fenerbahçe kulübü 3-8 haziranda istanbula gelebileceğini bildiren avrupa şampiyonu benfica kulübüne bir telgraf çekerek mali şartların tesbitini istemiştir.
fenerbahçe kulübü idarecileri, benfica'nın istanbul'u ziyareti mevzuunda yapılan ilk teşebbüsün müsbet netice verdiğini açıklamış ve «avrupa şampiyonunu türk sporseverlerine seyrettirmek için gayret sarfediyoruz. tarih bildirdikleri halde, mali şartlarını henüz öğrenmek mümkün olmadı. telgrafa cevap bekliyoruz.» demişlerdir.
fenerbahçe kulübü, amsterdam'da real madrid'i 5-3 mağlûp ederek ikinci defa avrupa şampiyon kulüpler kupasını kazanan şöhretli takımla, biri ankara'da olmak üzere iki karşılaşma yapmak istemektedir.
bu arada maç ücretlerinin ne şekilde ödeneceğini soran portekiz kulübüne gerekli mali garanti verilmiştir.
avrupa şampiyonu portekiz takımı, real madrid'i 5-3 yenen kadrosu ile geliyor
fenerbahçe kulübü hâlen kahire'de bulunan avrupa şampiyonu benfica'yı 8 haziranda bir maç için istanbul'a çağırmış ve ileri sürülen şartların kabul edildiğini bildirmiştir.
amsterdam'da real madrid'i 5-3 yenerek ikinci defa avrupa şampiyon kulüpler kupasını kazanan şöhretli takım istanbulda mithatpaşa stadında fenerbahçe ile 8 haziran gecesi bir maç yaptıktan sonra portekize dönecektir.
fenerbahçe kulübü reisi dr. ismet uluğ benfica'nın ziyareti hakkında şunları söylemiştir: «sezonu benfica gibi şampiyon kulüpler kupasını kazanarak avrupa kıtasının en kuvvetli ekibi olduğuu gösteren bir takımla yapacağımız maçla kapayacağız. böylece, taraftarlarımız ve futbolseverler sezonun bitiinde harika bir futbol topluluğunu seyretme imkanını bulacaklardır.»
fenerbahçe kulübü benfica maçı dolayısiyle mithatpaşa stadına portatif tribün kurulması için teşebbüse geçmiştir. ayrıca kulübün, gazhane tarafındaki açık yere 2,5 lira duhuliye ücreti ile seyirci kabul etmesi istenmektedir.
8 haziran cuma gecesi mithatpaşa stadında yapılacak fenerbahçe -benfica maçının biletleri pazartesi gününden itibaren satışa çıkarılacaktır.
fenerbahçe kulübü bu maça ait numaralı biletlerin bir kısmını satma vazifesini futbolcularına vermiştir. sarı - lacivertli futbolcular ilan edilecek yerlerde satacakları biletlerin arkalarını imzalıyacaklardır.
dün baskıya verilen bilet fiatları şöyle tespit edilmiştir: numaralı tribün: 30, kapalı tribün: 20, açık tribün: 10, duhuliye: 5 lira
cuma gecesi seyredeceğimiz takım: avrupa şampiyonlar şampiyonu benfica
real madrid'i beş yıldır oturduğu tahttan indiren ve iki yıldır üstüste «avrupa şampiyon kulüpler kupası»'nı kazanan benfica, bilhassa müthiş sağiçi eusebio ile dünyanın dikkatini çekiyor
yalnız «portekiz şampiyonu değil. aynı zaöanda avrupa'nın bütün şampiyonlarının yer aldığı turnuanın galibi, hem de bu başarıyı iki yıldır üstüste tekrarlayan bir takım. evet, iki yıldır, «avrupa şampiyonlar şampiyonu» ünvanını kimseye kaptırmayan bir ekip... işte, önümüzdeki cuma gecesi mithatpaşa stadında fenerbahçe'ye karşı seyredeceğimiz benfica, bu takımdır. çarşamba gecesi şehrimize gelecek olan portekiz takımı cuma gecesi mithatpaşada tek maçını fenerbahçe ile oynayacak ve ertesi gün cenubi amerikaya hareket edecektir.
