kaynak: tanıl bora'nın "karhanede romantizm: futbol yazıları" adlı kitabında bulunan "ihtiyar kurtlara... ve bülent korkmaz'a saygı" başlıklı yazısı.
bursasporlu vahit'i hatırlar mısınız? 1974-75 sezonunda avrupa kupa galipleri kupası ikinci turunda dundee united'e 40 metreden attığı gol, '70'lerin en ürpertici milli hikayelerindendi. "deli vahit" namlı bu futbol emekçisinin, 50'li yaşlarına kadar bursa amatör kümesinde çoşkuyla top koşturduğu bilinir.
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
bursaspor, uluslararası deneyimi olmadığı halde, avrupa kupa galipleri turnuvası'nda türk futbolunun sesini duyurmayı başardı. bursaspor, ilk turda irlanda'nın finn harps takımıyla eşleşmişti. yeşil-beyazlılar irlandalı rakiplerini (4-2 ve 0-0'la) eleyip ikinci tura çıktılar. ikinci turda da karşılarına futbolun beşiğinden bir rakip gelmişti: iskoç dundee... bursaspor başarısını iskoç'ların önünde de devam ettiriyor, (0-0 ve 1-0'la) dundee takımını da eleyip geçiyordu. alkışlar bursaspor içindi... türk temsilcisi kupa galipleri'nde üçüncü tura yükselmişti.
1975 yılında bursaspor-dundee united avrupa kupa galipleri kupası rövanş maçında 45 metreden vahit'in attığı golün üzerine abidin aydoğdu'nun ağzından "vay anasını sayın seyirciler" sözleri ilk kez kullanılır ve bu söz hala kullanılmaktadır...
1974-75 sezonunda kupa galipleri kupası ikinci tur maçı. rakip dundee united. 0-0'ın rövanşı için atatürk stadı yükünü almış. 9.dakikada kullanılan korneri kaleci yumruğuyla ceza alanı dışına yolluyor. vahit gerilerden koşarak geliyor ve yaklaşık 25 metreden nefis vuruyor.
bursaspor'un efsane isimlerinden vahit doğanın jübilesi biraz gecikmeli de olsa yapıldı. vahit doğan jübile macında yerini torununa bıraktı...
geçtiğimiz ay bursa'da sıra dışı bir oyuncunun sıra dışı jübilesi vardı. adını bursaspor forması altında oynadığı maçlarla duyuran vahit doğan yeşil-beyazlı taraftarların önündeki veda maçını 63 yaşında oynadı. karşılaşmayı daha da ilgi çekici kılan doğan'ın omuzlara alınması suretiyle gerçekleşen klasik jübile seremonisi sonrası yerini bursaspor paf takımında oynayan torunu taha evke'ye bırakmasıydı. vahit doğan özellikle yeni kuşak tarafından bilinmeyen bir isim. bu nedenle bu marjinal oyuncuyu biraz tanıtmakta fayda var. 1944 yılında dünyaya gelen doğan futbola 1958de beykoz genç takımında başladı. o dönem kundura fabrikasında çalışıyordu ve beykoz'un seçmelerine çıplak ayakla katılmasına karşın diğer gençlerin arasında sıyrılarak takıma girmeyi başardı. zonguldak ışıkspor, beylerbeyi ve izmirspor'da forma giydikten sonra 1969 yılında bursaspor'a transfer oldu. yeşil-beyazlı takıma savunma oyuncusu olarak alınmıştı ama dönemin teknik direktörü muhtar tucaltan tarafından gol sorununu çözmek için kullanıldı. ilk yılında sekiz gol atmayı başardı. 1969-1978 yılları arasında bursaspor'da 223 maç oynadı. hemen hemen her mevkide görev yaptı.
1974-75 sezonunda kupa
galipleri kupası ikinci tur rövanş maçında iskoçların güçlü temsilcisi dundee united'a attığı golle yeşil-beyazlıları çeyrek finale taşıyınca o günkü bursa gazetelerinin attığı" vahit dan diye vurdu" başlığı hafızalarda yer etti. özel ayakkabıları, imalatı ve dizaynıyla bizzat ilgilendiği formaları ve sert futboluyla her dönemde dikkat çekti.
