teknik direktör ersun yanal'ın, dün gece ilk 11'de oynattığı nihat&fatih ikilisi forvette vasatın üstüne çıkamadı. ispanya ligi'nde fırtına gibi esen nihat, yunanistan karşısında ilk yarıda çok müsait bir pozisyonu harcarken, forvetteki partneri fatih tekke ile de anlaşamadı. kalabalık yunan defansının markajı ve sertlikten bunalan nihat, maçın uzatma dakikalarında yerini serhat'a bıraktı. milli forma ile 33 maçta 7 golü bulunan nihat son golünü, 24 mayıs 2004'te avustralya'ya atmıştı.
gürcistan beraberliği sonrası buruk başlayan yunanistan seferi pire'de alınan puanla moralli bitti.
futbolculardan fatih tekke "yunanistan'dan kendi sahasında bir puan aldık. o yüzden mutluyuz. seri galibiyetlere başlamak için sadece bir galibiyete ihtiyacımız var. inşallah kazakistan maçı başlangıç olur. ben grupta en yüksek şansı kendimizde görüyorum" dedi. menajer can çobanoğlu da "sonuçlar planladığmıız gibi gitmese de iddiamızı koruyoruz. yunanistan'ı yenmek istiyorduk ama olmadı. frisk tüm takdir haklarını rakip lehine kullandı. gösterdiği sarı kartlar çabuk ve acemiceydi. bu da mücadele gücümüzü olumsuz etkiledi. yine de mazeret üretme hakkımız yok. maçı kazanmalıydık" diye konuştu.
golsüz sona eren yunanistan-türkiye maçı, yunan basınında geniş yer bulurken türkiye a milli takımı'na övgüler yağdı.
goal news: "çabamız sürüyor. her şeyi kaybetmesek de büyük bir avantajı yitirdik. artık hoşumuza gitmese de birtakım gerçekleri kabul etmeliyiz. türkler'in bizden daha iyi bir takım olması da bu gerçekler arasında. türkler, hızlı ve tekniği olan oyuncular. boş alan yaratmakta ve bunu kullanmakta bizden üstünler. bizde olmayan her şey onlarda vardı."
derby: "stat tatsızdı. yunan milliler çok istekli görünmelerine karşın türkiye savunmasını aşamadılar. yorgun ve temposuz futbolumuz, arnavutluk'ta olduğu gibi pire'de de 2006'ya hazır olmadığımızı gösterdi. türkler, bize oranla daha fazla takım ruhu taşıyorlardı. savunmayı da, hücuma geçmeyi de biliyorlar."
score: "milliler kurşunsuz kaldı. türkler'in hızına yetişemedik ancak hiçbir şey yitirilmiş değil. türkiye'ye karşı alınan beraberliğe karşın halen hayattayız."
ora gia: "otto'nun takımı ikiye bölündü, merkezini yitirdi. bizimkilerin ayaklarında yeni taktikler yoktu. bunun faturasını pahalıya ödedik ve 2006 dünya kupası'na giden yolda iki puan daha kaybettik.
fos: "avrupa şampiyonluğu'nu şans eseri kazanmadıklarını göstermek isteyen futbolcular ritmsizdi. arnavutluk karşısında aldıkları yenilgiyi unutturmaya çalıştılar ama galiba çok şey istediler."
sportima: "mavi-beyaza aferin. çok çabaladık ancak olmadı. kimse galibiyet için uğraşmadığımızı söyleyemez. çıkardıkları oyunla izleyenleri gururlandırdılar."
apoyevmatini: "türkler'e karşı riske girmedik, girişkenlikten uzak bir oyun çıkardık. önümüzü o kadar kolaylıkla kestiler ki!"
ta nea: "lider oyuncu olmayınca... avrupa şampiyonu'na yakışır bir futbol yoktu. pres, yaratıcı oyun ve gol sorunlarımız teker teker suratımıza çarptı."
yunanistan ile ilk defa aynı grupta yer alıyoruz. rehhagel yönetimindeki yunanlılar, euro 2004’te.
2008 avrupa futbol şampiyonası için ortak adaylık projesi içine girdiğimiz yunanistan bir eleme grubunda karşı karşıya geleceğiz. son yıllarda yaşanan yakınlaşma, bu eşleşmeyle başka bir boyuta taşınabilir. euro 2004'e hem de ispanya'yı safdışı bırakarak katılmaya başaran yunanistan'ın başarısında en büyük pay hiç kuşku yok ki 2 yıldır takımı çalıştıran alman otto rehhagel. kendi hırslı yapısını takıma yansıtan rehhagel'in en güvendiği isimler arasında ingiltere'nin bolton takımında forma giyen orta saha yıldızı stelios giannakopoulos ve tsartas yer alıyor. yunanistan ile bugüne kadar oynadığımız 5 maçı da kazanmayı başardık.