alman basını, çeşitli haber ve yorumlarla, 2008 avrupa futbol şampiyonası yarı finalinde çarşamba günü yapılacak almanya-türkiye maçına çok geniş şekilde yer verirken, ''b.z'' gazetesi, ''almanya'nın 80. dakikada 4-0 önde olmasının yeterli olmayabileceği, ancak bir 5-0'ın finale çıkma anlamına gelebileceği'' değerlendirmesi yaptı.
almanya'nın önde gelen spor dergilerinden kicker, birinci sayfadan verdiği haberde, alman ve türk bayrakları üzerine alman birinci ligi takımlarından bayern münchen'de oynayan hamit altıntop ile bastian schweinsteiger'in fotoğraflarına yer vererek, ''hassas düello'' başlığını kullandı.
derginin iç sayfasında ise türk milli takımı teknik direktörü fatih terim, ''yanardağ terim'' başlığıyla tanıtıldı. terim'in disipline önem veren bir teknik direktör olduğu belirtilen haberde, profesyonel futbolcu olarak galatasaray'da ön plana çıktığı dönemde de her zaman mücadele etme ve hiçbir zaman teslim olmama felsefesini şimdi de futbolcularına aktardığı, milli takımın da bunu basel, cenevre ve viyana'da yapılan maçlarda uyguladığı kaydedildi.
fatih terim'in ''kolay bir yolu gitmiyoruz, biz zoru başarıyoruz'' şeklindeki sözlerine yer verilen haberde, terim'in de kolay yolu seçmediği, babasının ayağının kesilmiş olması nedeniyle bir oto tamirhanesinde çalışarak para kazandığı, bunun yanı sıra büyük bir çalışkanlıkla futbol kariyerini sürdürdüğü aktarıldı.
terim'in oyuncu ve teknik direktör olarak sık sık bir yanardağ gibi parladığı ifade edilen haberde, milli takımdaki futbolcuları da çocukları gibi sevdiği kaydedildi.
milli takım oyuncuların tanıtıldığı haberde ise ''ağaç kesen ormancılar ve at yarışı oynayanlar'' diye söz edilerek, bazı oyuncuların ingiltere'den, rio de janeiro'dan ve berlin'den geldikleri ve çarşamba günü türkiye için oynayacakları belirtildi.
ballack: türkler çok tehlikeli bir rakip
alman milli takım kaptanı michael ballack, ''die welt'', ''berliner morgenpost'' ve ''b.z'' gazetelerinde yayınlanan röportajında, türklerin turnuvada farklı oyunlar sergiledikleri için ne yapacaklarının bilinmediğini belirterek, ''hırvatistan maçında yenik duruma düşmelerine rağmen bir dakika içinde oyuna geri döndüler. bu, şanstan farklı bir şeydi. kendilerine gerçekten inandılar ve uzatma dakikalarında bir gol attılar. böyle bir şeyi onların dışında sadece almanya yapabilir. türkler alman mantalitesine sahipler'' şeklinde görüş belirtti.
türkleri çok tehlikeli bir rakip olarak değerlendiren ballack, yarı finale çıkmalarının büyük bir başarı olduğunu, türkleri ancak doğru bir oyun ortaya koyarak yenebileceklerini ifade etti.
ballack ayrıca, türklerin hırvatistan'a karşı iyi bir oyun sergilemediklerini, defansta da değişik, ilginç bir oyun oynadıklarını kaydetti.
ancak bir 5-0 finale çıkma anlamına gelebilir
''b.z'' gazetesi, milli takım kalecisi rüştü reçber'i günün sporcusu seçerek, rüştü'nün her türk gibi mücadeleci ve penaltılarda bir dev olduğunu, japonya ve güney kore'de düzenlenen dünya kupası'nda eski alman milli takım kalecisi oliver kahn'ın ardından en iyi ikinci kaleci seçildiğini belirtti.
yorumda ayrıca, almanya'nın 80. dakikada 4-0 önde olmasının yeterli olmayabileceği, ''ancak bir 5-0'ın finale çıkma anlamına gelebileceği'' şeklinde görüşe yer verildi.
alman birinci lig takımlarından hertha bsc berlin'in eski oyuncusu, babası türk, annesi alman olan malik fathi de kime şans dileyeceğini söylemesinin zor olduğunu belirterek, ''yarı türk olduğum için gururluyum, yarı alman olduğum için de mutluyum'' dedi.