geçen seneki «avrupa şampiyon kulüpler turnuası»nda barcelona'yı 3-2 yenen benfica, böylece real madrid'i beş yıldır oturdğu tahttan indirmişti. ancak bu zaferi «tesadüfi» sayanlar çok olmuş ve bir «real madrid - benfica» maçı temennisi öne sürülmüşüt. bu temenni, bu seneki kupada hakikat oldu ve finali real'le benfica oynadılar. tam bir ay önce amsterdam'da yapılan bu büyük final maçında, benfica, şöhretli ve kudretli rakibini, hem de 5 golle yenerek «avrupa şampiyonlar şampiyonu» ünvanını bir kere daha kazandı. real'i 5-3 yenerken çıkardığı oyun, başarıyı ikinci defa tekrarlaması, benfica'nın gerçekten «büyük kuvvet» olduğunu da herkese ve bilhassa geçen seneki zafere «tesadüfi» diyenlere ispat etti.
19 yaşında - 9 milyon
benfica, bu yıl inale gelinceye kadar çetin maçlar oynamış, bu arada kayplar ve beraberlikleri de olmuştu. ama bunların yanı sıra «başarı» hanesinde -fenerahçe'yi eleyen- alman şampiyonu nürnberg, 6-0 yenişi, austria'yı 5-1 lik neticeyle mağlûp edişi, ingiliz tottenham'ı 3-1 le boyun eğdirişi yer almaktadır.
bu yıl futbol dünyası, benfica takımının kudrei kadar, 19 yaşındaki sağiçi eusebio'nun mucizevi oyunu ile de sarsılmaktadır. benfica abtrenörü bela guttmann'ın tam 19 ay önce mozambik'ten getirttiği eusebio, hemen takıma girmiş ve sağiçteki santana'yı saf dışı bıraktırmıştır. daha bir kaç maç sonra, kendisine 2-3 milyon türk lirası kıymet biçilen eusebio, son real madrid maçını takriben italya'dan 9 milyon liralık teklif almıştır. fakat genç silva eusebio, «beni şmhrete ulaştıran benfica'yı bırakmam» derken, annesi de «bize ekmek yediren benfica'dan oğlumun ayrılacağını zannetmem» şeklinde konuşmuştur. eusebio için «gelecekte pele'den üstün olacak» diyen futbol otoriteleri çoktur. bu «avrupa'nın siyah incisi» bilhassa «golcü»lüğüyle takdir toplamaktadır. kale önünde birden bitivermekte ve beklenmez pozisyonları «gol»le değerlendirmektedir.
eusebio'dan başka benfica oyuncuları da milli takımda bir çok defa yer almış kıymetlerdir. real madrid'i 5-3 yenen benf,ca onbiri şöyle idi: «costa pereira - joso, angelo - cavem, germano, cruz - augustı, eusebio, aguas, coluna, simoes»
benfica antrenörünün milliyet'e beyenatı: "f. bahçe ile iddialı maç yapacağız"
guttmann "istanbullular bir avrupa şampiyonu seyretmeye hazırlansın" derken eusebio türk kalecilerini, costa pereira, lefter ve metini sordular
tekin yüksel kıbrıs'tan bildiriyor
real madrid'den sonra dünyanın en pahalı ikinci takımı olan benfica'nın şöhretli antrenörü bela guttmann «kahire ve lefkoşa'dan çok daha ciddi ve kuvvetli hir rakip bizi istanbul'da bekliyor» demiştir.
benfica'yı iki yıl üstüste avrupa şampiyonu yapan ünlü antrenör orta şark ta sıcak bir mevsimde seyahate çıkmış olmaktan şikâyet etmiş ve türkiye'den sonra hedeflerinin brezilya'da pele'nin takımı santos'la yapacakları dünya şampiyonluğu maçı olduğunu söylemiştir.
türk futbolunu tanıdığını ve fenerbahçe takımını avrupa şampiyon kulüpler turnuasonda csepel ve nice ile yaptığı maçlardan kuvvetini takdir ettiğini sözlerine ilâve eden guttmann, «türklerin tusya karşısında aldığı neticeleri biliyoruz. fenerbahçenin çok çetin bir rakip olduğuunu ve maçımızın iddialı geçeceğini söyleyebilirim.» demiştir.
antrenör sözlerini şöyle bitirmiştir: «türk sporseverleri hazırlansın, türkiyede hakiki bir şampiyon seyredeceklerdir.»