üst düzey futbolu bıraktıktan sonra da amatör takımlarda antrenör-futbolcu olarak görev yaptı. oğlu cenk ile birlikte forma giydiği amatör takım selimspor'u şampiyon yaparak ilginç bir başarıya imza attı, lisanslı olarak 46 yaşına kadar sahalarda kaldı.
bu maçta forma giyen dundee united'lı oyuncu walter smith tam 36 yıl sonra bursaspor ile şampiyonlar ligi grup maçında karşı karşıya gelecek.
smith, bursaspor karşısına bu sefer menejer olarak çıkacak. smith'in bu maçtan sonra kariyeri boyunca başka hiçbir türk takımı ile karşı karşıya gelmemesi ilginç bir ayrıntı.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor'u ikinci turda bir başka ada ekibi beklemektedir. dönemin güçlü takımlarından iskoç dundee united ile eşleşen bursaspor, ilk maçı deplasmanda oynayacaktır. bursaspor deplasmandaki maçta çok başanlı bir savunma yapacak ve 0-0'lık skorla rövanş için büyük bir avantaj sağlayacaktır. kalede rasim yine devleşmiştir.
rövanş maçı, bursa'da büyük bir heyecan yaratır. 6 kasım 1974'te bursa atatürk stadı, tarihi günlerinden birisini daha yaşayacaktır. maçın 9. dakikası, o günü yaşayanların hâlâ hafızasında yer eden, bursaspor'un en unutulmaz gollerinden birisine sahne olur. "sinan'ın sağdan yaptığı korner atışını, kaleci mcalpin, yumrukla uzaklaştırdı. aynı anda topa, hışım gibi fırlayan vahit'i gördük. kaleye olan mesafe 40 metre kadar vardı. müthiş bir sağ vuruşun patlaması işitildi bir an ve kaleye doğru mermi hızıyla uçan topu, herkesle birlikte, kaleci de ancak filelerde gördü. yularca dillerden ve hafızalardan silinmeyecek olan golün, sevinci de büyük oldu. tribünler tezahürattan adeta yıkılıyordu. vahit, kendini pistin üstüne atmış, ellerim göğe kaldırmış, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. ana baba günüydü sahanın içi ve tribünler..." bursaspor, dundee united'ı vahit'in o golüyle eleyerek çeyrek finale yükseldi.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
kemal batmaz, bursaspor'un ilk avrupa serüvenini değerlendiriyor: "rakipleri tanımıyorduk. ada takımları da bizim gibilerdi. kendi sahalannda çok başarılılar, deplasmanda hiç yoklar. katı bir savunma yapıyorlar ve maça beraberlik için çıkıyorlardı. finn harps bursa'da çok defansif oynadı ve biz de o gün çok iyi bir günümüzdeydik. deplasmanda oynadığımız maçta ise finn harps çok iyi oynadı. ben o maçta sakattım, oynamadım ama takım çok iyi savunma yaptı ve kaleci rasim mükemmel oynadı. dundee united deplasmanında biz yine katı savunma yaptık ve gol yemedik. bursa'da ise çok temkinli oynadık. kalemizde gol pozisyonu bile vermedik. bizim takımın da gol pozisyonu yokken vahit abinin ceza sahasının çok uzağından çektiği şut gol oldu ve öne geçtik. maç bitiminde ise bütün taraftarlar sahaya indi. hepimizi omuzlara aldılar. şampiyon olunmuş gibi sevinildi. çeyrek finaldeki rakibimiz dinamo kiev'di. abdullah gegiç, dinamo kiev'i çok iyi analiz etmişti. ben milli takımlar da dahil olmak üzere bir antrenörün rakibi analiz etmesini, rakibin zayıf ve güçlü yönlerinin neler olduğunu, futbolcularının öne çıkan özelliklerini anlatmasını ilk defa o maç öncesi dinledim. gegiç, dinamo kiev'i anlattıktan sonra biz kendimize geldik. o dönem, dinamo kiev bir laboratuar takımı olarak değerlendiriliyordu ve gerçekten müthiş bir takımdı. o maçları düşündüğümde, o takımın bir tane hatasını hatırlayamıyorum. biz eğer abdullah gegiç'in taktiğini dinlemeseydik, inanın burada 6, 7-0 yenilirdik. 