''berliner kurier'', ''b.z'' ve ''berliner morgenpost'' gazeteleri ayrıca, terim'in kaleci tolga'yı oynatabileceği şeklindeki haberlere yer verdiler. ''b.z'' gazetesi, terim'in, ''hiç kimse oynayacağı yeri kendi seçemez'' şeklindeki sözlerini aktardı.
''berliner morgenpost'' gazetesi, ''almanya kazansa da gurur duyarız'' şeklinde almanya'da yaşayan türklerin söylediği bir sözü başlığa çıkarttı. bazı türklerin maçla ilgili görüşlerine yer verilen haberde, türklerin hepsinin türk milli takımının maçı kazanmasını istediğini, ancak almanya'nın kazanması durumunda da kutlamalara iştirak edeceklerini söyledikleri ifade edildi.
''frankfurter allgemeine zeitung'' gazetesi de türk milli takımı hakkında ''hiçbir şeyden korkusu yok'' başlığını kullanarak, ''inanılmaz, türkler yarı finalde ve ülkelerinde ebediyete kadar kahraman olabilirler'' yorumunu yaptı.
bild gazetesi ''acaba ne kadar aptallar - ard alman bayrağını yanlış gösterdi'' başlığıyla verdiği haberde, alman birinci televizyon kanalı ard'de yayınlanan haber bülteninde türk bayrağının yanında alman bayrağının yanlış bir şekilde gösterildiğine dikkati çekti.
haberde, alman bayrağının renklerinin siyah, kırmızı, sarı yerine, kırmızı, siyah, sarı şeklinde gösterildiği belirtilirken, ''tüm zamanların en büyük futbol partisini birlikte kutluyoruz'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de ebru arabacı, fatoş badem ve meral sayan adlı türk kızlarla 3 alman kızın almanya-türkiye maçıyla ilgili görüşlerine yer verilerek, iyi oynayan takımın kazanması durumunda üzülmeyeceklerini söyledikleri ifade edildi.
türk ve alman taraftarlar için başkent berlin'deki ''brandenburger tor'' (brandenburg kapısı) önünde kurulacak eğlence alanının da genişletileceği haberini veren gazete, berlin eyaleti içişleri bakanı ehrhart körting ile berlin emniyet müdürü dieter glietsch'in, eğlenceler sırasında ciddi bir olayın meydana geleceğine inanmadıklarını söyledikleri ve glietsch'in, maçı kazanan tarafla birlikte eğlence alanında kutlama yapacağını belirttiği aktarıldı.
türklere 11 kez teşekkürler
''türklere 11 kez teşekkürler'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de almanya'ya başlangıçta ''misafir işçi'' olarak gelen türklerin, beraberinde bir çok şey getirdikleri belirtilerek, özellikle 11 şey için teşekkür edildi. başbakan angela merkel'in de çok sevdiği belirtilen döner ve ayranla, tarkan'ın oryantal tarzda getirdiği pop müziğe, berberlere, ayrıca geç saatlere kadar açık kalan türk manavlarına teşekkür edilen haberde, komedyen kaya yanar, rejisör fatih akın, yazar akif pirinççi, tanınmış sunucu gülcan kamps, oyuncu sibel kekilli ve turizm ülkesi olarak türkiye'nin kazanılmış olması için de teşekkürler sıralandı.
alman milli takım kalecisi jens lehmann'ın da ''hayatımı ortaya koyacağım'' şeklindeki sözlerini başlığa çıkartan gazete, türk milli takımının oyuncu eksikliği nedeniyle de teknik direktör fatih terim'in kaleci tolga'yı orta sahada oynatabileceğini yazdı.