8 milyon değerinde olan ve benfica'nın kıbrıs apoel'ini 5-1 yendiği maçta üç gol atan mozambikli sağiç eusebio, «türkiye bizim için enteresan bir memleket. türk futbolu hakkında uzun bir bilgim yok. fakat bildiğim tek şey real madrid'in
istanbulda bir türk takımı ile berabere kaldığıdır. bu sebeple avrupa şampiyonuna yakışacak bir futbol oynamamızın icap ettiği kanaatindeyim.»
meşhr sağiç, türk kalecilerini merak ettiğini de söylemiştir.
costa pereira, lefter ve metini sordu
portekiz takımı ile türkiyeye gelen ve 3-1 türkiyenin galibiyeti ile biten maçta oynayan kaleci costa pereira, lefter ve metin'i merak ettiğini ve «o maçta en beğendiğim bu iki futbolcu bize kşarı oynayacak mı?» diye sormuştur.
benficalı futbolcular ve antrenör, kıbrıs ve mısır'ın sıcağından, toprak sahalarından uzun uzun şikayet etmişlerdir.
kıbrıs'ta büyük skandal: benfica meneceri 2. maç için açıktan 700 dolar (7000 tl) istedi
tekin yüksel kıbrıs'tan bildiriyor
lefkoşa'nın rum kulübü apoel ile 4000 sterling karşılığında bir maç yapan benfica bu karşılaşmayı 5-1 kazandıktan sonra büyük bir skandal kopmuştur.
ikinci bir maç için rum kulübünün müracaatı üzerine benfica meneceri, apoel idarecilerine bu maçı temin ederse gizlice kendisine 700 dolar verilmesini teklif etmiştir. bu basına aksedince kıyamet kopmuş ve menecer büyük töhmet altında kalmıştır. benfica, bunun üzerine ikinci maçı oynamaktan vazgeçmiştir. benfica takımı yarın uçakla istanbula hareket edecektir.
avrupa şampiyonu benfica'nın şehrimize yapacağı maçlar büyük ilgi toplamış bulunmaktadır.
benfica'nın cuma gecesi mithatpaşa stadında fenerbahçe ile yapacağı maçı görmek istiyen meraklıların şimiden yüzbini geçtiği bildirilmiştir. dün sabahtan itibaren kapalı ve numarı tribün biletlerinin satışına başlayan fenerbahçe kulübünde bir sözcü «yazık ki bu kadar büyük şöhreti haiz ve halen avrupanın en pahalı futbolcuları kadrosunda bulunduran bir takımın maçını takip etmek istiyenlerin hepsine cevap verecek durumda değiliz» demiştir.
sarı - lacivertli idareciler açık ve kapalı tribün biletlerinin bir kısmını bugün ve yarın stad gişelerinden sattırmak için resmi makamlar nezdinde teşebbüse geçmişlerdir.
fenerbahçe - benfica maçının numaralı ve kapalı tribün biletleri fenerbahçe kulübünde, sıraselviler deki fenerbahçeliler cemiyetinde, mario gabay müresesesi ile fenerbahçe kaptanı naci erdem'in taksim'deki mağzasında satılmaktadır.
benfica ile yapacağı karşılaşmaya büyük önem vererek hazırlanan fenerbahçe dün sabah antrenör necdet erdem'in nezaretinde çalışmıştır. sarı - lâcivertli takımda cuma gecesi benfica'ya karşı lefter de oynayacaktır.
maça, avrupa şampiyonu r. madrid'e 5 gol atan augusto, eusebio, aguas, coluna, simoes forveti ile çıkıyor
iki senedir avrupa şampiyonluğu ünvanını koruyan benfica memleketimizdeki tek maçını bu gece mithatpaşa stadında saat 20.30 da fenerbahçe ile oynayacaktır.
çıktıkları uzun dünya turnesi münasebetiyle fenerbahçe'nin yaptığı daveti kabul ederek dün sabah uçakla kıbrıstan şehrimize gelen benfica'lılar sahaya real madrid'i geçen ay amsterdam'da 5-3 mağlûp eden şampiyonlar şampiyonu şu şöhretli tertibiyle çıkacaktır: costa perreira - joao, angelo - cavem, germano, cruz - augusto, eusebio, aguas, coluna, simoes
fenerbahçe ise bütün yurtta büyük bir alâka uyandıran bu maçta avrupanın en pahalı ve kuvvetli ekibi benfica önünde «özcan - atillâ, özcan - hüseyin, naci, kadri, mustafa, lefter, şeref, selim, hilmi» tertibiyle yer alacaktır.
