fenerbahçe'de duran topların usta ismi alex de souza, 230 günlük frikik golü hasretine sivasspor maçında son verdi.
en son lig'in 32. haftasında fenerbahçe, şükrü saracoğlu stadı'nda eskişehirspor'u konuk etmişti. f.bahçe, 13. dakikada ceza yayı önünde serbest vuruş kazandı. alex, direkt kaleye sert vurdu ve ivesa’nın bakışları arasında top köşeden ağlarla buluşmuştu.
alex, o günden beri serbest vuruştan gol atamamıştı. ve yıldız futbolcu, sivas maçında 230 gün sonra frikikten gol sevinci yaşadı.
sivasspor'un kalecisi sead ramovic, fenerbahçe'ye 1-0 yenildikleri maçta alex'in frikikten attığı golde topa iyi vurduğunu söyledi..
ramovic, maçtan sonra yapılan basın toplantısında, kötü bir maç olduğunu ifade ederek, ''golü atan tarafın kazanabileceği bir maçtı. golü atan taraf onlar olduğu için kazandılar. alex frikikte güzel vurdu, çıkaramadım. çok iyi bir futbolcu'' diye konuştu.
fenerbahçe teknik direktörü kocaman: "istekli oyun oynama yeteneğimiz artış içinde"
fenerbahçe teknik direktörü aykut kocaman, sivasspor maçının zorluk derecesi yüksek bir maç olduğunu ve kendileri için bu maçın şampiyonlukta var olma maçı gibi göründüğünü belirterek, "bu faktörler maçı zora soktu. çok net bir gerçek gözüktü; istekli oyun oynama yeteneğimiz artış içinde" dedi. maçın ardından yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulunan aykut kocaman, "zorluk derecesi yüksek bir maçtı. toparlanan bir takıma karşı oynadık. sivas'ın toparlanması kadar geçen hafta bizim içinse yıkıcı bir hafta oldu. yarışta var olma maçı gibi gözüküyordu. bu faktörler ve sivas'ın ilk 5 dakikada zaaflarımızı tespit etmiş ve buna uygun dizilişle sahaya yayılması ve sert bir şekilde maça başlamaları bizim açımızdan maçı uzatttı. çok net bir gerçek gözüktü; istekli oyun oynama yeteneğimiz artış içindeydi. takımımız bu anlamdaki oyunu tutturduğumuz taktirde hep yarışın içinde olacağını gösterdi" diye konuştu.
fenerbahçenin ilk yarıdaki performansını değerlendiren aykut kocaman, "17 maç 33 puan gerçek olan bir durum. beklentilerin altında. bu puan 36-37-38'ler civarında olmalıydı. sıkıntılarla, problemlerle, sorunlarla başladığımız bir sezon oldu. temposu yüksek, kanatları iyi kullanan bir takım vardı. deplasmanlarda maçın kontrolünü elimizde tutma konusunda zaaflarımız oldu. ikinci yarıda fenerbahçe'nin standardını yukarı çekmek ve yarışın içinde olmak zorundayız. ikinci yarıda trabzonspor maçıyla farkı 6 puana indirip yarışın içinde olmayı istiyoruz" şeklinde konuştu.
transfer ile ilgili soru üzerine aykut kocaman, "her şeyin bir ortalaması olduğunu düşünüyorum. topla dripling yapan gol pozisyonlarına giren oyuncu yapımız vardı. ya oyuncu profiliniz değiştirecektik ya da oyuncuların futbol anlayışını. transfere, buca maçını oynadıktan sonra yanıt vereyim" ifadelerini kullandı. aykut kocaman basında yer alan haberlerle ilgili içinse, "görevden ayrılma, yönetim tasarrufu veya kişinin tasarrufudur. fenerbahçe yönetimi, sezon sonuna kadar çalışmamın doğru olduğunu düşündüğünü bu zamana kadar gösterdiler ve göstermeye de devam ediyorlar. orta ve uzun vadede çok doğru bir karar. ilk gün söylediğim bir şey var; yapamayacağımı gördüğüm zaman kimse beni görevde tutamaz. şu an öyle bir ortam yok. gerçekten bir şey yapamayacağımı hissettiğim zaman bırakırım" dedi.