''frankfurter rundschau'' gazetesi de birinci sayfadan verdiği haberde, almanya'da doğup büyüyen bir türkün ''almanya'da doğdum, türkiye'yi tutuyorum'' şeklindeki sözünü başlığa çıkarttı ve 12 türk vatandaşının bu yöndeki görüşlerini aktardı.
artık herkes terimi eleştirmekten bıkmıştır ama ben bu adamın önlenmez egosu ve kibirini hala içime sindiremiyorum.belkide ümit karan,yıldıray,halil,mehmet yıldız,mehmet topuz bu takımda olsaydı yarı finale bile çıkamayabilirdik ama şans faktörü doğruların önüne geçmemeli. asıl kahramanlar susarken yanlışlarına rağmen bu takımı mahfetmeyi başaramayan terimin kendini ön plana çıkarması ve saha kenarındaki şovlarına artık katlanamıyorum. transfer piyasasını alt üst eden arda ve servet takımın motivasyonu bozulmasın diye transferle ilgili tek kelime etmezken sinyor terim italyan gazetelerine italyayı çok özlediğini çekinmeden söyleyebiliyor. mehmet demirkol yazmış bu konular hakkında çok hoş çok doğru paylaşmak istedim.
ayırt ediyorum
maçın 88. dakikası içindeydik. evimizdeydik. oynadığı son 11 resmi maçta sadece 4 gol yiyen rakibimize karşı bir maçta 4. golü atmayı başarmıştık. rakip artık dağılmıştı. 3 gündür süren baskı organizasyonu sahadaki presle birleşince durum onlar için içinden çıkılmaz bir hal almıştı.
en azından 5 dakikalık bir uzatmayla birlikte, bir gol için fazlasıyla vakit vardı. bir gol her şeyi değiştirecekti. gol bulmak mümkün, hatta kolaydı. ama...
88. dakikada attığı golle hat-trick yapan tuncay bize her şeyin bittiğini söyledi. tarihin en garip sevincine imza atarak... bu ülkenin belki de en yılmaz, en kaderini kabul etmez, en isyankâr, en karakterli(lerinden biri) oyuncusu, bir maçta avrupa’nın en az gol yiyen takımına 3 gol atan yıldız, ‘kahretsin’ diye bağırarak sağ kolunu şöyle bir salladı. ve attı havluyu! maç o an bitmişti. tuncay bize takımın içinde bulunduğu ruh halini anlatıyordu.
daha 5 dakika vardı neresinden baksanız ve bu iş olmayacaktı. olmadı da! olan sadece maçın sonundaki korkunç rezalet oldu. hâlâ utancını yaşadığımız o hezimet, o perişanlık...
işte beni, belki de hepimizi en çok şaşırtan, bu olaydan, yani isviçre maçından 3 yıl sonra böylesine bir karakter değişimine uğramış olmamız. galipken kaybetmiş ruh halinden belki de tarihin en inanılmaz geri dönenine dönüşmemiz.
peki ne değişmiş olabilir?
terim’e yapılan ‘herkesi ileri yolladı, inancını kaybetmedi’ şişirmelerini geçiniz. teknik direktörümüz hep aynı. sadece ismi değil. o günkünden belki de daha sinirli ve kontrolsüz duruyor kulübede.
oyuncularını her hatada nasıl acayip bir şekilde haşladığını görüyor olmalısınız. terim çocuğumun okul takımdaki antrenörü olsa, hemen, hiç düşünmeden alırım çocuğu takımdan. hatta okuldan. çünkü almazsam gün gelir ya psikolojisi bozulmuş olarak kendisi bırakır ya da bir emre belözoğlu’na dönüşür. hani ayaklarından çok kolları ve dili çalışan 3 senedir neredeyse hiçbir şey oynamayan bir büyük yetenek. onun günahı mı bu? hayır! 18 yaşındayken uefa yarı finalinde milyarların gözü önünde bir çocuğu döverseniz, o da 25 yaşında sizin için hareket çeker tabii. hem de bir kez değil. iki, üç kez...
