yerine yenilerini almalılar. hacettepe, gençlerbirliği oftaş'taki ruhu geri kazanmalı. neydi bu ruh? yerli oyunculardan kurulu kemik yapı ve sıkıntı yaşanılan noktalarda birkaç çok iyi yabancı. bu lika, sukaj ve teli ile bu ligde tutunmak imkansız. dilerim ki, hacettepe yöneticileri, ligimizdeki kaliteli genç futbolcuları araştırıyorlardır ve devre arasında alabileceklerinin en iyilerini alırlar, tekrar o ruhu yakalamak lazım acilen! ve bir şart daha gerekli, o da sayın arıca'nın istifası. elbette elindeki kadroyu o kurmadı, eksikleri çok fazla var. ama yine de onlara bir kazanma ruhunu aşılayamadı. bu nedenledir ki, sayın arıca'dan ricam: lütfen görevinizi bırakınız, hacettepe'ye daha fazla zarar vermeyiniz, çünkü umut veremiyorsunuz!
bu arada hacettepe'nin 19 mayıs'taki maçları öncesinde stat hoparlöründen cenaze marşına benzer melodiler çalınıyor. bu takımın zaten ahı gitmiş vahı kalmış, çalacak daha güzel müzikler bulamıyor musunuz acaba? yoksa çoktan kurbanı ilan ettik mi?