«rakibimizi tanıyoruz.»
dün sabah yeşilköy hava alanında fenerbahçe kulübü idarecileri ile basın mensupları ve futbol meraklıları tarafından karşılanan benfica'lılar «güney amerika şampiyon kulüpler kupası galibi brezilya takımı santos'la dünya şampiyonlağu için yapacağımız karşılaşmadan evvel bize rakip olan fcnerbahçeyi tanıyor ve değerini biliyoruz. oyun mücadeleli geçecektir» demişlerdir.
real madrid kulübü tarafından transfer edilmek istenen ve değeri şimiden 8 milyona çıkan mozambikli eusebio, türk futbolunu istanbulu ziyareti münasebetiyle daha yakından tanımak fırsatını bulacağını söylemiştir. benfica'nın avrupa şampjyonluğunu kazanmasında attığı iki golün yanı sıra büyük bir rolü olan siyahi genç futbolcunun real madrid kulübü tarafından vapılan teklifi reddettiğini bildiren kulüp direktörü manuel alonzo şunları söylemiştir: «eusebio, futbol dünyasına gözlerini benficada açmıştır. bu sebeple bize çok bağlıdır ve göz kamaştırıcı tekliflerin kabul edilmemesi hususunda bize selâhiyet vermiştir. biz, real madridden futbolcu alabiliriz, ama real madrid bizden asla.»
dünyanın en sert şuttu futbolcumu eusebio'ya pele'den bahsettiniz mı, alacağınız cevap budur. mesela boş bulunup pele'yi real madrid alacakmış ne dersin?» diye sorun. eusebio'nun dudaklarına hafif bir tebessüm yayılıyor ve diyor ki: «pele, pele! herkes pele'den bahsediyor, sanki ondan başkası yokmuş gibi. pele'yi real madrid alsa da almasa da ben tek başıma yenerim onları.»
eusebio'nun 5-3'lük real madrid maçından bahsederken gözleri parlıyor:
«- real'i ben mağlûp ettim. «bir ara maçı kaybedeceğimizi zannettim. hani şu ufaj binbaşı var ya, neydi canım onun ismi?»
- puşkaş..
«- ha puskaş. ne açıkgöz futbolcu. şeytan gibi. ayağına beş top geldi. üçünü gole çevirdi.»
eusebio'nun kızgınlığı, real'in pele'ye kendisinden cazip teklif yapması olmasından ileri gelior. saporta'nın cebine 8.5 milyon liralık çeki koyup şili'ye gitmesine içerliyor doğrusu. «avrupada oynamak. brezilyada oynamaktan zor. gelsin de o golleri burada atsın bakalım.»
eusebio, daha 20 ay evvel futbol ayakkabısı nasıl giyildiğini bilmez ve iki satır yazıyı sökemezken şimdi büyük idealler peşinde koşuyor. kendi takımından en beğendiği oyuncular: aguas ve coluna. kaptanı çok seviyor ve çok tutuyor. «şimşek kim oyuncudur o» diyor «ejderha gibi girer topa. hem yerden, hem havadan zor mağlûp edilir.» coluna'yı da çok nefesli olduğu için beğeniyor. üstelik memleketlisi, «coluna müthiş adamdır vesselam» diyor. «ne beyin var adamda. o kadar koşar da hiç yorulmaz. hayret doğrusu.»
eusebio paraya kıymet vermiyor ama. izzeti nefsini her şeyden üstün tutuyor. işte «siyah inci»nin sözleri: «bu kadar çabuk sivrilmemi kıskanıyorlar. herkes bana gıpta ediyor. fakat doğrusunu isterseniz transferi okadar çok düşünmüyorum. daha 19 yaşındayım. önümde o kadar çok yıllar var ki...»
real madrid'in futbol saltanatını yıkıp, geçen bir takımın futbolcuları bunlar... benflca'lılar...