bu kendinden geçme hali bilinç dışı olsa, hadi yine neyse diyeceğim. ama çoğu kez değil. çünkü siz tv’den o kendine has mimikleri, hareketleri izlerken çoğu zaman ona bakan bir tek oyuncu bile olmadığını görmüyorsunuz. yani aslında bu jest ve mimikler oyunculara değil, delice bir hırsa tapanlara yapılıyor çoğunlukla.
sonra da intikam. neden anneleri arıyor muşuz? ‘anne ne anlar futboldan? utanmıyor musunuz?’ böyle diyor terim. ben olsam bunu söylediğim için utanırdım. neden anlamasın? anlamadığını nereden biliyoruz? yaptığımız işi beyin cerrahlığıyla karıştırmamak lazım. futboldan anlayan anne bol, emin olun. anlamak da kolaydır. misal; mia hamm’in ikizleri olunca dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kadın futbolcusu unvanı elinden mi alındı? anlamaz mı artık futboldan? merak ediyorum terim’in çevresindeki anneler ne düşünüyor bu açıklama hakkında? nasıl bir üstü örtülü ayrımcılık bu? ya da aslında belki de daha önemlisi: anneler reklamda oynarken, hem de tam da bu konulu bir reklamda oynarken oluyor da, gazeteci onları arayıp sorunca neden olmuyor? söylesenize!
asıl siz ayrımcılık yapmaya utanmıyor musunuz? hiçbir değişiklik yok terim’de. yanında benim bu ülkede en çok güvendiğim gazetecilerden bazıları hatta ustam da olmasına rağmen olup biten bu! hiçbir şey değişmiyor. l’equipe’teki makalenin başlığı gibi ‘terrible terim’. saha kenarında planlanmış, ama kontrol dışı bir kibir, öfke gösterisi. basın toplantısında hesaplaşma, düello çağrıları... kime olduğu belli değil. ahmet çakar’a, erman toroğlu’na mı? neden? halbuki terim de, erman ve ahmet hocalar medyada neyse teknik direktörlük dünyasında o. aynı tarz, aynı sivrilik. aynı kendinden başkasını kabul etmezlik. aynı ego, aynı aynı...
ancak neyseki farklı olanlar var milli takım’da. kendini geliştirenler ve ders alanlar. bu takımı ayağa kaldıranlara, soğukkanlılıklarını koruyanlara bakın, onların değerini bilin.
tek yumurta ikizi kadro dışı kalmış hamit’e misal. hamit, raşit çetiner döneminde israil ümit milli maçının bitimine (29 ocak 2003) bir dakika kala oyuna alınarak, almanlar’dan kapılmıştı. aslında daha iyi görünen, daha parlak bir kariyer vaat eden halil’di. belki o olmasa biz hamit’i alamayacaktık ve çarşamba günü karşımıza alman milli takımı formasıyla çıkacaktı. bu adam, isviçre maçında rakip kovalayan değil, kavgayı ayırmaya çalışanlardandı. işte bu psikolojideki bir genç adam ve onun gibi arkadaşları, cumartesi akşamı diğerlerini, aslında fatih terim’i de yerden kaldıranlardı. sonra penaltı noktasına hiç kaçmadan, muhteşem bir güvenle, sırtlarını çevirmeden gidenler de onlardı. şampiyonanın en kötü oyunlarını üst üste oynamasına rağmen bu takım bu mucizeleri üst üste yaratıyorsa işte bu adamların sayesindendir. her ne kadar şovu yapanlar onlar olmasa da benim şampiyonlarım onlar. çarşamba elenseler de, finale çıksalar da onlar her türlü takdirin üzerinde olacaklar.
