memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
1974-1975: ligde korku, avrupa'da tarihi başarı
bursaspor, 1974-1975 sezonu için eskişehirspor efsanesinin mimarlanndan abdullah gegiç ile anlaşır. transferler yine genç isimlerden seçilir. ligde başarısız bir sezon yaşanır. bursaspor sezonu 25 puanla 13. sırada tamamladığında, küme düşen samsunspor'dan sadece 1 puan avantajlı konumdadır. ama kupa galipleri kupası nda alınan sonuçlar bursaspor tarihine geçer.
bursaspor ilk turda irlanda'nın finn harps takımıyla eşleşir. 18 eyhil 1974 tarihinde, atatürk stadında oynanan mücadelede oldukça iyi bir futbol sergileyen bursaspor, karşılaşmayı 4-2 kazanır. ali kahraman, bursaspor'un avrupa kupalarındaki ilk golünü atar. rövanş maçına bursaspor, sakatlıklar nedeniyle beş eksikle çıkar. özellikle kemal, orhan ve sinan ilk maçta oynamış, takım açısından önemli futbolculardır. bursaspor maçı katı bir savunma anlayışıyla oynar. kaleci rasim'in mükemmel performansı sonrasında maç 0-0 beraberlikle sonuçlanır ve bursaspor tur atlar.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
kemal batmaz, bursaspor'un ilk avrupa serüvenini değerlendiriyor: "rakipleri tanımıyorduk. ada takımları da bizim gibilerdi. kendi sahalannda çok başarılılar, deplasmanda hiç yoklar. katı bir savunma yapıyorlar ve maça beraberlik için çıkıyorlardı. finn harps bursa'da çok defansif oynadı ve biz de o gün çok iyi bir günümüzdeydik. deplasmanda oynadığımız maçta ise finn harps çok iyi oynadı. ben o maçta sakattım, oynamadım ama takım çok iyi savunma yaptı ve kaleci rasim mükemmel oynadı. dundee united deplasmanında biz yine katı savunma yaptık ve gol yemedik. bursa'da ise çok temkinli oynadık. kalemizde gol pozisyonu bile vermedik. bizim takımın da gol pozisyonu yokken vahit abinin ceza sahasının çok uzağından çektiği şut gol oldu ve öne geçtik. maç bitiminde ise bütün taraftarlar sahaya indi. hepimizi omuzlara aldılar. şampiyon olunmuş gibi sevinildi. çeyrek finaldeki rakibimiz dinamo kiev'di. abdullah gegiç, dinamo kiev'i çok iyi analiz etmişti. ben milli takımlar da dahil olmak üzere bir antrenörün rakibi analiz etmesini, rakibin zayıf ve güçlü yönlerinin neler olduğunu, futbolcularının öne çıkan özelliklerini anlatmasını ilk defa o maç öncesi dinledim. gegiç, dinamo kiev'i anlattıktan sonra biz kendimize geldik. o dönem, dinamo kiev bir laboratuar takımı olarak değerlendiriliyordu ve gerçekten müthiş bir takımdı. o maçları düşündüğümde, o takımın bir tane hatasını hatırlayamıyorum. biz eğer abdullah gegiç'in taktiğini dinlemeseydik, inanın burada 6, 7-0 yenilirdik. 1-0 mağlup olduk. çok ciddi önlemler aldık ve gegiç'in bize anlattıklarının hepsiyle de maçta karşılaştık. deplasmandaki maçı da 2-0 kaybettik. dinamo kiev maçlarının hemen sonrasında da ağırlığını dinoma kiev'li oyuncuların oluşturduğu rus milli takımı ile milli takımımızın maçı vardı. ben dinamo kiev maçından döndükten kısa bir süre sonra milli takım kampına katıldım. milli takımımız da rus milli takımını hiç tanımıyordu. coşkun özarı maçtan önce takımla ilgili benden de bilgiler aldı. o gün statta 110 bin kişi falan vardı ve maçı 3-0 kaybettik. ama 10-0'da kaybedebilirdik; o kadar iyilerdi. maçtan sonra hocamız coşkun özarı 'biz takımla oynamadık, makineyle oynadık,' açıklamasını yaptı."