hayatımda canlı olarak izlediğim ilk maç olarak çok değerli bir yeri vardır.... o dönemde malatyaspor da oktay çevik, malik, ender, eren gibi sevdiğim futbocular vardı. fakat acemilik maça gecekondu tabir edilen gençlerbirliği kale arkasına girmişim.(saatlinin tam karşısı) stada merdivenlerden üst kısıma girince gördüğüm manzara müthişti. sahada yemyeşil bir çim alan, tribünler sezonun ilk maçı olduğundan herhalde tıklım tıklım dolu.... neyse maç başladı iki takımda birbirini test ederken gençlerbirliği öne geçti...ben ise tribünlerde çekirdek yiyip, sigara içen birbiriyle muhabbet eden tiplerin arasında gözümü sahadan alamıyorum. saatli tarafında malatyaspor taraftarlarının sloganları yankılanıyor "doğunun rüzgarı burda esecek"... gençlerbirliği tribünleri ise "haydi bastır gençler" ayağa kalkmayan "istanbul çocuğudur(!)" gibi tezahuratlar... derken hiç ummadık anda bir malatyaspor golü geldi. ben mahalleden arkadaşım can(o şimdi rahmetli mekânı cennet olsun!) birbirimize bakıyoruz. ama karşıdaki malatyaspor tribünü sevinçten yıkılıyor adeta.... golden sonra malatyaspor'un bitmeyen atakları.... nihayet 2. malatyaspor golü... artık bu golde can ile birbirimize sarılıp avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz. biz gençlerbirliği tribününde gençlerbirliğine gol atan malatyasporun golüne deliler gibi sevinirken bize hiçbir tepki gösteren olmadı...aslında o zamanlar taraftarlar birbirine daha müsamahakâr mıydı ne? şimdilerde malatya amatör liginde yaşam savaşı veren malatyaspor sadece anılarda güzel bir nostalji.... gençlerbirliği maraton tribünündeki "genç gençler kötü tezahürat etmez" afişini de hiç unutamam...