ben ayırt ediyorum.
saha kenarında garip şovlar, korkunç kavgalar yapan terim’in sergilediklerini, temsil ettiklerini değil, ilhan’ın golünden sonra küçük bir çocuk gibi zıplayarak sahaya koşan şenol güneş’in anlattıklarını seviyorum. varsın vizyonu, misyonu olsun ve karizması olmasın. ve ona yaptığım bir haksızlık varsa bir kez daha özür diliyorum.
terim basın mensubu, şovmen ayırt etmiyor, ama ben ediyorum. ben emre ve benzerlerini değil, hamit gibileri seviyorum ve bu takımı bunun için seviyorum. ve inanın güneş’i çok özlüyorum.
alman basını, 2008 avrupa futbol şampiyonası'nda yarı finalde yarın akşam oynanacak almanya-türkiye maçıyla ilgili haber ve yorumlara geniş şekilde yer vermeye devam ederek, karşılaşmanın çok çekişmeli geçeceği görüşüne yer verdi.
berliner kurier gazetesi birinci sayfadan, ''berlin, futbol savaşı öncesinde titriyor'' başlığıyla verdiği haberde, almanya'nın türkiye'ye karşı oynayacağı karşılaşmanın ''yılın maçı'' olduğunu ve berlin'de yaşayan yaklaşık 200 bin türkün karşılaşma öncesi coştuklarını belirterek, türklerin avrupa şampiyonası finaline çıkma rüyasının gerçekleşmesini umduklarını ifade etti. başkentte yaşayan türklerin görüşlerine yer verilen haberde, ''gerçekten takımlarının finale çıkacağına inanıyorlar. 'almanya da bizim vatanımız olmasına rağmen biz almanları yeneceğiz, çünkü biz daha iyiyiz' diyorlar'' denildi. ''futbol savaşının'' barış içinde geçmesi gerektiği kaydedilen haberde, berlin polisine diğer eyaletlerden gelen polislerin güvenliği sağlamak için yardımcı olacakları bildirildi. ''terim'e artık sadece dua etmek yardımcı olur'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de ''sihirbaz terim yarın hangi tavşanı şapkadan çıkartacak?'' ifadesine yer verilerek, servet, tümer ve emre belözoğlu'nun sağlık ekibi tarafından maça yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.
-falko götz'ün görüşü-
''falko götz bize türk futbol kalbini açıklıyor'' başlığı altında yayınlanan diğer bir haberde ise galatasaray'ın eski oyuncusu götz'ün, türk oyuncuların ülkeleri ve halkları için bir şeyler yapma konusunda hırsları bulunduğunu söylediğini aktardı türk oyuncuların başarılarının bir diğer nedeninin de futbolcuların vatanlarıyla özdeşleşmeleri olduğunu, bunu batı avrupa'daki insanların anlayamayacağını ifade eden götz, ''türkler kendi aralarındaki rekabeti unutuyorlar. galatasaray ya da fenerbahçe taraftarı olmak, bu günlerde bunlar bir rol oynamıyor'' dedi.
türk milli takımının yaşlıları ve gençleri aynı şekilde coşturduğunu belirten götz, bu konuda kadınların da erkeklerden aşağı kalmadıklarını kaydetti.
götz, türk futbolcuların yarın birer kahraman olabileceklerini ifade ederek, ''türkiye yarın, kim sahada olursa olsun yarı finalde yeteneğini gösterecek'' görüşünü aktardı.
-''başarının fatih'i''-
bild gazetesi de ''şimdi avrupa şampiyonası favorisiyiz'' başlığıyla eski tanınmış futbolcu günter netzer'in maçla ilgili görüşlerini aktardı.
netzer, türk milli takımına büyük hayranlık duyduğunu belirterek, almanya'nın türkiye'yi yenebilmesi için çok profesyonelce oynaması gerektiğini söyledi.
