neredeyse 1 haftadır tartışma konusu olan lincoln'un şovuna galiba son noktayı milliyet yazarı ercan güven koydu.
lincoln ‘terbiyesizliğini’ avrupa’ya taşıdı! lincoln’ün hacettepe maçında topu sektirerek mesafe kat etmesi(dikkat edin; eğlencesine değil, bir yandan rakip kaleye yaklaşıyor sektirerek) bazılarını deli etti. neden?.. hacettepe futbolcularıyla empati kurup “kendileriyle” dalga geçildiğini mi düşündüler acaba?.. bu doğruysa, türk futbol yorumculuğu adına büyük bir adımdır ve her ne kadar sonuçları “linç girişimine” benzese de olaya “empati” gibi insani bir boyut katılmıştır. darısı o yorumların muhataplarının, o yorumları dinleyenlerin başına. yorumcunun empati sırası bir gün onlara da gelir umalım. * * * ikinci şık... teknik direktör arıca’nın lincoln’ü ayağının altına almak amaçlı hamlesini “verimli bir yol” olarak görmüş olabilirler. malum; ipsiz recep, kurtlar vadisi, adanalı, silahlı külahlı türünden maço modeller her daim revaçta bu ülkede. reyting ve tiraj meselesi... lincoln de henüz fanatikleri oluşmamış bir futbolcu... sıfır risk... vurun abalıya! milleti manyak kabul edip ayak uydurmaya mı çalışıyorlar yoksa? her ne haltsa... lincoln, “toplum düşmanı bir şımarık” ilan ediliverdi top sektirdiği için. bazıları halı sahada üstüne para vererek ter dökerken, seyir zevki adına milyonlarca euro ödenen futbolcuyu “şov yaptığı” için parçalamak ne kadar akıl kârıdır bilemem. bildiğim; varsa rakibi rencide edecek bir durum, “centilmenlik dışı harekete karşı kart” kuralı işler be sevgili yorumcum... bu hiddet ve şiddette, aynı sahadan şov bile yapamadan geçenlerin kıskançlığı tetikleyici olabilir mi acaba? * * * neyse... bunlar fikir cimnastiği. benim asıl iddiam, lincoln’ün o sektirmeleri şov olsun diye yapmadığı!.. evet... kasıt yok, içsel coşku varmış lincoln’de!... oynama keyfinin dışavurumu. zihin tarafından engellenemeyen fiziksel patlama ve onun yarattığı sıra dışı görsellik... özel bir yeteneğin kaynama noktası. ispatı?.. hertha berlin maçı. hacettepe karşısında kaynadı, berlin’de fokurdadı lincoln! son günlerde coşmuş kısacası... hacettepe ilk işaretleriymiş. var mı şimdi asabı bozulan? beni şaşırtan, rakip bile kızmadı lincoln’e... daha da garibi, bir tane yorumcumuz çıkıp “adamları kendi sahasında ezmek ayıp değil mi... nedir öyle ot yoldurmalar, kesmeler, topuklar, bacak araları falan” demedi. hacettepe’ye ayıp, hertha berlin’e müstahak öyle mi? sizin zamanınızda, eski işinizde belki!.. * * * sahi nerede bu empati sahibi yorumcular?.. neden “bu lincoln’ün berlin’de yaptıkları yüzünden eşek sudan gelinceye kadar dayak yemesi gerekirdi” gibi bir cümle kurmuyorlar? bütün takıma bulaştırıyor “terbiyesizliğini”! bakın... eski futbolcuların, hakemlerin futbolu yorumlamasına karşı değilim. ama futbolu düşünce sistematiği ile değil günlük hatta anlık hezeyanlarla rötuşlamaya kalkışmamalılar... orasını burasını kendi kafalarına göre yontmasınlar... inananlar çıkar. çünkü yazmaya/konuşmaya başladıkları andan itibaren başka bir mesleğin kapsama alanına giriyorlar ki, o mesleğin kendine göre kuralları var. yaparlarsa, ortaya çıkacak “eser”, en çok kendi devirlerindeki kadar güzel ve başarılı olur... bunun adı ilerleme değil gerilemedir.
lincoln topu orta sahada aldı, etrafında kimse yoktu, 3-5 kere sektirdi. ve... ortalık birbirine girdi. ve... taammüden değildi. ve... bir iki yorumcu “ahh ben orada olacaktım da...” bile dedi. ve... önümüzdeki haftalarda bir futbolcu hacettepeli arkadaşlarının intikamını alabilir. kısasa kısas. söylendi bu. ve... futbolun dili bu. maalesef. hoş değil. zarif değil. sert. rahatsız edici. ürpertici. acımasız. bitirim bir dil. “sizi bitireni siz de bitirin”. ve... kalabalıklara hakim olan dil de bu. ve... ülkeye de... ve... biliyorlar bunu. ve... bu dili bilerek kullanıyorlar. prim yapsın diye. yani taammüden. bu lincoln’ün yaptığından daha rahatsız edici.