dev beoing'den yeşilköy hava alanına değil de, lizbon'a iner gibi yabancılık göstermeyen şampiyon benfica'nın yıldızlarını foto muhabiri arkadaşlarımızın sıkıcı kontrolü altında seyrediyoruz.. ilk dikkate çarpan tarafları; inanılmaz derecede tevazu sahibi oluşları. «gıkk» demeden basının vazifesini kolaylaştırıyorlar. muhabir arkadasların «ıslıkla» yoldan çevirdikleri germano'nun bir orta mektep talebesi uysallığı içerisinde geri dönüşünü görseydiniz: «real madrid forvetlerini amsterdam'da durduran germano bu muydu?» derdiniz... ya avrupa'nın pele'si diye tanınan mozambik'li eusebio'nun sıkılganlığı? kıvırcık saçları ve gülen gözleri ile «içimizden biri» intibasını veren eusebio, real madrid'in ve zengin kulüplerin iki ayağına 10 milyon fiyat biçtikleri futbolcu değil sanki, iş arayan insanlardaki utangaçtık hali var üzerinde.. yakışıklı takım kaptanı aguas da öyle... fransız yazarları ondan «portekiz'in garrincha'sı» diye bahsediyorlar inanınız, aguas, hakkında söylenmiş ve söylenecek bütün parlak sözlerin ve kücümseneiyecek servetinin dışında bir futbolcu... mikro mustafa kadar ufak, ondan biraz daha yapılı simoes. kafilenin en genci. 21 inde var veya vok. bir büvük solaçık olma yolundaki bu genç de gülüyor... angelo öyle, joao öyle, yılların kalecisi costa perreira bile sinirli görünüşüne rağmen öyle. eusebio'nun beyazı çukulata renkli coluna öyle. hepsi, hepsi mütevaz, saygılı, sevimli ve gösterişsiz...
3 mayıs gecesi amsterdam'da real madrid'in hezimetiyle sona eren unutulmaz finalin yıldızları idi bunlar. ama şampiyonluktan evvel terbiyeli ve saygılı olmayı öğrenmişlerdi. bu meziyetleri dolayısiyle avrupa şampiyonu benfica'yı dünyanın her yerinden maç teklifleri yağıyordu.
takım kaptanı aguas bir dünya turu mahiyetindeki bu uzun yolculuğu şöyle izah ediyor: «bu seneki şampiyonluğumuz geçen yıla nazaran daha geniş tepkiler yaptı. amsterdam'da real madrid'le finali oynarken taraftarlarımızın dışında da büyük bir kitle tarafından desteklendiğimize şahit olduk. bizi sevenlere ve isteyenlere gideriz.»
aguas, 3 mayıs gecesi amsterdam'ın olimpiyad stadını dolduran 100 bini akın seyircinin uğultusunu unutmamıştı. arada bir arkadaşlarıyla konuşuyor ve istanbul'a ikinci defa geldiği memnun olduğunu söylüyordu. «bu ikinci gelişim, ilk gelişimde portekiz milli takımı türk'lere 3-1 yenilmişti. türkleri seviyorum. o maçtan hatırladıklarım lefter ve metin'dir. metib'in italya'da oynadığını biliyorum. klası bir futbolunuz var.»
tenis oynadığını ilave eden benfica kaptanı. türkiye'de şampiyonluğu hangi takımın kazandığını sordu «herşeye rağmen maç mücadeleli geçerek» dedi. aguas'a son sualimiz dünya kupası ile ilgiliydi. yanındaki simoes'e bakarak «favorim brezilya..» cevabını verdi...
benfica kafilesinin en hoş ve dikkati çeken adamı muhakkak ki santrfor germano. daha uçaktan inerken meydanı dolduran meraklılar uzun favorileri, simsiyah bıyıkları ve kenarları kıvrık «portegueza» şapkasıyla bu fazlaca iri santrhafı tanımışlardı. konuşkan değildi. suallere kısa cevaplar veriyor ve «her maç benini için zordur» diyordu.. mamafih sempatik adamdı germano. kuvvetli ve güven veren bir görünüşü vardı.
eusebio için kalender bir genç denilebilirdi. gümrük muavenesi için beklerken bir aralık ceketini çıkardı. portekiz lisanı ile konuşuyordu. arkadaşlarının yardımı ile gazetecilerin suallerini cevaplandırdı. istikbali için bir planı yok gibi geldi bize. portekiz'in müstemlekesi mozambikte, lalettayin bir vatandaş olarak kendi hayatını yaşarken lizbon'a getirilen bu siyahi genç, anlaşılan kendisine şöhret kapılarını açan benfica'yı çok seviyordu. cebinde şu anda iki doları bile bulunmayan bu euseio ile 8 - 10 milyonluk tekliflere karşı henüz ses vermeyen eusebio arasında bir fark bulmak zordu.
bu gece mithatpaşa stadında fenerbahçe'ye karşı seyredeceğimiz benfica ve benfica'luların kısa zamana sığdırılmış bir sohbette tespit ettiğimiz hususiyetleri elbette ki bu kadar değildi.