''başarının fatih'i'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de milli takım teknik direktörü fatih terim tanıtıldı. terim'in uzlaşmacı olmayan ve saldırgan yönetim tarzından dolayı ''imparator'' lakabıyla anıldığı, adanaspor, galatasaray ve milli takımda daha önce libero olarak oynayan terim'in, medyayla sürekli tartışma içinde olduğu, ancak terim'in bunu, oyuncularını motive etmek için kullandığı belirtildi.
terim'in ''hiçbir zaman pes etmeyen takıma sahip olduğum için mutluyum. çünkü ben yenilmeyi sevmiyorum. eşimle tavla oynarken bile kazanmak isterim. her zaman'' şeklindeki ifadelerine yer verilen haberde, fatih terim'in eşi fulya terim'e önemli kararlarda da danıştığı ifade edildi.
hamit altıntop da fatih terim'in bir baba gibi davrandığını, tecrübelerinden faydalandıklarını ve kendisinden çok şey öğrendiklerini belirterek, ''bizim başarımız onun başarısıdır. biz finale çıkacağımıza kesinlikle inanıyoruz. almanya'dan korkmamıza gerek yok'' dedi. gazetenin diğer bir haberinde de alman milli takımı teknik direktörü joachim löw'ün harun arslan adında bir türk danışmanı olduğu kaydedildi.
gazetede ayrıca, almanya-türkiye maçını yönetecek isviçreli hakem massimo busacca'nın bugüne kadar alman milli takımına uğurlu geldiği ifade edildi.
babası türk, annesi alman olan bsc hertha berlin'in eski oyuncusu malik fathi de gazeteye yaptığı açıklamada, türklerin moralinin çok yüksek olduğunu, ancak almanya'nın favori gösterildiğini belirtti.
-''1-9-1 taktiği''-
berlin'de yayınlanan ''b.z'' gazetesi de terim'in gizli bir taktik ile oynayacağı şeklinde bir haber vererek, ''terim: 1-9-1 taktiğiyle oynayacağım'' başlığını kullandı.
götz de gazeteye yaptığı açıklamada, türk oyuncuların her birinin analizini yaptı.
hamit altıntop da kölner express gazetesine yaptığı açıklamada, almanya maçının kendisi için ayrı bir önem taşıdığını belirterek, ''ben almanya'da doğdum ve yetiştim. kendimi hem türk hem de alman olarak hissediyorum'' dedi.
türkiye'nin turnuvada çok başarılı olduğu şeklindeki görüşlere de katıldığını ifade eden hamit, ''çok kuvvetli bir takım olduğumuzu biliyoruz. fazla tecrübeli değil, ancak çok istekli bir takımımız var. turnuvada her maçtan sonra daha da iyi bir maç çıkarttığımızı düşünüyorum. herkes gördü ki, hiçbir zaman pes etmiyoruz'' görüşünü dile getirdi.
isviçre maçının son dakikalarında arda'nın attığı golün önemine değinen hamit, o andan itibaren takımın kendine olan inancının daha da arttığını kaydetti.
almanya maçında bayern münih'te oynayan futbolculara dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren hamit, ''özellikle michael ballack'a çok dikkat etmeliyiz. bu maçın benim için diğer bir önemi de arkadaşlarıma karşı oynamam olacak. ben kendimi hem alman, hem de türk olarak görüyorum. bu maç umarım iki ülke insanlarını daha da birbirine yakınlaştırır'' dedi.
hamit, 2004 yılında yunanistan'ın şampiyon olmayı başardığına, kendilerinin de bunu başarabileceğine dikkati çekerek, ''biz buna inanıyoruz. neden olmasın. sonuçta biz de futbol oynuyoruz'' diye konuştu.
hamit ayrıca, kardeşi halil'in dubai'de tatilde olduğunu hatırlatarak, kendisiyle günde dört kez telefonda görüştüğünü belirtti.