bu maca gelmem son derece olaylı olmuştu öncelikle istanbul treni diye binilen denizli treni daha sonra sırasıyla afyon bursa mudanya oradan feribotla istanbul işte bu şekilde gelebilmiştim istanbula bi mac için bu kadar zahmet cekmek degermiydi bilinmez ama çektiğim zahmet bunula kalmamıstı mac akşamı bardaktan boşalırcasına bir yagmur dilerim bu yagmur galatasarayımızın gol çiçeklerini sulamak için yağıyordur diye teselli ediyordum kendimi gollerde yağmur gibi geliyor fakat helsinborg tarafından birde eklenen sağanak yağmur olunca ne işim vardı buralarda diyorum son dakikada nondanın attıgı golle belki döner mi mac diye umutlanıyorum ki 3. gol umudumu söndürüyor koca galatasaray isveçin sıradan takımı olan helsinborgtan 3 gol yiyiyor olacak işmi bu macın son dakikalarını beklemeden çıkıyorum tam galatasaray storenın önüne geldiğimde nondanın 2. golünü görüyorum hay aksi hem yenildik hemde attıgımız ikinci golü göremedim hemde bu kadar sıkıntı ckmişim bu maça gelmek için maçtan sonra kalbimde yenilginin vermiş oldugu burukluk var ama yüzümde henrik larsson gibi bi futbol efsanesini izlemiş olmanın hemde golünü görmenin gülümsemesi karmaşık duygular içindeyim otobüse dogru yürüyorum fakat pişman değilim onca zahmete katlanıp maça geldiğim için en azından bir efsaneyi çıplak gözle izlemiş oluyorum