avrupa şampiyonları "bizi hiç bir memlekette bu kadar alkışlayan olmadı. yine türkiye'ye geleceğiz" dediler
istanbul'da oynadığı tek maçta fenerbahçe'yi 3-1 mağlûp eden ve türk sporseverlerinin büyük takdirini kazanan avrupa şampiyonu benfica, dün sabah memleketimizden ayrılarak yunanistan'a gitmiştir.
hava alanında konuşan kafile reisleri manuel alonzo, istanbulda gördükleri misafirperverliği ve ilgiyi hiçbir zaman unutmıyacaklarını söylemiş ve ilk fırsatta tekrar türkiyeye gelmekten büyük memnuniyet duyacaklarını belirtmiştir.
teknik menecer alfredo valvirde, «türkiyede iyi bir futbol ve futboldan çok iyi anlayan bir halk gördük. şimdiki hedefimiz, portekiz kupasını kazanmaktır. güney amerika şampiyonu belli olduktan sonra da dünya şampiyonluğu müsabakasına hazırlanacağız» demiştir. mencer, macar antrenör bela guttmann'ın. kontratının sona erdiğini ve yerine macar gustava şebeş'in getirilmesinin bahis mevzuu olduğunu da sözlerine ilâve etmiştir.
arkadaşlarının «yeşil korsan» diye çağırdığı santrhaf germano, türkleri sempatik, futbolumuzu ise iyi bulduğunu söylemiştir. takım kaptanı santrfor aguas, almanyada sakatlandığı için daha iyi oyun göstermediğini açıklamış ve türk futbolunun yedi sene evveline nazaran gerilediği kanaatinde olduğunu ifade etmiştir.
benfica takımı, atinada olimpiyakos ile karşılaşacaktır.
benfica'ya gelişinde olduğu gibi, gidişinde de büyük alaka gösteren fenerbahçeli idareciler böyle bir organizasyon yapmaktan memnuniyet duyduklarını ve zararlarının 3000 lira olduğunu belirtmişlerdir.
fenerbahçe kulübü reisi ismet uluğ bu zararın mühim olmadığını ve bazı şirketlerin yardımlarıyla bunun da kapatılacağını açıklayarak şunları sölemiştir: « - türk sporseverlerine iyi bir takım seyrettirdik. bizi, stoke city maçında protesto edenler, benfica maçından sonra tebriklerini esirgemediler. şimdiye kadar istanbulda böyle bir takımın seyredilmediği kanaatindeyim. benficayı türk sporseverlerine göstermekten şeref duyduk.»
ismet uluğ, 1962-63 sezonunda benfica'yı istanbula çağırdıklarını ve avrupa şampiyonunun bu teklifi büyük bir memnuniyetle kabul ettiğini de izahatına eklemiştir.
cinden zeka fışkıran küçük ve simsiyah gözleri çevreleyen ince kıvır kıvır saçlar ve kalın dudaklarının üzerinde belli belirsiz tüyler... işte eusebio...
gayet ağır, yalvarır gibi konuşuyordu. çok şirin bir hali vardı. daha geçen gün mithatpaşa'yı dolduran 20 binden fazla istanbullunun avuçlarını patlatırcasına alkışladığı futbolcu o değildi sanki. «türk sporseverlerine iyi bir oyun gösterebildilerse ne mutlu bize» diyordu.
avrupa'nın pele'sinin unutamadığı şey «türk sporseverlerinin kendisine gösterdiği sevgi tezahüratı» idi. «çok memnunum.» diyordu. «kendimi portekiz'de imiş gibi hissettim ve türkleri çok sevdim.»
eusebio, türk futbolunu hızlı ve sert bulmuştu. istidatlı, ama köksüz bir futbol. beğendiği futbolcular arasında özcan, lefter, selim gibi isimleri sayabiliyordu.
1961-62 sezonunda menisküs ameliyatı geçirdiği için benfica'nın ancak 15 maçında oynadığını söyleyen eusebio'nun hayat hikayesi kısaca şöyle idi.
brezilya'nın 1950 dünya kupasındaki santrhafı ve 1961 de feroviario takımının antrenörü olan carlos bauer, afrika'da yaptıkları futbol maçlarından birinde, bu zencinin büyük meziyetlere sahip bir futbolcu olduğunu keşfetmişti. takımıyla beraber lizbon'dan geçerken, sao paulo'daki antrenörü bela guttmann'a uğramayı da ihmal etmedi. sohbet arasında bauer, eski antrenörü guttmann'a «mozambik'te fevkalade bir futbolcu var. bana yaramaz. zira, brezilya'da öyle çok futbolcu yetişir. ama sen onunla meşgul olursa herhalde yıldızı çabuk parlar.» demişti. guttmann, bu sözleri yabana atmadı ve eusebio'yu portekiz'e getirtti.