milli kaleci volkan demirel ise, şampiyonluk yarışında iddialı olduklarını vurgulayarak, "kimse 'fenerbahçe yarıştan koptu, şöyle oldu, böyle oldu' demesin" ifadelerini kullandı. çok pozisyona girdiklerini, kendi kalelerinde sadece ilk yarıda bir pozisyon gördüklerini, iyi mücadele etmelerine rağmen sonuca gidemediklerini belirten volkan, "daha fazla gol atmamız lazım. belki topladığımız puan daha fazla olmalıydı. biz arkadayız ama kimse demesin ki fenerbahçe yarıştan koptu, şöyle oldu, böyle oldu. kötü günde herkes bir şey söylüyor. biz birbirimize inanıyoruz. tabi ki inişler çıkışlar olacak. ilerleyen haftalarda biz de rakiplerimiz de puan kaybedecek. inşallah sezon sonu gülen taraf biz oluruz. taraftarlarımız da sabırlı olsun, acele etmesin ve maçların sonuna kadar bizleri desteklesin" dedi.
seyircinin maçın hakemi yunus yıldırım'a tepkisi hatırlatılması üzerine volkan, "hakeme tepki vardı, hakem bunu hak etti diye düşünüyorum" dedi.
dia'nın bir pozisyonunu kendisinin bile kalesinden gördüğünü ancak hakemin görmediğini savunan volkan, "pozisyonları vermeyince tepki alması gayet normaldir. bize zor çalınan fauller var ama rakiplerimize çok kolay verilebiliyor, penaltı olsun faul olsun. tepkiler de bunlaradır" diye konuştu.
hakem kararlarının 9 puanlık farka bir etkisinin olup olmadığı sorusu üzerine de fenerbahçeli futbolcu, "bunların arkasına sığınmamak gerekir. 9 puan gerideyiz bu bir gerçek. lig boyunca, geçen sezonlarda da rastlanmıştır. bu tarz mevzular hep konu olabilir ama bizim bir bahanemiz yok. rakibimiz kendimiziz, biz bu şekilde mücadele ettiğimizde zaten her zaman kazanacağız. ama bu şekilde oynamamız lazım buna ihtiyacımız var" şeklinde ifadeler kullandı.
fenerbahçe'nin geçen sezonlara göre çok gol yediği hatırlatılarak, "savunmadaki sorun nedir?" sorusu yöneltilen volkan, "sebebi benim. kalede ben duruyorum, benim yememem lazım. tabi ki her topu kurtaracağım diye bir şey yok" yanıtını verdi.
dia da, hakem yunus yıldırım'ın sivasspor maçında 2 penaltılarını vermediğini ifade etti. kişisel olarak yavaş yavaş bir yere geldiğini ancak maçlarda çok sayıda darbe aldığını öne süren dia, "bunu da söylemek gerekiyor. sanıyorum ki hakem maçta 2 penaltıyı çalmadı, bu da karşı takıma güven verdi. hem kulüpte, hem de buradaki hayatımda daha iyiye gidiyorum" diye konuştu.
dia, alex'in golüyle savunma yapan bir takıma karşı kazanmayı bildiklerini kaydederek, salı günkü maçlarını da kazanıp tatile iyi çıkmak istediklerini sözlerine ekledi.
fenerbahçe'nin savunmasında lugano'nun yerine forma giyen bekir irtegün ise karşılaşmayı şöyle değerlendirdi:
"önümüzdeki rakiplerimizin ikisi de kazanmıştı. bu anlamda kayıpsız geçmek çok önemliydi. çok iyi giden trabzonspor var. bir puan kaybı daha işleri zorlaştıracaktı. buna izin vermedik. golün gecikmesiyle stresli bir maç oldu. tatta da bu atmosfere yansıdı. önemli olan kazanmaktı. içeride oynayacağımız trabzonspor maçına kadar kayıpsız geçip o maçta da kazanıp farkı 6 puana indireceğiz. hedefimiz bu. sonuna kadar çalışacağız."
lugano'nun yerine forma giydiği hatırlatılan bekir şöyle devam etti:
"lugano büyük bir isim, fenerbahçe camiasına da çok şey katmıştır. kalitesi ortada ama benim kendi adıma çok saygı duyduğum bir oyuncu. beraber çok çalışıyoruz. kendi içimizde de tabi ki rekabet var. hocam bugün beni uygun gördü. bir takımda bunların olması gerekiyor. çünkü başka insanlar da çok çalışıyor hak ediyor. lugano da çoğu zaman hak ediyor. faydalı olduysam ne mutlu bana."
sivasspor teknik direktörü rıza çalımbay ise, rakipleri karşısında iyi bir mücadele sergilediklerini, ancak ölü toptan yedikleri golle yenildiklerini belirterek, "son 3 haftadan beri ölü toplardan gol yiyoruz. rahatlıkla puanalabileceğimiz bir maçtı. en kritik oyuncularımızın olmaması bizi etkiledi. sivasspor'da en üzüldüğüm maç fenerbahçe karşılaşması oldu" diye konuştu.