1-0 mağlup olduk. çok ciddi önlemler aldık ve gegiç'in bize anlattıklarının hepsiyle de maçta karşılaştık. deplasmandaki maçı da 2-0 kaybettik. dinamo kiev maçlarının hemen sonrasında da ağırlığını dinoma kiev'li oyuncuların oluşturduğu rus milli takımı ile milli takımımızın maçı vardı. ben dinamo kiev maçından döndükten kısa bir süre sonra milli takım kampına katıldım. milli takımımız da rus milli takımını hiç tanımıyordu. coşkun özarı maçtan önce takımla ilgili benden de bilgiler aldı. o gün statta 110 bin kişi falan vardı ve maçı 3-0 kaybettik. ama 10-0'da kaybedebilirdik; o kadar iyilerdi. maçtan sonra hocamız coşkun özarı 'biz takımla oynamadık, makineyle oynadık,' açıklamasını yaptı."
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor tarihinin en unutulmaz gollerinden biri...
kariyerinin ve bursaspor tarihinin en önemli ve unutulmaz gollerinden birisini, dundee united takımına attı. dundee united maçı öncesi vahit'i kızdıran bir olay yaşanmıştı: "maç öncesi çelikpalas otel'de kamptayız. televizyonlar o zaman yeni. televizyoncular gelmiş. ben odamda uyuyorum. sedat geldi söyledi. 'abi televizyonlar geldi, röportajlar yaptılar, ama seni unuttular' dedi. bana bu öyle bir koydu ki. çeki ile aynı odada kalıyorum. 'bak çeki, göreceksin bu adamların hepsini evime getireceğim' dedim." 6 kasım 1974 tarihinde oynanan maça medyanın ilgisi büyüktü. vahit ise maça damgasını vuracaktı. "bizim ismail diye bir futbolcumuz vardı, maça kötü başladı mı öyle götürür, iyi başladı mı mükemmel oynardı. bu bir kötü başladı. iskoçların ünlü forveti andy gray'e kafa vurdurdu ve gol kaçırdı andy cray. ismail oyundan koptu. 10. dakikada da sakatlığını öne sürerek oyundan çıktı. çeki girdi. bunun üzerine gegiç bana defansa geç dedi. müthiş moralim bozuldu ve sinirlendim. bu sırada korner oldu. korneri sinan attı, gürol kafaya çıktı, kaleci tokat attı topa. top sekerek bana geldi ve ben orta sahaya yakınım, o kızgınlıkla allah ne verdiyse topa bir çaktım, topun gidişini seyrediyorum, öyle bir gidiyor ki füze gibi. gol oldu, beş dakika kendimden geçtim. golü atınca defansa da geçmedim, orta saha gibi oynadım. bursa bayram yerine dönmüştü."
bursaspor: rasim kara, gürol arkan, vahit kolukısa, orhan özselek, kemal batmaz, ismail tartan (dk. 5 vahap çeki), hayrettin endersert, cemil kezer, ali kahraman, sinan bür, baykul tüysüz
teknik direktör: abdullah gegic (yugoslavya)
dundee united: hamish mcalpine, frank kopel, thomas traynor, andy rolland, doug smith, george fleming, jackie copland, douglas houston, andy gray, walter smith (dk. 76 dave narey), graeme payne (dk. 46 ıain mcdonald)
lisede okuldan kırıp, kahvehanede siyah beyaz tv'de seyrettiğim maç. o günlerde hayli ses getiren, bursaspor'a kupa galipleri 2.turu atlatıp, çeyrek finale çıkartan netice idi. sonraların ünlü oyuncularından, o günlerin 20 yaşındaki forveti andy gray, dundee takımında.