çok fakir bir ailenin çocuğu olan eusebio, ilk denemesinde guttmann'ı hayretler içersinde bıraktı. macar antrenör sabırlı idi. eusebio'yu mükemmel bir futbolcu olarak yetiştirdi. ilk maçını 14 haziran 1961'de belçika'nın anderlecht takımına karşı oynadı ve bir gol attı. fakat 16 haziranda benfica'nın santos'a 6-3 yenildiği maçta brezilya şampiyonuna attığı üç gol bütün avrupa'yı yerinden oynatmağa kafi geldi. o günden bugüne kadar çığ gibi büyüyen şöhreti ile eusebio, avrupa kıtasının en artistik, en golcü ve en pahalı futbolcusu oldu.
eusebio ferreria da silva, fevkaladeliği olmayan bir isme sahip ama, mozambik'linin şahane gösterisisinden sonra bir portekizli idarecinin söylediği şu sözü lütfen dinleyin: «eusebio'yu satmak mı? siz de gördünüz. milyonlara değişilecek futbolcu mu eusebio?»
brezilya'lı bir antrenörün mozambik'te keşfettiği ve ünlü bela guttmann'ın devleştirdiği siyahî futbolcu "istanbul, özcan, selim ve can'ı hiç unutmadım" dedi
namık sevik lizbon'dan yazıyor
(...)
m. paşa’daki dev
eusebio ile konuşurken gözlerinde bir kaç sene öncesinin kıvırcık saçlı, mahzun tavırlı zencisi canlandı. benfica’nın, mithatpaşa’da fenerbahçe ile yaptığı ve 3-1 kazandığı özel maçta bir eusebio vardı sahada, bir de ondan ötesi.. korkunç bir hâkimiyeti. insanın içine ürperti veren şağ ve sol şutları, karşısındakine mide bulantısı veren çalımları... bütün bunların sahibi işte bu kuzguni futbolcu idi. üç sene öncesine nazaran tevazuunda ve sevimliliğinde hiçbir değişiklik yoktu. eusebio’nun. o günleri hatırlarken ceylân gözlerini iri iri açarak:
«- istanbul'u çok sevmiştim» diye başladı söze. «türkleri unutmama imkân var mı? bana gösterdikleri yakınlık, sevgi tezahüratı dünkü gibi aklımda.
lefter, selim, özcan
eusebio’nun tatlı tatlı anlattığı istanbul hâtıraları içinde sıcakkanlı türk seyircisi kadar, lefter, selim, kaleci özcan'ın da müstesna bir yeri vardı. lefter'in yunanistan’da, özcan’ın da avusturya'da oynadığını öğrendiği zaman aklına hemen can bartu geldi: «kendisiyle floransa turnuasında tanışmıştım» dedi. sonra anlattı: «fiorentina’ya karşı hayatımızın en zor oyunlarından birini çıkarıyorduk. dişli takımdı karşımızdaki. hele türk'ün attığı ikinci gol. az kaldı, sarışın isveçli (hamrin) bizi yıkacaktı o gün. fakat temditte her şey değişti. bizim torres ejderha kesilmişti. augusto ortalıyor, torres yapıştırıyor, simoes pas veriyor, torres gömüyordu. böylece maçı 7-3 kazandık. fakat can bartu da mükemmel bir futbolcu olduğunu göstermişti.»
eusebio, can'ın türk milli takımında yer almayışına şaşıyordu: «bazan idareciler böyle hatâlara düşerler» dedi ve çok enteresan bir hikâye anlattı.
fenerbahçe profesyonel futbol takımı, mithatpaşa stadı’nda oynadığı özel maçta, portekizli ünlü futbolcu eusebio’nun da forma giydiği portekiz’in benfica takımına 3-1 mağlup olurken, golünü lefter küçükandonyadis (dk.88 pen.) benfica’nın gollerini ise coluna (dk.38) eusebio (dk.41) ile aguas (dk.59) attı.