çalımbay, fenerbahçe karşısında kesinlikle kapanmayı düşünmediklerini ifade ederek, "oyuncu eksikliğimizden hücuma çıkamadık, hücumda çoğalamadık.maçı kazanmak için hep forvet oyuncularını soktum oyuna" şeklinde konuştu.
çalımbay, bir soru üzerine, alex'in frikik golünde faulu yapan oyuncusuna sitem ettiğini ifade ederek, "fenerbahçe, türkiye'nin en iyi ölü topkullanan takımlarından biri. oralarda faul yapmamaya dikkat ediyorduk. fenerbahçekaliteli ve her an oyunun kaderini değiştirecek oyunculara sahip bir takım" dedi.
"bilica'yı istiyoruz, fenerbahçe bırakırsa alırız"
fenerbahçeli bilica'yı transfer etmek istediklerini sözlerine ekleyen teknik adam, "bilica gündemimizde var. biz istiyoruz, fenerbahçe bırakırsa alabiliriz. başkanımız görüşüyor, bırakırlarsa bilica da bizi isterse seve seve alırız. bilica, sivas'ta çok güzel günler geçirmiş. şu anda resmi hiçbir teklif yok. olursa almak isteriz" diye konuştu.
kaleci sead ramovic de, kendileri adına kötü bir maç olduğunu vurgulayarak, "golü atan tarafın kazanabileceği bir maçtı. golü atan taraf onlar olduğu için kazandılar. alex frikikte güzel vurdu, çıkaramadım. çok iyi bir futbolcu" dedi.
cihan yılmaz da 4 haftalık iyi bir periyottan sonra bugün fenerbahçe'ye yenildiklerini dile getirerek, "fenerbahçe zor bir deplasman ancak bizim rakibimiz değil. 1-0 yenildik, yapacak bir şey yok. ikinci yarıda son 4 haftada gösterdiğimiz performansı gösterirsek, sivasspor için daha iyi olacak" diye konuştu.
90 dakika sonunda saracoğlu stadı "ı love you alex" tezahüratlarıyla inledi. maçı locada izleyen alex'in eşi ve kızı da galibiyet golünde büyük coşku yaşadılar.
profesyonel futbol disiplin kurulu'nun 23.12.2010 tarih ve 45 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir.
- fenerbahçe spor kulübünün, 18.12.2010 tarihinde oynanan fenerbahçe - sivasspor spor toto süper lig futbol müsabakasında, taraftarlarının ve mensuplarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 15.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,
aynı müsabakada fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım'ın, müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle takdiren 21 gün hak mahrumiyeti ve 30.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,
hızlı takım, yavaş futbol ilk yarının ardından 3)fenerbahçe
sezon başında ideal 11’inin yarısını ve formasyonunu değiştirmeyi deneyen, sonra kısmen geri adım atan fenerbahçe, 4 ay sonunda hâlâ kimlik sorununu aşamadı. kocaman, ikinci yarılarda hızlı takımıyla yavaş oynamayı, bağlasan durmayan futbolcularla skor korumayı denedi. bu denemeler birkaç kupayla, 18 puana mâl oldu. kocaman’ın temmuz 2010’daki transfer politikasına bakınca kafasında alex’siz bir düzen olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerek yok. kocaman çalıştığı her takımda 4-3-3 varyantlarını oynatmıştı; iki yeni transferi stoch ve dia da 4-3-3 oynayan ekiplerden gelmişlerdi. bu düzene iki santrfordan (niang ve alex’ten) biri fazlaydı. zaten aykut hoca da sezona alex’siz başladı. özellikle young boys rövanşının ikinci devresindeki ve trabzon maçının ilk saatindeki alex’siz performanslar hayal kırıklığı olunca niyet değişti, mesele yine iki santrforun (alex ve niang’ın) arkasına dizilecek 8 adamı bulmaya dönüştü. ama bu 8 adamı bulmak da kolay değildi. çünkü iki yeni hızlı kanat dia ve stoch, eski takımlarında (4-3-3 oynandığı, arkalarında ikişer kanat savunucusu olduğu için) hemen hiç savunma yapmadan oynamaya alışmışlardı. ama fenerbahçe’nin 4-4-1-1 (bu alex’le aslında 4-4-2) düzeninde kanatta oynuyorsanız, arkanızda sadece gökhan veya caner var! yani defans yapmak zorundasınız. eldeki malzemeye uygun plan kurulmadığı için, ya da plana uygun malzeme alınmadığı için bu düzen de tam olarak oturmadı. kocaman, 23 yaş altı (yani hâlâ kodlanmaya açık) dia ve stoch gibi gençleri geri getirmeyi başaramadı. onlar geri gelmeyince orta sahayı cristian’lı kurup kanatlardaki açığı kapatmaya kalktı. kesici (ama son 3 haftaya kadar başka işe yaramayıcı) cristian da fenerbahçe’nin kimliksizliğine yağ sürdü: sarı-lacivertliler, ligin en çok topa sahip olan ve en fazla pas yapan takımı olmalarına rağmen trabzon’dan az pozisyona girdiler, belediye’den az korner, ankaragücü’nden az frikik attılar! ilk devrelerde barcelona gibi saldırıp, ikinci yarılarda ender gelişen osasuna ataklarına dönüştüler! oysa böyle kaliteli bir kadronun orta sahası selçuk+colman gibi yetenekli bir ikili olmalıydı, mevcut kadroda buna en uygun ikili emre+topuz’du. onların da ömrü iki maç oldu. hızlı bir takım kurup yavaş futbol oynamanız mümkün değil. bağlasan durmayan adamlarınız varken salt savunma yapmanız da. eğer fenerbahçe 90 dakika saldıran, maç boyunca topa sahip olmayı ve pozisyon üretmeyi hedefleyen bir takım olsaydı, aradaki kayıplar bu kadar göze batmazdı. çünkü böyle planların oturması için 4 ay yeterli sayılmaz. ama net bir hedefiniz yoksa, o planın oturmasına da yüzyıllar yetmez maalesef…
dezavantajı şampiyonluk baskısı… zaten hedefini ve planını oturtamamış bir takımken bir de ikinci yarıda kayba tahammülünüz yoksa işler sizin için daha da kötüye gidebilir. ilk iki maç, her zaman olduğu gibi fenerbahçe için yine kritik.
avantajı semih şentürk… hâlâ kötü giden işleri tek başına toparlama becerisine sahip. hâlâ portekizce bilmediği halde alex’le en iyi anlaşan o. ikinci yarıda iki kritik maç kazandırıp ligin gidişatını etkileyebilir.
transfer projeksiyonu lugano’nun sorumluluk tanımı çoktan değişmiş. yobo da 2 diz operasyonu ve kiralık sözleşmesi sonrası everton performansından çok uzak. fenerbahçe’nin çok gol yemesinde stoperlerinin payı sanki görmezden geliniyor.
satır başlarıyla fenerbahçe ilk yarının yıldızı: alex de souza artık bir “ofansif orta saha” değil, “defansif santrfor”… niang, alex gibi 12 gol ve 5 asist yapsa yere göğe sığdıramazdık! üstüne üstlük alex, ara ara gelip orta sahaya da yardım ediyor. alex artık türkiye’nin iyi orta saha oyuncuları arasında değil ama ülkenin en iyi santrforu.
en çok yükseliş gösteren: okan alkan türkiye kupası’ndaki ankaragücü maçının kaybedilmesinde sakat ve yorgun gökhan gönül’ün büyük payı vardı. kulübede oynamaya hazır okan varken kocaman’ın gökhan’a bu kadar yüklenmesi de maalesef genç mardinli’nin şanssızlığı…
en çok düşen: semih şentürk çağdaş evliyaların da sabrı bir yere kadarmış demek ki! 10 yıl kulübede beklemek sadece bebek yüzlü katil solskjaer’e mahsusmuş! niang’da bu denli düşüş varken semih’in oynayamaması herhalde semih’te de düşüş olduğuna delalettir.
en iyi transfer: mamadou niang konya maçına kadarki performansı ferdinand, hakan şükür veya amokachi tadı veriyordu. konya’da türkiye’de futbolun nasıl oynandığını görünce geriledi. son 2 aydaki kuvvetsiz ve çekingen görüntüsü de galiba bu yüzden.
en kötü transfer: ilhan eker biz onun milli takıma çıkmasını beklerken, o fenerbahçe’nin beşinci stoperi konumuna düştü! demek ki osman özdemir yönetimindeki bir kolej takımında giray’la oynamak büyük bir şansmış.
anahtar sayı: 4 gol 17 maçta 40 gol atan takımda orta saha oyuncularının katkısı sadece 4 sayı (2 emre, 1 stoch, 1 topuz)… ikinci yarıda bu bölgede daha istikrarlı oynayan ve daha fazla kaleyi düşünen adamlarla sahaya çıkmak gerekliliği ortada.
fenerbahçe: volkan demirel, joseph michael yobo, bekir irtegün, mamadou hamidou niang (dk. 83 selçuk şahin), alexsandro de souza, gökay ıravul (dk. 63 semih şentürk), cristian mark junio nascimento oliveira baroni, andre clarindo dos santos, mehmet topuz, gökhan gönül, issiar dia (dk. 63 miroslav stoch)
yedekler: serkan kırıntılı, diego alfredo lugano moreno, ilhan eker, caner erkin